
Satürn veya Eski Türkçedeki adıyla Sekentir ya da Sekendiz, Güneş'e en yakın altıncı gezegen ve Jüpiter'den sonra Güneş Sistemi'ndeki en büyük ikinci gezegendir. Ortalama yarıçapı Dünya'nın yaklaşık dokuz buçuk katı olan bir gaz devidir. Dünya'nın ortalama yoğunluğunun yalnızca sekizde birine sahiptir, ancak Dünya'dan 95 kat daha büyüktür. Satürn, neredeyse Jüpiter büyüklüğünde olmasına rağmen, Jüpiter'in kütlesinin üçte birinden daha azına sahiptir. Satürn, Güneş'in etrafında 9,59 AU (1.434 milyon km) mesafede 29,45 yıllık bir yörünge periyoduyla dolanır.

Satürn'ün doğal uyduları, sadece onlarca metre çapındaki minik uydulardan, Merkür gezegeninden daha büyük olan muazzam Titan'a kadar çok sayıda ve çeşitlidir. Satürn, halkalarında gömülü olmayan ve yörüngeleri doğrulanmış 146 uyduya sahiptir ve ayrıca milyonlarca gömülü küçük uydu ve daha küçük sayısız halka taneciklerini içeren yoğun halkaları vardır. Yedi Satürn uydusu, elips şekline sahip olabilecek kadar büyüktür, ancak bunlardan sadece Titan ve muhtemelen Rhea şu anda hidrostatik dengededir. Satürn'ün uyduları arasında özellikle dikkat çekici olanlar; azot bakımından zengin, Dünya benzeri bir atmosfere, kurumuş nehir ağları ve hidrokarbon göllerinden oluşan bir manzaraya sahip, Güneş Sistemi'ndeki ikinci en büyük uydu olan Titan, güney kutup bölgesinden gaz ve toz jetleri çıkan Enceladus ve tezat oluşturan siyah ve beyaz yarım küreleriyle İapetus'dur.

Callisto, Jüpiter'in doğal uydularından biridir. Büyüklükte Jüpiter'in uyduları arasında ikinci, Güneş Sistemi'ndeki tüm uydular arasında üçüncü sırayı alır. 7 Ocak 1610 tarihinde Galileo Galilei tarafından bulundu ve o dönemde tanımlanan 4 Galilei uydusu içinde gezegene en uzaktaki olması nedeniyle Jüpiter'in 'IV' numaralı uydusu olarak adlandırılmıştır. Diğer Galilei uyduları ile yörüngesel rezonansda olmayan tek Galilei uydusudur. Güneş Sistemi'nde, üzerinde en çok krater bulunan gök cismidir. Yüzeyi son 4 milyar yıldır hiç değişmemiştir.

Amalthea, Jüpiter'in doğal uydularından biridir. Düzenli iç yörünge grubunun üyesidir. Galilei uydularından sonra ilk bulunan Jüpiter uydusudur. Bu nedenle 'Jüpiter V' adını almıştır.

Elara, Jüpiter'in doğal uydularından biridir. Yörüngesi açısından Himalia düzensiz grubunun üyelerindendir. Charles Dillon Perrine tarafından 1905 yılında keşfedilmiştir. Jüpiter'in 8. en büyük uydusudur. İsmi Zeus'un sevgililerinden Elera'dan gelmektedir. 1975'e dek Jüpiter VII olarak adlandırılmıştır.

Triton, Neptün gezegeninin en büyük doğal uydusudur. 10 Ekim 1846'da İngiliz gök bilimci William Lassell tarafından keşfedilen ilk Neptün uydusuydu. Güneş Sistemi'nde, gezegeninin tersi yönünde bir yörüngeye sahip tek büyük uydudur. Ters yön yörüngesi ve Plüton'a benzer kompozisyonu nedeniyle Kuiper kuşağından yakalanan bir cüce gezegen olduğu düşünülmektedir.

Titan, Satürn'ün en büyük uydusu ve yoğun bir atmosferi olduğu bilinen tek doğal uydudur. Dünya dışında, yüzeyinde kararlı sıvı bulundurduğu kanıtlanan 2. gök cismi olan Titan'daki büyük su kütleleri gibi görünen okyanusların, metan gazının sıvı hali olduğu görülmüştür.

Iapetus, tahmini 1469 km çap ile Satürn'ün üçüncü, Güneş Sistemi'nin 11. büyük uydusudur. İsmini Yunan Mitolojisi'nde bir Titan olan Iapetos'tan alır. Giovanni Domenico Cassini tarafından 1671 yılında keşfedildi.

Rhea, Satürn'ün ikinci en büyük ayı ve Güneş Sistemi'ndeki çapına göre dokuzuncu en büyük uydudur. Güneş Sistemindeki kesin ölçümlerin hidrostatik denge ile uyumlu bir şekli doğruladığı en küçük cisimdir. 1672'de Giovanni Domenico Cassini tarafından keşfedildi.

