İçeriğe atla

Mineralize dokular

Mineralize dokular: deniz süngeri, deniz kabukları, kabuklu, dentin, ışınlılar, boynuz, kemik

Mineralize dokular, yumuşak matrisler içerisinde mineraller bulunan biyolojik dokulardır . Tipik olarak bu dokular koruyucu bir kalkan görevi görür veya yapısal destek oluşturur.[1] Kemik, yumuşakça kabukları, derin deniz süngeri Euplectella türleri, ışınlılar, diatomlar, boynuz kemiği, tendon, kıkırdak, diş minesini ve dentin mineralize dokulara örnektir.[2][3][4]

Bu dokular, milyonlarca yıllık evrim boyunca mekanik kapasitelerini artırmak üzere hassas bir şekilde ayarlanmıştır. Bu nedenle, mineralize ya da mineralleşmiş dokular, birçok çalışmanın konusu olmuştur ki hızla gelişen biyomimetik alanından görüldüğü gibi doğadan öğrenecek çok şey vardır.[2] Dikkat çekici yapısal organizasyon ve mühendislik özellikleri sebebiyle bu dokuların yapay yollarla çoğaltılması arzu edilmektedir.[1][4] Mineralize dokular minyatürleşmeye, uyarlanabilirliğe ve çok-işlevliliğe ilham vermektedir. Doğal malzemeler sınırlı sayıda bileşenden oluşurken, mühendislik uygulamalarında aynı özellikleri simüle etmek için çok çeşitli malzeme kimyaları kullanılabilir. Bununla birlikte, biyomimetiklerin başarısı, doğal bileşenleri mühendislik tasarımları için yapay malzemelerle değiştirmeden bu biyolojik sert dokuların performansını ve mekaniklerini tam olarak kavramakta yatmaktadır.

Mineralize dokular, yumuşak protein ağlarında ve dokularındaki (organik kısım) minerallerin (inorganik kısım) varlığı sayesinde sertlik, düşük ağırlık, mukavemeti ve dayanıklılık özellikleri gösterir.[1][2] Biyolojik süreçlerle üretilen yaklaşık 60 farklı mineral vardır, ancak en yaygın olanları yumuşakça kabuklarında bulunan kalsiyum karbonat ve dişlerde ve kemiklerde bulunan hidroksiapatittir. Bu dokuların mineral içeriğinin onları kırılgan yapabileceği düşünülebilir ancak çalışmalar mineralize dokuların içerdikleri minerallerden 1.000 ila 10.000 kat daha dayanıklı olduğunu göstermiştir.[5] Bunun altında yatan gücün sırrı, dokunun organize bir şekilde katmanlanmasıdır. Bu katmanlanma sayesinde, yükler ve gerilmeler, makrodan mikroya ve mikrodan nanoya kadar çeşitli uzunluk ölçekleri boyunca aktarılır, bu da enerjinin dağıtılmasını sağlar. Bu nedenle, bu ölçekler veya hiyerarşik yapılar kademe kademe hasarı dağıtabilir ve çatlama önlenebilir. Kapsamlı araştırmalarca iki tip biyolojik doku incelenmiştir, yumuşakça kabuklarında bulunan sedef ve kemik. Her ikisi de yüksek performanslı doğal kompozitlerdir.[6][7][8][9] Bu dokuları karakterize etmek için nanoindentasyon ve atomik kuvvet mikroskopisi gibi birçok mekanik teknik ve görüntüleme tekniği kullanılır.[10][11] Henüz herhangi bir insan yapımı seramik kompozit, biyolojik sert dokuların verimlilik derecesine ulaşamamasına rağmen umut verici bazı yeni teknikler şu anda geliştirilmektedir. Tüm mineralize dokular normal fizyolojik süreçlerle gelişmez ve organizmaya faydalı değildir. Örneğin, böbrek taşları patolojik süreçlerle gelişmiş mineralize dokular içerir. Bu nedenle, biyomineralizasyon bu hastalıkların nasıl ortaya çıktığını anlamak için önemli bir süreçtir.[3]

