Vincent Willem van Gogh, Hollandalı ard izlenimci ressamdır. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. Bunların arasında manzaralar, natürmortlar, portreler ve otoportreler bulunmaktadır ve modern sanatın temelleri sayılan cüretkâr renkler ile canlı, fevrî ve ifade dolu fırça darbeleriyle ayırt edilirler. 37 yaşında yıllardır süren psikolojik rahatsızlığı ve yoksulluğun ardından trajik bir biçimde kimilerine göre intihar, kimilerine göre bir cinayet sebebiyle silahla yaralandıktan otuz saat sonra hayata veda etti.
Anthon Gerard Alexander van Rappard Hollandalı ressam, teknik ressamdır. Lawrence Alma-Tadema'ın öğrencisi ve 4 yıl boyunca da Vincent van Gogh'un arkadaşı ve akıl hocası olmuştur. Vincent van Gogh'u sosyal yaşamı ve diğer nedenlerden dolayı takdir ettiğini belirtmiştir.
Ressam Vincent van Gogh'un kronolojisi mümkün olduğunca yazdığı mektuplar temel alınarak oluşturulmuştur. Ancak kronolojiyi tamamlamak ek kaynaklardan yararlanarak mümkün olmuştur. Ressamın mektuplarının çoğu tarihsizdir ve yalnızca 1973'te Jan Hulsker tarafından yeterli bir tarihlendirme yapılmış, bu çalışma Ronald Pickvance tarafından gözden geçirilmiş ve diğer yazarlar tarafından da kısmen düzeltilmiştir. Kronoloji içinde yer alan ilgili tarihlerin bir kısmı da kardeşi Theo'nun, amcası Cent'in, arkadaşları Émile Bernard ile Paul Gauguin ve diğerlerinin biyografilerinden alınmıştır.
Vincent van Gogh'un Mektupları günümüze kadar gelebilmiş ve Vincent van Gogh'un yazdığı (820) ve ona yazılmış olan (83) 903 mektupluk bir koleksiyondur. Bu mektupların 650'den fazlası Vincent tarafından kardeşi Theo'ya yazılmıştır. Koleksiyonda ayrıca van Gogh'un kız kardeşi Wil ve diğer akrabalarına yazdıklarının yanı sıra Paul Gauguin, Anthon van Rappard ve Émile Bernard gibi ressamlara da yazılmış olan mektuplar da yer alır.
Vincent van Gogh'un ünü, yaşamının son yılında Fransa ve Belçika'ya, öldükten hemen sonra da Hollanda ve Almanya'ya yayılmaya başlamıştır. Küçük kardeşi Theo ile olan arkadaşlıkları 1872 Ağustos'undan beri yazdıkları mektuplarla belgelenmiştir. Bu mektuplar Theo'nun eşi Johanna van Gogh-Bonger tarafından 1914'te üç cilt olarak yayımlanmıştır. Vincent'ın ve eşinin ölümünden sonra van Gogh'un tabloları kendisine miras kalan Johanna, bunları ödünç vererek ilk van Gogh sergilerinin düzenlenmesini desteklemiştir. Mektupların yayımlanması, kendini resme adamış, sanatı için cefa çekmiş ve genç yaşta ölmüş olan Vincent van Gogh'un çok etkili ve çekici gizeminin Avrupa'ya ve oradan da dünyaya yayılmasında yardımcı olmuştur.
Vincent van Gogh'un eserlerinin listesi Hollandalı ressam Vincent van Gogh (1853-1890) tarafından yapılmış tablo ve diğer eserlerinin tam olmayan bir listedir. Yaşamı süresince çok az değer verilmiş olan ressamın ünü ölümünden sonraki yıllarda giderek artmıştır. Bir rivayete göre van Gogh yaşamı boyunca yalnızca bir resmini satabilmiştir. Kırmızı Üzüm Bağı adlı bu tablo ressam ve sanat koleksiyoneri Anna Boch tarafından 400 franga satın alınmıştır. Günümüzde tarihin en büyük ressamlarından biri ve modern sanatın temellerini atanlardan biri olarak görülmektedir. Van Gogh yirmili yaşlarının sonuna kadar resme başlamadı ve en çok bilinen tablolarını yaşamanın son iki yılında yaptı. Aralarında 900 kadar yağlı boya tablo ve 1.100 çizim ve eskiz bulunan 2.000'den fazla sanat eseri üretti. 2013 yılında Montmajour'da Günbatımı adlı tablosu, 1928'den beri ressama ait olduğu belirlenen ilk büyük boyut eseri olmuştur.
Vincent van Gogh'un otoportreleri yaptığı resimler içinde önemli bir kısmı oluşturmaktadır. Otoportreleri yaparken muhtemelen ayna kullanan ressamın yüzü aynada göründüğü gibi resmedilmiştir, yani resimdeki yüzünün sağı aslında yüzünün soludur.
Vincent van Gogh, izlenimcilik akımının yayıldığı zamanlarda yaşamıştır. Fotoğrafın ortaya çıkmasından sonra ressamlar artık fiziksel formları taklit etmek yerine resmettikleri kişiler, mekânlar ve nesnelerin ardındaki duygu ve düşünceleri aktarma yoluna girmişlerdir. İzlenimci ressamlar buna kuvvetli fırça darbeleri kullanarak, bazı renk tonlarını vurgulayarak ve ışıklandırmaya dikkat ederek ulaşmaya çalışmışlardı. Vincent van Gogh, bu ideolojiyi resimlerinde kullandığı özne ve nesnelerle olan ilişkisini ve onlara karşı duyduğu hisleri tasvir edebilmek için kullandı. Van Gogh’un yaptığı portreler, ressamın portresini yaptığı kişilerle olan ilişkilerini ve bu öznelerin iç özelliklerini yansıtmak için renk ve fırça darbelerinin kullanımına odaklanır.
