İçeriğe atla

Muhammed'in Taif ziyareti

Arka planda Hicaz Dağları ve ön planda Taif'e giden yol.

İslam peygamberi Muhammed, 619 yılında[not 1] yanına evlatlığı Zeyd bin Hârise'yi de alarak Taif'i ziyaret etti.[1][2] Amacı, Taif halkını İslam'a davet etmek ve kendi kabilesi Kureyş'e karşı mücadelesinde onlardan yardım ve koruma istemekti. Ancak Taifliler teklifini reddettiler, onu ve Zeyd'i taş yağmuruna tutarak ve yaralayarak şehrin dışına çıkardılar.

Muhammed, Taif'ten zorla çıkarıldıktan sonra şehrin dışındaki bir meyve bahçesine sığındı ve orada Hristiyan bir köle tarafından kendisine üzüm ikram edildi. Ardından köle, Muhammed'in İslam davetini kabul edip Müslüman oldu. Mekke'ye dönüş sırasında Kureyşliler, Muhammed'in Mekke'ye girmesine izin vermemeye karar verdiler. Ancak Mut'im bin Adî adında bir Mekkeli kabile reisi, onun memleketine güvenli bir şekilde yeniden girmesini mümkün kıldı.

Arka plan

570 yılı civarında doğan İslam peygamberi Muhammed, inanca göre yaklaşık 40 yaşındayken Hira Mağarası'nda Cebrâil'den ilk vahyi aldı ve bu yeni dini Mekke'de yayma girişiminde bulundu.[3][4] Ancak erken dönemde dini yaymakta güçlük çekti ve Mekkelilerin baskısına maruz kaldı.[5][6][7][8] 619 yılında eşi Hatice[9] ve amcası Ebû Tâlib, üç gün arayla öldüler.[10] Kendisine en büyük desteği veren bu iki yakınının ölümü Muhammed'i son derece üzdü ve zor duruma düşürdü.[10] Hatice kendisine inanan ilk kişi iken Ebû Tâlib de Mekke'de kavmine karşı onu her şey uğruna korumuştu. Mekkeli paganlar, olanlardan sonra bir süre evine kapanan ve çok nadir dışarı çıkan Muhammed'e yönelik hakaretlerini arttırdılar ve kendisine fiilî saldırılarda bulunmaya başladılar.[10] Müslüman kaynaklarda, Hatice ve Ebû Tâlib'in üst üste öldüğü bu yıl "senetü'l–hüzn" (hüzün senesi) diye isimlendirilmiştir.

Ebû Tâlib'in ölümünün ardından Haşimoğulları kabilesinin liderliği, Muhammed'in azılı düşmanı olan amcası Ebû Leheb'e geçti. Bundan sonra Muhammed, Arap kabilelerine peygamber olduğunu anlatmak ve onları Allah'a ibadet etmeye çağırmak için ticaret fuarlarını ve pazarları dolaştı.[11] Bu gezilerde sıklıkla Muhammed'i takip eden Ebû Leheb ise, konuştuğu kişilere "onun bozgunculuk yaptığını, ona itaat etmemeleri ve onu dikkate almamalarını" söyledi.[11] Kısa bir süre sonra Ebû Leheb, Mekkeli paganların da desteğiyle klanın Muhammed üzerindeki korumasını geri çekti.[12] Bu durum Muhammed'i büyük tehlikeye attı; çünkü klan korumasının geri çekilmesi, onun öldürülmesinin herhangi bir kanlı intikama neden olmayacağı anlamına geliyordu. Yaşanan bu olaylar, Muhammed'in Taif'e gitmesine neden oldu.[13]

Taif'e ziyaret

O zamanlar Taif, Mekke'den yaklaşık iki veya üç günlük bir mesafedeydi ve şehrin iklimi Mekke'ye göre nispeten daha iyiydi.[14] Yemen yolu üzerindeki yüksek ve serin dağların yamaçlarında yer alan Taif, bereketli meyve bahçeleriyle doluydu.[2] Tepeler, Mekke'nin ileri gelenleri ve yöneticileri tarafından yaz aylarını geçirmek için ziyaret edilirdi. Benî Sakif kabilesinden üç kardeş olan Habib, Mes'ud ve Abd-i Ya Leyl, o dönemde şehrin başlıca yöneticileriydi.[2][15]

Muhammed, gelişiyle onları yeni dini olan İslam'a geçmeye davet etti ve kendi kabilesi Kureyş'e karşı mücadelesinde onlardan yardım ve koruma istedi.[15][16] Ama Taifliler bu teklifi şu sözlerle reddettiler:[15]

"Eğer sen gerçekten peygamber isen, neden bizim yardımımıza ihtiyacın var? Eğer Allah seni elçisi olarak gönderdiyse neden seni korumuyor? Eğer Allah bir peygamber göndermek isteseydi, zayıf ve öksüz bir yetim olan senden daha hayırlısını bulamaz mıydı?"

