Safir (Gökyakut), demir, titanyum, kobalt, kurşun, krom, vanadyum, magnezyum, bor ve silisyum gibi eser miktarda element içeren alüminyum oksitten (α-Al2O3) oluşan, çeşitli mineral korindonlardan oluşan bir değerli taştır. Safir adı Latince sapphirus kelimesinden türetilmiştir ve kendisi de lapis lazuli'ye atıfta bulunan Yunanca sappheiros σάπφειρος kelimesinden gelir.
İstatistik veya sayım bilimi, belirli bir amaç için veri toplama, tablo ve grafiklerle özetleme, sonuçları yorumlama, sonuçların güven derecelerini açıklama, örneklerden elde edilen sonuçları kitle için genelleme, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma, çeşitli konularda geleceğe ilişkin tahmin yapma, deney düzenleme ve gözlem ilkelerini kapsayan bir bilimdir. Belirli bir amaç için verilerin toplanması, sınıflandırılması, çözümlenmesi ve sonuçlarının yorumlanması esasına dayanır. Bu çerçevede yapılan işlemlerin tümüne sayımlama denir.
Mineral, doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı bir maddedir. Buna göre minerallerin özellikleri şöyledir; doğal olarak oluşur, herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır, belirli bir kimyasal formülü vardır, katı hâlde olup nadiren sıvıdır ve inorganiktir.
Karbon, doğada yaygın bulunan ametal kimyasal elementtir. Evrende bolluk bakımından altıncı sırada yer alan karbon, kızgın yıldızlarda hidrojenin termonükleer yanmasında temel rol oynar. Dünyada hem doğal halde, hem de başka elementlerle bileşik halinde bulunan karbon, ağırlık olarak Dünya'nın yerkabuğunun yaklaşık %0,2'sini oluşturur. En arı (katışıksız) biçimleri elmas ve grafittir; daha düşük arılık derecelerinde maden kömürünün, kok kömürünün ve odun kömürünün bileşeni olarak bulunur. Atmosferin yaklaşık % 0,05'ini oluşturan ve bütün doğal sularda erimiş olarak bulunan karbon dioksit, kireç taşı ve mermer gibi karbonat mineralleri, kömürün, petrolün ve doğalgazın başlıca yapıtaşları olan hidrokarbonlar, en bol bulunan bileşikleridir.
Seramik iyonik veya kovalent bağlara sahip metal ve metal olmayan inorganik bileşik içeren katı bir malzemedir. Yaygın kullanım örnekleri çanak-çömlek, porselen ve tuğladır.
pH, bir çözeltinin asitlik veya bazlık derecesini tarif eden ölçü birimidir. pH'in açılımının ne olduğu kesin olarak bilinmese de genellikle "potential of hydrogen" veya "power of hydrogen" olduğu varsayılır.
Alçı taşı, kalsiyum sülfat dihidrattan oluşan yumuşak bir sülfat mineralidir ve kimyasal formül CaSO4 · 2H2O'dur. Alçıtaşı ayrıca selenitin yarı saydam kristalleri olarak kristalleşir. Aynı zamanda bir evaporit minerali ve anhidritin hidrasyon ürünü olarak oluşur. İçinde su bulunan kalsiyum sülfat minerali, tek veya ikiz sütunlar hâlinde billûrlanır. Alçı billurlarına kil ve marn içinde veya tuzlu ve alçılı dağların boşluklarında rastlanır.
Hidroksilapatit (Kimyasal formül: Ca10(PO4)6(OH)2), kalsiyum apatitin doğada bulunan mineral formudur. Hem doğal yollarla hem de sentetik olarak üretilebilen mineral, diş minesi ve dentin tabakası ile kemiklerde bulunur. Günümüzde kemik yerine kullanılabilen bir materyaldir.
