İçeriğe atla

Miryam

        

Miryam veya Meryem (İbraniceמִרְיָם, Miryam, Arapça: مريم, Maryam) Amram ile Yochebed'in kızı ve Musa ile Harun'un ablasıdır. Adından ilk defa Tevrat'ın Çıkış kitabında bahsedilir.

Tevrat'ta Miryam

Firavun yeni doğan İbrani erkek çocukların öldürülmesi emri verdikten sonra, Miryam annesi Yoheved'in isteği doğrultusunda, kardeşi Musa'nın hayatını kurtarmak için onu bir sepet içinde nehre bıraktı. Kardeşini nehrin kenarında gizlice takip eden Miryam, Firavun'un kızının bebeği keşfetmesine ve onu evlatlık edinmesine şahit oldu. Miryam, prensese yaklaşıp ona bir süt anne bulunmasını tavsiye edip bunu Yoheved'in yapabileceğini belirtti; sonuç olarak Musa, İbrani geçmişiyle alakadar bir şekilde büyümüş oldu.[1]

Miryam bir peygamber olarak kabul edilir ve geleneklere göre, Firavun'un ordusu Kızıldeniz'de boğulduktan sonra Deniz Ezgisi eserini yarattığına inanılır.[2]

"Ezgiler sunun RAB'be, Çünkü yüceldikçe yüceldi,
Atları, atlıları denize döktü."

Bu dizelerin, Tevrat'ın en eski parçalarından biri olduğuna inanılır.

William Gale'in (1823-1909) Meryem'in Ezgisi'nin özdeş baskısı. (Miryam sağda)

Miryam, Musa'nın koyu tenli (veya siyahî) bir kadın olan Sippora ile evliliğine karşı çıktı. Bu onu Laşon hara (dedikodu yapma, biri hakkında olumsuz konuşma) günahına soktuğundan tzaraat denen deri hastalığına yakalandı. Harun'un Musa'ya ısrar etmesiyle Musa "Ey Tanrı, lütfen Miryam'ı iyileştir!" deyip beş kelimelik bir dua etti ve Miryam yedi gün sonra iyileşti.[3] Mika Kitabı'ndaki bir pasajdan anlaşıldığına göre, Miryam son zamanlardaki peygamberler tarafınca da saygıyla anılmaktaydı: "Seni Mısır'dan ben çıkardım, Ben kurtardım seni kölelik diyarından. Sana öncülük etsinler diye Musa'yı, Harun'u, Miryam'ı ben gönderdim."[4]

"Harun'un kızkardeşi Peygamber Miryam tefini eline aldı, bütün kadınlar teflerle, oynayarak onu izlediler." (Çıkış 15:20).
Tomić Psalter, 1360/63, Moskova Devlet Tarih Müzesi

Yahudi kültüründe Miryam

Çıkış 15'te yer alan bu dizeler birçok kişi tarafından Tevrat'ın en eski parçalarından biri olarak kabul edilir. Raşi'nin Mekhilta'da[5] yaptığı yoruma göre, "Musa, erkekler için ilahiyi söyledi ve erkekler ona cevap verdi. Ve Miryam ilahiyi kadınlar için söyledi". Diğer bir deyişle, Deniz Ezgisi biri erkekler biri kadınlar olmak üzere paralel olarak iki kere söylendi.

Miryam, Yahudi feministler arasında popüler bir figürdür. Pesah seder'inde bazı kişiler şarap dolu "Eliyahu'nun kadehi"nin yanında su dolu "Miryam'ın kadehi"ni de koyarlar. Kadehe su konmasının sebebi, Midraş'a göre[6] İsrailoğullarının çöllerdeki yolculuğu sırasında Miryam'ın kuyularından faydalanılmasıdır. Bazı Modern Ortodokslar, Mika 6:4'te adı geçen üç peygamberin anısına, binyıllık geleneği tekrar düzenleyip Pesah sederinde kuzu eti ve yumurtanın yanına balık da eklemektedir.

