İçeriğe atla

Muallim Naci

Muallim Naci
معلّم ناجى
Muallim Naci
DoğumÖmer
1849
İstanbul
Ölüm12 Nisan 1893 (44 yaşında)
İstanbul
MeslekŞair, yazar, lügatcı, öğretmen, eleştirmen
Muallim Naci'nin II. Mahmut türbesi haziresindeki mezarı
Muallim Naci'nin II. Mahmut türbesi haziresindeki mezarı

Muallim Naci (Osmanlı Türkçesi: معلّم ناجى) (d. 1849, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu - ö. 12 Nisan 1893, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu), Türk yazar, şair, öğretmen ve eleştirmen.

Aruz veznini Türkçeye kusursuzca uygulamak için çalışmış bir Tanzimat dönemi şairidir. Eski ile bağları koparmadan yenileşmeyi savunmuş, edebiyat tarihinde “eski şiir”in temsilcisi sayılmıştır. Gerek edebiyat ve şiir hakkındaki eleştiri ve önerileri gerek Türk dilinin sorunları ve bunların çözümlerine yönelik düşünceleri ile edebiyat tarihinde yer edinmiş bir kişiliktir. Lugat-i Nâcî adlı Osmanlıca sözlüğü ile tanınır.[1]

Hayatı

1849 yılında İstanbul'da Saraçhanebaşı semtinde doğdu. Asıl adı Ömer'dir. Babası saraç ustası Ali Bey, annesi Varnalı göçmen bir ailenin kızı olan Fatma Zehra Hanım’dır.

İlköğrenimine İstanbul’da başladı. Yedi yaşında iken babasının ölümü üzerine, dayısının yanına Varna'ya gitti. Düzenli bir öğrenim görme imkânı olmadığından çeşitli dersler alarak açığını kapatmaya çalıştı. Arapça ve Farsça öğrendi. Hattatlık ve hafızlığa çalıştıktan sonra Varna Rüştiyesinde öğretmenlik yaptı. Varna'da muallimlik yaptığı dönemde okuduğu Giritli Ali Aziz Efendi'nin Muhayyelât'taki bir hikâyenin ("Kıssa-i Nâcî-bi'llâh ve Şâhide") kahramanının adı olan "Naci"yi kendisine mahlas seçti.[2][3]

Varna'da rüştiye mektebi açılıp Abdülhalim Efendi buraya muallim olarak tayin edilince o da ikinci muallimliğe getirildi (1867). Tuna gazetesinde şiir ve makaleleri yayımlandı.[3]

Mutasarrıf Süleymaniyeli Mehmet Sait Paşa ile tanıştıktan sonra on yıldır sürdürdüğü öğretmenlikten ayrıldı, Paşa'nın özel katibi olarak Rumeli ve Anadolu'nun birçok kentini dolaştı. 1881’de Paşa ile Sakız Adası’na gitti. Üç sene kaldığı Sakız’da bir hayli şiir yazdı ve ilk görev gezisinden edindiği izlenimleri anlattı.[4] Şiirlerinin bir kısmını Tercüman-ı Hakikat’e gönderdi. Sakız’da iken yazdığı şiirlerle ün kazandı.[5] "Kuzu” (1881), ”Nusaybin Civarında Bir Vadi” (1882), “Dicle” (1883); bu dönemde Tercüman-ı Hakikat'te yayımlanan şiirlerinden bazılarıdır.[4]

1883'te Sait Paşa ile birlikte İstanbul'a döndükten sonra Hariciye Nezaretinde çalıştı. Paşa Berlin’e atandığında onunla birlikte gitme teklifini reddetti ve Hariciye Nezareti’ndeki görevine devam etti.[6] Kısa bir süre sonra memuriyetten istifa ederek gazetecilik yaşamına başladı.