Diş minesi vücudun en sert ve en yoğun mineralleşmiş maddesidir; dentin sement ve pulpa ile beraber dişi oluşturan dört ana dokudan biridir. Normal olarak dişin görünür dental kısmıdır ve ve mutlaka alttan dentin ile desteklenmelidir. Minenin yüzde doksanaltısı mineralden geri kalanı ise su ve organik maddeden oluşur. Minenin normal rengi açık sarıdan grimsi beyaza kadar çeşitlilik gösterir. Minenin altında dentin bulunmayan dişin uç kısımlarında renk bazen hafif bir mavi tona dönebilir. Mine yarısaydam olduğu için, dentinin rengi ve mine altındaki herhangi bir dolgu maddesi bir dişin fiziksel görünümünü güçlü bir şekilde etkiler. Mine dişin yüzeyinde farklı kalınlıklarda bulunur ve en kalın olarak tüberkül denilen tepe çıkıntılarında 2.5 mm; en ince olarak ise klinik açıdan mine-sement sınırında bulunur. Minenin temel minerali bir kristalize kalsiyum fosfat olan hidroksiapatittir. Minedeki minerallerin büyük çoğunluğu yalnızca gücü açısından değil kırılganlık açısından da değerlendirilmektedir. Diş minesi, Mohs sertlik skalası açısından 5 ile değerlendirildiğinden insan vücundaki en sert maddedir. Dentin, 3-4 sertlik derecesi ile, daha az mineralize ve daha az kırılgan olarak, mineyi desteklemektedir ve sağlamlık için gereklidir. Dentin ve kemiğin tersine, mine kollajen içermez. Bunun yerine amelogenin ve enomelin adında iki benzersiz protein içermektedir. Bu proteinlerin işlevleri tamamen anlaşılmamış olsa da bunların diğer işlevlerinin yanı sıra, bir iskelet desteği gibi işlev görerek minenin gelişimine yardım ettikleri düşünülmektedir.
Sertlik, bir malzemenin aşınma, çizilme, delinme ve kesilme gibi plastik deformasyonlara karşı gösterdiği direnç olarak tanımlanabilir. Malzemenin sertliği süneklik, mukavemet ve tokluk gibi diğer mekanik özellikleriyle ilişkilidir. Dolayısıyla malzemenin sertliğinin ölçülmesiyle malzemenin mukavemet değeri hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Matematik ve istatistik bilim dallarında, bir değişken için sayısal veri ölçülme ölçeği, o değişken içindeki nesneleri temsil eden sayısal değerlerin kapsadıkları bilgilerin özelliklerinin belirli bir şekilde sınıflandırmasıdır. İncelenen kavramlar Amerikan uygulamalı matematikçi Stanley Smith Stevens tarafından teklif edilip geliştirilmiştir. Stevens'in ölçekler kuramına göre bir değişken için sayısal veriler dört değişik şekilde ölçülme ölçeğine sahip olabilirler: isimsel, sırasal, aralıksal ve oransal. Bu değişik ölçeklere göre değişken verilerine, değişik matematik ve istatistiksel işlemlerin ve ölçümlerin değişik şekilde uygulanması gerekmektedir.
Değerli taş, kesildiğinde veya parlatıldığında mücevher veya diğer süs eşyaları yapmak için kullanılan mineral kristal parçasıdır.
Diyorit, esas olarak silikat mineralleri plajiyoklaz feldispat, biyotit, hornblend ve / veya piroksenden oluşan müdahaleci bir magmatik kayadır.Diyoritin kimyasal bileşimi, mafik gabro ve felsik granit arasında ara maddedir.Diorit genellikle griden koyu griye renktedir, ancak siyah veya mavimsi gri de olabilir ve sıklıkla yeşilimsi bir döküme sahiptir.Plajiyoklaz türlerinin bileşimi temelinde gabro'dan ayırt edilir; dioritteki plajiyoklaz oranı sodyum bakımından daha zengin ve kalsiyumdan daha fakirdir.Diorit az miktarda kuvars, mikroklin ve olivin içerebilir. Zirkon, apatit, titanit, manyetit, ilmenit ve sülfitler aksesuar mineraller olarak ortaya çıkar. Az miktarda muskovit de mevcut olabilir.Hornblend ve diğer koyu minerallerde eksik olan çeşitlere lökodiyorit denir.Olivin ve daha fazla demir bakımından zengin augit mevcut olduğunda, Kaya, gabro'ya geçiş olan ferrodiorite dönüşür.Önemli kuvars varlığı kaya tipi kuvars-diorit veya tonalit yapar ve ortoklaz yüzde 10'dan daha büyük bir oranda mevcutsa, Kaya tipi monzodiyorit veya granodiyorit haline gelir.Feldispatımsı mineral/ler ve kuvars içeren bir dioritik kayadır, içeriğe göre foyid taşıyan diyorit veya foyid diyorit olarak adlandırılır.