Kuran'da Miryam

Kur'an'da isimsiz olarak "Musa'nın kızkardeşi" şeklinde geçer:

"Annesi, Mûsâ'nın kız kardeşine, 'Onu takip et' dedi. O da Mûsâ'yı, onlar farkına varmadan uzaktan gözledi. Biz, daha önce onun, süt analarının sütünü emmemesini sağladık. Kız kardeşi, 'Size onun bakımını, sizin adınıza üslenecek ve ona içtenlik ve şefkatle davranacak bir aile göstereyim mi?' dedi. Böylece biz, anasının gözü aydın olsun ve üzülmesin, Allah'ın va'dinin hak olduğunu bilsin diye onu anasına geri döndürdük. Fakat onların pek çoğu bunu bilmezler."[7]

Meryem suresinde Harun ile ilişkilendirilen Meryem, aslında İsa'nın annesidir:

27- Sonra Meryem onu (İsa'yı) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar dediler: "Ey Meryem! Doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın." 28- "Ey Harun'un kızkardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi, annen de iffetsiz bir kadın değildi."[8]

Muhammed Hamîdullah'a göre Kur'an'daki "imreetü İmrân" ifadesi "İmrân'ın soyundan gelen kadın" anlamındadır ve burada İmrân bir şahıs adından çok kabile adı olarak anılmaktadır. Hamîdullah, "Ey Harun'un kız kardeşi" olarak tercüme edilen âyeti, "Harun'un kızı, ey kız kardeş" şeklinde çevirmekte ve Harun'un soyundan gelen kız kardeş diye anlamaktadır. Zira Arapçada "uht/kardeş" kelimesi bir kabilenin mensubu için de kullanılmaktadır.

İslam'ın erken dönemini kapsayan yüzyıllarda Müslümanlar arasında Yahudi-Hristiyan geleneği ile ilgili karakterlerin isim, kimlik ve jenealoji bilgilerinin çok iyi ve aslına uygun şekilde bilinerek ifade edildiği söylenemez. Konu ile ilgili kişi ve yer isimleri ayrıntılı bilgilere Kur'an'da rastlanılmamaktadır. İslam dünyasında bu bilgiler yine Hristiyan/Yahudi apokrif geleneğinden gelen rivayetlerle şekillenir. Ayrıca tefsirler ve rivayetler yazarının hayal ürünü olan süslemeler ve tutarsızlıklarla doludurlar.[9] Iraklı alim ve tercüman N.J.Dawood Âl-i İmrân Suresinde İmran-Meryem ilişkisini Yahudi-Hristiyan teolojisinin karmaşık bir aktarımı (zaman ve kişilerin karıştırılmış olduğu) şeklinde değerlendirmiştir.[10]

Evlilik

Josephus'un Antiquities of the Jews eserinde, Miryam'ın kocasının, Çıkış kitabında Musa'nın yoldaşı olarak bahsedilen Hur olduğunu belirtir.[11] Fakat, Targum'da 1. Tarihler 2:19 ve 4:4 baz alınarak Miryam'ın Hur'un annesi olduğu, Kalev'in eşi olan Efrat'ın diğer adı olduğu belirtilir.

Karbeyaz Miryam

Miryam ve Harun, Musa ile yüzleşirken.

Hazerot'ta Miryam ve Harun, Musa'ya, Kuşî (Etiyopyalı) bir kadınla evlendiği için karşı çıktılar. Miryam ve Harun, Musa'nın dini otorite ayrıcalığını sorguladılar çünkü kendileri de birer peygamberdi: "Dediler ki, 'Sadece Musa mı Tanrı ile konuştu? O, hepimizle konuşmadı mı?'". Bunu duyan Tanrı üçünü de mişkan'a çağırdı. Oraya vardıklarında Tanrı, Musa'nın çok daha ayrıcalıklı olduğunu, onunla yüz yüze konuşurken diğerleriyle rüyalar aracılığıyla konuştuğunu belirtti.

Miryam'a kızgın olan Tanrı ona tzaraat verdi ve Miryam "kar gibi beyaz" oldu. Tzaraat kuralları gereğince kamp dışında izole bir şekilde yaşamak zorunda kalan Miryam'ın geriye gelmesi sadece Musa'nın onun için araya girmesiyle gerçekleşti. Yine de Tanrı, Miryam'ın yedi gün boyunca cezalandırılması gerektiğinde ısrar etti.[12] Geleneksel olarak Tzaraat "cüzzam" olarak tercüme edilmektedir fakat bu daha çok deri kanserine veya vitiligoya tekabül eder.

Rabinik yorum

Eski Ahit'e göre tzaraat olan kişi kirli sayılmaktadır.[13] Talmud'da hahamların anlattığına göre Harun'un cezalandırılmamasının sebebi baş rahiplik görevine devam edebilmesi içindir.