Ağaç Kökleri, Vincent van Gogh'un 1890 yılında Auvers-sur-Oise'da yaşarken yaptığı yağlı boya tablo. Tablo, ressamın son peyzajlarında uyguladığı çifte kare resmin örneklerindendir.
Johanna Gezina "Jo" van Gogh-Bonger, ressam Vincent van Gogh'un kardeşi sanat simsarı Theo van Gogh'un eşidir. Vincent van Gogh'un ünlenmesinde anahtar isimlerden biridir.
Vincent van Gogh'un yaptığı kopyalar, ressamın 1887 ila 1890 yılları arasında yaptığı resimler arasında önemli bir grubu oluşturur. Vincent van Gogh Saint-Rémy-de-Provence'de kendi isteğiyle yattığı Saint-Paul akıl hastanesinde iken uzun süren kış ayları boyunca resim yapacak konu bulmak için çabaladı. Sanatsal açıdan yeniden canlanma çabasıyla sevdiği ressamların eserlerini temel alan 30'dan fazla kopya yaptı. Bunların yirmi biri Jean-François Millet'nin eserlerinden yapılan kopyalardır. Birebir kopyalamaktan çok van Gogh kopyaladığı resimlerin konu ve kompozisyonlarını kendi perspektifi, renkleri ve tekniği ile yansıtmaya çalışmıştır. Spiritüel anlam ve duygusal rahatlık sembolizm ve renk ile ifade edilmiştir. Kardeşi Theo van Gogh bu resimlerden bazılarının Vincent'ın en iyi resimleri olduğunu belirtmiştir.
Sigara İçen Kafatası, Vincent van Gogh'un erken dönem çalışması. Küçük, tarihsiz, tuval üzerine yağlı boyayla çizilmiş resimde ağzında sigara bulunan bir kafatası betimlenmiştir. Amsterdam'daki Van Gogh Müzesi'nin envanterinde yer alır.
Ophaalbrug in Nieuw-Amsterdam, Vincent van Gogh tarafından 1883 yılında Hollanda'nın Drenthe şehrinde yapılan bir suluboya tablosudur.
Sarı Ev, diğer adıyla Cadde, 1888 yılında 19. yüzyılda yaşamış Hollandalı ard-İzlenimci ressam Vincent van Gogh tarafından yapılmış bir suluboya tablosudur.
Kulübeler, Vincent van Gogh tarafından 1883 ile 1885 yılları arasında yapılmış bir dizi resim. Van Gogh, Köylü karakter çalışmaları ile aynı süre içerisinde bu resimleri yapmıştır.
Üzgün Yaşlı Adam Vincent van Gogh tarafından yapılmış bir yağlı boya resmidir. 1890'da Saint-Rémy-de-Provence'de erken bir litografi üzerine yaptığı eserdir. Resmi, mayıs ayının başlarında ciddi hastalığından iyileştiği zaman yaptı. Aynı zamanda genel olarak intihar olarak kabul edilen ölümünden iki ay önce yaptı.
Karlı Manzara, Vincent van Gogh tarafından 1888 yılında yapılmış bir tablodur. Arles'te yaptığı ilk tablolardan birisi olduğu düşünülmektedir. Van Gogh'un 1882 ila 1889 yılları arasında yaptığı ve karlı manzara gösteren en az on yağlı ve suluboya tablolarından birisidir. Tabloda La Crau ovaları, Montmajour yapısı ve yatay hizasındaki tepelere uzanmaktadır.
Agaçlar ve Çalılıklar Vincent van Gogh'un 1887'den 1890'a kadar Paris, Saint-Rémy ve Auvers'da yaptığı tabloların konusudur. Van Gogh, birçok çalı resmi yapmıştır. "Sous-bois" adı verilen bu tür, Barbizon ekolü ve İzlenimciler tarafından ön plana çıkarılmıştır. Bu serideki eserler orman veya bahçe iç mekanlarındaki renk ve ışık tonlarını başarılı bir şekilde kullanmaktadır. Van Gogh, 1890 yılında Brüksel'deki Les XX sergisi için Saint-Rémy resimlerinden Ivy'i (F609) seçti.
Nuenen Reform Kilisesi'nden Çıkan Cemaat, 1884'ün başlarında yapılmış ve 1885'in sonlarında düzenlenmiş bir erken dönem Vincent van Gogh tablosudur. Amsterdam'daki Van Gogh Müzesi'nde sergilenmektedir.
Le Moulin de la Galette, Vincent van Gogh'un 1886 yılında Paris'in Montmartre bölgesinde kardeşi Theo ile birlikte yaşadığı evinin yakınında bulunan Moulin de la Galette adlı bir yel değirmenini çizdiği resimlerin genel adıdır. Paris'i tepeden gören yel değirmeninin yakınlarında şehir manzarasını seyretmek için bir teras ve insanların eğlenmesi için bir dans salonu bulunmaktaydı.