Carme, Jüpiter'in düzensiz uydularından birisidir. Seth Barnes Nicholson tarafından Haziran 1938'de Mount Wilson Observatory Kaliforniya'da keşfedildi. Daha sonra Yunan Mitolojisinden Carme ismi verildi. Birçok Jüpiter uydusu gibi 1975'e kadar günümüzdeki ismi kullanılmadı, 1955-1975 arasında ise daha çok Jupiter XI olarak adlandırıldı. Bazen de "Pan" olarak isimlendirildi..

Hyperion, Satürn'ün doğal uydusudur. William Cranch Bond, George Phillips Bond ve William Lassell tarafından 1848 yılında keşfedildi. Düzensiz şekli, kaotik dönüşü ve açıklanamayan sünger benzeri görünümü ile dikkat çekicidir. Keşfedilen ilk yuvarlak olmayan uydudur.

Epimetheus, Satürn'ün düzensiz uydularından biridir ve çapı 119 km genişliğindedir. Satürn XI olarak da bilinir. Satürn'ün en büyük 11'inci uydusudur. Adını bir mitolojik karakter olan Prometheus'un kardeşi Epimetheus'dan almıştır.

Galatea Neptün'ün en büyük beşinci uydusudur 152 km'lik ene sahiptir ve geçici adı S/1989 N4 idir. Neptün VI olarak da bilinir ve gezegen etrafında 13 saatte bir dolanır. 1989'da keşfedilmiştir ve düzensiz bir şekle sahiptir.

Thalassa, Neptün'ün en içteki ikinci uydusudur. Thalassa, Yunan mitolojisinde Aether ve Hemera'nın kızı olan deniz tanrıçası Thalassa'nın adını almıştır. "Thalassa", aynı zamanda "deniz" anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

Rosalind, Uranüs'ün iç uydularından biridir. 13 Ocak 1986'da Voyager 2 tarafından çekilen görüntülerden keşfedilmiş ve geçici olarak S/1986 U 4 adı verilmiştir. William Shakespeare'in Size Nasıl Geliyorsa adlı oyununda sürgüne gönderilen Dük'ün kızı olan Rosalind'in adını almıştır.

Helene, Satürn'ün doğal uydusudur. 1980 yılında Pierre Laques ve Jean Lecacheux tarafından Pic du Midi Gözlemevi'nde yer tabanlı gözlemlerle keşfedildi ve S/1980 S 6 olarak adlandırıldı. 1988 yılında resmi olarak Yunan mitolojisinde Kronos'un (Satürn) torunu olan Truvalı Helen'in adını aldı. Helene ayrıca, 1982'de verilen Saturn XII (12) veya Dione B olarak da adlandırılır, çünkü Dione ile birlikte eş-yörüngededir ve önde olan Lagrange noktasında (L4) bulunur. Bilinen dört truva uydusundan biridir.

Telesto, Satürn'ün bilinen 146 uydusundan on altıncısı ve en küçüklerinden biridir. Smith, Reitsema, Larson ve Fountain tarafından 1980 yılında yer tabanlı gözlemlerle keşfedilmiş ve geçici olarak S/1980 S 13 belirtmesiyle adlandırılmıştır. Takip eden aylarda birkaç başka tezahürü daha gözlemlenmiştir: S/1980 S 24, S/1980 S 33, ve S/1981 S 1.

Tarvos veya Saturn XXI, Satürn'ün doğrusal yönlü bir düzensiz uydusudur. B. J. Gladman ve arkadaşları tarafından 23 Eylül 2000 tarihinde keşfedildi ve geçici olarak S/2000 S 4 adı verildi. Ağustos 2003'te verilen ad, Galya mitolojisinde sırtında üç turna kuşu taşıyan bir boğa tanrısı olarak tasvir edilen Tarvos'tan gelmektedir.

Enceladus Satürn'ün en büyük altıncı uydusudur. Yaklaşık 500 kilometre çapında olan Enceladus Satürn'ün en büyük uydusu olan Titan'ın onda biri büyüklüğündedir. Yüzeyinin büyük oranda temiz buzla kaplı olması sonucunda Enceladus güneş sisteminde ışığı en fazla yansıtan gök cisimlerinden biri konumundadır. Doğal olarak ışığı tutan tüm gök cisimlerinden daha soğuk olan Enceladus'un yüzeyi öğle vakitlerinde en yüksek -198 °C dereceye ulaşmaktadır. Enceladus'un yüzeyi yoğun yaşlı kraterlerle kaplı bölgeleri ve 100 milyon yıla kadar yakın geçmişte oluşmuş genç tektonik deformasyon alanları gibi pek çok farklı yüzey özelliğini barındırmaktadır.

Gezegen kütleli uydular, gezegen kütlesine sahip olan ancak aynı zamanda birincil başka bir gezegenin doğal bir uydusu olan gök cisimleridir. Şekilsel olarak oldukça büyük,elipsoit ya da küreseldirler. Uydular, kimi durumlarda bir yüzey altı okyanus oluşumu meydana getirebilecek gelgit veya radyojenik ısıma sebebiyle hidrostatik denge noktasında olabilirler. Güneş sisteminde yer alan iki doğal uydu olan Ganymede ve Titan, Merkür gezegeninden daha az kütleli olmakla birlikte daha büyüktür. Aynı zamanda cüce gezegenler Plüton ve Eris'ten daha büyük ve kütleli olan yedi adet doğal uydu bulunmaktadır.