Form eleştirisi

Sippora'nın, Musa'nın karısı olduğu anlatılır, bu nedenle geleneksel Yahudi ve Hristiyan görüşe göre Miryam'ın karşı çıktığı kişi Sippora'dır. Fakat Sippora, Midyanlı bir Kuşî olarak tasvir edilir. Richard Elliott Friedman'a göre, Kuşî terimi Etiyopyalılar için kullanıldığından bu kadın Sippora değildir. Friedman, belgesel hipotezi baz alarak Sippora'nın Yahvist kaynakta ve Karbeyaz Miryam hikâyesinin Elohist kaynakta yer aldığını belirtir; yani her iki kaynakta da Musa'nın tek bir karısı vardır.[14]

Friedman'ın görüşüne göre, bu iki hikâye, Kudüs Tapınağı'nı elinde bulunduran Yehuda Krallığı'na bağlı Harun Ruhban Sınıfı ile İsrail Krallığı'na bağlı Şilo Ruhban Sınıfı arasındaki güç savaşından kaynaklanmaktadır. Friedman dolayısıyla Elohistlerin Karbeyaz Miryam hikâyesi üzerinde ısrarla durduğunu vurgular.[14]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Çıkış 2:1-10
  2. ^ Çıkış 15:20-21
  3. ^ Sayılar 12
  4. ^ "Mika 6:4". 15 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2011. 
  5. ^ Be-Shalah, ch. 10
  6. ^ bkz. Ginzberg, Legends of the Jews 3, 50-54
  7. ^ "Kasas 11-13". 24 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2011. 
  8. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2012. 
  9. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 21 Aralık 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2020. 
  10. ^ Dawood, N J (1956). The Koran. Londra: Penguin Books. s. 53. ISBN 9780141393841. 
  11. ^ "Antiquities, Book 3, ch. 1". 10 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2011. 
  12. ^ Sayılar 12:10-14
  13. ^ Levililer 13-14
  14. ^ a b Richard E. Friedman (Mayıs 1997). Who Wrote the Bible?. San Francisco: Harper. ss. 78, 92. ISBN 0-06-063035-3. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tevrat</span> Tanahın ilk beş kitabı

Tevrat, İbrani Kutsal Kitabı'nın ilk beş kitabının, yani Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye kitaplarının derlemesidir.

<span class="mw-page-title-main">Şuayb</span> İslamda bir peygamber

Şuayb,, Tanah'taki Yitro olduğu sanılan Yahudi din büyüğüydü. Yahudilik ve Hristiyanlık'ta aziz, İslam'da ise bir peygamber olduğuna inanılır.

Musa, Yahudiliğin peygamberi.

<span class="mw-page-title-main">Musa</span> İbranî peygamber ve din büyüğü

Musa, Hristiyanlık, İslam ve Bahâîlik gibi İbrahimî dinlerde önemli bir peygamber, Yahudilikte ise en büyük peygamber kabul edilen İbrani din büyüğüdür. İsrail'in on iki oğlundan biri olan Levi'nin soyundan geldiğine inanılır. Tanah'taki anlatımlara göre İsrailoğulları'nın önderi ve kanun koyucusu olan Musa, Tanah'ın ilk beş kitabının birleşimi olan Tevrat'ın gökten indiricisi olarak atfedilir.

<span class="mw-page-title-main">İbrahim</span> Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamın müştereken kabul ettiği peygamber, bu dinlerin ortak atası

İbrahim, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam gibi İbrahimî dinlerin ortak atasıdır. Yahudilikte, Yahudiler ile Tanrı arasındaki özel ilişkinin kurucu babası, Hristiyanlıkta, Yahudi ya da Yahudi olmayan tüm inananların ruhsal atası, İslam'da ise Adem ile başlayan ve Muhammed'de sona eren peygamberler zincirinin bir halkasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Âl-i İmrân Suresi</span> Kuranın 3. suresi

Âl-i İmrân Suresi, Kur'an'ın 3. suresidir. Sure, 200 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Yehoiakim (Yeni Ahit)</span> Meryemin babası, İsanın dedesi

Yehoiakim, Hristiyan geleneğine göre, Hanne'nin kocası ve İsa'nın annesi Meryem'in ise babası olan Yahudi aziz.

<span class="mw-page-title-main">Harun</span> İbrani peygamber ve din büyüğü

Harun, Musa'nın ağabeyi olan Yahudi kâhin ve din büyüğü.

