Nusretiye Camii, İstanbul'un Tophane semtinde bulunan 19. yüzyılda inşa edilmiş selatin camidir. Halk arasında daha çok “Tophane Camii” olarak anılır.
Şehzade Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan ve Mimar Sinan tarafından yapılan cami, I. Süleyman tarafından Saruhan Sancak Beyi iken 1543'te 22 yaşında ölen oğlu Mehmed adına yaptırılmıştır. Camiyi 1543-1548 yılları arasında Mimar Sinan'a yaptırttı. Mimar Sinan'ın "çıraklık eserimdir" dediği camidir.
Merkez Efendi Camii, İstanbul'un Zeytinburnu ilinde Merkez Efendi Türbesi'nde bulunan cami.
Mihr-î-Mâh Sultan Camii İstanbul'un Karagümrük semtinin Edirnekapı bölümünde surların hemen yanında bulunan cami. Banisi (yaptıran) Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan'dır. 1563-1566 yılları arasında Mimar Sinan tarafından yapıldı.
Odabaşı Camii, Has Odabaşı Camii ya da Has Odabaşı Behruz Ağa Cami; bir Mimar Sinan camisidir. Etrafındaki yerleşim bölgesi de Odabaşı semti olarak adlandırılır.
Bezmiâlem Valide Camii; İstanbul'da iki hastane arasındaki bu cami 1843'te Abdülmecid'in annesi Bezmialem Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı, kâgirdir. Beşik çatısı, beyaz küfeki taşından minaresi, avlusu, taştan yapılma bir taçkapısı vardır. Taçkapının biraz ilerisinde çeşmesi bulunmaktadır.
Kocamustafapaşa Camii, eskiden Ayios Andreas en te Krisei Manastırı ya da kısaca Aziz Andrea Manastırı, halk arasında Sümbül Efendi Camii ya da Sümbül Efendi Türbesi olarak bilinir. Resmî adı Pîr Yusuf Sümbül Sinan Âsitânesi'dir. İstanbul'un Kocamustafapaşa semtinde Doğu Roma döneminden kalma dinî bir yapıdır. Manastırın ne zaman yapıldığı bilinmemekle birlikte içinde bulunan 6. yüzyıla ait parçalar ve sütun başlıkları burada 6. yüzyılın bir ibadet yerinin olduğunu ispatlamaktadır. Manastır adını Bizans halkına Hristiyanlığı kabul ettirdiğine inanılan Hagios Andreas en te Krisei adındaki havariden almıştır.
Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, Mimar Sinan'ın İstanbul Kadırga'da Şehit Mehmet Paşa yokuşunda bulunan ve cami ile külliyeden oluşan bir eseri. Sinan'ın en güzel eserlerinden biri sayılır. Üç padişaha sadrazamlık yapan Sokollu Mehmet Paşa adına 1571'de karısı tarafından yaptırılmıştır.
Hekimoğlu Ali Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde, Cerrahpaşa mahallesinde Kızılelma caddesi ile Hekimoğlu Ali Paşa caddesi kavşağında Osmanlı dönemi, 18. yüzyıla özgü bir camidir. Külliyesi ile birlikte klasik Türk mimarisinin son eseri olarak kabul edilir. 1734-1735 yılları arasında inşa edilmiştir. Üç kere sadrazamlık yapmış olan Hekimoğlu Ali Paşa adına yapılmıştır. Mimarları Çuhadar Ömer Ağa ile Hacı Mustafa Ağa'dır.