Kaynakça

  1. ^ a b c Espinosa (2009). "Merger of structure and material in nacre and bone – Perspectives on de novo biomimetic materials". Progress in Materials Science. 54 (8). ss. 1059-1100. 
  2. ^ a b c Barthelat (2007). "Biomimetics for next generation materials". Philosophical Transactions of the Royal Society of London. Series A, Mathematical and Physical Sciences. 365 (1861). ss. 2907-2919. 
  3. ^ a b Boskey (2005). "Infrared spectroscopic characterization of mineralized tissues". Vibrational Spectroscopy. 38 (1–2). ss. 107-114. 
  4. ^ a b Glimcher (1959). "Molecular Biology of Mineralized Tissues with Particular Reference to Bone". Reviews of Modern Physics. 31 (2). ss. 359-393. 
  5. ^ The Biomimetic Materials Laboratory 1 Mayıs 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ Barthelat (2007). "An Experimental Investigation of Deformation and Fracture of Nacre–Mother of Pearl". Experimental Mechanics. 47 (3). s. 311. 
  7. ^ Barthelat (2006). "Mechanical properties of nacre constituents and their impact on mechanical performance". Journal of Materials Research. 21 (8). s. 1977. 
  8. ^ Fratzl (1991). "Nucleation and growth of mineral crystals in bone studied by small-angle X-ray scattering". Calcified Tissue International. 48 (6). ss. 407-13. 
  9. ^ Nalla (2004). "On the origin of the toughness of mineralized tissue: microcracking or crack bridging?". Bone. 34 (5). ss. 790-798. 
  10. ^ Oyen (2006). "Nanoindentation hardness of mineralized tissues". Journal of Biomechanics. 39 (14). ss. 2699-2702. 
  11. ^ "A new technique for imaging Mineralized Fibrils on Bovine Trabecular Bone Fracture Surfaces by Atomic Force Microscopy" (PDF). 12 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2010. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Doku mühendisliği</span>

Doku mühendisliği, hücreler, mühendislik, malzeme yöntemlerinin bir bileşimini ve farklı tipteki biyolojik dokuları onarmak, sürdürmek, iyileştirmek veya değiştirmek için uygun biyokimyasal ve fizikokimyasal faktörlerlerle birlikte kullanan bir biyomedikal mühendisliği dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Biyomühendislik</span> Yararlı ürünler yaratmak için biyoloji ve mühendisliğin uygulanması

Biyomühendislik veya biyoloji mühendisliği, kullanılabilir, somut ve ekonomik olarak uygulanabilir ürünler yaratmak için biyoloji ilkelerinin ve mühendislik araçlarının kullanımıdır. Biyolojik yapıların mühendislik bakış açısıyla birleştirilip sağlık, çevre, gıda ve tarım gibi birçok alanda yaşanan problemlere çözüm arar. Biyomühendislik, kütle ve ısı aktarımı, kimyasal kinetik, biyokatalizörler, biyomekanik, biyoenformatik, ayırma ve saflaştırma süreçleri, biyoreaktör tasarımı, yüzey bilimi, akışkanlar mekaniği, termodinamik ve polimer bilimi gibi bir dizi kuramsal ve uygulamalı bilim dalının bilgisini ve uzmanlığını kullanır. Tıbbi cihazlar, teşhis aletleri, biyouyumlu malzemeler ve kataliz tasarımında, yenilenebilir enerji, ekoloji mühendisliği, ziraat mühendisliği, proses mühendisliğinde ve toplumların yaşam standartlarını iyileştiren diğer alanlarda biyomühendislik uygulamaları kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Makine mühendisliği</span> Mühendislik

Makine mühendisliği, mekanik sistemlerin tasarım, analiz, imalat ve bakımı için mühendislik fiziği ve mühendislik matematiği ilkelerini malzeme bilimi ile birleştiren bir mühendislik dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kök hücre</span> İnsan vücudunu oluşturan, sınırsız bölünme, her türlü vücut hücresine dönüşme ve yeni görevler üstlenme imkânına sahip ana hücre

Kök hücre, mitoz bölünmeyle özelleşmiş hücre tiplerine farklılaşabilen ve daha fazla kök hücre üretmek için kendini yenileme yeteneğine sahip olan, bütün çok hücreli canlıların doku ve organlarını oluşturan ana hücre türleridir.

<span class="mw-page-title-main">İskelet</span> vücudun destek yapısını oluşturan kısmı

İskelet, çoğu hayvanın vücudunu destekleyen yapısal çerçevedir. Farklı iskelet türleri vardır: bir organizmanın vücut şekline yapısal destek sağlayan sert bir dış kabuk olan dış iskelet; organların ve yumuşak dokuların bağlı olduğu iç sert bir çerçeve olan iç iskelet; ve vücut sıvılarının basıncı ile desteklenen esnek bir iç yapı olan hidroskelet.