<span class="mw-page-title-main">Mübahele Ayeti</span>

Mübahele Ayeti, Âl-i İmrân Suresi'nin 61. ayetidir. Mübahele, kelime anlamı olarak "karşılıklı beddua etme" demektir.

<span class="mw-page-title-main">Belgesel hipotez</span> Tevratın temellerini ve yapısını açıklayan hipotez

Belgesel hipotez veya Wellhausen hipotezi; Tevrat'ın, yani Musa'nın beş kitabının, birbirlerinden bağımsız, paralel ve tam hikâyelerden oluştuğunu ve redaktörler (düzenleyiciler) tarafından bir dizi düzenlemelerden geçtikten sonra son hâlini aldığını iddia eden hipotez. 1870'lerde geliştirilen hipotez Yahvist, Elohist, Tesniyeci ve Ruhbani kaynak olarak sınıflandırılan Kutsal Kitap Yazarlarının, çok tanrılı dinlerden gelen hikâyeleri düzenlemekten sorumlu olduğunu ifade eder ve metinlerdeki monoteist-politeist tutarsızlıkları bu durumun yansıması olarak değerlendirir.

Yahvist ya da kısaca J, Belgesel hipotez (DH)'e göre Tora'yı oluşturan dört ana kaynaktan biridir. Kaynakların en eskisi olup Tekvinin yarısına yakınını, Çıkış'ın ilk yarısını ve Sayıların bazı kısımlarını oluşturur. J'de Tanrı insansı olarak anlatılıp ismi Yahweh (Yehova)'dir; Yehuda Krallığı'na ve bu krallıktaki insanların tarihine özel bir ilgi duymaktadır. J'nin ~MÖ 950'de derlendiğine ve ~MÖ 400'de Tora ile birleştirildiğine inanılır.

Elohist (E), belgesel hipotezde anlatılan Tora'nın dört kaynağından biridir. Kaynağın ismi Tanrı için kullanılan Elohim'den gelir. Tanrı, Yahvist (J) kaynağa kıyasla daha az insansıdır.

Ruhbani kaynak (P) (veya Ruhbani metin, Priestly source), Belgesel hipotez'e göre Tora'yı oluşturan dört kaynaktan biri olup Wellhausen formülasyonuna göre kaynakların sonuncusudur. Harun rahiplerinin bir ürünü olup rahiplerin karakteristik özellikleri, nüfus ve soyağaçlarıyla ilgili bilgiler sunar. Babil Sürgünü süresince ve sonrasındaki (M.Ö. 550-400) durumları anlattığından Tora'nın M.Ö. 400 civarından derlendiği düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Altın buzağı</span> Eski Ahitte bahsi geçen bir put

Altın buzağı, Eski Ahit'e göre, Musa Sina Dağı'na çıktığında isyan başlatan İsrailoğullarını memnun etmek için Samiri tarafından yapılmış bir puttur. Buzağı, Mısır'ın Tanrısının fizikselleştirilmiş haliydi, dolayısıyla hem puta tapıldığından hem de Tanrı görselleştirildiğinden çifte hata yapılmıştır. Çıkış 32:7-14 RAB Musa'ya, “Aşağı in” dedi, “Mısır'dan çıkardığın halkın baştan çıktı. Buyurduğum yoldan hemen saptılar. Kendilerine dökme bir buzağı yaparak önünde tapındılar, kurban kestiler. ‘Ey İsrailliler, sizi Mısır'dan çıkaran ilahınız budur!’ dediler.”RAB Musa'ya, “Bu halkın ne inatçı olduğunu biliyorum” dedi, “Şimdi bana engel olma, bırak öfkem alevlensin, onları yok edeyim. Sonra seni büyük bir ulus yapacağım.”Musa Tanrısı RAB'be yalvardı: “Ya RAB, niçin kendi halkına karşı öfken alevlensin? Onları Mısır'dan büyük kudretinle, güçlü elinle çıkardın. Neden Mısırlılar, ‘Tanrı kötü amaçla, dağlarda öldürmek, yeryüzünden silmek için onları Mısır'dan çıkardı’ desinler? Öfkelenme, vazgeç halkına yapacağın kötülükten.Kulların İbrahim'i, İshak'ı, İsrail'i anımsa. Onlara kendi üzerine ant içtin, ‘Soyunuzu gökteki yıldızlar kadar çoğaltacağım. Söz verdiğim bu ülkenin tümünü soyunuza vereceğim. Sonsuza dek onlara miras olacak’ dedin.” Böylece RAB halkına yapacağını söylediği kötülükten vazgeçti.

