İçeriğe atla

Mira Krallığı

İzmir Nif Dağı Karabel kaya kabartması anıtındaki yazıttaki atıf "Mira Kralı Tarkasnawa" şeklinde okunmuştur.[1]

Mira Krallığı Batı Anadolu'da Arzava Kralığının Hitit İmparatorluğu tarafından yıkılması ile ortaya çıkan yarı özerk yerel krallıklardan biri (yaklaşık MÖ 1315-1190).

Başkentlerinin Apasa (sonradan Efes -Ephesos, Ephesus-) olduğu yakın geçmişteki bulgularla kesinleşmiş gibidir. Bu konuda Selçuk ilçe merkezinde yer alan ve uzun yıllar Efes antik kenti'nin son kurulduğu yer olarak bilinen Ayasuluk Tepesi'nde 1990 yılından beri Efes Müzesi Müdürlüğü/Pamukkale Üniversitesi işbirliği ile yürütülmekte olan kazılar özellikle önemli veriler ortaya koymuştur.

Arzawa Krallığı'nın yıkılması ile ortaya çıkan diğer yönetimler arasında, Mira Krallığı'nın komşuları olan, Hapalla (çeşitli kaynaklarda farklı transkripsiyonlar bulunmaktadır), "Seha Nehri ülkesi" (muhtemelen günümüzdeki Bakırçay veya Gediz Nehri havzası veya her ikisi) ve Wilusa (muhtemelen sonradan Ilion veya Troad'a denk gelen Truva başkentli bölge) sayılmaktadır. Bu yönetsel oluşumların her birinin, varlığı süresince Arzawa Krallığı'nın çatısı altında da yer almış olmaları mümkündür.

Mira Krallığı Anadolu'nun karanlık çağlarının başlaması (yaklaşık olarak MÖ 1200 sonrası) ile tarihe karışmış, bölgeleri Lidya Krallığı'nın Mermnadlar hanedanı yönetiminde Batı Anadolu birliğini sağlamalarına kadar tarihi kayıtların dışında kalmıştır.

Tarih

Mira'ya iliskin en eski atıf MÖ 14. yüzyılda Hitit Büyük Kralı Suppiluliuma I'in Arzawa seferiyle bağlantılıdır, Ancak Mira'nın Hitit Kral'ının muhaliflerinden biri olup olmadığı veya Arzawa ile ilişkisinin ne olduğu netlik kazanmamıstır. Hitit Büyük Kralı Suppiluliuma'nın kızı Muwatti, Arzawa topraklarından gelen Mashuiluva ile evliydi. Suppiluliuma'nın oğlu ve veliahtı Mursili II Arzawa seferinin başarıyla sonuçlanmasından sonra, damat Mashuiluva'yı vasal hükümdar olarak Mira'ya yerleştirilmiş ve 600 askerlik kişisel muhafız vermiştir. Eski Arzawa topraklarının ne kadarının Mira'ya baglandığı net açık değildir. Mira'nın Ege kıyılarına kadar uzandığı ve başkentinin Apasa'da (muhtemelen Efes) olduğu muhtemeldir.[2] Mashuiluva yalancı şahitlikten suçlu bulunduktan kısa bir süre sonra, Pitassa ülkesini Hititlere karşı kışkırtmış ve Masa ülkesine kaçmıştır. Ama Hitit kralı Mursili II, Masa'yı işgal etmekle tehdit edince Masalılar, Mashuiluva'yı Hitit kralına teslim etmişlerdir. Böylece bunun üzerine Mashuiluva Hattuşa'ya sürülür. Mira'nın ihtiyar heyeti aralarında anlaşarak, Mashuiluva yeğeni ve aynı zamanda evlatlığı Kupanta-Runtiya hükümdar seçerler.[3]

MÖ 1240'larda III. Hattuşili döneminde, Hititler ile Mira kralı (muhtemelen Kupanta-Runtiya) arasında, Mira'nın III. Hattuşili'nin tahttan indirdiği Urhi-Tessup'u desteklemesi nedeniyle anlaşmazlıklar yaşanmış gibi görünmektedir. Bunun Mira ile Hititler arasında savaşa yol açıp açmadığı net değildir. Mira'ya dair bilinen son referans Tudhaliya IV'ün MÖ 13. yüzyılın sonlarında Tarhuntassa'dan kuzeni ya da amcası Kurunta ile yaptığı antlaşmada Alantalli adında bir Mira kralının antlaşmaya tanık olarak gösterilmesidir.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Dipnotlar

  1. ^ David Hawkins (1998). Tarkasnawa, King of Mira (İngilizce). Anatolian Studies, Vol. 48. 
  2. ^ Charles Allen Burney: Historical dictionary of the Hittites. Scarecrow Press, 2004 S. 202 9780810849365 Google Books 22 Haziran 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ Horst Klengel: Geschichte des hethitischen Reiches. Brill 1999 s. 194 9789004102019 bei GoogleBooks 22 Haziran 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Mira aşağıdaki anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Luviler</span>

