İçeriğe atla

Miselyum

Mantar miselyumu

Miselyum, genellikle yeraltında bulunan (ya da birtakım başka maddelerin içinde olan) mantarın bölümüdür. İp ya da kök gibi gözüken hiflerin toplanmış biçimiyle oluşur. Lifler kalın dokulu olabilir. Mantar besin maddelerini özütlemek için kullanır.

Miselyum yer altının nöral ağı gibidir. Trilyonlarca uzantıları vardır. Bitkilerin birbirleriyle besin paylaşmasına olanak sağlarlar. Dünya'da nerede olursanız olun bastığınız toprağın altında hep miselyum olacaktır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mantarlar</span> ökaryot âlemi

Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Fermantasyon</span> kimyasal çürüme

Fermantasyon, hücre içinde oksijen yokluğunda meydana gelen metabolik bir faaliyet olarak ‘NAD+'yi yeniden oluşturmak için glikozun glikoliz yoluyla kısmi oksidasyonunu takip eden metabolik adımlar’ şeklinde tanımlanmaktadır. Fermantasyon anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir. Biyokimyanın fermantasyonla ilgilenen dalı zimolojidir.

Hücre bir canlının yapısal ve işlevsel özellikler gösterebilen en küçük birimidir. Hücre kelimesi, ; Latince küçük odacık anlamına gelen "cellula" kelimesinden Robert Hooke tarafından türetilmiştir. Hücrenin içerisinde "Solunum, Boşaltım, Beslenme, Sindirim" gibi yaşamsal faaliyetler gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Etoburlar</span> çoğunlukla ya da tamamen et yiyen organizma

Etoburlar ya da karnivorlar, ana besin kaynağı et olan canlılar. İkincil tüketiciler olarak da adlandırılırlar. Etobur sınıflaması yapılırken "ana besin kaynağı" göz önünde bulundurulur. Yani herhangi bir nedenle nadiren ot yiyen bir hayvan etobur kabul edilmeye devam edilir.

<span class="mw-page-title-main">Beslenme</span>

Beslenme, canlılığın gereklerini yerine getirmek için gerekli olan maddeleri, canlı dışı ortamdan edinme faaliyetine verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Zygomycota</span>

Zygomycota, gelişmiş mantar bölümlerinden biridir. Hifleri selüloz yapısındadır ve çok gelişmiştir. Yalnız, hiflerde bölmeler bulunmaz. Sitoplazmada çok sayıda çekirdek bulunmaktadır. Miselyumları aracılığıyla besin alırlar ve üremelerini gerçekleştirirler. Döl almaşı (metagenez) görülür. Eşeysiz üreme, eşeyli üremeyi takip eder.

<span class="mw-page-title-main">Et</span> hayvanların yenebilen kas dokularına et denir

Et, insanlarda ve hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabakaya, kasaplıkta ise hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesine denir.

<span class="mw-page-title-main">Likenler</span>

Likenler ya da Lichenes; başlı başına birer organizma değildirler. Mantarlar ve fotosentetik alglerden meydana gelen simbiyotik birlikteliklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Bazitli mantarlar</span>

Bazitli mantarlar veya topuzlu mantarlar, mantar âleminin büyük bir bölümüdür. Topuz şekilli bazit adlı yapılar üzerinde spor oluşturan türlerden meydana gelir. Asklı mantarların kardeş grubu sayılır, tanımlanmış mantarların %37'sini oluşturan yaklaşık 22.300 farklı tür içerir. Bazidyumlu mantarlar geleneksel olarak Homobasidiomyctes ve Heterobasidiomycetes olarak ikiye ayrılmıştır. Günümüzde ise bazitli mantarların üç kladdan oluştukları düşünülür, bunlar Hymenomycotina, Ustilaginomycotina ve Teliomycotina.