1882'de birkaç arkadaşıyla birlikte Âfâk adlı bir edebiyat dergisi çıkardı. Yalnızca yedi sayı çıkan bu derginin her sayısında şiir ve nesirleri yer aldı.[7] Ahmet Mithat Efendi’nin teklifi üzerine Tercüman-ı Hakikat gazetesinde edebiyat sayfasını yönetmeye başlayan Muallim Naci, 1884’te Ahmet Mithat'ın besteci kızı Mediha Hanım ile evlendi. Kayınpederi Ahmet Mithat’ın teşviki ile kısa zamanda Fransızca öğrendi.[6] Tercüman-i Hakikat’te yayınladığı şiirler ve Fransızca’dan yaptığı çevirilerle kısa sürede şöhrete kavuştu. Genç şairlerin onun gazellerine yazdığı çok sayıda nazire ve tahmis, gazeteyi eski edebiyat taraftarlarının merkezi hâline getirdi.[3]

İlk şiir kitabı Ateşpare’yi İstanbul’da yayımladı (1883). Kitapta, yeni teknikle yazdığı şiirlerini bir araya getirdi. “Naci” şöhretini bu sağladı. Gazel, şarkı, kıt’a, rubai ve benzeri divan tarzındaki şiirlerini toplayan “Şerrare” adlı kitabını 1884’te yayımladı.

Ahmet Mithat Efendi’nin yeni edebiyat taraftarı Recaizâde Mahmut Ekrem’in yazılarını gazetede yayımlaması üzerine arkadaşları ile birlikte gazeteyi terk etti (29 Ağustos 1885). Yazılarını Saadet, Vakit gibi gazetelerde sürdürdü. Şeyh Vasfî, Necib Nâdir ve Abdülkerim Sâbit ile beraber İmdâdü’l-midâd mecmuasını kurdu. 23 Kasım 1885’te, İmâdü’l-Midâd’da “Köylü Kızların Şarkısı” adlı şiiri yayımlandı. Bu şiir, Türk edebiyatının köyden bahseden ilk şiiri olarak kabul edilir.

Muallim Naci ile Recaizade Mahmut Ekrem ile aralarındaki görüş ayrılığı, Recaizade’nin Zemzeme adlı üç şiir kitabından üçüncüsünün ön sözünde yayımladığı görüşleri üzerine şiddetlendi. Muallim Naci, Ekrem’in edebi görüşlerine karşı Saadet gazetesinde çıkan cevaplarını “Demdeme” (1886) adı ile ayrıca yayımladı. Tarafların karşılıklı çok ağır suçlamalarda bulunduğu bu tartışma, sarayın müdahalesi ile sonlandı ve edebiyat tarihine “Zemzeme- Demdeme tartışması” olarak geçti.

Naci, Füruzan (1886) ve Sünbüle (1890) adlı iki şiir kitabı daha yayımladı. “Hamiyet-yahut- Masa Bin Eb'il-Gazan” adlı trajediyi ve sekiz yaşına kadar olan hatıralarını anlattığı “Ömer'in Çocukluğu” adlı eserini bastırdı. Ömer’in Çocukluğu; 1898’de Almancaya, 1914’te de Rusçaya çevrilmiştir.

Bir süre Mekteb-i Sultani, Mülkiye ve Mekteb-i Hukuk'ta dil ve edebiyat dersleri verdi. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Tevfik Fikret ve Mehmet Akif de vardır. 1887-1888 yılları arasında “Mecmua-i Muallim” adlı haftalık dergiyi çıkardı. Toplam elli sekiz sayı yayımlanan dergiyi, hemen hemen tek başına Muallim Naci hazırlıyordu. Mekteb-i Hukuk ile Mekteb-i Sultani'de okuttuğu edebiyat derslerinin özetlerine dergide geniş bir şekilde yer verdi.[3]

1891’de “Lugat-i Naci" adlı eseri üzerinde çalışmaya başladı. Türk dilinde kullanılan Arapça ve Farsça kelimeleri içeren bu sözlükte Türkçeye Batı dillerinden girmiş bazı kelimelere de yer verdi. Örnek olarak kendi şiirlerinden veya başka şairlerden çeşitli mısra ve beyitleri kullandı. Yazarın ölümü ile yarım kalan eseri, 1894'te arkadaşı Müstecabizâde İsmet tamamlamıştır.[3]

