İçeriğe atla

Ming Şa Muharebesi

Ming Şa Savaşı
Tarih17 Ocak 707(tartışmalı)
Bölge
Ming Şa nahiyesi(tartışmalı), Çin
Sebep Tang Hanedanlığı'nın Göktürk akın ve yağmalarını durdurmak istemesi
Sonuç Kesin Göktürk zaferi
Taraflar

Tang Hanedanlığı

Dokuz Oğuzlar[1]
İkinci Göktürk Kağanlığı
Komutanlar ve liderler
Çaça Sengün Kapgan Kağan
Kül Tigin
Bilge Şad
Güçler
80.000 Bilinmiyor
Kayıplar

6,000[2],

+10,000[3] veya 30.000[4][5]
Bilinmiyor

Ming Şa Savaşı, 17 Ocak 707 tarihinde Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ile Çaça Sengün komutasındaki Tang ordusu arasında gerçekleşmiş bir savaştır.

Öncesi

704 yılına gelindiğinde Çin'de iktidar değişmiş ve Zhou imparatoriçesi Wu Zetian, tahtı Chung Tsung'a devretmişti. Yeni Tang imparatoru, önceki Zhou imparatoriçesine nazaran Göktürklere karşı olumsuz bir tutum içerisine girmişti. Bu ani politika değişikliği Kapgan Kağan'ı kızdırdı. Kapgan Kağan, Çin üzerine sefere çıkmaya karar verdi.

Savaş

Kapgan Kağan'ın komutasındaki Göktürk ordusunda Kül Tigin ve Bilge Şad da bulunuyordu. Göktürk ordusu Çin'de, Ling eyaletinin Ming Şa nahiyesine saldırdı. Burada Göktürk ordusunu, Tang Hanedanı tarafından Göktürkler üzerine gönderilmiş Çaça Sengün komutasındaki 80,000 kişilik Tang ordusu ordusu karşıladı. Kül Tigin Yazıtı'nda, Kül Tigin'in savaştaki rolü şöyle anlatılmaktadır:

Çarpışmalar sırasında Kül Tigin önce Tadık Çor'un boz atına, ardından İşbara Yamtar'ın boz atına, sonra Yiğen Siliğ Bey'in giyimli doru atlarına binerek Çinlilere saldırmış ancak atların hepsi ölmüştü. Kül Tigin'i zırhından ve kaftanından yüzden fazla okla vurmuşlar ancak oklar, Kül Tigin'in yüzüne ve başına değmemişti.[6]

Çaça Sengün yenileceğini anlayınca savaş meydanından kaçtı. Ancak savaş meydanındaki Çinli askerler Göktürklere karşı sonuna kadar direndilerse de ağır bir bozguna uğradılar. Binlerce Çinli asker öldürüldü. Bazı kaynaklarda 30.000 Çinli askerin öldüğü bildirilmiştir. Bilge Kağan da, kendi yazıtında o orduyu orada yok ettiğini söylemiştir. Çinli komutan Çaça Sengün bu yenilgi üzerine yargılandı ancak serbest bırakıldı. Bu savaştan yalnızca Çin kaynakları değil, Türk kaynakları da söz etmiştir. Bir Göktürk yazıtı olan Kül Tigin Yazıtı'nda bu savaştan şöyle söz edilmektedir:

Kül Tigin, 21 yaşında iken Çaça Sengün'e karşı savaştık.[7]

Yine bir diğer Göktürk yazıtı olan Bilge Kağan Yazıtı'nda bu savaştan şöyle söz edilmektedir:

Yirmi iki yaşımda Çinlilere karşı sefer ettim. Çaça Sengün'ün 80.000 kişilik ordusu ile savaştım, ordusunu orada öldürdüm![8]

Sonuç

Bu büyük zafer üzerine Kapgan Kağan komutasındaki Göktürk ordusu ileri harekâtına devam etti. Yüan ve Hui eyaletleri basıldı. Lung-yu Bölgesi yağmalandı ve 10,000'den fazla at ele geçirildi. Savaştan sonra Tang imparatoru Chung Tsung, önceki Zhou imparatoriçesi Wu Zetian döneminde yapılmış olan evlilik antlaşmasını iptal etti ve Kapgan Kağan'ı öldürene prenslik ve 2,000 top ipek vereceğini ilan etti. Savaştan sonra 707 yılının 2. ayının 17. gününde (17 Şubat 707 Perşembe) Tang imparatoru Chung Tsung, Göktürkleri yenilgiye uğratma stratejisini sarayda devlet erkânı içerisinde tartışmaya açtı. İmparatorun danışmanlarından Lu Fu tartışma sırasında şu konuşmayı yaptı:

Devletin hayati meselesinde ve strateji uygulama konusunda yalnızca kahraman kişiler tercih edilmemelidir. Yabancı kökenli olan Çaça Sengün cesur bir generaldir ancak ileri görüşlülüğe ve siyasi yeteneğe sahip değildir. Aslında Çaça Sengün büyük görevlere layık değildi. Son Ming Şa Savaşı'nda Çaça Sengün kaçmıştır ve ülkenin itibarına zarar vermiştir. Bu nedenle devletin, yasasını yerine getirmesi gerekmektedir. Başkomutanın yenilgiye uğramasıyla ordunun safı dağılmış ve silahlar tükenmiştir. Ancak kahraman erler ölünceye kadar savaşmıştır ve onların başarısının kayıt altına alınması gerekmektedir ki cezalandırma ile ödüllendirme açıkça belirlensin.

Ayrıca bu savaş Tang ordusunun uzun süre Göktürklere karşı güç kullanma cesaretini gösterememesi ile sonuçlanmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Ahmetbeyoğlu, Ali (2015). Sorularla Eski Türk Tarihi. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. s. 111. ISBN 978-605-5200-41-1. 
  1. ^ Gumilëv, Lev Nikolayeviç, (2002). Eski Türkler, (çev. Ahsen Batur), İstanbul: Selenge Yayınları.
  2. ^ Chiou T’ang Shu 194A, s. 3170.
  3. ^ Hsin T’ang Shu 215A, s. 6945.
  4. ^ Chiou T’ang Shu 7,4A
  5. ^ Liu Mau Tsai, Doğu Türkleri, s. 348.
  6. ^ Kül Tigin Yazıtı, 33. ve 34. satırlar.
  7. ^ Kül Tigin Yazıtı, D32.
  8. ^ Bilge Kağan Yazıtı, D26.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Göktürk Kağanlığı</span> Türk adını kullanan ilk Türk devleti

Göktürk Kağanlığı, asıl ismiyle Türk Kağanlığı Göktürkler tarafından kurulmuş ve 552-744 yılları arasında Orta ve İç Asya'da hükümdarlık sürdürmüş bir Türk imparatorluğudur ve bozkırların ilk model devletidir. Asya Hun İmparatorluğu'ndan sonra 2. Büyük Devlet lakabını almıştır.

Tūnyokuk, Göktürk Kağanlığının yabgusudur. "Aşina" ailesinin akrabalarından Göktürk "Aşide" ailesindendir. Göktürkler ve diğer Türk göçebe imparatorluklarının kurucusu ve yönetenleri, Aşina sülalesindendir.

Kapgan Kağan ya da Kapağan Kağan, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın kağanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bilge Kağan</span> İkinci Göktürk Kağanlığının 4. Kağanı

Bilge Kağan Resmi unvan: "Tengriteg Тengride bolmuş Türk Bilge Kağan" :Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kağanlarındandır. Türk tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak değerlendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin</span> İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı’nı yöneten devlet başkanı

Kül Tigin veya Köl Tigin, d. 684 - ö. 27 Şubat 731), İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nı ağabeyi Bilge Kağan ile birlikte yöneten devlet başkanıdır. Kül Tigin, devletin askerî kanadını yönetiyordu.

<span class="mw-page-title-main">Kül Tigin Yazıtı</span> 8. yy.da yazılmış Göktürk Yazıtlarının bir bölüm

Kül Tigin Yazıtı veya Kül Tigin Kitabesi, Bilge Kağan'ın kardeşi, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın yöneticisi Kül Tigin'in ölümü üzerine MS 732'de Orhun Vadisinde diktirilmiş yazıt.

<span class="mw-page-title-main">Tonyukuk Yazıtı</span> 8. yy’da yazılmış Göktürk Yazıtları’nın bir parçası

Tonyukuk Yazıtları ya da uluslararası literatürdeki adıyla bulunduğu yere nisbetleBain Tsokto Yazıtları, Orhun Irmağı vadisinde 8. yüzyılda yazılıp dikilmiş olan Göktürk Yazıtlarından birisidir. Moğolistan'ın başkenti Ulan Bator'un ilçesi Nalayh'ta Bayan Tsokto adlı yerde bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı</span> 7. ve 8. yyde hüküm sürmüş Türk devleti

İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı, Çin egemenliğine giren Göktürkler Kutluk Kağan zamanında yeniden bağımsızlığına kavuştu. Bu yüzden bu devlete "Kutluk Devleti" de denir.