<span class="mw-page-title-main">On Bela</span> Tanah/Eski Ahitte anlatılan ve İsrailoğullarının azat edilmesi için YHVH tarafından Mısır firavununa gönderilen belalar dizisi

On Bela veya Mısır Belaları, Tevrat'ta Çıkış kitabının 7 ila 12. bölümleri altında anlatılan, köle olan İsrailoğullarının serbest bırakılması için YHVH tarafından Mısır firavununa gönderilen belalar dizisidir. Firavun, İsrailoğullarının gitmesine, onuncu bela gerçekleşene kadar izin vermemiştir. Bu belalar, İsrail Tanrı'sının gerçekliğini ve Mısır tanrılarının güçsüzlüğünü betimlemektedir. Bazı yorumcular bu belaların bazılarını Nil tanrılarına verilen yargı, bereket ve doğal fenomenlerle bağdaştırırlar. Çıkış kitabına göre Tanrı, Mısır tanrılarını yargılayacağını bildirmektedir: "O gece Mısır'dan geçeceğim. Hem insanların hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. Mısır'ın bütün ilahlarını yargılayacağım. Ben RAB'bim."

<span class="mw-page-title-main">Levi (Yakub'un oğlu)</span> Eski Ahit karakteri

Levi, Tekvin'e göre, Yakup ile Lea'nın üçüncü oğlu ve Levi kabilesinin kurucusudur; fakat Arthur Peake'in iddiasına göre, kabilenin diğer İsrail kabilelerine bağlılığını göstermek için sonradan eklenmiştir. Bazı dini ve siyasi ayrıcalıklar Levilere verilmişti ve Tevrat'ın ilk kaynakları olan Yahvist ve Elohist'e göre Levi rahip demek olup bir soyla ilgisi yoktur; bunun bir soy olarak gösterilmesi Ruhbani kaynağa ve Musa'nın kutsamasına rastlar; bunun amacı ruhban sınıfını farklı bir köke dayandırma çabasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sippora</span> Musanın eşi

Sippora veya Tziporah Midyanlı rahip veya prens olan Yetro'nun kızı olup Çıkış kitabında Musa'nın karısı olduğu anlatılır. Tarihler Kitabı'nda torunları, Gerşom oğlu Şevuel ve Eliezer oğlu Rehavya'nın adı geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Konaklama yerinde Sippora</span>

Konaklama yerinde Sippora, Çıkış kitabında üç baptan oluşan episota verilen isimdir. Bu, Tevrat'taki en sıra dışı, merak uyandırıcı ve tartışmaya açık pasajlardan biridir. Mevzubahis pasaj, Musa, karısı Sippora ile birlikte Midyan'dan yola çıkıp Firavuna ve halkında on belayı getirmek için Mısır'a yola çıkışı anlatılan bölüm olan Çıkış 4:24-26'da anlatılır:

24. İbranice:  ויהי בדרך במלון ויפגשהו יהוה ויבקש המיתו׃
25. İbranice:  ותקח צפרה צר ותכרת את־ערלת בנה ותגע לרגליו ותאמר כי חתן־דמים אתה לי׃
26. İbranice: וירף ממנו אז אמרה חתן דמים למולת׃ פ
<span class="mw-page-title-main">Deniz Ezgisi</span>

Deniz Ezgisi Eski Ahit'in Çıkış kitabında yer alan bir şiirdir. 20 ve 21. baplarda geçen daha kısa olan ilahi ise Miryam ve diğer kadınlar tarafından söylendi. İddia edildiğine göre bu ezgi, İsrailoğulları Kızıldeniz'i geçip güvenliğe kavuştuğu zaman, denizi geçmeye çalışan Mısır ordularının yıkılmasından sonra ve Kenan topraklarını fethetmeden önce söylendi.

<span class="mw-page-title-main">Harun'un Asası</span>

Harun'un Asası, Tevrat'ta Musa'nın kardeşi olan Harun'un taşıdığı bir bastondur. Mukaddes Kitap, Musa'nın asasıyla birlikte Harun'un asasına, Çıkış'tan önce gelen Mısır Belaları sırasında nasıl mucizevi bir güç verildiğini anlatır. İncil'in asanın gücünden bahsettiği iki durum vardır.