Muallim Naci hayatının son yıllarında Gazi Ertuğrul Bey adlı manzum destanı kaleme aldı ve Sultan Abdülhamit’e sundu. Ertuğrul Gazi’nin Anadolu’daki mücadelelerini anlatan eserde “Türk” sözcüğünü kullanan şair, bir şiirde “Türk'üm.” ifadesini kullanan ilk şair olmuştur.[4] Eseri çok beğenen Padişah, kendisini rütbe ve nişanla ödüllendirmiş, ona maaş bağlamış ve “Tarih-Nüvîs-i Selatin-i Âl-i Osman” ünvanını vermiştir.[6] Padişah tarafından ayrıca Osmanlı tarihini kaleme almakla görevlendirilen yazar, zamanının büyük kısmını Osmanlı tarihini araştırmaya ayırarak Söğüt, Bilecik, Yenişehir, Bursa ve İzmit'te gezi yaparak geçirdi. Aniden rahatsızlanarak 1893 yılında hayatını kaybetti. II. Mahmut Türbesi haziresine gömüldü. Cenaze masrafları, II. Abdülhamit'in özel hazinesinden karşılanmıştır.[8]Fatih ilçesinde, Karagümrük ile Balat bölgeleri arasında adını taşıyan bir ilköğretim okulu bulunmaktadır.

Görüşleri

Eski-yeni tartışmasını başlatarak adından uzun yıllar söz ettiren Muallim Naci, eski şiirin temsilcisi olarak isim yaptı. Yenilikçi şiirin bütün kuralları yıkan anlayışına şiddetle karşı çıktı. Eski şiirin bağlarından kopmadan yenileşmesi taraftarı idi. Abdülhak Hamit'i kendisine örnek almıştır.

Naci, divan edebiyatını gerçekçi olmaması nedeniyle eleştirmiştir. Eski ile yeni arasında bir denge kurmaya çalışan bir şairdir. Aruz veznini Türkçeye kusursuzca uygulamaya çalışan Muallim Naci, şiirde Türkçe kelimelerin gücünü ve yeterliliğini göstermesiyle Mehmet Akif ve Tevfik Fikret’e yol göstermiştir. Etkilediği şairler arasında Yahya Kemal de vardır.[9]

Muallim Naci, Osmanlıcayı ayrı bir dil olarak görür ancak Türkçeyi, Osmanlıcadan ayırmaz. Dilde Türkçülüğü savunmuştur. Sade yazmaya özen göstermiş, halk dilinde kullanılmayan eski kelimeleri ahenk yaratmak için seçip kullanmıştır.

Eserleri

Şiirleri

  • Terkib-i Bend-i Muallim Naci (1874)
  • Mûsâ b. Ebü’l-Gāzân yahud Hamiyyet (1881)
  • Ateşpare (1883)
  • Şerâre (1884)
  • Fürûzan (1885)
  • Sümbüle (1889)
  • Zâtü’n-Nitâkayn yahud İbnü’z-Zübeyr (1889)
  • Mir’ât-ı Bedây (1903)
  • Yâdigâr-ı Nâcî (1904)

Eleştiriler

  • Muallim (1887)
  • Demdeme (1886)

Anıları

  • Medrese Hatıraları (1885)
  • Ömer'in Çocukluğu (1890-1969)

Sözlük

  • Lügat-ı Naci (1891-1978)

Araştırmaları

  • Osmanlı Şairleri (1890-1986)
  • İstilahât-ı Edebiyye (1890-1984)
  • Esâmi (1890)

Mektupları

  • Muhaberat ve Muhaverat (1884)
  • Şöyle Böyle (1884)
  • Mektuplarım (1886)

Oyun

  • Heder (ölümünden sonra, 1909)