<span class="mw-page-title-main">İnsan vücudu</span> fiziksel ve kimyasal yapılardan oluşan sistemler bütünü

İnsan vücudu bir insanın tüm yapısıdır. Birlikte dokular ve ardından organları ve sonra organ sistemlerini oluşturan birçok farklı hücre türünden oluşur. Bunlar insan vücudunun homeostazisini ve canlılığını sağlar.

<span class="mw-page-title-main">İnsan dişi</span> besinleri parçalamak için kullanılan insanların ağzındaki kalsifiye beyazımsı yapı

İnsan dişi, besinleri yutmaya ve sindirmeye hazırlık aşamasında keserek ve ezerek besinlerin mekanik olarak yıkımında görev yapar. İnsanlarda, her birinin belirli bir işlevinin olduğu kesici diş, köpek dişi, küçük azı dişi ve azı dişi olmak üzere dört tip diş vardır. Kesici dişler besini keser, köpek dişleri besini koparır ve küçük azı ve azı dişleri besini ezer. Dişlerin kökleri maksilla ya da mandibula içerisine yerleşmiş ve diş eti ile kaplanmıştır. Dişler yoğunluğu ve sertliği farklı çeşitli dokulardan yapılmıştır.

Günümüzde mühendisliğin; elektrik, inşaat, kimya ve makine olmak üzere 4 ana mühendislikten oluştuğu kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Seramik mühendisliği</span> Seramik mühendisliği inorganik, metalik olmayan malzemelerden nesneleri oluşturma bilim ve teknolojisidir.

Seramik mühendisliği inorganik, metalik olmayan malzemelerden nesneleri oluşturma bilim ve teknolojisidir. Bu, ya ısıl hareketle ya da yüksek saflıktaki kimyasal çözeltilerinden çökelme reaksiyonları kullanılarak düşük sıcaklıklarda sağlanır. Bu tanım, hammaddelerin saflaştırılması, söz konusu kimyasal bileşiklerin üretimi, ürüne dönüştürülmesi, yapı kompozisyon ve özelliklerinin incelenmesi çalışmalarını içerir.

<span class="mw-page-title-main">Diyajenez</span>

Genel anlamı “İki kök” olan Diyagenez, kaya oluşumu sırasında veya sonrasında tortuların veya mevcut tortul kayaçların başkalaşmış kayaçların oluşumu için gerekli olandan daha az sıcaklık ve basınçta farklı bir tortul kayaca dönüşmesidir. Hava etkisiyle alakalı değişiklikler içermez. İlk tortu tabakasından, taşlamadan sonra tortu tarafından geçirilen herhangi kimyasal, fiziksel veya biyolojik değişikliklerdir. Yüzey değişimi ve başkalaşma bu sürecin dışında kalır. Bu değişiklikler nispeten düşük sıcaklık ve basınçlarda olur ve kayanın mineralojisinde ve özelliğinde değişiklikler ile sonuçlanır. Kaya oluşumu ve başkalaşım arasında kesin bir sınır yoktur ama ikincisi birincisinden daha yüksek sıcaklık ve basınçlarda meydana gelir. Hidrotermal çözümler, meteorik yer altı suyu, geçirgenlik, gözeneklilik, çözünürlük ve zaman etkileyici faktörler. Tortulaşma sonrası tortullar, üst üste olan tortu tabakalarının altına gömülür gibi sıkılaştırılır ve çözeltiden oluşan mineraller ile güçlendirilirler. Kayaç tanecikleri, kaya parçaları ve fosiller, kaya oluşumu sırasında diğer mineraller tarafından yenileriyle değiştirilebilirler. Gözeneklilik, kaya oluşumu sırasında dolomitizasyon ve minerallerin çözünmesi gibi nadir durumlar haricinde genellikle azalır. Kayalardaki oluşum çalışması, geçirdikleri jeolojik tarihi ve dolaşım halinde oldukları değişken türlerini anlayabilmek için kullanılır. Ticari bir bakış açısıyla bu tür çalışmalar, ekonomik olarak uygulanabilir olan çeşitli minerallerin ve hidrokarbon tortuların bulunması olasılığının hesaplanmasına yardımcı olur. Kaya oluşumu işlemi ayrıca kemik dokusu incelemesi için de önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">İskeletleşme</span>

