İçeriğe atla

Miranda Fricker

Miranda Fricker, (d. 12 Mart 1966) İngiliz akademisyen ve felsefecidir. Günümüzde New York Üniversitesi'nde ve Sheffield Üniversitesi'nde felsefe alanında araştırma profesörüdür.

Eğitim ve kariyeri

Jacobsen Araştırma Bursunu ve daha sonra Londra Üniversitesi'nde İngiliz Doktora sonrası bursunu almadan önce Oxford Üniversitesi'nden doktora derecesini aldı. 2012'ye kadar felsefe okuru ve felsefe bölüm başkanıydı. Araştırdığı konular arasında ahlak, bilgi bilim ve feminist felsefe vardı. Akademik felsefesinin gözlemcisi Julian Baggini, Jennifer Hornsby ve Fricker için ‘’feminist felsefeci olarak damgalanamadıklarını ve onların birleşmiş feminist anlayışını kendi felsefelerine uyardıklarını ve herkesin aynı şeyi yapmasını beklediklerini’’ iddia ediyor.

Fricker 2016’da İngiliz Akademisi'ne üye seçildi.

Felsefi çalışmaları

Fricker’ın ‘’Epistemik Adaletsizlik’’ adlı kitabında, Fricker, kadınların (ve azınlık grupların) yüzleştiği sosyal ve politik hazırlıklara ek olarak iki şekilde epistemik hazırlıklar olabileceğini savunuyor, kanıtsal haksızlık ve yorumsal haksızlık. Kanıtsal haksızlık, konuşmacının sözüne güvenirliğinin düşük seviyede olmasına sebep olan haksızlıklar içerir. Fricker, bir iş toplantısında cinsiyetine inanılmayan bir kadın örnek verir. O iyi durumda olabilir, ama dinleyiciler, Fricker’ın görüşlerinin daha az samimi, yetkili ve daha az inandırıcı olmasına önyargılar sebep olur. Durum böyleyken, Fricker, olası sonuçlara (konuşmanın iş yerinde bir tanıtımı kaçırması gibi) sebep olan bir haksızlığın var olduğunu savunuyor, kanıtsal bir haksızlık var: Bir bilen olarak, birisine özellikle onun kapasitesine haksızlık yapan bir tür adaletsizlik. Yorumsal haksızlık, deneyimlerini anlamlandırmak için paylaşılmış sosyal kaynaklardan yoksun olan bir grubun adaletsizlik deneyimini anlatıyor. Böyle bir adaletsizliğin sonucu bireylerin kendi yorumlarına inanmaya daha az meyilli olmaları olabilir. Fricker, 1960 yılın sonlarında, doğum sonrası depresyonun tartışıldığı bir toplantıya katılan bir kadını örnek vermiştir. Bu durumda, paylaşılmış sosyal kaynaklar (sözel bir etiket ve deneyimlerin paylaşılması) onun deneyimlediği ve öncesinde suçladığı bir anlayış etkin kılmıştır.

‘’Epistemik Adaletsizlik’’ kitabını yazmadan önce, Fricker ‘’Feminizme Felsefede Cambridge Refakatçısı’’ (2000) kitabını Jennifer Horsnby ile düzenlemiştir.

Seçilmiş yayımlar

Kitaplar

  • ’Epistemik Adaletsizlik: Bilmenin Gücü ve Etiği (Oxford Üniversitesi baskısı, 2007)
  • ’’Feminizme Felsefede Cambridge Refakatçısı’’, Jennifer Horsnby’yla düzenlemiştir (Cambridge Üniversitesi baskısı, 2000)

Seçilmiş makaleler

  • ‘’Güçsüzlük ve Soysal Yorum’’, Sosyal Epistemoloji Yolculuğu (2006)
  • ‘’Epistemik Adaletsizlik ve Bilim Siyasetinde Erdemin Rolü’’ (Blackwell, 2003)
  • ‘’Beauvoir’in Anılarının Hayat Hikayesi’’, Simone de Beauvoir’e Cambridge Arkadaşı (CUP, 2003)
  • ‘’Güven ve İroni’’, Ahlak, düşünce ve ideoloji. Edward Harcourt (OUP, 2000)
  • ‘’Postmodernizmsiz Çoğulculuk’’, ’’Feminizme Felsefede Cambridge Refakatçısı’’ M. Fricker and J. Hornsby (CUP, 2000)