Gazi Ertuğrul Bey

Kaynakça

  1. ^ "Arzu Şeyda, Muallim Naci'nin Türkçe Üzerine Düşünceleri, Journal of Turkish Studies, Volume 4/3 Spring 20092'" (PDF). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2015. 
  2. ^ Salâhi (Haz. Şimşekler, Nuri). "Mu'allim Naci: Heykel-i Deha". 29 Nisan 2018 tarihinde kaynağından (pdf) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2017. 
  3. ^ a b c d e Uçman, Abdullah (2005) “Muallim Naci”, Türkiye Diyanet Vakfi İslâm Ansiklopedisi. c.30 say.315-317 Online: [1] 5 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ a b c "Mehmet Selim Ergül, Türk Şiirinde Taşra: 1859-1959 Bilkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, Mayıs 2009" (PDF). 3 Nisan 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2015. 
  5. ^ "Fevziye Abdullah, Muallim Naci ile Recaizade Ekrem Arasındaki Münakaşalar ve Bu Münakaşaların Sebep Olduğu Edebi Hadiseler, Türkiyat Mecmuası, Cilt: 10, Yıl :1953". 5 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2015. 
  6. ^ a b c "İlknur Ay, Muallim Naci, Ahmet Rasim ve Halide Nusret Zorlutuna'nın Anı Türündeki Eserleriyle Çocuk Edebiyatımızdaki Yeri ve Başlıca Temaları, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Konya 2009". 5 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2015. 
  7. ^ Demir, Şükriye (2022). "Âfâk ve İmdâdü'l-Midâd Mecmualarının çeviri yazıya aktarılması ve değerlendirilmesi". Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi. 13 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ "İbrahim Öztürkçü, Muallim Naci'nin Mezartaşını Sultan Abdülhamit yaptırmıştı, Yağmur Dil-Kültür ve Edebiyat Dergisi, Eylül-Ekim 2011". 5 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2015. 
  9. ^ "Yahya Kemal ve "Ünivarsite" Misyonu, Yağmur Dil-Kültür ve Edebiyat Dergisi,Sayı 13: yıl :2011'2". 5 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2015. 

Dış kaynaklar

  • Uçman, Abdullah (1999) "Muallim Naci" Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlilar Ansiklopedisi Cilt:3 sayfa:218-219, İstanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, ISBN 975-08-0071-0

Dış bağlantılar

  • Uçman, Abdullah (2005) "Muallim Naci", Türkiye Diyanet Vakfi İslâm Ansiklopedisi. c.30 say.315-317 Online: [2]5 Ocak 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tevfik Fikret</span> Türk şair, öğretmen, yayıncı

Tevfik Fikret, Osmanlı Türkü şair ve öğretmen. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinde Servet-i Fünûn topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret, devrimci ve idealist fikirleriyle Mustafa Kemal başta olmak üzere dönemin pek çok aydınını etkiledi. Türk edebiyatının Batılılaşmasında öne çıkan isimlerden birisi oldu. Farsçada "kuş yuvası" anlamına gelen Aşiyan ismini verdiği semt, yaşamının son yıllarını geçirdiği ve eserlerini kaleme aldığı yerdir.

Servet-i Fünûn edebiyatı veya topluluğun kendini anarken kullandığı adıyla Edebiyat-ı Cedîde, II. Abdülhamid döneminde, Servet-i Fünûn adlı derginin çevresinde toplanan sanatçıların Batı etkisinde geliştirdikleri bir edebiyat hareketidir.

Tevhit ya da Tevhid, Türk ve İslam edebiyatında Allah'ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzum –mensur edebî tür.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim Şinâsî</span> Türk gazeteci, yazar ve şair

İbrahim Şinasi Efendi, Türk gazeteci, yayımcı, şair ve oyun yazarı.

<span class="mw-page-title-main">Recaizade Mahmud Ekrem</span> Türk şair ve yazar (1847-1914)

Recaizade Mahmud Ekrem, Türk şair ve yazardır. 19. yüzyıl Osmanlı dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerindendir.

Ara nesil, Türk Edebiyatı'nda Tanzimat sonrası ikinci kuşak olan, Recaizade Mahmud Ekrem, Muallim Naci ve Abdülhak Hâmid’le Servet-i Fünûn edebiyatı arasında yer alan yazarlara verilen addır. 1884-1896 dönemi için söylenir. Beşir Fuad, Fazlı Necib, Mehmed Celal, Nâbizâde Nâzım, Hasan Fehmi adları ara nesilde anılanlardan birkaçıdır.

<span class="mw-page-title-main">Halid Ziya Uşaklıgil</span> Türk romancı ve yazar (1866–1945)

Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

Tanzimat edebiyatı, Tanzimat döneminin kültürel ve siyasi hareketlerinin sonucu olarak ortaya çıkmış edebiyat akımı. 3 Kasım 1839'da Mustafa Reşid Paşa tarafından ilan edilen Gülhane Hattı Hümayunu da denilen yenileşme beratının yürürlüğe konmuş olmasından doğmuştur. Bu olay daha sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasi alanda gerek edebî ve gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır. Şinasi ile Agah Efendi'nin birlikte çıkarmış olduğu Tercüman-ı Ahval bu edebiyatın başlangıcı olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Cenap Şahabettin</span> Türk şair, anı yazarı ve hekim (1870 - 1934)