Bor karbür (B4C), çok sert bir bor-karbon seramik ve kovalent malzemedir. Madde tank zırhı, kurşun geçirmez yelekler, motor sabotaj tozlarının içinde olduğu çok sayıda endüstriyel uygulama alanına sahiptir. Vickers sertliği 30 GPa'dan fazla olan bor karbür, kübik bor nitrür ve elmasın ardından bilinen en sert malzemelerden biridir. Seramiğin yoğunluğu 2,52 g/cm³, molar kütlesi 55,255 g/mol, kaynama noktası 3.500 °C, PubChem Bileşik Kimlik Numarası ise 123279'dur.Türk Kara Kuvvetlerine Giren Altay Tankı'nın Zırhıda Bir Karbür'dür.
Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri, bireyin kişisel ve toplumsal uyumunu objektif biçimde değerlendirme amacıyla uygulanan standart bir psikolojik testtir.
Suyun sertliği veya sert su, yüksek mineral içeriğine sahip sudur. Suyun sertliği, büyük ölçüde kalsiyum ve magnezyum karbonatlar, bikarbonatlar ve sülfatlardan oluşan kireç taşı veya alçıtaşı birikintilerinden su sızdığında oluşur.
Brinell sertlik ölçeği, çapı bilinen çelik veya tungsten karbürden yapılmış bir bilyenin belirli bir yük ve süre ile malzeme yüzeyine bastırılarak malzeme yüzeyinde oluşan izin çapının ölçülmesine dayanan bir sertlik ölçme yöntemidir.
Rockwell sertlik deneyi, bir malzemenin batma derinliğine dayanan birimsiz bir sertlik ölçeği olup en yaygın olarak kullanılan sertlik ölçeğidir. Batıcı uç olarak; bilye uç veya çok sert malzemelerin ölçümünde kullanılan 120° uç açılı elmas koni batıcı uç ile sertlik ölçülür. Rockwell testinde, numuneye önce bir ön yük uygulanır ardından ana yük uygulanır ve yükü serbest bıraktıktan sonra batma derinliği ölçülür. Kullanılan batıcı ucun türü HRA, HRB, HRC, vb. skalalarla kaydedilen birimsiz bir sayıdır ve son harf ilgili Rockwell ölçeğidir.
Carl Friedrich Christian Mohs, Alman kimyager ve mineralojist. Hala kullanımda olan, minerallerin sertliğini ölçmek için ondalık bir ölçek olan Mohs mineral sertliği ölçeğini geliştirdi.
Knoop sertlik deneyi, Vickers sertlik deneyinin bir alternatifi olan bir mikro sertlik deneyidir. Özellikle gevrek malzemeler veya ince levhalar için kullanılan, küçük izlerin oluştuğu mekanik bir sertlik deneyidir. Piramidal bir elmas uç, belirli bir bekleme süresi boyunca bilinen bir yük ile test malzemesinin parlatılmış yüzeyine bastırılır ve elde edilen iz bir mikroskop kullanılarak ölçülür. Bu batıcı ucun geometrisi, uzunluk-genişlik oranı 7:1 olan genişletilmiş bir piramittir ve ilgili yüzey açıları uzun kenar için 172° derece ve kısa kenar için 130° derecedir. Oluşan izin yaklaşık olarak batma derinliğinin uzun köşegenin uzunluğuna oranı 1/30 kadardır.