Muhammed çabalarının boşa gittiğini düşünerek, Kureyş'in kendisine karşı düşmanlığını derinleştirmesinden korktuğu için en azından bu konunun gizli tutulmasını istedi. Ancak bu konuyu gizli tutmak yerine Taif halkını ona karşı kışkırttılar ve onu taş yağmuruna tutarak, ellerinden ve ayaklarından yaralayarak surlarla çevrili şehrin dışına çıkmaya zorladılar.[2][17]

Rivayete göre Muhammed, Taif'te yaşadıklarının Uhud'da yaşadıklarından bile daha kötü olduğunu söylemiştir.[18][19]

Meyve bahçesi

Muhammed daha sonra şehrin dışındaki bir meyve bahçesine sığındı. Bahçenin sahipleri, Mekke'nin Şems kabilesinden Şeybe ve Utbe bin Rebîa, o sırada bahçedeydiler ve Muhammed'in bu hâline üzüldüler. Kendisine bir tabak üzüm vermesi için Hristiyan köleleri Addas'ı gönderdiler.[15] Muhammed de bu ikramı kabul etti ve "Bismillah" (Allah'ın adıyla) diyerek yedi.[20] Genç köle, kasabasını terk ettiğinden beri bu sözlerin söylendiğini hiç duymadığını söyledi. Muhammed, daha sonra ona nereli olduğunu sordu ve o da Ninovalı olduğunu söyledi. Addas, daha sonra onun kim olduğunu ve Yunus'u bilip bilmediğini sordu. Muhammed şöyle cevap verdi:

"O benim kardeşimdir; o Allah'ın peygamberiydi ve ben de Allah'ın peygamberiyim."

Daha sonra Addas'ın Muhammed'in başını, ellerini ve ayaklarını öptüğü rivayet edilir. Sonrasında da orada hemen İslam'ı kabul etti. Yani bu olay neticesinde Muhammed'in Taif'e yaptığı misyon tamamen sonuçsuz değildi. Addas adında bir adam, Muhammed'le tanışıp konuştuktan sonra tüm kalbiyle İslam'ı benimsemişti. Addas, dönüşünde olaya tanık olan iki efendisi tarafından azarlandı ve söylendiğine göre şöyle cevap verdi: "Bu topraklarda ondan daha iyi bir adam yok, o bana yalnızca bir peygamberin bileceği şeyleri söyledi."[21]

Dönüş

Muhammed'in Mekke'ye dönüş yolculuğunda Taif'te olup bitenlerin haberi Mekkelilere ulaştı ve Kureyş'in ileri gelenlerinden Ebû Cehil şunları söyledi:

"Onun Taif'e girmesine izin vermediler, bu yüzden biz de onun Mekke'ye girmesine izin vermeyelim."

Muhammed, daha sonra geceyi Nakhla adlı bir vadide geçirdi. Anlatılanlara göre, burada kendisinin Kur'an okuduğunu duyan bazı cinler Müslüman oldular.[22]

