
HIV, AIDS'e yol açan virüs. HIV, bağışıklık sistemine zarar vererek hastalığa neden olur. Vücudu mikroorganizmalardan koruyan bağışıklık sistemi çalışmadığında, mikroorganizmalar hastalığa daha kolay neden olabilir.

ELISA, Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay testinin İngilizce kısaltmasıdır. Antijen-antikor ilişkisini, antikora bağlanmış bir enzimin aktivitesini araştırmak temeline dayanan kantitatif ölçüm yöntemidir. Antijene karşı antikor ya da antikora karşı antijen aramak mümkündür. Virüs ve parazit enfeksiyonlarında kullanılan bir tanı yöntemidir; immobilize edilmiş antijen kullanılarak kompetetif olmayan indirek boyama yöntemi kullanılmaktadır.

Romatoloji, özellikle kas iskelet sistemini tutan hastalıkları inceleyen bir bilim dalıdır. Ancak romatizmal hastalıklar yalnızca kas iskelet sistemi ile sınırlı kalmaz. Vücudumuzdaki diğer organlar ve sistemler de zaman zaman etkilenebilmektedir. Bu yönüyle multisistemik hastalıklar grubuyla ilgilenmektedir. MS. birinci yüzyılda “Rheuma” kelimesi yangılı akıcı bir sıvıyı tanımlamak için kullanılmıştır.

Bağıştıran ya da antijen vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi tarafından antikor üretimine yol açan yabancı moleküllerdir.

Histopatoloji ya da patolojik histoloji, hastalıklı dokunun histolojik incelenmesinde uzmanlaşan patoloji dalıdır. Anatomik patoloji açısından önemli bir araç olan histopatoloji, aynı zamanda kanser ve diğer hastalıkların doğru ve kesin teşhisi için kullanılır ve bu açıdan çok önemlidir.

Adalimumab, infliksimab ve etanercept'ten sonra FDA onayını almış olan üçüncü TNF inhibitörüdür. Tıpkı onlar gibi, adalimumab da TNFα'ya bağlanarak, onun kendi almaçlarına bağlanmasını önelemektedir; adalimumab tamamen insan monoklonal antikoru kullanılarak üretilmiştir, oysa infliksimab bir fare-insan chimeric antikorudur ve etanercept ise TNF almaç-IgG füzyon proteinidir. TNFα'ya bağlanarak sitokini inhibe eder ve böylece makrojların ve bazı T lenfosit hücrelerinin down-regülasyonunu sağlar, böylece immün yanıt düzenlenmiş olur. 2008 itibarıyla adalimumab FDA tarafından Romatoid Artrit, Psoriatik Artrit, Ankilozan spondilit, Crohn hastalığı,orta ve ileri derecede ciddi Sedef hastalığı ve Juvenil İdyopatik Artrit tedavisi için onaylanmıştır. Humira 0,8ml şırınga ya da Otoenjektör olarak satılmaktadır, her ikisi de subkutan olarak enjekte edilirler, genellikle hasta evinde kendisi bu işlemi yapar. Oral yolla kullanımı uygun değildir, çünkü sindirim sisteminde parçalanmaktadır. Yarı ömürü 10-20 gündür.
Özbağışıklık, otoimmünite, otoimmunite, bağışıklık sisteminde aşırıduyarlıkla oluşan tepkilere genel olarak verilen genel addır. Olağan koşullarda organizma kendi hücrelerinin antijenik yapılarına karşı tepki göstermez; buna “immun tolerans” ya da “doğal hoşgörü” tanımı yapılır. Bu toleransın aksadığı olağanüstü koşullarda otoimmun hastalıklar belirir; bağışıklık sisteminin tüm savunma sistemleri kendi antijenlerine karşı savaşım konumuna geçer. Otoimmun hastalıklardaki doku zararları II, III ve IV tiplerde aşırıduyarlık reaksiyonlarının sonucu olarak belirir.
Bevasizumab (Bevacizumab) kanser tedavisinde kullanılan hedefi VEGF(Vasküler endotelyal büyüme faktörü) olan monoklonal antikordur. Roche ve Genentech firmaları tarafından geliştirilmiştir. Bu firmalar tarafından Altuzan veya Avastin adıyla piyasaya sürülen ilacın da etkin maddesidir. Bevasizumab diğer kanser ilaçlarından farklı olarak tümör hücrelerine doğrudan etki etmek yerine onları oksijen ile besin maddeleri ile besleyen damarları hedef alır.