Kaynakça

  •  https://www.shef.ac.uk/philosophy/staff/profiles/fricker
  •  http://www.shef.ac.uk/philosophy/staff/profiles/fricker
  •  Baggini, Julian (Temmuz 25, 2003). "2 felsefeci Ortak Bir Dilde Ayrıldı’’ . Alıntı 25 Kasım 2008.
  • İngiliz Akademisi yeni başkanı bildirdi ve 66 yeni üye seçti’’ 15 Temmuz 2016.
  •  Miranda Fricker (Ağustos 2009). ’’Epistemik Adaletsizlik: Bilmenin gücü ve etiği’’. Oxford Üniversitesi basım. p. 1. ISBN 9780199570522. Alıntı 8 Mart 2011.
  •  Miranda Fricker (Ağustos 2009). ’’Epistemik Adaletsizlik: Bilmenin gücü ve etiği’’. Oxford Üniversitesi basım. p. 20. ISBN 9780199570522. Alıntı 8 Mart 2011.
  •  Miranda Fricker (Ağustos 2009). ’’Epistemik Adaletsizlik: Bilmenin gücü ve etiği’’. Oxford Üniversitesi basım. p. 1. ISBN 9780199570522. Alıntı 8 Mart 2011.
  •  Miranda Fricker (Ağustos 2009). ’’Epistemik Adaletsizlik: Bilmenin gücü ve etiği’’. Oxford Üniversitesi basım. p. 20. ISBN 9780199570522. Alıntı 8 Mart 2011.

Dış bağlantılar

  • Sheffield Üniversitesi felsefe bölümü websitesi.
  • Birkbeck okulundaki felsefe websitesi
  • Code, Lorraine (12 Mart 2008) ''Epistemik Adaletsizlik Değerlendirmesi''  Notre Dame Philosophical Değerlendirmeleri. Aıntı 23 nisan 2016.

İlgili Araştırma Makaleleri

Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Ayn Rand</span> Rus-Amerikan yazar ve filozof

Ayn Rand, kurduğu objektivizm felsefesi ve yazdığı Yaşamak İstiyorum, Ben (Anthem), Hayatın Kaynağı ve Atlas Silkindi kitaplarıyla tanınan filozof-yazar.

<span class="mw-page-title-main">Edmund Husserl</span> fenomenoloji okulunu kuran Yahudi kökenli Alman filozof

Edmund Gustav Albrecht Husserl, fenomenoloji okulunu kuran Yahudi kökenli Alman filozoftur. İlk çalışmalarında, mantıkta tarihselcilik ve psikolojizm hakkında yönelimsellik analizlerine dayanan eleştirel incelemelerde bulundu. Olgun dönem çalışmalarında ise, fenomenolojik indirgeme denilen sistematik bir temel bilim geliştirmeye teşebbüs etti. Transandantal bilincin, tüm olası bilginin sınırlarını belirlediğini savunan Husserl, fenomenolojiyi transandantal - idealist bir felsefe olarak yeniden tanımladı. Husserl düşüncesiyle 20. yüzyıl felsefesini derinden etkiledi ve günümüzde hâlen çağdaş felsefe ve ötesinde önemli bir figür olmaya devam ediyor.

<span class="mw-page-title-main">Varoluşçuluk</span> Felsefi ve edebi akım

Varoluşçuluk veya egzistansiyalizm, 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyılda kendi içlerindeki derin öğretisel farklılıklarına karşın felsefi düşüncenin salt düşünen özne ile değil eyleyen, duyumsayan, yaşayan bir birey olarak insan öznesi ile başladığı inancını paylaşan belli başlı Avrupalı filozofların çalışmalarına karşılık gelen terim. Varoluşçu düşüncede her ne kadar 'özgürlük' yaygın olarak tepe nokta kabul edilse de akımın ilksel erdemi, otantisitedir. Varoluşçuluğa göre bireyin başlangıç noktası "varoluşsal tutum" olarak adlandırılan tutumla, yani görünürde anlamsız veya absürt bir dünya karşısında bir kopma ve keşmekeşlik duygusu ile nitelenir. Pek çok Varoluşçu, geleneksel ya da akademik felsefeyi biçim ve biçemsel yönden gerçek insan deneyiminden fazlasıyla soyut ve uzak olarak görmüştür. Ruhbilimsel ve kültürel devinimlerin bireysel deneyimlerle birlikte var olabileceğini savunan bu felsefi akımda, erdemlilik ve bilimsel düşünce birlikteliğinin insan var oluşunu anlamlandırmak için yeterli olamayacağını, bundan dolayı mevcut birlikteliğin gerçek değer yargıları içinde yönetilen ileri düzey bir kategori olduğu düşünülmüştür. İnsanın varoluşunu anlamlandırma, kesin olarak bahsedilen bu otantik gerçeklikle mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Pierre Abélard</span>