Muhammed Mekke'ye yaklaştığında, içeri girmesine izin verilmediğini fark etti ve yoldan geçen bir atlıdan güvenli bir şekilde Mekke'ye girebilmesi için yardım istedi. Bu kişi, annesinin kabilesinden biri olan Ahnes bin Şerik idi. Ancak Ahnes, kendisi ile Kureyş kabilesi asasında bir anlaşma bulunduğunu ve bu konumdaki bir kişinin başka birisini koruma altına almasının mümkün olmadığını söyleyerek teklifi reddetti. Muhammed'in daha sonra himaye talebinde bulunduğu Süheyl bin Amr da kabile prensiplerini gerekçe göstererek bu isteğini geri çevirdi. Sonunda Muhammed, Benî Nevfel kabilesinin şefi Mut'im bin Adî'ye bir mesaj gönderdi. Mut'im bu mesajı kabul etti ve silahlandıktan sonra oğulları ve yeğenleriyle birlikte Muhammed'e Mekke'ye kadar eşlik etti. Ebû Cehil onları görünce Mut'im'e İslam'a mı geçtiğini yoksa sadece ona koruma mı sağladığını sordu. Mut'im ise bu soruyu "Elbette sadece ona koruma sağlamak." diye yanıtladı. Ebû Cehil daha sonra şöyle dedi: "Sizin koruma sağladığınız bu kişiyi biz de koruruz."[23]

Notlar

  1. ^ Bazı kaynaklara göre bu sene 620'dir.

Kaynakça

  1. ^ Al–Jibouri, Yasin T. (22 Eylül 2014). Muhammad (İngilizce). Lulu Press, Inc. ISBN 978-1-312-54115-3. 19 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2023. 
  2. ^ a b c d Küçükaşçı, Mustafa Sabri. "TÂİF". TDV İslâm Ansiklopedisi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2024. 
  3. ^ Conrad 1987.
  4. ^ Wensinck & Rippen 2002.
  5. ^ "Muhammad – Prophet of Islam" (İngilizce). Encyclopædia Britannica. Erişim tarihi: 8 Ekim 2024. 
  6. ^ Buhl & Welch 1993, s. 364.
  7. ^ Lewis 2002, s. 35-36.
  8. ^ Gordon 2005, s. 120-121.
  9. ^ Lapidus 2012, s. 184.
  10. ^ a b c Küçükaşçı, Mustafa Sabri. "SENETÜ'l–HÜZN". TDV İslâm Ansiklopedisi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2023. 
  11. ^ a b Muhammad ibn Ishaq (1995). Sirat Rasul Allah (İngilizce). Guillaume, A. tarafından çevrildi. Oxford University Press. ss. 194-195. 
  12. ^ Kapar, Mehmet Ali. "EBÛ LEHEB". TDV İslâm Ansiklopedisi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2024. 
  13. ^ Buhl & Welch 1993.
  14. ^ Zettersteen, K.V.; Bosworth, C.E. (2000). İslam Ansiklopedisi, Volume X (Tā'-U[..]). Brill. ss. 115-116. Erişim tarihi: 8 Ekim 2024. 
  15. ^ a b c d Adil 2002, s. 145.
  16. ^ Towghi 1991, s. 572.
  17. ^ Adil 2002, s. 146.
  18. ^ Buhârî, "Bed'ü'l-Halk", 7
  19. ^ Müslim, "Cihâd", 111
  20. ^ Adil 2002, s. 146-147.
  21. ^ Adil 2002, s. 147.
  22. ^ Adil 2002, s. 147-148.
  23. ^ Adil 2002, s. 148.

Bibliyografya

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ömer</span> İslam Devletinin ikinci halifesi, sahabe

Ömer bin Hattab, İslâm peygamberi Muhammed'in sahâbesi ve İslâm Devleti'nin Ebû Bekir'den sonraki ikinci halifesidir. Ehl-i Sünnet, Ömer bin Hattab'ı zaman zaman "Ömer'ul-Farûk" diye anarlar. Şiiler ise Ömer'in hâlifeliğini tanımazlar. 23 Ağustos 634 tarihinde Râşidîn Halifeliği'nin ikinci hâlifesi oldu ve bu görevi, öldürüldüğü yıl olan 644'e kadar sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">Abdülmuttalib bin Haşim</span> İslam peygamberi Muhammedin dedesi

Şeybe bin Haşim veya daha çok bilinen adıyla Abdülmuttalib, İslam peygamberi Muhammed'in dedesidir. Altı yaşındayken annesi ölen Muhammed'e sekiz yaşına kadar bakmış ve ölmeden önce emaneti, oğlu Ebu Talib'e devretmiştir. Künyesi Ebü'l-Haris Abdülmuttalib bin Haşim bin Abdülmenaf bin Kuseyy şeklindedir. Abdülmuttalib'in diğer isimlerinden biri de Âmir'dir.

