İçeriğe atla

Monoteizm

Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır.[1] Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

Tek Tanrıcılık, Zerdüştlük, Bahailik, Hristiyanlık, Deizm, Dürzilik, Eckankar, Sikhizm, Manihaizm, İslam, Yahudilik, Samirilik, Mandeizm, Rastafari, Sekanova, Tenrikyo, Yezidilik ve Atenizm gibi çeşitli dinlerin karakteristik bir özelliğidir. Ayrıca, eski dinlerde de tek tanrıcı düşüncelere rastlanabilir; bunlar arasında Eski Çin dini, Tengricilik ve Yahvizm bulunmaktadır.[2][3][4][5]

Tarihçe

İnsanın düşünsel evriminde Tanrı inancı soyut düşüncenin gelişme süreciyle bağlantılanır. İlk tanrılar somut, kendilerinden bereket, korunma gibi belirli amaç ve umutlar beslenen, kişisel tapınmalarla ilgili olduğu iddia edilmektedir.

Tektanrıcılığın 4000 yıl kadar önce eş zamanlı olarak Mısır, Babil ve Hint toplumlarında ortaya çıkmaya başladığı ifade edilmektedir. Çözülebilmiş en eski yazılı belgelere sahip çoktanrıcı putperest bir toplum olan Sumerlerde, çoktanrıcılığın tektanrıcılıktan sonra görüldüğünü yahut başka bir ifadeyle tektanrıcılığın çoktanrıcılıktan daha eski belgeleri bulunduğunu söyleyenler de olmuştur.[6] Orhan Gökdemir'e göre tek tanrılı dinlere gidiş bir dinde sadeleşme ve devrim hareketidir. Bu devrim eski dini anlayışları dümdüz ederek yıkar. Ancak başlangıçta görülen hızlı bir yıkım sonrasında devrim yavaşlar ve eski pagan inançlar yeni kimliklere bürünerek yeniden ortaya çıkarlar. Musevilik, İsevilik ve Müslümanlık kurucuları kadar bu karşılaşmanın da ürünü olan dinlerdir.[7] Tek tanrılı dinlerde eski ilahların bir kısmı melek, cin, şeytan, aziz ve peygamberlere dönüştürülmüşlerdir. Yeniden kurgulanan mitolojik anlatımlarda Sümerlilerin eski tanrılarının tek tanrılı dinlerde Hızır, İlyas gibi peygamberlere ya da azizlere, velilere ve hatta meleklere, cinlere dönüştüğü görülebilmektedir.[8] Allah'ın isimlerinden bir kısmı da Arap ve ortadoğu mitolojilerinde eski ilahlara verilen isimlerle ortak kök isimlerden oluşur.[9][10]

Dinsel inancın başlangıcına dair tezler

Çoktanrıcılık tezleri

İskoç bilim insanı David Hume, “tarihin ne kadar gerisine gidersek gidelim, insanlığın çoktanrıcılığa o denli dalmış olduğunu görürüz” der. Ona göre, daha yetkin bir dinden ne bir iz ne de bir belirti vardır.[11]

Animizm

Antropoloji'nin kurucusu kabul edilen ve animizmin isim babası olan Edward Burnett Tylor; ruhi varlıklara inanış olarak tanımladığı animizmin, insanlığın ilk dini olduğunu varsayar. Ona göre bu inanış tüm ilkel ırklarda görülür.[11] Comte'un “fetişizm, politeizm ve monoteizm” diye sunduğu sınıflandırmayı o, “animizm A, animizm B ve monoteizm” diye sunar.

Buna göre animizm, bir üst gelişim aşamasına ulaşıncaya kadar kendi içinde beş basamağa ayrılır. Bunlardan ilki, insandaki maddi olmayan yönün (ruh) varlığının keşfi; ikincisi, ruhun ölümden sonra da varlığını devam ettirdiğine olan inanç; üçüncüsü, ruhun rüya ya da trans halinde bedeni geçici olarak terk etme kabiliyetine sahip olduğunun keşfi; dördüncüsü, hayvanların ve hatta cansız varlıkların da ruha sahip olduklarına inanç; beşincisi de hayaletlere olan inançtır.

