
Kilise, Hristiyanlıkta kendi din adamları, kendi binaları ve diğerlerinden ayrılan doktrinleri bulunan mezheplerden her birine verilen isim. Hristiyan mezhepleri Roma Katolik Kilisesi, Protestan kiliseler ve Ortodoks Kilisesi'dir.

Yakın Doğu, Hindistan ve Akdeniz arasındaki güneybatı Asya ülkelerini tanımlamakta kullanılan tabir. Orta Doğu'yu da kapsar.
Batı Kilisesi ya da Batı Hristiyanlığı, Batı Roma İmparatorluğu'nun Latin Kilisesi'nden doğan kiliselere verilen isimdir. Bu kavram genellikle Doğu Ortodoks Kilisesi haricindeki kiliseleri tanımlamak için kullanılır. Batı Kiliseleri şunlardır:
- Roma Katolik Kilisesi
- İngiltere Kilisesi ve buna bağlı Anglikan kiliseleri
- Protestan Luther Kilisesi ve
- Reformist kiliseler

Çinhindi ya da Hindiçin, Güneydoğu Asya'da, kabaca Hindistan'ın doğusu ve Çin'in güneyinde kalan yarımada bölgesi.

Soul, R&B ve siyahi kilise müziğinden (gospel) elementler içeren, Amerikalı siyahiler tarafından popüler hale getirilmiş müzik türü.
Milat, tarih hesaplamalarında İsa'nın doğduğu kabul edilen gün. İsa'nın doğum tarihine dair net bir bilgi olmamakla birlikte, miladi takvime göre oluşturulmuş zaman çizelgesinde başlangıç noktası yani 1 Ocak 1 tarihi olarak kabul edilir. Bu takvimde 0 yılı tanımlanmamıştır. Bu tarihten önceki tarihler milattan önce (MÖ), bu tarihten sonraki tarihler milattan sonra (MS) olarak tanımlanır. Ayrıca İsa'dan önce (İÖ) ve İsa'dan sonra (İS) terimleri de aynı anlamda kullanılır.

Bu liste tanınmış deistler listesidir.

Jütiler, bir Cermen halkı. Bede'ye göre, 5. yüzyılda Büyük Britanya'yı istila eden Anglus ve Saksonlara katılmışlar, Kent ve Wight Adası civarlarına yerleşmişlerdir. Muhtemelen Jylland'dan gelmişlerdir.
Saksonlar, Roma İmparatorluğu dönemlerinden beri orta ve kuzey Almanya'da yaşayan Cermen halkı. Günümüzde Saksonya bölgesinde yaşamaktadırlar. 5. ve 6. yüzyıllarda bugünkü İngiltere'nin güneyine yerleşmişlerdir. Angluslar ve Jütler ile karışarak Anglosaksonları oluşturmuşlardır.

Üniforma; meslekî, kurumsal ya da sanatsal nedenlerle giyilen tek tip kıyafet. Bazen forma olarak kısaltılır ve özellikle sporcu ve öğrenci üniformalarını tanımlamakta kullanılır.

Kremrengi, soluk sarı veya parlak olmayan beyaza çalan renk. Sarı rengin pastel tonudur. Sanatta sıklıkla beyaz ırkın ten rengi olarak kullanılır. Fiziksel olarak kremrengi, beyaz ve sarı boyaların belirli oranlarda karıştırılması ile elde edilir.

Takometre, devir saati ya da RPM saati, motorlu cihazlarda motorun birim zamandaki devir sayısını gösteren motor saati. Genellikle 1 dakikadaki devir adedini gösteren analog bir saattir ancak dijital göstergeler de yaygınlaşmaktadır.
Auxiliary verb, İngilizce dilbilgisinde çeşitli zaman yapılarını ve kipleri oluşturmaya yarayan sözcüklerden her biri. Türkçeye çoğunlukla yardımcı fiil şeklinde tercüme edilir. İngilizcedeki başlıca auxiliary verb'ler be, do ve have ile bunların farklı zaman yapılarındaki hâlleridir. Bunların haricinde modal verb de denen can, could, may, might, must, shall, should, will ve would da auxiliary verb'dür.
Past participle, İngilizce dilbilgisinde fiillerin üçüncü hâli. Perfect zaman yapılarının, edilgen yapıların ve bazen de sıfatların kurulmasında kullanılır. Düzenli fiillerde fiilin ikinci hâli ile aynıdır ve fiil sonuna "-ed" eki eklenerek oluşturulur:
- I have visited my parents today.
- I was warned by the warden.
- limited seating (adjective)
Future simple veya simple future, İngilizcedeki zaman yapılarından biri. Türkçeye sıklıkla basit gelecek zaman olarak çevrilir. Öncelikli olarak bir durum veya eylemin gelecekte gerçekleşeceğini belirtmekte kullanılır.
Present participle, İngilizce dilbilgisinde bir fiilin "-ing" eki almış hâli. İngilizcede participle kavramı "fiilden oluşturulmuş sözcük" anlamına gelir ve birebir örtüşmemekle birlikle, Türkçedeki sıfat-fiillerle (ortaç) benzerlik gösterir.
Future continuous veya future progressive, İngilizcedeki sürekli zaman yapılarından biri. Gelecekte bir anda gerçekleşiyor olacak olay ve durumlardan bahsederken kullanılır. Standart olumlu bir cümle kuruluşu şu şekildedir:
Subject + will + be + present participle
- I will be flying to Ankara, this time tomorrow.

Adolf Hitler'in dinî inancı tartışma konusu olmuştur. Tarihçiler Hitler'i Hristiyanlık karşıtı görüşlere sahip olarak görmüşler ve onu seküler bir teist olarak nitelendirmişlerdir. Albert Speer'e göre Hitler, Japon dinî inançlarının veya İslamın Almanlar için Hristiyanlıktan daha uygun bir din olacağına inanıyordu. Hitler, Hristiyanlığın yanı sıra ateizmi de eleştirdi.