
Hüsn-i hat, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. "İnce, uzun, doğru yol, birçok noktannın birbirine bitişerek sıralanmasından meydana gelen çizgi, çizgiye benzeyen şeyler ve yazı" anlamlarına gelen hat; İslam kültüründe "yazı" ve "güzel yazı" manalarında kullanılmıştır. Hat sanatkarına verilen isim olan "hattat" tahminen 4. - 5. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanmıştır. İlk hattat Hz. Ali, hat sanatını kullanarak Kur'an-ı Kerim'in güzel biçimde yazılmasını sağlamıştır.
Osmanlı alfabesi, 1928'de Latin tabanlı Türk alfabesi kabul edilinceye dek Osmanlı Türkçesini yazmak için kullanılmış bir Fars-Arap alfabesi uyarlamasıdır.

Şeyh Hamdullah veya bir Türk hattatıdır. Sühreverdiyye tarikatı şeyhlerinden Mustafa Dede Efendi’nin oğludur.

Ahmed Karahisari, Osmanlı hattatı.
Hâfız Post, Klasik Türk musikisi bestekârı olup, asıl adı Mehmet'tir. "Post" lâkabının kendisine, vücudunun çok kıllı olmasından dolayı verildiğine dair bir rivayet vardır. Sultan IV. Mehmed döneminin klâsik Türk büyük müzik ustalarındandır. Saray'da yapılan fasıllara sazı ve sesi ile katılmış, bütün çağdaşları gibi Selim Giray Han'dan yardım ve ilgi görmüş, bu sanatsever devlet adamının düzenlediği edebiyat ve müzik toplantılarına katılarak sanatçı kişiliğinin gelişmesini sağlamıştır. Gençliğinde resmî görev almamış, son zamanlarına Divan hocaları zümresine katılmış, daha sonra Bîrun Kâğıt Eminliği'ne getirilmiştir. Hafız Post 1694 yılında vefat ederek Karacaahmet Mezarlığı'nda, Divan şairi Nabi'nin mezarının yanı başında toprağa verildi. Ölümüne o dönem şairlerince anısına beyitler yazılmıştır.
Fenni, "Çergehte eyleyüb âhır karar/ Postu şîr-i ecel çâk eyledi", Itrî ise: "Dedi Itrî Hâfız'a mevâ ola ya Rab cinan" demiştir.
Rika, rıka veya rik’â, Nesih'in dendansız, yuvarlak ve kıvrak bir türüne verilen ad ve Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimidir.

Elyazması ya da el yazması, elle yazılan ve çizimleri yapılan; genellikle edebî, sanatsal ya da tarihî önemi haiz kitap.

Sülüs, Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı veya Hicrî IV. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan, nesihe benzer, kalınca bir yazı türüne verilen ad olarak tanımlanır.

Ahmet Ziya Akbulut, Türk ressam ve hattat.

Nesih, neshi veya neshî, özellikle Osmanlılar tarafından yazmalarda kullanılan, yumuşak, köşeleri yuvarlaklaşmış, işlek bir yazı türü ve Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi olarak tanımlanır. Nasaḫ terim kökü "kaldırma, hükümsüz kılma" ve "kopya" anlamına gelen nesih yazı türü, Osmanlı İmparatorluğu'nda da özellikle kitap kopyalamak için kullanılmıştır.

Nestâlik, Talikin neshi, incesi anlamını taşıyan ve genel olarak İran'da kullanılan bir yazı türüdür. Nesih ve tâlik yazım şeklinin karışımı ile türetilmiş olan ünlü bir yazı türüdür.
Divanî, bir bakıma tevkie, bir bakıma ta'like benzeyen son derece hareketli, karmaşık, özel bir yazı türü. Tâlik yazı türünün Osmanlı Türkleri ve Mısırlılar tarafından benimsenmesi ve yayılması sonrası, kendi zevklerine uyacak şekilde çeşitli değişiklikler yaptılar. Onların geliştirdiği bu özel yazı türü Dîvân-ı Hümâyun’daki resmi yazışmalarda kullanımı nedeniyle adına Divanî denilmiştir. Divanî, Arap ülkelerinde ise hala, jalī "büyük-boy" ve ḵafī "küçük-boy" iki biçimi kullanılmaktadır.

Adaşı ve ustası olan bir diğer ünlü hattat Yeserizade Kazasker Mustafa İzzet Efendi ile karıştırılmamalıdır.
Hattat Mehmed Şefik Bey, Türk hattat.
Mehmet İlmi Efendi, Türk hattat.

Mehmed Şevki Efendi (d. 1244/1829, Kastamonu - ö. Hicri 25 Nisan 1303 - M. 7 Mayıs 1887, İstanbul, Osmanlı hattat. Yazı sanatına "Şevki Mektebi" adlı üslûbu kazandırmış, sülüs-nesih hat meşkleriyle bilinmektedir.
Hasan Çelebi, Türk hattat.
Yahya Hilmi Efendi, 19-20. Yüzyıl Hattatlarındandır. Nesih yazıda gerçekten başarılı bir hattat olan Yahya Hilmi Efendi’nin ismi, dönemin iki büyük nesih hocası olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi ve Şevkî Efendi’den sonra anılır. Onların günümüzdeki üslûbu karşısında, kendine özgü bir şiveyle dikkati çeker.

Mustafa Halim Öyazıcı, Türk hattat.

Ahmet Refet Efendi, Türk hattat.