Atalara tapınma

İngiliz filozof ve sosyolog Herbert Spencer; Dinin kökeninin atalara tapınma ile başladığı fikrini ileri sürmektedir. Spencer, dinle ilgili görüşlerini First Principles (İlk İlkeler) (1862) ve The Principles of Sociology (Sosyolojinin İlkeleri) (1877 ve 1885) adlı eserinde dile getirmiştir.[11]

Totemizm

İskoç etnolog John Ferguson Mc Lennan (1827–1881) ise; dinlerin ilk safhasının totemizm olduğunu iddia etmiştir. Ona göre, ilkel insan hayvanlara, bitkilere ve tabii nesnelere canlılık ve kişilik atfettikten sonra her kabile saygı objesi olarak bunlardan birisini seçmiştir.[11]

Emile Durkheim ise, Robertson Smith'den aldığı dört önemli görüşten hareket etmektedir; İlkel din, kabile kültüdür ve bu kült totemiktir. Totem ve klan birbirinden ayrılmaz. Klanın tanrısı kutsallaşmış toplumun kendisidir. Totemizm en basit ve en ilkel din biçimidir. Bu görüşlerden yola çıkan Durkheim'e göre ilk din totemizmdir.[11]

Dinin kökenini totemciliğe bağlayan bir başka ilim adamı da Sigmund Freud'dur. Dine psikoanalitik bir yöntemle yaklaşan Freud'e göre din, bir yanılsamadan ibarettir ve onu doğuran da sürekliliğini sağlayan da suçluluk duygusudur. Freud, bireyin küçük yaşlarda yaşadığı bazı travmaların, uzun bir uyuklama devresinden (latens devresi) sonra buluğ çağı ve ileriki yaşlarda, tekrar gün yüzüne nevrozlarla çıkmasına benzer bir sendromun soy yaşamında da olabileceğini belirtir. Buna göre mesela, geçmişte yaşanmış cinsel şiddetle de ilgili bir travmatik olay, ileride dini doğurmuş olabilir.[12]

Naturalizm

Max Müller'in savunduğu görüşe göre ise; tek bir başlangıçtan ziyade, farklı yollar ve görünümlerde ortaya çıkan hallerle evrimleşerek ilerleyen bir süreç olduğunu kabul eder. Bu sürecin doğayı tanıma maksadıyla farklı basamaklarla başladığını; insanın kendini aşan durumları ister ruh, ister doğa, ister atalara tapınma, isterse tabiat güçleri/tanrıları fikrinden gelerek kavramaya çalışsın, sonraki safhanın tabii gözlem yoluyla yüce tanrı fikrine ulaşılacağını iddia etmiştir.[11]

Müller tabii dini (naturalimzi) üç bölüme (Fiziki-Antropolojik-Psikolojik) ayırmış ve monoteizmi her bölümde olan bir safha olarak tanımlamıştır.

Fetişizm

Sosyolojinin kurucusu kabul edilen Auguste Comte insanın düşünsel evrimde 3 aşama geçirerek tek tanrıcılığa ulaştığını söyler. Ona göre:

1. Basamak'ta, insan, çevresindeki eşyayı canlı, akıllı varlıklar olarak düşünmüştü; putçuluk (fetişizm dönemi),

2. Basamak'ta, insan, çevresindeki olayların görünmez varlıklarca yöneltildiğine inandı; çoktanrıcılık (politeizm),

3. Basamak'ta, insan, bu görünmez varlıkların tek ve büyük bir iradenin yönetimi altında bulunduğu inancına vardı; tektanrıcılık (monoteizm).[13]