Cenap Şahabeddin, Türk şâir ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Midhat</span> Osmanlı yazar, gazeteci ve çevirmen

Ahmed Midhat, Türk yazar, gazeteci ve yayıncı. Tanzimat dönemi yazarlarındandır. Türk edebiyatının gerçek anlamda ilk popüler yazarıdır. 1870'te Devir (Çağ) adıyla bir gazete çıkardı ancak ilk sayıda kapandı. Çok kısa zaman sonra Bedir adıyla çıktı. 1878'de çıkarmaya başladığı ve yayın hayatını 1921'e kadar sürdürmüş olan Tercüman-ı Hakikat gazetesi Osmanlı basın tarihinin en uzun ömürlü ve etkili yayınlarından biri olmuştur. Kabri Fatih Camii içinde II. Mehmed'in türbesinin de bulunduğu ayrı kısımdadır.

<span class="mw-page-title-main">Mithat Cemal Kuntay</span> Türk yazar, şair ve hukukçu

Mithat Cemal Kuntay, Türk yazar, şair ve hukukçu. Yazdığı vatanseverlik şiirleri onu Türk edebiyatının en tanınmış hamaset şairlerinden birisi yaptı. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış dönemini konu edinen, Üç İstanbul (1938) adlı ilk ve tek romanı ile ünlendi. Biyografi yazarlığı yönüyle de tanındı.

<span class="mw-page-title-main">Ercüment Ekrem Talû</span> Türk yazar ve gazeteci (1886-1956)

Ercüment Ekrem Talû, Türk gazeteci, yazar ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Beşir Fuad</span> Osmanlı asker, çevirmen, gazeteci ve fikir adamı

Beşir Fuad, Türk asker, çevirmen, gazeteci ve fikir adamı.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Rasim</span> Türk yazar, gazeteci, tarihçi, milletvekili (1864 - 1932)

Ahmet Rasim, Türk yazar, gazeteci, tarihçi, milletvekili.

Zemzeme, Recaizade Mahmut Ekrem tarafından yazılmış üç ciltlik şiir serisidir. Recaizade Mahmut Ekrem, Zemzeme adlı eserini yazdıktan sonra eski-yeni çatışmasında yenilikçi tarafı seçmiştir. Zemzeme kitabının ön sözünde belirttiği göz için kafiye değil kulak için kafiye anlayışı Servet-i Fünûn hareketinin öncüsü olarak da görülür. Eski şiir anlayışının takipçisi olarak bilinen Muallim Naci'nin Demdeme adlı eseri, bu esere misilleme olarak yazılmış bir şiirdir. Zemzeme-Demdeme çatışması ve etrafında gelişenler edebiyat çevrelerini uzun süre meşgul etmiştir.

Tercümân-ı Hakîkat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul'da 1878-1921 yılları arasında yayınlanan günlük gazete.

<span class="mw-page-title-main">İsmail Hakkı Eldem</span>

Alişanzade İsmail Hakkı Eldem, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminin tanınmış biyografi yazarı ve çevirmeni.

<span class="mw-page-title-main">Menemenlizade Mehmet Tahir</span>

Menemenlizade Mehmet Tahir ,Türk şair ve yazar.

Demdeme, Muallim Naci'nin 1886 yılında yayımlanmış olduğu eleştiri türündeki eseridir. Bu eserde Recaizade Mahmud Ekrem'in yazdığı Zemzeme adlı eserindeki düşünceleri eleştirmek amacıyla yazılmıştır. Muallim Naci'nin kaleme aldığı eser öncelikle Saadet isimli gazetede yazı dizisi olarak çıkmıştır. Demdeme, Recaizade Mahmud Ekrem'in yazmış olduğu Takdîr-i Elhân ile üçüncü Zemzeme'deki düşüncelerini eleştirmek için kaleme alınmıştır. Bu tartışma Tanzimat edebiyatının ikinci döneminde olmuştur. Bu eserde Muallim Naci, Recaizade Mahmud Ekrem'in "Kafiye, kulak içindir." anlayışına karşılık "Kafiye göz içindir. anlayışını savunmuştur.

Abdülkerim Sabit Bey, Türk divan şairi, bürokrat.