<span class="mw-page-title-main">Müslümanların Maveraünnehir'i fethi</span> Arapların 7.-8. yüzyıl Asya fetihleri

Müslümanların Maveraünnehir'i fethi ya da Arapların Maveraünnehir'i fethi, günümüzde Özbekistan'ı, Tacikistan'ı, Kazakistan'ı ve Kırgızistan'ı kapsayan Orta Asya'nın tümünün ya da bazı bölgelerinin 7. ve 8. yüzyıllarda On İki İmamların dördüncüsü olan İmam Zeynel Abidin ve taraftarları olan Müslümanlar tarafından fethedilmesidir.

Ozmış Kağan, Göktürk Kağanlığı'nın son kağanıdır.

Bolçu Muharebesi, 711'de Göktürk Kağanlığı ile Türgişler öncülüğündeki ittifak kuvvetleri arasında gerçekleşen muharebedir. Muharebe, kesin Göktürk zaferiyle sonuçlanmıştır.

Tang Hanedanı'nın ordusunun önemli bir bölümü, Çin kaynaklarında "Tujue" olarak adlandırılan Türk savaşçılardan oluşmuştur. Kuzey Çin'deki Tang elitleri Türk kültürüne aşinaydır. Bu durum, Türk savaşçılarının Tang ordusuna katkı sağlamasında önemli bir etmendir. Tang İmparatoru Li Shimin, "Kutsal Kağan" unvanını benimsemiş ve devletini kozmopolit bir kültürün üzerine inşa etmiştir. Li, düzenli olarak askeri kadrolar ihdas etmiş ve Türk kökenlilerin ordu içerisinde istihdam edilmesini desteklemiştir.

İnekler Gölü Savaşı, 682 yılında İkinci Göktürk Kağanlığı ile Dokuz Oğuzlar arasında yapılan savaştır.

Bayırku seferi, Kapgan Kağan'ın Dokuz Oğuzlardan Bayırkular üzerine düzenlediği ve zaferle sonuçlandırdığı son seferidir.

<span class="mw-page-title-main">Kutlug Bilge Kül Kağan</span>

Kutluk Bilge Kül Kağan, 744'te Uygur Kağanlığı'nı kuran devlet adamı. Uygur Kağanlığı'nı 744'ten 747'ye kadar yönetmiştir. Uygurları oluşturan dokuz boydan, hükümdar ailesinin mensup olduğu Yaglakar uruğundandır. Bilge Kül Kağan'ın adı Karabalgasun Yazıtı'nın Çince metninde Kutlug Boyla şeklinde geçmektedir. Kağan olduktan sonra bugünkü Karabalsagun olarak bilinen yerde başkent olarak inşa ettirdiği Ordu-Balık kenti Türklerin kurduğu ilk kenttir. Böylece Türklerin kutsal başkenti Ötüken başkentliğini kaybetmiş, Türkler yerleşimlerini Orhun Nehri'nin dış havzasındaki yamaçlardan bizzat nehrin yatak boylarına taşımıştır.

Çaça Sengün, Tang Hanedanlığı döneminde yaşamış Çinli bir generaldir. Erken yaşamı ile ilgili bilgi bulunmayan Çaça Sengün'ün etnik kimliği de tartışmalıdır. Vilhelm Thomsen, Çaça Sengün'ü Çinli olarak kabul etmiştir. Aynı şekilde Orhun Yazıtları'nda da, Çaça Sengün Tabgaç yani Çinli olarak tanıtılmıştır. 812 yılında Tang Hanedanlığı döneminde, Lin Pao'nun yazdığı Yuan-he adlı yapıtta Çaça Sengün'ün kuzeyli göçebelerden olduğu ancak daha sonra Çinlileştiği belirtilmiştir. Yine Tang Hanedanlığı döneminde yaşamış, şairlik yapmış ve vezirlik görevinde bulunmuş olan Li Ch'iao'nun (644-713) imparatorun adına yazdığı bir fermanda Çaça Sengün'ün, Üç Koreli'nin eski soylularından olduğu yazmaktadır. Çaça Sengün, Tang Hanedanlığı ile Göktürk Kağanlığı arasında büyük savaşların yaşandığı 7. yüzyılın sonu ile 8. yüzyılın başlarında Göktürk saldırılarını durdurmak için Sağ Wu-Wei Generalliği'ne terfi ettirildi. Ancak 705 yılında gerçekleşen Ming Şa Savaşı'nda ordusu büyük bir bozguna uğradı ve kendisi de savaş meydanından güçlükle kaçabildi. Bu yenilgi üzerine generallik rütbesi elinden alındı ve yargılandı ancak serbest bırakıldı. Rütbesinin elinden alınmasından dolayı yönetime muhalif oldu. Daha sonra da başarısızlıkla sonuçlanan saray içi bir darbeye katıldığı gerekçesiyle 707 yılının 7. ayının 6. gününde öldürülmüştür.