Politeizm dönemindeki tanrıların aşama aşama aile, kabile ve şehir ve ulus tanrılarına dönüştüğü düşünülmektedir[]. Bir sonraki aşama ise tanrılara soyut sıfatlar verilmesi, panteonda yer alan diğer tanrıların isim, sıfat ve eylemlerinin baştanrılarda toplanmasıdır. Bazen de bu tanrılar bir sonraki kültürde baştanrının yardımcılarına, melek, cin, şeytan gibi varlıklara dönüşür. Bu gelişime en açık örneklerden birisini Marduk oluşturur. Sümerlerin 50 kadar tanrısının ismi sonraları Marduk'a verilmiş ve tektanrıcılık yönünde adımlar atılmıştır.[14] Ne var ki Buhtunnasr, Marduk'un tek tanrı olduğu inancını sadece kendi taşımış, ulusuna yaymak gücünü gösterememiştir. Bu tanrının birçok özelliklerinin Yahudi tanrısı Yahova'ya taşındığı, Hammurabi kanunlarının da Yahudi şeriatının temelini oluşturduğu ifade edilmiştir. Samuel Reinach, Orpheus adlı kitabında "Eğer Musevi kanunlarının Musa’ya Tanrı tarafından yazdırıldığı doğruysa, Tanrı, Hammurabi’nin yapıtını aşırmış demektir." ifadesini kullanmıştır.[15]

Mısırlı IV. Amenotep'in tek tanrısı Aton (MÖ 14. yüzyıl)'dur.

Günümüz tek tanrılı dinlerindeki birçok kavram ve uygulamanın kaynağı Sümer mitolojilerinde görülmektedir; tek tanrılı dinlerdeki kadınların başörtüsü adetinin İnanna için yapılan tapınaklardaki tapınak fahişelerinin takmasından gelmesi; Meryem’e Madonna, yani bizim büyük hanımefendimiz denmesinin kökeninde yine İnanna’ya sesleniş şeklinin olması; İsa’nın 25 Aralık’taki doğumu (bazı Hristiyanlarca kabul edilir); Sümerlilerin eski tanrılarının tek tanrılı dinlerde Hızır, İlyas gibi peygamberlere ya da azizlere, velilere ve hatta meleklere, cinlere dönüşmesi; Sümer’de tarlaya benzetilen kadınların Tevrat’ta ve Kur'an’da da aynı benzetmeyle tanımlanmaları, Sümerliler’in kırmızı rahiplerinin tapınağa gelen insanlara Hristiyanlıktakine benzer şekilde günah çıkarma seansları uygulamaları… vd.[8]

Monoteizmin öncül olduğunu iddia eden antitez

İlkel monoteizm

XIX. yüzyılda, diğer evrimci görüşlerin aksine dinin kökenin bir Yüce Varlık fikrinin olduğunu ileri süren, Andrew Lang’dır (1844–1912) Yazar ve Gazeteci olan Lang'ın bu iddiasını sistemli hale getiren kişi ise Wilhelm Schmidt olmuştur.

İlkel tek tanrıcılık tanımını yaparak teorileştiren Wilhelm Schmidt, yaşadığı dönemde; natüralizm (Max Müller), fetişizm (Charles de Brosses, Auguste Comte, John Lubock), atalar kültü (Herbert Spencer), animizm (Edward B. Tylor), totemizm (W. Robertson Smith, Sigmund Freud, Emile Durkheim), büyücülük (J. G. Frazer, J. H. King) gibi din alanında hakim olan teorileri reddetmiş ve bunların dinin başlangıcını ve en eski dinî tecrübeyi yansıtmadığını savunmuştur.[16] Wilhelm Schmidt tek tanrıcı fikrin çok tanrıcılık öncesinde de mevcut bulunması gerektiğini belirtmiştir. 1912 tarihinde ilk kez yayımladığı "Tanrı Fikrinin Kaynağı" adlı eserinde; 'Yüce ve merhamet sahibi olan' kavramının, kimi ilkel toplumlarda görüldüğünü ve bu tek yüce ekolünün, çok tanrılı sistemlerden önce görülen 'Primitif Monoteizm' olarak tanımlamak gerektiğini iddia etmiştir. Dolayısıyla monoteizmin öncülü olarak iddia edilen, fetişizm veya animizm evrelerinden de önce primitif monoteizm'in olması gerektiğini belirmiştir.[17]

Dini eğilimleri yansıtan görüşler

Günümüz dinlerinin tanrı kavramı üzerine fikirleri; vahiy olmaksızın tanrı fikrine ulaşılamayacağını iddia eden ekollerden, Katolik öğretideki tanrı fikrine akıl ile ulaşılabileceğini iddia eden ekollere kadar değişkenlik göstermektedir. Dolayısıyla dinlerin (ilahiyatçı/vaiz/rahip/papaz/kelamcı ve benzerlerinin) tamamının ortak ve net bir görüşte olduğunu iddia etmek mümkün değildir.