İskeletleşme ayrışmanın son aşamasını ifade eder, leşin ya da cesedin yumuşak dokularının ayrışmasından sonra geriye kemiklerin kalmasıdır. İskeletleşme sürecinin sonunda tüm yumuşak doku ortadan kalkarak geriye kemikler kalır. Bir bedenin tamamen bir iskelet olarak ayrıştırılması için, Ilıman iklim, genellikle su gibi bir alt-tabaka içinde olma, böceklerin varlığı ve gömülme gibi etkenlere bağlı olarak, üç hafta ila birkaç yıl gerekir. İskeletleşme süreci tropik bölgelerde haftalar içinde olurken, tundra bölgelerinde ya da sıfırın altındaki sıcaklıklar devam ederse hiç olmayabilir. Turba bataklıkları veya tuz çöllerinde doğal mumyalama işlemi gerçekleşir ve bu aşama süresiz olarak ertelenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sık dişli gagalı balina</span>

Sık dişli gagalı balina veya Blainville gagalı balinası, gagalı balinagiller (Ziphiidae) familyasından iki dişli balina (Mesoplodon) cinsine ait bir balina türü. Adı, Fransız zoolog Henri de Blainville tarafından 1817 yılında tanımlanması nedeniyle verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kemik iyileşmesi</span> iyileşme süreci

Kemik iyileşmesi veya kırık iyileşmesi, vücudun bir kemik kırığının onarımını kolaylaştırdığı proliferatif bir fizyolojik süreçtir.

<span class="mw-page-title-main">Osteokalsin</span>

Osteokalsin, başka bir adla kemik gama-karboksiglutamik asit içeren protein (BGLAP), kemik ve dentinde bulunan ve ilk olarak civciv kemiğinde kalsiyum bağlayıcı protein olarak tanımlanan küçük (49-amino-asit) kollajenöz olmayan protein yapılı bir hormonudur.

<span class="mw-page-title-main">Polilaktik asit</span>

Polilaktik asit veya polilaktit (PLA) omurga formülü (C3H4O2)n ya da [–C(CH3)HC(=O)O–]n olan, su kaybı ile laktik asit C(CH3)(OH)HCOOH yoğunlaştırmasıyla (dolayısıyla adı) elde edilmiştir. Ayrıca temel tekrarlayan birimin döngüsel dimeri olan laktit [–C(CH3)HC(=O)O–]2 'in halka açma- polimerizasyonu ile de hazırlanabilir.

Nesrin Hasırcı, Türk bilim insanı, araştırmacı, akademisyen. 1992 yılından beri Profesör Doktor unvanıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü öğretim üyesi olan Nesrin Hasırcı, 2016 yılından beri Bilim Akademisi üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Üç boyutlu biyoyazıcı</span>

Üç boyutlu(3B) biyoyazıcılar, özellikle Doku Mühendisliği alanında kullanılan biyomalzemelerin doğal dokuları taklit ederek pek çok sorun için umut vadedici çözümler üreten ileri teknolojik biyomedikal cihazlardır. Genellikle doğal doku özelliklerini taklit etmek, doku benzeri yapılar oluşturmak için biyo-mürekkep olarak bilinen malzemeleri biriktirerek katmanlı üretim metodu kullanılır.

Genellikle polimer malzemeleri tasarlayan, analiz eden ve değiştiren bir mühendislik alanıdır. Polimer mühendisliği, petrokimya endüstrisi, polimerizasyon, polimerlerin yapısı ve karakterizasyonu, polimerlerin özellikleri, polimerlerin birleştirilmesi ve işlenmesi ve ana polimerlerin tanımı, yapı özellik ilişkileri ve uygulamalarının yönlerini kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Kalsifikasyon</span>

Kalsifikasyon, vücut dokusu’nda kalsiyum tuzlarının birikmesidir. Normalde kemik oluşumunda meydana gelir ancak kalsiyum yumuşak doku’da anormal şekilde birikerek dokunun sertleşmesine neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Epifragma</span>

Epifragma kabuklu, hava soluyan kara salyangozları ve karasal yumuşakçaların birçok türü tarafından oluşturulabilen geçici bir yapıdır. Tatlı su salyangozları tarafından da oluşturulabilir.