1970'ler veya 70'ler, 1 Ocak 1970'te başlayan ve 31 Aralık 1979'da sona eren, Gregoryen takviminin içinde bulunan bir onyıl.

Niels Kaj Jerne, Danimarkalı immünolog. 1984 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü Georges J. F. Köhler ve César Milstein ile birlikte "Monoklonal antikorların üretim prensiplerini keşifleri ve bağışıklık sisteminin gelişimi ve kontrolü" ile ilgili teorileri için kazanmıştır.

Georges Jean Franz Köhler,, Alman biyolog.

César Milstein, Arjantinli biyokimyacı. Antikor araştırmalarıyla tanınmıştır. 1984 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü Niels Kaj Jerne ve Georges J. F. Köhler ile birlikte antikor araştırmaları nedeniyle kazanmıştır.

Juliane Köhler, Alman oyuncu.
Duyarsızlaştırma tıpta, bir organizmanın bir maddeye veya uyaranlara karşı olan negatif reaksiyonunu azaltmak veya ortadan kaldırmak için uygulanan bir yöntemdir.

Sir Gregory Paul Winter Nobel Ödülü sahibi, İngiliz biyokimyagerdir. En bilinen çalışması monoklonal antikorların tedavide kullanımı üzerinedir.
Sitokin salınım sendromu (SSS), enfeksiyon ve ilaç kullanımı gibi çeşitli faktörler tarafından tetiklenebilen bir sistemik inflamatuar yanıt sendromu türüdür. Durum, çok sayıda beyaz kan hücresinin aktive edilmesi ve bu hücrelerin daha fazla beyaz kan hücresini aktive edecek inflamatuar sitokinleri serbest bırakması sonucunda ortaya çıkar. CRS ayrıca bazı monoklonal antikor ilaçlarının yanı sıra T hücre tedavilerinin yan etkisidir. Şiddetli vakalara sitokin fırtınası adı verilmektedir. İlaç uygulaması sonucunda meydana geldiğinde, infüzyon reaksiyonu olarak da bilinir.
Campath ve Lemtrada markaları altında satılan Alemtuzumab, kronik lenfositik lösemi (KLL) ve multipl skleroz tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Hedefi CD52 olan monoklonal antikordur. KLL'de hem birinci basamak hem de ikinci basamak tedavi olarak kullanılır. MS'de genellikle sadece diğer tedaviler işe yaramadıysa tavsiye edilir. Damar içine enjeksiyon yoluyla verilir.
Atezolizumab, ürotelyal karsinom, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC), üçlü negatif meme kanseri (TNBC), küçük hücreli akciğer kanseri (SCLC) ve hepatosellüler karsinomu tedavi etmek için kullanılan bir monoklonal antikor ilacıdır (HCC).

İmmünsupresif ajanlar, immünsupresanlar ve antirejeksiyon ilaçları olarak da bilinen immünsupresif ilaçlar, bağışıklık sisteminin aktivitesini engelleyen veya önleyen ilaçlardır.
Dinutuksimab ve dinutuksimab beta, yüksek riskli nöroblastomlu çocuklar için ikinci basamak tedavi olarak kullanılan monoklonal antikorlardır. Her bir antikor, hem fare hem de insan bileşenlerinden yapılır ve merkezi sinir sistemi ve periferik sinirler dahil olmak üzere, nöroblastoma hücreleri ve nöroektodermal kaynaklı normal hücreler üzerinde ifade edilen glikolipid GD2'yi hedefler. Dinutuksimab'ın fare hücreleri kullanılarak üretilmesi ve dinutuksimab beta'nın hamster hücreleri kullanılarak üretilmesi bakımından farklılık gösterirler. Dozlama rejimi farklıdır ve dinutuksimab granülosit-makrofaj koloni stimüle edici faktör (GM-CSF), interlökin-2 (IL-2) ve 13-cis-retinoik asit (RA) ile kombinasyon halinde verilirken dinutuksimab beta tek başına verilebilir.