Ayrıntılı tanımlar

  • Deizm, mantık ve doğal dünyaya dair gözlemlerin kaynağını oluşturduğu; dini bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alan, bu sebeple vahiy ve esine dayalı tüm dinleri reddeden Tanrı inancıdır.
  • Henoteizm, din ve felsefede, Max Müller tarafından çıkarılmış, bir tanrıya bağlanırken diğer tanrıların varlığını da kabullenmeyi tanımlar.
  • Monizm, her şeyin bir tek zorunluluğun, ilkenin, madde veya enerjiden olduğunu iddia eden görüştür.
  • Panenteizm, ilk devindirici olan tanrının evren ve tüm varlıkları özünden yarattığı ve evrene aşkın, evrenin bilincinde mutlak ve değişmez bir varlık olarak egemen olduğu görüşüdür.
  • Panteizm, her şeyi kapsayan içtin bir Tanrı veya evrenin ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür
  • Öz monoteizm, birçok tanrının tek bir özün farklı formları olduğu inancıdır.
  • Üçleme monoteizm, Hristiyanlıktaki teslis inancına dayalı tek tanrı anlayışıdır.

Dinlerde tektanrıcılık

İbrahimî dinlerin kitaplarında de Tanrı kişileştirilmiş bir yaratıcıdır. Birincil kişi olarak konuşur ve gurur, öfke gibi duygular sergiler, bazen insanların karşısına "insan görüntüsü" ile çıkar.[18] İslam'da Allah Müntakim (intikam alan, intikamcı), Mütekebbir (ulu ve yüce) ve hileleri boşa çıkaran.[19] Sabur (çok sabırlı), celil (çok öfkeli), rahim (çok merhametli), halim (yumuşak huylu) gibi insani duygular ifade eden isimlerle de anılır.

İbrahimî dinlerin tüm taraftarları kendilerini tektanrıcı olarak düşünseler de Yahudilerin arasında bazıları Hristiyanlığı tektanrıcılığın saf bir formu olarak dikkate almazlar, (Kutsal Üçleme/Teslis nedeniyle), onu Shituf[20][21] olarak sınıflandırırlar.

Yahudilik

Hristiyanlık

Hristiyanlık inancına göre Tanrı vardır. Bazı mezheplere göre İsa onun oğlu, bazı mezheplere göre ise hem Tanrı'nın oğlu hem de Tanrı'nın bizzat kendisidir.

İslam

İslam inancına göre Tanrı birdir ve tektir. Bu inanca tevhit inancı denir. Birden çok tanrıya tapınmak İslam'a göre şirk, yani Tanrı'ya ortaklar üretmektir.

Bahailik

Ekankar

Sihizm dininden ayrılan Ekankar inancında Tanrı, Sugmad adıyla geçer ve tüm yaratımların sonsuz kaynağıdır, herhangi bir cinsiyeti yoktur, varlığı duyumsanabilir.