Abdüluzza bin Abdülmuttalib veya bilinen adıyla Ebû Leheb, Abdülmuttalib bin Haşim'in oğlu ve İslam peygamberi Muhammed'in on iki amcasından biridir. Yaşamında İslam dinine ve Muhammed'e çok şiddetli muhalif bir tavır almıştır. Kur'an'da, peygamberler dışında adı geçen nadir kişilerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Talib bin Abdülmuttalib</span> İslam peygamberi Muhammedin amcası, Alinin babası

Ebu Talib veya tam adıyla Abdümenâf bin Abdülmuttalib bin Haşim el-Kureşi, İslam peygamberi Muhammed'in öz amcası ve dördüncü İslam halifesi Ali'nin babasıdır. Abdülmuttalib bin Haşim'in on oğlundan biridir. Muhammed'in, 8 yaşından evlendiği yaş olan 25'e kadar bakımını üstlenmiş ve onu büyütmüştür. Muhammed evlendikten sonra dahi onu koruyup kollamaya hep devam etmiştir. 619'da Mekke'de ölmüştür. Muhammed'i en iyi tanıyanlardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Tebbet Suresi</span> Kuranın 111. suresi

Tebbet Suresi, Kur'an'ın 111. suresidir. Sure, 5 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Bedir Muharebesi</span> İslam tarihinde Müslümanlar ile Mekkeli paganların yaptığı ilk savaş

Bedir Muharebesi, 13 Mart 624 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslümanların, Mekke'nin Kureyşli paganlarla yaptığı ilk savaştır. Müslüman ordusu, Ebu Cehil'in önderlik ettiği Kureyş ordusunu savaş meydanında mağlup etmiş, Ebu Cehil de dahil olmak üzere toplam 70 Kureyşli ölmüştür. Bu muharebe, Müslümanların yaptığı ve kazandığı ilk savaştır. Savaş sonrası Kureyşlilerin başına geçen Muhammed'in kayınbabası Ebu Süfyan, Müslümanlardan intikam almak için yemin etmiş ve Kureyşli paganlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalar hız kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hamza bin Abdülmuttalib</span> İslam peygamberi Muhammedin amcası

Hamza bin Abdülmuttalib, İslam peygamberi Muhammed'in amcası ve süt kardeşidir. Abdülmuttalib bin Haşim'in on oğlundan biridir. Künyesi Ebu Umare ve Ebu Ya'la olup, lakâbı "Esedullah", yani "Allah'ın Aslanı"dır. Annesi Hâle, Muhammed'in annesi Âmine'nin amcasının kızıdır. Muhammed'den iki ya da dört yıl önce doğmuştur. Hicret'ten yedi yıl önce, 615'te Müslüman oldu. 625 yılında gerçekleşen Uhud Muharebesi'nde, savaş meydanında öldü.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Süfyan</span> Kureyşli kabile lideri ve tüccar

Sahr bin Harb bilinen adıyla Ebu Süfyan, Mekke'nin fethi sırasında Müslüman olmuş ve 624-630 yılları arasında Mekke lideri. Tam adı "Ebu Süfyan Sahr bin Harb bin Ümeyye"dir.

<span class="mw-page-title-main">Uhud Muharebesi</span> İslam tarihinde Müslümanlar ile Mekkeli paganların yaptığı ikinci savaş

Uhud Muharebesi, 23 Mart 625 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusu ile Mekkeli Ebu Süfyan'ın ordusu arasında, Medine yakınlarındaki Uhud Dağı'nda gerçekleşen muharebedir. Muharebenin sonucunda Müslümanlar çok fazla kayıp vermiş, Muhammed yaralanmış ve en önemli sahabelerden biri olan Hamza bin Abdülmuttalib öldürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Mus'ab bin Umeyr</span> sahabe

Mus'ab bin Umeyr, İslam peygamberi Muhammed'in sahabesidir. Mekke'deki Kureyş kabilesinin Abdüddar boyuna mensuptur. 614 yılında İslam'ı kabul etti ve 625 yılında Uhud Muharebesi'nde öldü.