Gazi Ahmed Paşa Camii ya da Kara Ahmed Paşa Camii, İstanbul'un Topkapı semtinde Fatma Sultan mahallesinde 1558 yılında tamamlanmış bir camidir. Caminin banisi Kara Ahmed Paşa, Yavuz Selim'in damadıdır. Caminin yapımı 1555 yılında Edirnekapı civarında başlanmıştır. 1555'te muhtemelen Rüstem Paşa ile husumeti yüzünden idam edilmiş; ölümünen az önce yapımı başlayan caminin tamamlandığını görmemiştir. İnşaat Mihrimah Sultan'ın isteği üzerine durdurulmuştur ve bölgede Mihrimah Sultan Camii'nin inşaatına başlanmıştır. Bunun üzerine cami ve türbenin inşaatı Topkapı'daki yeni bir vakıf arazisinde yapılmuştır. Kara Ahmed'in türbesi caminin 50 metre batısında müstakil bir yapıdır. Cami, medrese, türbe ve sıbyan mektebinden oluşan bir külliye şeklinde yapılmıştır.
Bali Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Bali Paşa caddesi Hoca Efendi sokağındadır. Kesmetaştandır ve minaresi klasik olarak sağındadır. II. Bayezid'in veziri Malkoçoğlu Balı Paşa'nın başlattığı ve bitiremediği camiyi karısı Hüma Sultan 1504'te tamamlatmıştır.
Yavuz Selim Camii Kanûnî Sultan Süleyman tarafından babası Yavuz Sultan Selim adına yaptırılan cami
Nişancı Mehmet Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Karagümrük semtinde Nişanca caddesindeki cami. 1584-1588 arasında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Tezkiretülbünyan ve Tezkiretü’l-ebniye’de yer almamakla birlikte Tuhfetü’l-mi‘mârîn’de ona ait gösterilmektedir. Mimar Sinan'a ait olduğunu Evliya Çelebide yazar. Mimar Sinan 996’da (1588) ölmüş, cami ise ertesi yıl bitirilmiştir. Kaynaklarda genellikle Sinan tarafından başlanıp kalfalarından biri tarafından tamamlandığı belirtilen eser Aptullah Kur’an’a göre de Mimar Dâvud Ağa’nındır. Sinan’ın son zamanlarına rastlayan camiyi onun üslûbunu devam ettiren Dâvud Ağa’nın tamamlamış olması en güçlü ihtimaldir. Doğan Kuban’ın görüşleri de bu yöndedir. Câminin kapısı üzerinde, caminin inşâsına H.992 / M.1584'te başlanıp H.997 / M. 1589 tarihinde bitirildiğini gösteren nesir halinde bir kitâbesi vardır. Caminin giriş kapısı üstündeki III. Murat tuğrasının tasarımının Nişancı Mehmet Paşa tarafından yapıldığı bilinmektedir. Sultan III. Mustafa tuğralı kitabede Mehmet Paşa torunu Şükrullah Efendi tarafından caminin esaslı tamir edildiğini anlatılır. Kuzeydoğu tarafında Keskin Dede yatmaktadır. Zamanında bir külliye olarak tasarlanan imaretten sadece cami ve türbe kalmıştır. Caminin içinde bir hazire vardır. Pek bakımlı olmayan hazîrede, bâninin oğlu Eyüp Kadısı Mehmed Nutki Efendi’de medfûn bulunmaktadır.
Ramazan Efendi Camii İstanbul'un Kocamustafapaşa semtinde bir camidir. 1585'te Mimar Sinan tarafından yapılan cami, Kuvayı Milliye caddesinin otobüs duraklarında biten yönündedir. Tek minareli, kırma çatılıdır. Çeşitli tamirler görmüştür. Dede Efendi bu caminin tamirine destek vermiştir. Hüsrev Çelebi Camii, Bezirganbaşı Camii adıyla da bilinir. Ramazan Efendi denmesinin sebebi buradaki tekke şeyhinin adının Ramazan Efendi oluşundandır. Ramazan Efendi, cami giriş kapısının solunda yapıya bitişik türbesinde yatmaktadır.