Dipnotlar

  1. ^ "Monotheism", Britannica, 15th ed. (1986), 8:266.
  2. ^ monotheism 2012. Encyclopædia Britannica Online. Retrieved 12 January 2012, from http://www.britannica.com/EBchecked/topic/390101/monotheism 4 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ "Ravidassia religion". 27 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2013. The Ravidassia is a monotheistic religion based on the teachings of the 14th century Indian guru Ravidass, revered as a satguru and prophet by his followers. Ravidass, a Chamar by birth, taught monotheistic spirituality and a message of equality and emancipation from the Indian caste system. 
  4. ^ "Seicho-no-Ie". 9 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2013. Seicho-no-Ie, sometimes rendered Seicho-no Iye (生長の家 seichō-no ie [se.it͡ɕoː no i.e]), is a syncretic, monotheistic, New Thought religion/philosophy, one of the Shinshūkyō (or new religious movements) in Japan that have spread since the end of World War II. 
  5. ^ * Zoroastrian Studies: The Iranian Religion and Various Monographs, 1928 - Page 31, A. V. Williams Jackson - 2003
    • Global Institutions of Religion: Ancient Movers, Modern Shakers - Page 88, Katherine Marshall - 2013
    • Ethnic Groups of South Asia and the Pacific: An Encyclopedia - Page 348, James B. Minahan - 2012
    • Introduction To Sikhism - Page 15, Gobind Singh Mansukhani - 1993
    • The Popular Encyclopedia of World Religions - Page 95, Richard Wolff - 2007
    • Focus: Arrogance and Greed, America's Cancer - Page 102, Jim Gray - 2012
    • monotheism 2012. Encyclopædia Britannica Online. Retrieved 12 January 2012, from http://www.britannica.com/EBchecked/topic/390101/monotheism 4 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ S. Langdon, 30.07.1937, Monotheism as the Predecessor of Polytheism in Sumerian Religion
  7. ^ Orhan Gökdemir, Din ve Devrim s 25-32
  8. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 20 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2017. 
  9. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 5 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2017. 
  10. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2017. 
  11. ^ a b c d e f "Müller; Hayatı, Eserleri ve Dinler Tarihindeki Yeri, Dokuz Eylül Üni., Doktora Tezi, İbrahim E. Karataş". 3 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2022. 
  12. ^ "Müller; Hayatı, Eserleri ve Dinler Tarihindeki Yeri, Dokuz Eylül Üni., Doktora Tezi, İbrahim E. Karataş, sayfa 97". 3 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2022. 
  13. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 23 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2015. 
  14. ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2015. 
  15. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2015. 
  16. ^ http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/1146/13442.pdf 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ankara Üniversitesi İ.F. Dergisi, 'Monoteizm ve Yüce Varlık ... Tartışması', Adıbelli Ramazan, syf. 125, II. paragraf
  17. ^ http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/1146/13442.pdf 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ankara Üniversitesi İ.F. Dergisi, 'Monoteizm ve Yüce Varlık ... Tartışması', Adıbelli Ramazan, syf. 127,128
  18. ^ Williams, W. Wesley, "A study of anthropomorphic theophany and Visio Dei in the Hebrew Bible, the Qur'an and early Sunni Islam", University of Michigan, March 2009
  19. ^ http://www.kuranmeali.org/3/ali_imran_suresi/54.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx 20 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  20. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2020. 
  21. ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Melek</span> dinler terminolojisindeki doğaüstü figür

Melek, dini bir terim. Melek, birçok dinde inanılan semavi verilen isimdir. Meleklerin görevleri Tanrı'ya hizmet etmektir. Meleklere inancın var olduğu her din ve inançta melek kavramına bakış farklıdır.

Tanrı ya da ilah, Klasik teistik inanç sistemlerinde Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve tüm varoluşun temel kaynağı olarak görülen varlık. Tek tanrılı inançlarda evrenin tek yaradanı ve yöneteni olarak kabul edilir. Çok tanrılı inançlarda genelde ilahların cinsiyeti bulunur ve eril olanlarına tanrı, dişi olanlarına tanrıça denir. Tektanrılı ve henoteistik inançlardaki Tanrı kavramını tanımlamak için ise sadece tanrı sözcüğü kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Zerdüşt</span> Zerdüştçülük dininin kurucusu

Zerdüşt, Zerdüştlük olarak bilinen dinin kurucusu kabul edilen Antik İranlı düşünürdür. Bilgelik tanrısı Ahura Mazda'nın kendisine göründüğünü ve ondan doğruluğu yaymak görevini aldığını iddia eden Zerdüşt, Ahura Mazda'nın en büyük tanrı olduğunu, öteki birçok tanrı arasında, yalnız ona tapmak gerektiğini savundu. Antik İran'ın doğusunda doğduğuna dair genel bir düşünce hakimdir. Zerdüşt'ün Avesta'da toplanan ve Zerdüştlük ile ilgili günümüze ulaşan tek belge olan kutsal Gatalar ve Yasna Haptanghaiti ilahilerinin yazarı olduğuna inanılır. Günümüzde Hindistan'daki yandaşlarına, Parsi adı verilir.