<span class="mw-page-title-main">Saprotrof</span> Saprofit Beslenme

Çürükçül ya da saprotrof organizmalar gıdalarını cansız maddelerden elde eder, genelde ölmüş veya çürümekte olan bitki ve hayvanların içerdiği organik bileşikleri kullanır. Saprotroflar kendi gıdalarını yapamadıkları için bir tip heterotrof sayılırlar. Aralarında mantarların çoğu, bakteriler ve protozoalar bulunur. Bazı hayvanlar ve fotosentez yapmayan bazı ender bitkilere de saprotrof olarak değinilebilir ama bunlara daha sık olarak saprofaj terimi kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Polisakkarit</span> Nişasta, glikojen, selüloz ve kitin içeren uzun karbonhidrat polimerleri

Polisakkaritler, birden fazla ve ayrı monosakkaritin glikozit bağıyla birleşmesiyle oluşan kimyasal maddelerdir. Glikoz birimlerinin farklı şekilde bağlanması polisakkaritler arasında farklı özelliklerin doğmasına neden olur. Bu da kohezyonu destekler. Çok sayıda monosakkaritin “n-1” adet su molekülü kaybetmesiyle meydana gelen büyük moleküllü bileşiklerdir. “Kompleks şekerler” de denir.

<span class="mw-page-title-main">Biyoçeşitlilik</span> Yaşam formlarının çeşitliliği ve değişkenliği

Biyoçeşitlilik, bir ekosistem, biyom veya tüm Dünya'da bulunan yaşam formlarının çeşitliliğidir. İnsanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları çevrede, temiz su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin ve diğer gereksinimlerinin karşılandığı, kullanacağı çeşitli maddelerin bulunması gerekir. Yaşam için gerekli madde ve koşullar, çevrenin abiyotik etkenleri ile bakteri, Protista, mantar, bitki ve hayvanlar tarafından sağlanır. Bu canlıların tamamına biyoçeşitlilik denir. Bu çevredeki biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik hizmetleri de o oranda artar. Yalnız bu artış biyolojik çeşitliliği oluşturan türler arasında dengeli etkileşimin gerçekleşmesi durumunda geçerlidir. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik arttıkça, ekosistemlerdeki madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin halde gerçekleşir. Bunun aksine, ekosistemdeki biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde azalma olur. Örneğin, yılan bulunduğu ekosistemdeki fare ve kurbağa gibi türleri besin olarak kullanır. Böylece fare ve kurbağa popülasyonlarının aşırı artışı engellenir. Bunun sonucunda, fare ve kurbağalarla aynı besini paylaşan diğer hayvanların besinlerden yararlanmalarına olanak verilmiş olur.

<span class="mw-page-title-main">Trüf mantarı</span> Kara elmas da denilen nadir bir toprak altı mantarı

Trüf mantarı, Meşelik alanlarda, meşe ağaçlarının köklerinde, 5 ila 20 cm toprak derinliğinde yetişen, kokulu ektomikoriza cinsi bir mantardır, Akdeniz bölgesinde bilinir olmasıyla beraber dünyanın birçok bölgesinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mikoriza</span>

Mikoriza ; bazı bitkilerin kökleriyle ortak yaşam, simbiyoz ilişkisi geliştirmiş olan mantarlara verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Hif</span>

Hif; uzun, dallanma gösteren ipliksi bir mantar yapısıdır. Mantarlar harici Actinobacteria'larda da bulunabilir. Çoğu mantarda hif vejetatif büyümenin ana şeklidir. Toplu şekline miselyum denir. Mayalar ise tek hücreli mantarlardır ve hif yapısı göstermezler.

<span class="mw-page-title-main">Biyobirikim</span>

Biyobirikim ya da biyoakümülasyon, pestisit gibi toksinlerin ya da çevrede nadir bulunan yararlı ve gerekli oligoelementler gibi bazı kimyasal maddelerin bitkiler, hayvanlar, mantarlar ya da mikroorganizmalar gibi organizmaların canlı ya da cansız bölümlerinde ya da organizmalarının tamamında soğurularak birikmesini anlatan bir terimdir. Biyobirikim bir organizmanın muhtemelen toksik bir maddeyi katabolizma ya da boşaltım yolu ile yok etmesinden daha hızlı bir oranda soğurmasıyla ortaya çıkar. Dolayısıyla toksik maddenin çevrede ölçülmüş konsantrasyonu çok yüksek olmasa bile biyolojik yarı ömrü ne kadar uzunsa bu nedenle oluşabilen kronik zehirlenme riski o kadar büyüktür. Aynı organizmada görülen biyobirikim yaş ya da sağlık durumu gibi içsel faktörlerden olduğu kadar mevsim, çevrede bulunan besin miktarı, ortamın pH oranı gibi dışsal faktörlerden de oldukça önemli derecede etkilenir. Aynı tür içinde bazı bireyler genetik olarak biyobirikime daha çok ya da daha az yatkın olabilir ancak genel olarak bazı cinsler biyobirikime daha yatkındır; örneğin Agaricus türü mantarların cıva, kurşun, kadmiyum ve selenyum gibi elementleri çok iyi biriktirdikleri bilinmektedir. Biyobirikim, örneğin balıklar için modelleme yoluyla öngörülebilir. Biyodönüşüm kimyasal maddelerin organizmalarda oluian biyobirikimini önemli şekilde etkiler.