Bilge İşbara Tamgan Tarkan ya da Taçam Bey, İkinci Göktürk Kağanlığı döneminde yaşamış olan bir Göktürk devlet adamıdır.

Tang imparatoriçesi Wu Zetian'ın kurduğu Zhou Hanedanlığı ve İkinci Göktürk Kağanlığı arasındaki savaşlar 693 yılında Kapgan Kağan ve Aygucı Tonyukuk'un Büyük Kuzey Çin akını ile başlamıştı. Bu Göktürk - Tang savaşının çeşitli nedenleri vardı. Bunların başında Kapgan Kağan'ın devleti güçlendirip büyütme isteği geliyordu. Kapgan Kağan'ın bir kızını Wu Zetian'ın yönetimden uzaklaştırdığı Tang Hanedanı'ndan bir prensle evlendirmek istemesi, ancak Wu Zetian'ın bu isteği geri çevirip kendi ailesinden birini güvey adayı olarak göndermesi savaş için yeterli gerekçeyi yaratmıştı. Yapılan birçok akından sonra 701 ya da 702 yılında yani Kül Tigin 16 yaşındayken, Göktürk ordusu Kuzey Çin'deki Kansu bölgesinin kuzeydoğusuna bir akın düzenledi. Lev Nikolayeviç Gumilyov ile Giraud bu akının Maveraünnehir'e yapıldığını ileri sürmektedirler ancak bu seferin Kansu - Ordos'a yapıldığı açıktır.Bu sefere Kül Tigin ve Bilge Şad da katılmışlardı. Orhun Yazıtları'nda Iduk Baş olarak geçen yerde Göktürk ordusu, Ong Tutuk komutasındaki beş tümenlik bir Zhou ordusuyla savaştı. Kül Tigin yaya olarak saldırdı, Ong Tutuk'un silahlı kayınbiraderini kendi elleriyle tutup (yakalayıp) Kapgan Kağan'a sundu. Ardından Zhou ordusu bozguna uğratılarak yok edildi. Bu savaştan sonra altı yıl boyunca büyük çarpışmalar yapılmamıştır ancak küçük çaplı akınlar sürdürülmüştür.

Küçlüğ Bilge Hatun, yılları arasında yaşamış bir Göktürk hatunudur. Normalde Küçlüğ Bilge Hatun ile ilgili, kaynaklarda hiçbir bilgi geçmez. Ancak Fransız Türkolog Édouard Chavannes, Çin Kaynaklarına Göre Batı Türkleri adlı eserini yazarken bu hatunun mezar yazıtını bulmuştur. Adına yazıt dikilen bu kişinin babası, elbiselerini sağ tarafa ilikleyenlerin (Göktürklerin) ulu kağanı Kapgan Kağan'dır. Küçlüğ Bilge Hatun, babası Kapgan Kağan'ın Bayırku Seferi dönüşünde suikaste uğrayıp öldürüldüğü ve Göktürklerin büyük kargaşalara sürüklendiği yıllarda, kocası ile birlikte Tang Hanedanlığı'na sığındı. Küçlüğ Bilge Hatun'un kocası yasaları ihlal ettiği için hapsedildi. Kendisi de öldürülecekti ki Tang imparatoru tarafından affedildi ve saraydaki hizmet eden odalıkların başına getirildi. Küçlüğ Bilge Hatun, daha sonra Tang imparatorundan özel izin alarak ağabeyi Mo Tigin'in malikanesine döndü. Kendisine ipekli kumuşlar ve şahsı tarafından kullanılacak giysiler de verildi. Daha sonra Tang imparatoru, Küçlüğ Bilge Hatun'u, amcasının oğlu ve Otuz Aşiretin Büyük Kağanı Bilge Kağan ile evlendirmek istedi. Ancak Bilge'nin ilk eşi Pofu Hatun geçimsizlik çıkartıp Balasagun'da bulunan babası Tonyukuk'un yanına küs olarak gidince evlilik işi gerçekleşmedi.

<span class="mw-page-title-main">Bayırkular</span> soyadı

Bayırkular, Orta Asya'da yaşamış tarihi bir bozkır-orman Türk halkı.