Ferruh Kethüda Camii; İstanbul ili, Fatih ilçesi, Ayvansaray mahallesi, Mahkemealtı Caddesi üzerinde yer alır. Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı Semiz Ali Paşa'nın kethüdası yani kahyası olan Ferruh Ağa tarafından 1562-63 tarihinde inşa ettirilmiştir. Mezarı caminin ön tarafındaki hazire içinde bulunmaktadır. Mimar Sinan'ın eseri olan cami, Osmanlı döneminde Halvetiyye tarikatının Sünbüliye koluna ait bir tekke olarak da kullanıldığı için Balat Tekkesi adıyla da ünlenmiştir. Tekkeye ait diğer bölümler zaman içinde yıkılıp ortadan kalkmıştır. Külliyeden günümüze sadece cami ve çeşme kalabilmiştir. Dikdörtgen planlı olarak, kesme taştan inşa edilen caminin mihrabı baştan başa Tekfur Sarayı imalatı olan değerli çinilerle kaplıdır. Duvarlarındaki diğer Tekfur çinileri 1940'lı yıllarda çalınmış ve tahrip edilmiştir.
Draman Yunus Camii ya da Tercüman Yunus Camii İstanbul'da Fatih ilçesinde Draman'da Derviş Ali mahallesinde bir camidir. Caminin mimarı Mimar Sinan'dır. Eskiden külliye olan cami imaretinden geriye sadece cami kalmıştır. Kanuni Sultan Süleyman'ın tercümanlarından Drağman Yunus Bey tarafından yaptırılmıştır. Tekke ve medreseli ilk cami Sünbüli tekkesi merkezlerindendi.
Hürrem Çavuş Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Hırka-i Şerif mahallesinde Keçeciler caddesinde Keçeci Çeşmesi sokağında bir camidir. Caminin banisi Hürrem Çavuş'tur. 1560'ta Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. 1844'te ve 1901'de tamir edilmiş, son tamiri 2000'de yapılmıştır. Duvarlar taş-tuğladır. Sakifli camidir, iki katlıdır. Son cemaat yeri kiremit çatılı olup giriş iki ahşap direkli bir sundurmadandır. Sağdaki minaresinin kaidesi duvara gömülüdür. Tavan ahşaptır. Caminin doğu tarafı haziredir.
Akşemseddin Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Keçeciler caddesi ile Yamak sokağının kesiştiği noktada, Hırka-i Şerif Camii'ne 200 m uzaklıktadır.
Mehmed Ağa Camii, İstanbul Fatih ilçesi Çarşamba semtinde 16. yüzyılda III. Murad zamanının Dârüssaâde ağası Habeşî Mehmed Ağa tarafından yaptırılan cami.
Hüseyin Ağa Camii, Hüseyinağa Camii, Emin Bey Camii ya da yaygın bilinen adıyla Ağa Camii, Türkiye'nin İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesinde, İstiklal Caddesi üzerinde yer alan cami. 1596 yılında ibadete açılmıştır. Galata Sarayı ağalarından Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Bazı kaynaklarda ilk halinin kubbeli olduğu kaydedilmektedir. II. Mahmud döneminde iki defa ihya edilmiştir. Uzun müddet bakımsız kaldıktan sonra 1934'te Vakıflar İdaresi'nce ihata duvarlarına kadar yeniden onarılan caminin mihrabı, duvarları ve minare gövdesinin eski yapıdan kaldığı anlaşılmaktadır. 1950'de de pencereler arasına Halim Özyazıcı tarafından kuşak yazısı çekilmiştir. Zarif bir işçiliğe sahip olan şadırvanın Mimar Sinan’ın eseri Sinan Paşa Camii’nden, şadırvanın yanı sıra birçok kaynakta “Türk taş oymacılığının en şaheser örneği” olarak geçen fıskiye ise Eyüp'teki Oluklu Bayır Tekkesi'nden getirilmiştir. Mihrap önünde yine Galata Sarayı ağalarından Dâvud Ağa'nın 1056 (1646) tarihli kabri bulunmaktadır. Önceleri ana caddeye doğru uzanan hazîrenin taşları 1934 tamiri sırasında kaldırılmıştır. 1999 Gölcük depreminde zarar gördü. Daha sonra yakınında yapılan bir inşaat kazısı sebebiyle yapıda tekrar hasar oluştu. 2014 yılında onarımı yapılarak tekrar ibadete açıldı.