<span class="mw-page-title-main">Glomus iranicum var tenuihypharum</span>

Glomus iranicum var tenuihypharum Arbusküler mikoriza mantarı kök oluşturucu bir mantar. Toprağın fizyo kimyasal koşullarını iyileştirmeye ve bitkilerin büyümesine ve büyük oranda üretkenlik sağlamasına katkıda bulunur. pH değeri 9.5 olan alkali topraktan izole edilmiş ve zengin Mg, Ca ve Mn. tuzları içeren bu tür, yoğun tarım koşullarında dahi, zirai bitkilerin birçoğuyla uygun bir simbiyosis elde eder. Büyük oranda toprakta görülebilen bolca ekstramatrik miselyum üretir, kökün dış kısmında oluşan sporlardan kendini yeniden üretir ve bu sayede köklerin içinden bitkiye doğru büyük oranda besin taşınması sağlanır ve yoğun gübreleme şartlarında bile uygun bir tolerans sağlayacak şekilde topraktaki yüksek orandaki besinsel tuz konsantrasyonlarını tolere eder.

<span class="mw-page-title-main">Actinobacteria</span>

Actinobacteria bir Gram-pozitif bakteri şubesi. Toprakta ve suda bulanabilirler. Toprak sistemine yaptıkları katkıdan ötürü insanlar için tarım ve orman yönünden önem ifade eder. Toprakta, daha çok mantar gibi davranıp organik maddenin bir bitkinin alımı için parçalanmasını sağlarlar. Bu rolde koloniler mantarlarında yaptığı gibi genişçe miselyumlar oluştururlar. İçerdiği Actinomycetales takımının yıllarca bir mantar grubu olduğu düşünülmekteydi ve bu yüzden isminde miselyum anlamını barındıran "mycetales" vardır. Bazı toprak actinobacteria üyeleri(Frankia gibi) bitkilerle simbiyotik ilişki içinde yaşarlar. Bitki kökleri ile bakterinin bulunduğu toprağı işgal eder, bakteri nitrojeni tutar ve kullanabileceği bitkinin kullanabileceği biçimde bitkiye sunar. Bunun yanında bitki bakteriye bazı sakkaritler sağlar. Mycobacterium'un birçok üyesi gibi diğer türleri önemli patojenlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Emeç</span>

Botanik ve mikolojide, bir emeç, suyu veya besinleri emmek için başka bir yapının içine veya çevresinde büyüyen kök benzeri bir yapıdır. Örneğin, ökse otunda veya süpürgeotu ailesinin üyelerinde yapı, konağın dokusuna nüfuz eder ve ondan besinleri alır. Mikolojide, benzer bir işlevi yerine getiren parazitik bir mantarın uzantısını veya bölümünü ifade eder. Mikroskobik emeç, konakçı bitkinin hücre duvarına nüfuz eder ve hücre duvarı ile plazma zarı arasındaki boşluktan besinleri sifonlar, ancak zarın kendisine nüfuz etmez. Daha büyük olanlar bunu doku düzeyinde yapar.

Saprotrofik beslenme veya lizotrofik beslenme, çürümüş organik maddelerin işlenmesinde yer alan kemoheterotrofik hücre dışı sindirim sürecidir. Çoğunlukla mantarlar ve toprak bakterilerini kapsayan ve saprotrof olarak adlandırılan organizmalarca gerçekleştirilir. Saprotrofik mikroskobik mantarlara bazen saprobes denir; saprotrofik bitkiler veya bakteriyel flora, saprofit olarak adlandırılır, ancak şimdi daha önce saprotrofik olduğu düşünülen tüm bitkilerin aslında mikroskobik mantarların veya diğer bitkilerin parazitleri olduğuna inanılmaktadır. İşlem çoğunlukla, bu tür malzemelerin iç miselyum ve onu oluşturan hifler içindeki endositoz yoluyla aktif taşınması yoluyla kolaylaştırılır.