Teizm ya da tanrıcılık, tanrı veya tanrıların var olduğu inancıdır. Klasik teizm anlayışında Tanrı; Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve Nihai Kişi olarak nitelenir. Klasik teistik Tanrı; tüm varoluşun kaynağı, öznesi ve tüm varoluşa nüfuz eden Nihai Şahıs olarak nitelendiği için Tanrı tüm varoluşun muhatapı olarak kabul edilir.

Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı'nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüştür.

Çoktanrıcılık ya da Politeizm, politeizm sözlük anlamıyla birden çok tanrıya inanmak, tapınmak manalarına gelmektedir. Sözcük, etimolojik açıdan, Yunanca πολύς poly (çok) ve θεοί theoiz (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Din felsefesi</span> Felsefe dalı

Din felsefesi, dinin kendiliğinden varoluşsal hareketi için bir tür rasyonel bir meşrulaştırma sağlayan felsefe dalıdır. Kutsallık, Tanrı, kurtuluş, ibâdet, peygamber, kurban, dua, vahiy, ayin ve sembol gibi dinler tarihinin temel konularını analiz eden din felsefesi; dinin, dini tecrübenin ve onun ifadesinin doğasını belirler. Din felsefesi dini konu edinen, dinin insan var oluşunun kaynağı, insan doğasının ve kaderinin kaynağı ve değerleri ile ilgili sorunları ele alarak sorgulayan felsefe disiplinidir.

<span class="mw-page-title-main">Animizm</span> Nesnelerin, yerlerin ve yaratıkların hepsinin ayrı bir ruhani öze sahip olduğuna dair dini inanç

Animizm ya da Canlandırmacılık, doğanın bir bütün olarak ve her varlığın teker teker maddi varlığının ötesinde bir de ruha sahip olduğunu kabul eden görüş. Animizm, hayvanları, bitkileri, kayaları, nehirleri, hava sistemlerini, insan eserlerini ve bazı durumlarda sözcükleri canlı, fail ve özgür iradeye sahip olarak kabul eder. Animizm bir din olmaktan öte bir din sistemidir. Animizm, mantıksal temellerin ve prosedürlerin ötesinde doğaüstü evrene odaklanan metafizik bir inançtır ve özellikle maddi olmayan ruh kavramına odaklanır.

<span class="mw-page-title-main">Putperestlik</span>

Putperestlik veya putataparlık, genel anlamda bir nesne, görüntü veya fikre tapım içeren bir dini uygulama, anlayış veya inançtır. Putperestlik farklı şekillerde tanımlandığı ve farklı çeşitleri olduğu gibi bazen politeizm benzeri monoteist olmayan inanç yapılarını kastetmek için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Akhenaton</span> Mısır Firavunu

Akhenaton ya da IV. Amenhotep olarak da bilinir. Mısır yeni dönem 18. hanedanının bir firavunudur. Kraliçe Tiye ve III. Amenhotep'in genç olan çocuğudur. Büyük kardeşi Thutmosis babasından önce ölünce tahta önce ortak oldu, sonra da MÖ 1353-1336 ya da MÖ 1352-1334 yılları arasında 17 yıl firavunluk yaptı. Eşi Nefertiti'ydi.

<span class="mw-page-title-main">Fetiş</span> nesnelerin doğaüstü güçlerine olan inanç

Fetiş, doğaüstü veya büyüsel gücü olduğuna inanılan tapınma nesnesidir.

