İçeriğe atla

Muafiyet (sigortacılık)

Muafiyet, sigortacılıkta, sigortalının riskin bir bölümünü üstlenmesi.

Muafiyet sigortacı ve sigortalı tarafından karşılıklı anlaşarak belirlenir ve poliçe üzerine yazılır. Mutlak değer veya oransal olarak belirtilebilir.

Örneğin sigorta bedeli 1.000 TL, muafiyeti 50 TL olan bir riskte 300 TL'lik hasar olması halinde, sigortacı 250 TL ödeyecektir. Aynı poliçede muafiyet oransal olarak, örneğin, %20 oranında belirtilseydi, sigortacının bu hasarda ödemesi gereken tutar 100 TL olacaktır.

Genelde yukarıda açıklandığı şekilde, hasardan düşmek yöntemiyle yapılan muafiyete, tenzili muafiyet denir. Daha nadir olmak üzere, hasarın belli bir tutarı aşmaması halinde hiç ödenmemesi şeklinde çalışan muafiyet de vardır.

Muafiyet, sigorta şirketinin riskini önemli ölçüde sınırlar. Zira olasılık olarak küçük hasarların gerçekleşme sıklığı daha yüksektir ve muafiyet sayesinde özellikle bu hasarların sigorta şirketine etkisi azalır. Ayrıca, risk sigortalı ile bölüşüldüğü için, sigortalı daha dikkatli davranarak sigortalı malını tehlikelerden daha iyi koruyacaktır. Sigortalı tarafından ise, muafiyet, ödenmesi gereken primde önemli bir tasarruf sağlar. Örneğin sadece %10 oranındaki bir muafiyetin primi %50 oranında düşürmesi mümkündür.

İlgili Araştırma Makaleleri

CIF, uluslararası ticaretle ilgili bir terimdir. Sözcük karşılıkları mal bedeli, sigorta ve navlun anlamındadır. Bu tip ticarette satıcı, CFR teriminde olan yükümlülükleri aynen üstlenmekte, ancak bunlara ek olarak taşıma sırasında malların kayıp ve hasar riskine karşı deniz sigortası sağlama yükümlülüğünü de almaktadır. Burada sigorta sözleşmesini akdetmek ve sigorta primini ödemek, satıcıya düşmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bağ-Kur</span> Türkiyedeki eski sağlık sigortası sistemi

Bağ-Kur, 16 Mayıs 2006 tarihinde kabul edilen 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Kurumu'na devir olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sigorta</span> olası kayıp riskinin adil bir şekilde giderilmesi için önceden ödenen prim, ücret

Sigorta, risklerin gerçekleşmesi sonucu doğabilecek zararları gidermek için kullanılan mali araçtır. Sigorta sözleşmesi, sigorta yapılması için hukuken gerekli sözleşmedir. Sigorta şirketi, sigorta işlerinin yönetilmesi, işletilmesi, satışı ile ilgilenen şirkettir. Sigortacılık, bu işlerle ilgilenen meslektir.

Kara taşıtları sigortası ya da kısaca kasko; bir aracın kaza geçirmesi, yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu oluşabilecek zararları güvence altına alan bir sigorta sözleşmesi. Trafik sigortasından farklı olarak, poliçe sahibinin kendi aracının hasarını da kısmen veya tamamen karşılar. Trafik sigortasının aksine, zorunlu değildir.

<span class="mw-page-title-main">Reasürans</span>

Reasürans, sigorta şirketlerinin üstlerindeki riskleri tekrar sigortalatarak kendilerini güvence altına alması.

Reasürans anlaşması (trete), sigorta şirketleri ile reasürörler arasında yapılan ve risk devir esaslarını belirleyen anlaşma.

Sigorta poliçesi, bir sigorta sözleşmesinin koşullarını içeren belge.

Depo primi, bir sigorta veya reasürans sözleşmesinde, taraflardan biri tarafından diğerine iade edilmek üzere tutulan prim, bir tür depozito.

Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası ya da kısaca trafik sigortası, otomobil, kamyon, motosiklet ve diğer kara yolu taşıtları için sigortadır. Trafik sigortasının amacı herhangi bir kaza durumunda "karşı tarafın" malına veya canına verilen hasarı -kabahat oranına bağlı olarak- kısmen veya tamamen karşılar. Araç sigortasının özel şartları her bölgede yasal düzenlemeler ile değişebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Lloyd's</span>

Lloyd's, Londra, İngiltere'de bulunan büyük sigorta borsası. Risk üstlenen yatırımcılar olan üyelerin bir araya gelerek risklerin bölüşülmesini sağlar. Böylece Lloyd's reasürans işlevini yerine getirir. Ancak klâsik reasürörlerin aksine Lloyd's bir şirket değildir.

Sovtaj, sigortacılıkta hasara uğrayan kıymetlerin satılarak sigorta şirketinin giderlerinin azaltılması.

Koasürans, genel anlamıyla sigorta edilen riskin çeşitli taraflar arasında bölüşülmesi. Koasürans, Türkçeye Fransızcadan geçmiş bir terimdir ve "birlikte sigorta" anlamına gelir.

Konservasyon, bir sigorta şirketinin üstlendiği risklerden başka şirketlere devretmeyip üzerinde tuttuğu kısım.

Sigorta bedeli, bir sigorta sözleşmesiyle teminat altına alınan kıymetlerin toplam maddi bedeli. Poliçe üzerinde sigorta bedeli açıkça belirtilir.

Sigorta havuzu, bir grup sigortacının bir araya gelerek kabul ettikleri risklere ortak teminat vermesi.

Kümül, sigortacılıkta risk birikimi.

Zorunlu deprem sigortası sistemi, topraklarının yüzde 96’sı, nüfusunun yüzde 98’i aktif deprem bölgelerinde bulunan Türkiye tarafından geliştirilmiştir. Sistemi yönetme sorumluluğu ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak 2000 yılında kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu’na (DASK) verilmiştir.

İşsizlik sigortası, bir işyerinde çalışırken, kendi istek ve kusuru dışında işini yitirenlere, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılamayı amaçlayan, devlet tarafından kurulan zorunlu bir sigorta türüdür. Türkiye'de Mart 2002 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmış işsizlik sigortasının yasal dayanağı 4447 sayılı kanundur.

TARSİM Türkiye'de devlet destekli tarım sigortası poliçelerinin üretim ve hasar işlemlerinin yapılması, riskin paylaştırılması ve reasürans koruması için kurulan havuz.

Kredi risk primi ya da Kredi temerrüt takası-swap'ı alınan bir kredinin geri ödenmeme riskini tespit etmek ve bu riske karşı kredinin sigortalanması için kullanılan değerdir. Faiz doğası itibarıyla alacaklının geri ödememe riskini içeren bir risk primidir. Kredi risk primi ise bu riskin sistemli bir şekilde finansal enstrümana dönüştürülmüş ve sayısal olarak ifade edilmiş halidir. Alacaklı, kredinin olası geri ödenmeme riskine karşı verdiği borcu sigorta eder, bu sigorta işlemi ve sigorta için belirlenen bedel ise kredi risk primine tekabül eder. Bu prim bir ülkeye olan finansal güven baz alınarak serbest piyasa tarafından belirlenir. Bu yönden ülkelerin iflas riskini gösteren parametre olması bakımından önem arz eder. Kredileri sigortalayanlar finansal güveni oluşturan parametrelere göre geri ödememe riskini ve riski satın almaya razı oldukları primin değerini belirlemeye çalışır. Kredi risk primi ifade edilirken her %1 faiz oranı 100 baz puana tekabül eder. Kredi risk priminin 100 olması durumda borç için beklenen faiz oranının %1 olduğu varsayılır. Örneğin 2019 yılında Çin’in kredi risk primi 32 baz puan iken Güney Afrika’nın kredi risk primi 165 baz puandı. Bu durumda Çin uluslararası piyasalardan aldığı borç için %0,32 oranında faiz öderken Güney Afrika %1,65 faiz ödüyordu.