Pierre Abélard veya Pierre Abailard veya Pierre Abeilard, Fransız skolastik düşünürü, tanrıbilimci; dil, diyalektik ve ahlak filozofu. Tümeller sorununa getirdiği çözüm ve diyalektiği özgün kullanım biçimiyle tanınan Fransız ilahiyatçı ve felsefeci. Ayrıca şiirleri ve Héloise ile yaşadığı aşk macerasıyla da ünlüdür.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe tarihi</span>

Felsefe tarihi, felsefenin mantık, epistemoloji, ontoloji, etik, estetik gibi alt bölümlerinden birisidir. Genel olarak felsefe derslerinin başlangıcında verilir. Bunun temel nedeni, felsefe tarihinin içeriğiyle ilintilidir. Felsefe tarihi, felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından, çeşitli felsefe ögretilerinin tarihsel yerlerinin ve öğretisel ayrımlarının belirlenmesine ve bu öğretilerin felsefenin alt bölümleri açısından değerlendirilip ortaya konulmasına kadar çok yönlü ve çok boyutlu bir içeriğe sahiptir. Felsefe tarihi bu anlamda sadece bir mevcut felsefelerin ansiklopedik bir araya getirilmesi meselesi değildir; felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından neyin felsefe-içi neyin felsefe-dışı sayılacağına değin bir dizi kuramsal/felsefi sorunla yüz yüzedir. Bu anlamda, felsefenin bir altbölümü olarak felsefe tarihi, hem felsefi çalışmanın başlangıcı hem de en önemli alanıdır. Genelde felsefe tarihi kitapları, bu bakımdan öğretilerin ve bunların felsefi sorunları çözme denemelerinin art arda etkileşimlerle gelişen tarihini ele alır. Bu tarihin hazırlanmasında hem düşünürlerin metinleri hem de bu metinlerin tarihsel toplumsal koşulları iç bağlantıları açısından değerlendirilir, öğretilerin birbirine etkileri ve karşıtlıkları, benzerlikleri ve ayrımları serimlenir. Dolayısıyla, genel anlamda felsefe tarihinin varlık, bilgi ve değerlerle ilgili soruları ve sorunları belirli özgül yöntemlerle değerlendiren ya da inceleyen ve bu incelemeyi sonuçları bakımından da sistemaktikleştirilmesine yönelik çalışan bütün düşünce girişimlerini ortaya koymayı hedeflediği söylenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Analitik felsefe</span> felsefenin ana işlevinin analiz olması gerektiğini öne süren felsefe geleneği

Analitik felsefe, felsefenin ana işlevinin analiz olması gerektiğini öne süren felsefe geleneğidir. Ezici çoğunlukla Anglosfer ve İskandinav dünyasında yaygındır. Kıta felsefesi ile birlikte, çağdaş felsefede ön planda olan iki gelenekten biridir. Nadir bir kullanım olsa da, çözümleyici felsefe ismiyle de bilinir.

Jean Iris Murdoch, İrlandalı yazar ve filozof. Murdoch 26 roman, 5 oyun, 5 felsefe ve bir adet toplu şiirler kitabı üretmiştir.

Alison Wylie, Washington Üniversitesi'nde (Seattle) bilim felsefesi üzerine çalışan feminist filozoftur.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe</span> soyut, genel ve temel birtakım probleme ilişkin yapılan sistematik çalışma

Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.

Ann Cudd, Boston Üniversitesi Sanat ve Bilim Fakültesi dekanıdır. Daha önce başkan yardımcısı ve lisans dekanlığının yanı sıra Kansas Üniversitesinde felsefe profesörüydü. Ayrıca kadınlar, cinsiyet ve cinsellik çalışmaları programına bağlı bir öğretim üyesidir. Analitik Feminizmin kurucularından biri olan Cudd, Analitik Feminizm Derneğinin kurucu üyelerindendi ve 1995-1999 yılları arasında bu derneğin başkanı olarak da görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Virginia Held</span>

Virginia Potter, liderlik ahlakı, sosyal-politika ve feminizm üzerinde çalışmış filozoftur.