Totem, bazı ilkel klan ve kabilelerden, onların atası sayılan hayvan veya bitkiye verilen isimdir. Bu totemleri kutsal sayan dini/felsefi görüşe ise Totemizm denmektedir. Bu sözcük kabile dilinde nişan veya âlamet anlamına gelir. Ayrıca totem Panama, Brezilya ve Orta Afrika da kullanılan bir kısaltmadır. Totemizm klan dinidir. Émile Durkheim'e göre ise Totemizm ilkel bir dindir. Totemizm, dünyanın birçok ülkesinde Kuzey Amerika ve Avustralya'da görülür. İnançlarına göre totem olan hayvana ne zarar verebilir, ne de öldürebilir. Totem de buna karşılık insanı korur. Avustralya'da totem olan hayvan için yıllık törenler yapılır. Bu törenlerde o hayvanın çoğalmasını kolaylaştırma amacı güdülür. Totem olan hayvanın etini yemek yasak olduğu halde, bu törenlerde bu yasak uygulanmaz. Bazı araştırmacılar Antik Mısır, Yunan, İtalyan ve Galya halkının dinlerinde de totemizm izlerinin bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Birçok yerde klan fertlerinin, totemlerine benzemek için totemlerinin resmini vücutlarına nakşederek merasimlerde totemin derisini giydikleri de görülmüştür. Konuya diğer bir açıdan bakılırsa totemin tabu olduğu görülür. Totem olan hayvanı öldürmek yasak olduğu gibi, totem olan ağacın gövdesinde oturmak hatta odununu kırmak da yasaktır. Bazı dinler tarihi araştırmacılarına göre Animizm'den doğmuştur. Halk edebiyatında, masallarda ve Tevrat'taki hayvanların konuşması ile İncillerde güvercine önemli bir yer verilmesini Totemizm kalıntısı olarak sayanlar da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Neopaganizm</span> İlkel paganizmden türeyerek modern dünyada var olan yeni nesil dinsel inanış

Çağdaş paganizm, modern paganizm veya neopaganizm, modern çağ öncesi Avrupa'daki pagan inanışları başta olmak üzere tarihi pagan inanışlarının devamı olduğunu ya da bu inanışlardan türediklerini iddia eden çağdaş dini hareketlere verilen genel ad. Kendi içlerinde birçok benzerlik barındırmalarına rağmen çağdaş Pagan inanışları tek bir inanç, ibadet şekli ya da kutsal metin etrafında toplanmayıp çeşitlilik gösterirler.

İlāh, "tanrı" ile aynı anlama gelen bir Arapça terimdir. Dişil hâli "ilaha"dır ve bu tanrıça ile eşanlamlıdır. Dinsel inanışlarca kutsal görülen ve tapınılan doğaötesi bir varlıktır. İlah kelimesi İslami ritüellerde sıkça kullanılır: ezan, kelime-i şehadet.

<span class="mw-page-title-main">Sekanova</span>

Sekanova, Masaharu Taniguchi tarafından 1 Mart 1930 tarihinde kurulan tek tanrılı bir dindir. 2010 yılı rakamına göre 1,6 milyon inananı vardır. Sekanovanın temel ilkeleri üç ana bileşenden oluşur: Dünya tek bir tanrı tarafından oluşturulmuştur, olaylar yalnızca zihnin tezahürüdür, tüm dinler tek bir evrensel tanrıdan kaynaklanır. Sekanova öğretilerinde, her insan Tanrı'nın bir çocuğu olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Schmidt</span>

Wilhelm Schmidt, Avusturyalı dil bilimci, antropolog ve etnolog. İnsanların ilk inanç sisteminin çok tanrılı olmadığını iddia ettiği ilkel tek tanrıcılık teorisi ile tanınmaktadır.

İran dinleri, Antik İran'da ortaya çıkan dinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Bantu dini</span>

Bantu dini, Afrika'daki Bantu halkının inanç ve efsanelerine dayanmaktadır. Bantu halkları yüzlerce farklı etnik gruptan oluşsa da Bantu kültürleri ve geleneklerinde yüksek derecede bir homojenlik vardır. Bantu kültürlerinden pek çoğu geleneksel olarak adı Nyambe/Nzambe'nin bir çeşidi olan yüce bir tanrıya inanırdı.