Luviler, Anadolu'da yaklaşık olarak M.Ö. 2300'e doğru ortaya çıkmış bir halktır. Benzersiz bir yerli hiyeroglif yazısı ve Mezopotamya'dan ithal edilmiş çivi yazısı ile yazılmış olan Anadolu dillerine mensup Luvice dilini konuştukları da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Geç Hititler</span> Vikimedya liste maddesi

Geç Hititler veya Geç Hitit Devletleri, Anadolu'nun Demir Çağı'ndaki Luvice, Aramice ve Fenikece konuşan siyasi varlıklarıdır. MÖ 1200'lerde batıdan gelen Ege Göçleri'nin saldırılarından kurtulabilen Hititler güney ve güney - doğu Toroslar'ın dağlık bölgelerine çekilerek yaşamışlar ve her biri bağımsız beylikler kurmuşlardır. Geç Hitit Devletleri MÖ 11. yüzyıldan itibaren hem siyasal hem de kültürel anlamda Arami etkisi altına girdiler ve zamanla Aramileştiler. Geç Hitit Devletleri Urartu ve Asurlular'a bağımlı olarak yaşadılar. MÖ 7. yüzyılda ise Asurlular bu devletlerin siyasal varlığına son verdi. Bu tarihten sonra bu devletlerin her biri Asur eyaleti oldu. Karkamış, Pattin(Unqi), Sam'al, Gurgum, Kummuhu, Milid, Keveh, Hilakku ve Tabal devletleri; Geç Hitit Devletleridir.

<span class="mw-page-title-main">III. Hattuşili</span> Yaklaşık MÖ 1267-1237 tarihleri arasında hüküm sürmüş Hitit kralı

III. Hattuşili (Hattušili), yaklaşık MÖ 1267-1237 tarihleri arasında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. II. Murşili'nin bilinen dördüncü ve en küçük oğludur. Daha kral olmadan önce Kizzuvatna orijinli bir rahibe olan, Puduhepa ile evlenmiş ve Puduhepa en söz sahibi Hitit kraliçelerinden biri olmuştur. Günümüzde Hititlerin başkenti Hattuşaş'ta yapılan kazılarda, III. Hattuşili'ye ait 200'ün üzerinde doküman bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Arzava</span>

Arzava, antik çağda Batı Anadolu’da Göller Bölgesi’nden Ege Denizi’ne uzanan kuşakta kurulmuş olan bir devlettir. Adının Ormanlar Yurdu anlamına geldiği ileri sürülmüştür Doğusunda Hitit Krallığı, kuzeyinde hakkında çok az bilgi bulunan Assuva federasyonu yer almaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">IV. Tuthaliya</span>

IV. Tuthaliya, Hitit İmparatorluğu kralı. III. Hattuşili'nin oğludur. Yeni krallık döneminde MÖ 1236 yılında tahta geçmiştir. Annesi Puduhepa'dır. IV. Tuthaliya babasının sarayında Hattuşa'da doğmuştur.

<span class="mw-page-title-main">II. Muvatalli</span>

II. Muvatalli, yıllarında hüküm sürmüş ve Mısır kralı II. Ramses'le Kadeş Savaşı'nı yapmış olan Hitit kralıdır.

I. Tuthaliya MÖ 14. yüzyıl başlarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. MÖ 15. yüzyıl boyunca bir gerileme dönemi geçiren Hitit devletini yeniden çıkışa geçiren kral olarak kabul edilir.

II. Şuppiluliuma, IV. Tuthaliya'nın oğlu, MÖ 1207-1178 yıllarında hüküm sürdüğü düşünülen Hitit İmparatorluğu'nun Yeni (Büyük) Krallık Dönemi'nin bilinen son kralı ve Asur kralı I. Tukulti-Ninurta'nın çağdaşıdır. Komutası altındaki bir donanma Kıbrıslıları yenilgiye uğratmıştır, bu olay aynı zamanda tarihte kaydedilmiş ilk deniz muharebesidir.

<span class="mw-page-title-main">Ayasuluk Tepesi</span>

Ayasuluk Tepesi, İzmir il merkezinin güney-güneydoğusunda, Selçuk ilçesinde yer alan bir höyüktür. Bölgedeki geniş araştırmalar öncesinde Efes antik kentinin MÖ 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenler tarafından kurulduğu düşünülmekteydi. Ancak özellikle Ayasuluk Tepesi'nde ve Çukuriçi Höyüğü'nde yapılan kazılar, yakın civarda günümüzden 8 bin yıl öncesinden itibaren Neolitik yerleşmeler olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yine aynı kazılar, Efes'in Erken Tunç Çağı'nda kurulduğu ve Ayasuluk Tepesi'nin daha da eskiye dayanan ilk Efes yerleşmelerinden biri olduğunu ortaya koymuştur. Diğer yandan Hitit Dönemi'nde Batı Anadolu'da İmparatorluk'a bağlı Arzava - Mira Krallıklarının başkenti olan Apasas'ın da Ayasuluk Tepesi olduğu kesinleşmiş gibidir. Helenistik ve Roma Dönemleri'nde Efes'te gelişen kentin Bizans Dönemi'nde yeniden Ayasuluk Tepesi'ne geldiği, 1330 yılında Türkler tarafından alındığı ve Aydınoğulları Beyliği'nin başkentliğini yaptığı bilinmektedir. Yerleşim 16. yüzyıldan itibaren daralmaya başlamıştır.