Eva Kittay, SUNY Stony Brook’da seçkin bir felsefe profesörüdür. Başlıca uğraşları feminist felsefe, etik, sosyal ve politik kuram ve bu disiplinlerin maluliyet çalışmalarına uygulanmasıdır. Kittay, 1995’te The Women's Committee of One Hundred’ı yönetmeyi içeren kamuya açık alandaki felsefi kaygıları da belirtmeye çalıştı. Bu kuruluş, o dönemde Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan toplumsal refah reformlarının algılanmış cezalandırıcı mahiyetine karşı çıkıyordu.

Marilyn Frye Amerikan felsefeci ve radikal feminist kuramcıdır. Marilyn Frye; cinsiyetçilik, ırkçılık, boyundurluk ve cinsellik teoriyle bilinir. Eserleri beyaz ırkın üstünlüğü, erkek dokunulmazlığı, gey ve lezbiyenlerin marjinalliği gibi feminist konuların tartışmalarını ortaya çıkarmıştır. Frye açıkça lezbiyendir. Eserlerinin çoğunda özellikle ırk ve cinsiyeti konu alan sosyal kategorileri inceler. Marilyn Frye, adalet perspektifinden konuları ele almasıyla birlikte metafizik, epistemoloji ve sosyal kategorilerin ahlak psikolojisiyle de son derece ilgilendi.

Adriana Cavarero bir İtalyan felsefeci ve feminist düşünür. Verona Üniversite'sinde siyaset felsefesi profesörlüğü yapmaktadır. Ayrıca Berkeley ve Santa Barbara'da, Kaliforniya Üniversitesi'nde görev yapmaktaydı. Cavarero İtalya'da Avrupa'da ve İngilizce konuşulan camiada Feminizm, cinsiyet ayrımı, Plato, Hannah Arendth, anlatım teorileri, siyaset felsefesi ve edebiyatı üzerine geniş kapsamlı yazılarıyla oldukça tanınır.

Bernard Arthur Owen Williams, bir İngiliz ahlak filozofuydu. Yayınları arasında Benlik Sorunları (1973), Etik ve Felsefenin Sınırları (1985), Utanç ve Gereklilik (1993) ve Doğruluk ve Doğru Sözlülük (2002) yer almaktadır. 1999 yılında şövalye ilan edilerek Sir unvanı verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Thomas Hill Green</span> Sosyal Liberalizmi Savunan Düşünür

T. H. Green olarak da bilinen Thomas Hill Green, bir İngiliz filozof, politik radikal, ölçülü reformcu ve İngiliz idealizmi hareketinin bir üyesiydi. Tüm İngiliz idealistleri gibi Green de G.W.F. Hegel'in metafizik tarihselciliğinden etkilendi. Sosyal liberalizm felsefesinin arkasındaki düşünürlerden biriydi.

<span class="mw-page-title-main">İran felsefesi</span> Doğu felsefesinin bir kolu

İran felsefesi veya Fars felsefesi, Doğu felsefesinin bir parçası olup, oldukça zengin ve eski bir tarihe sahiptir. İran felsefesi'nin kökeni eski İran'da Hint-İran kökleriyle ortaya çıkan ve Zerdüşt öğretilerinden büyük ölçüde etkilenen, felsefi gelenek ve düşünceler zamanına kadar uzanmaktadır. Pers bölgesinde bağımsız felsefi düşüncenin ortaya çıkışını, M.Ö. 1500’ler de Avesta metinleri aracılığı ile tarihleyen Hint-İranlılar’dan öğrenmekteyiz. Zerdüşt'ün görüşlerinin, Yahudilik ve Orta Platonizm dönemi fikirleri aracılığıyla, Batı Avrupa kültürlerini de etkilediğini görmekteyiz.

<span class="mw-page-title-main">Helen Longino</span>

Helen Elizabeth Longino, bilimsel araştırma için değerlerin ve sosyal etkileşimlerin önemini savunan Amerikalı bir bilim filozofudur. Kadınların bilimdeki rolü hakkında yazmıştır ve feminist epistemoloji ve sosyal epistemolojide merkezi bir figürdür. Stanford Üniversitesi'nde Clarence Irving Lewis Felsefe Profesörüdür. 2016 yılında Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi'ne seçildi.