<span class="mw-page-title-main">Mekke'nin Fethi</span> Müslümanların 630da Mekkeyi ele geçirmesi

Mekke'nin Fethi, 10 Ocak 630 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusunun, Mekkeli Kureyşlilerin elindeki Mekke'yi fethetmesidir. Bu fetih, İslam tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Bu fetih, Müslümanlar ile Kureyş kabilesi arasındaki yaklaşık sekiz yıl boyunca süren savaşların sonunu getirmiş ve Arap Yarımadası'nda İslam'ın yayılışını daha da hızlandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Cehil</span> Mekkeli pagan

Amr bin Hişam, diğer adıyla Ebu'l-Hakem veya İslam peygamberi Muhammed'in ona koyduğu ve bilinen adıyla Ebû Cehil, Mekke'nin eski liderlerinden biridir. Muhammed'e muhalefeti ve Müslümanlara karşıt olan davranışları dolayısıyla tanınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed</span> İslamın kurucu peygamberi (570–632)

Muhammed, dünyanın en kalabalık ikinci dini olan İslam'ın kurucusu ve merkezî figürü olan dinî, askerî ve siyasi Arap liderdir. Arap Yarımadası'nın tamamını ele geçirerek Müslüman hâkimiyetini tek bir yönetim altında birleştirmiş ve böylece İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın yanı sıra, öğretileri ile uygulamalarını güvence altına alarak İslami dinî inancın temelini oluşturmuştur. Müslümanlar tarafından Âdem, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmiş tek tanrılı dinlerini onaran ve tamamlayan kişi ve Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamber olduğuna inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Ubeyde bin Cerrâh</span> Sahabe, komutan

Ebu Ubeyde bin Cerrāh, İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerinden ve cennetle müjdelenmiş on sahabeden biridir. İslam tarihinde yeri önemlidir ve Ömer'in halifeliğinde ordu komutanlığı yapmıştır.

Hüzün Senesi, Hüzün Yılı ya da Senetü'l-Hüzn, Miladi takvimde yaklaşık 619 yılına denk gelen ve Hicrî takvimde yer alan bir yıldır. İsminin nedeni, İslam peygamberi Muhammed'in, hem amcası Ebu Talib'i hem de ilk eşi Hatice'yi aynı yıl içerisinde art arda kaybetmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed'in Mekke dönemi</span> İslam peygamberi Muhammedin Mekke hayatı

İslam peygamberi Muhammed, 622 yılındaki hicrete kadar yaşamının ilk 52 yılında (570-622) Mekke'de yaşadı. Hayatının bu döneminde çobanlık ve yoğun olarak da ticaretle uğraştı. Peygamberlik ilanıyla peygamberlik görevi, Hatice bint Hüveylid ile evlenmesi ve Hatice'nin ölümünden sonra Sevde bint Zem'a ile evlenmesi bu dönemde gerçekleşmiştir.

Addas, İslam peygamberi Muhammed'in Arap olmayan sahabisi. Mekke'nin güneyindeki dağlık bir bölge olan Taif'te yaşayan genç bir Hıristiyan köleydi. Aslen kadim Asur şehri Ninovalı olup, batıdaki Taif bölgesinde İslam'a geçen ilk kişi olduğu iddia edilmektedir. Kendisi Asur kökenlidir.

<span class="mw-page-title-main">Übey bin Halef</span>

Übey bin Halef veya tam adıyla Übey bin Halef bin Vehb el-Kureşî el-Cumahî, Mekkeli bir pagan ve İslam'ın ilk dönemlerinde Muhammed ve İslam'ın en önde gelen karşıtlarından biriydi. İslam kaynaklarında, 625'teki Uhud Muharebesi'nde Muhammed'in attığı bir mızrak sonucu ölmesi ile tanınmaktadır.

İslam peygamberi Muhammed, şehrin sıkıntı çektiği kabileler arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlamak için şehir liderleri tarafından Medine'ye davet edilmişti. Muhammed Medine'ye hicret edip burada işleri yola koyduktan sonra 629 yılının Kasım ayında Mekke'yi fethetti.

<span class="mw-page-title-main">Medine İslam Devleti</span> İslam peygamberi Muhammedin Medinede kurduğu devlet

Medine İslam Devleti, İslâm peygamberi Muhammed'in ve takipçilerinin Mekke'den Hicret olarak bilinen göçünü takiben Medine şehrine geldiği 622 yılından 632 yılındaki ölümüne kadar Arap Yarımadası'na egemen olan teokratik bir devletti. Medine İslam Devleti, ilk İslâm devleti ve Râşidîn Halifeliği'nin öncüsü olarak kabul edilir.