II. Tuthaliya, MÖ 14. yüzyılın ortalarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. Kral I. Arnuvanda’nın oğlu, I. Şuppiluliuma’nın babasıdır.

II. Murşili, babası II. Muvatalli'nin ölümünün ardından MÖ 1272, yılında tahta çıkmış ve sadece birkaç yıl hüküm sürdükten sonra amcası III. Hattuşili tarafından tahttan indirilerek sürgüne gönderilmiş bir Hitit kralıdır. Hitit kaynaklarında ismi genellikle Urhi-Teşup olarak geçmektedir.

II. Murşili, Yeni Krallık Dönemi'nde Hitit hükümdarı (MÖ.1321–1295).

<span class="mw-page-title-main">Hayasa-Azzi</span>

Hayasa-Azzi veya Azzi-Hayasa Geç Tunç Çağınde Ermeni Yaylası'nda hüküm sürmüş iki krallıktan oluşan konfederasyondur. Konfederasyon, Güney Trabzon'da hüküm sürmüş Hayasa, ve Fırat ile Hayasa'nın arasında var olmuş Azzi krallıklarından meydana gelmektedir. Hayasa-Azzi konfederasyonu, MÖ 14. yüzyılda Hititler ile çatışmıştır. Bu çatışma, MÖ 1190 civarında Hatti'nin çöküşüne yol açmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki Antik Bölgeler</span>

Türkiye'deki Antik Bölgeler, Türkiye antik bölge yerleşimleri olarak çok zengin bir coğrafya barındırmaktadır. Yapılan bilimsel incelemer neticesinde başlangıç zaman ortasından Buzul Çağı sonrasına kadar gelen süre içerisinde insan toplulukları yerleşimi iklim kuşaklarına göre daha çok yaşam alanı ve çeşitliliği belirgin bölgelere yerleşmeye başladığı arkeolojik alanlardaki yapılan bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkmaktadır. Türkiye, Anadolu coğrafyası ile daha fazla yerleşke olarak antik iskan alanı geliştirmiş olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'deki tarih öncesi kitlelere bakıldığında antik bölgelerdeki yerleşimlerin üzerinde evcilleştirilmiş hayvanlar yetiştiren yerleşik toplumlar ve bitkilerin tarımını yapan avcı toplayıcı hatta çiftçilik bağlarını güçlendirmiş, hayvancılığın çoğalmasında önemli rol oynadığını görmekteyiz.

Haballa olarak da yazılan Hapalla, M.Ö. 14. yüzyılın ortalarında Orta-Batı Anadolu'da hüküm sürmüş bir krallıktı. Nüfusunun Luvi dili konuştuğu Hapalla, Arzava devletleri arasında en doğuda olanlardan biriydi. Hapalla krallığı en azından M.Ö. 13. yüzyılın sonuna kadar varlığını sürdürdü. Hüküm sürdüğü dönemin çoğunluğu boyunca bir Hitit vasalı olarak kaldı. Bölge, M.Ö. 1180'de Deniz Halkları tarafından ele geçirildi.

Uhha-Ziti, Batı Anadolu'daki bir Tunç Çağı krallığı olan Arzava'nın son bağımsız kralıdır.

Aştarpa Nehri, MÖ 14. yüzyıl Hitit kayıtlarında bahsedilen Batı Anadolu'da yer alan bir nehirdir.

Kupanta-Kurunta, Arzava'nın kayıt altına alınmış ilk kralıdır. M.Ö. 15. yüzyılın sonlarında yaşamış olan Kupanta-Kurunta, Hitit kralları I. Tuthaliya I ve I. Arnuvanda tarafından savaşta yenilgiye uğratılmıştır. Ardından Zippaşla'da Arnuvanda'nın vasalı olan Madduvatta'ya saldırmıştır. Madduvatta ile evli olan bir kızı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Milawata Mektubu</span>

Milawata mektubu, Hattuşa'daki bir Hitit kralının MÖ 1240 civarında batı Anadolu'daki bir müstemlek kral ile yaptığı diplomatik yazışmalardan biridir. Homeros'un İlyada eserinin tarihselliği ile ilgili tartışmalarda önemli bir kanıt oluşturmaktadır.