Başkumandanlık Meydan Muharebesi ya da Dumlupınar Meydan Muharebesi, Kütahya'ya bağlı Dumlupınar yakınında 30 Ağustos 1922'de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen savaştır. Başkumandan Mustafa Kemal Paşa tarafından şahsen yönetildiği için Başkumandanlık Meydan Muharebesi olarak anılır. İstiklal Savaşı'nın kesin bir Türk zaferiyle sonuçlanmasını sağlayan bu çarpışmanın yıl dönümü Türkiye'de ulusal bayram olarak kutlanmaktadır.
Türk Kurtuluş Savaşı, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir. Batı Anadolu'da İtilaf Devletleri'nin harekete geçirdikleri Yunan ordusuna; güneyde Fransız ordusuna; doğuda Ermenistan'ın kuvvetlerine; İstanbul rejimine sadık milislere, feodal güçlere ve ayrılıkçılara karşı savaşılmıştır. Bu mücadelenin Batı Cephesi Yunan millî belleğine "Küçük Asya Felaketi" adıyla kazınmıştır. Savaş sırasında Yunan ve Ermeni kuvvetleri, bir etnik temizlik harekâtı olarak, Türk halkına karşı katliamlar, yağmalar ve tecavüzler gerçekleştirmiştir. Savaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır.
1897 Osmanlı-Yunan Savaşı veya Otuz Gün Savaşı 1897 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Yunanistan Krallığı arasında meydana gelen savaştır. Yaklaşık bir ay süren savaş, Osmanlı ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı.
Kütahya-Eskişehir Muharebeleri, 10 Temmuz 1921 ile 24 Temmuz 1921 tarihleri arasında Yunanistan ile Ankara Hükûmeti ordusu arasında gerçekleşen muharebelerdir. Muharebeleri kaybeden Ankara Hükûmeti kuvvetleri Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmek zorunda kaldı.
I. İnönü Muharebesi, 6 Ocak 1921 tarihinde iki koldan taarruza geçen Yunan kuvvetleriyle İnönü mevzilerinde savunmada olan Ankara Hükümeti kuvvetleri arasında yapılan muharebedir. 6 Ocak 1921 tarihine kadar Uşak ve Bursa bölgesinde hazırlıklarını sürdüren Yunanlar, Türk-Batı Cephesi birliklerinin Çerkez Ethem Kuvvetlerinin Tenkili harekâtı ile meşgul olmasından da faydalanarak, İnönü-Eskişehir istikametinde taarruza başladılar. 6-9 Ocak 1921 tarihleri arasındaki muharebeler, örtme ve emniyet kuvvetleri harekâtı şeklinde cereyan etti. İnönü mevzilerindeki muharebeler 10 Ocak 1921 tarihinde başlamış, Yunan kuvvetlerinin taarruz çıkış hatlarına çekildiği 11 Ocak 1921 tarihine kadar sürmüştür.
Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi, Yunan ordusunun 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkmasıyla başlayıp aynı kentin 9 Eylül 1922'de Türkiye'nin TBMM Hükûmeti ordusu tarafından geri alınmasıyla biten savaş veya Türk Kurtuluş Savaşı'nın cephelerinden birine verilen ad. Aynı zamanda askerî tarih açısından savaş sırasında Batı Anadolu'da Yunan ordusunun genel taarruzuna karşı 25 Haziran 1920'de kurulup 1923'te kaldırılan askerî birimlerden birine verilen ad.
Türk Kurtuluş Savaşı boyunca Anadolu’nun çeşitli yerlerinde birçok ayaklanmalar çıkmıştır. Bu ayaklanmaların bir bölümü, Anadolu topraklarının bir bölümü üzerinde yeni bir devlet kurmayı amaçlayan, diğer bölümü ise, saltanat ve hilâfete geleneksel ve dinsel bakımdan bağlı olanlarca çıkarılmış isyan hareketleridir. Hıyanet, kin ve taassubun yarattığı isyanların amacı; millî hareketi boğmaktır. Atatürk, öncelikle iç isyanların bastırılmasına, ülkede iç güvenliğin sağlanmasına son derece önem vermiştir. Bir yandan vatana ihanet yasası çıkarılırken, öbür yandan da iç isyanları bastırmada kullanılmak üzere Seyyar Jandarma Müfrezeleri kurulmuştur. Ayaklanmalar Millî Mücadele’nin neticelenmesini geciktirmiştir.
İzmir'in İşgali, I. Dünya Savaşı sonrasında Paris'te toplanan uluslararası barış konferansının kararıyla İzmir kentinin 15 Mayıs 1919'da Yunanistan Krallığı tarafından işgaliyle başlayan ve 7 Eylül 1922'de Yunan ordusunun İzmir'i terk etmesinin ardından 9 Eylül 1922'de Türk ordusunun kente girmesiyle sona eren işgal.
George Francis Milne, Britanyalı mareşal.
Oltu Muharebesi, 25 Haziran-5 Eylül 1920 tarihlerinde Ankara Hükûmeti ile Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti arasında yapılan savaştır. Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir komutasındaki Türk Ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlanmıştır.
Harbiye Nazırlığı veya Harbiye Nezareti, Osmanlı Devleti'nde savaş işlerine bakmakla görevli bakanlığın adıydı. Bütün Osmanlı ordusu günümüzde yerini Millî Savunma Bakanlığına bırakmış olan bu bakanlığa bağlıydı.
Sarantaporon Muharebesi , aynı zamanda Sarantaporo veya Sarandaporon olarak da çeşitli şekillerde tercüme edilmiştir, Eski Jülyen takvimde 9-10 Ekim 1912'de günümüz Gregoryen Takviminde 22-23 Ekim 1912'de gerçekleşti. Birinci Balkan Savaşı sırasında Veliaht Konstantin yönetimindeki Yunan kuvvetleri ile General Hasan Tahsin Paşa yönetimindeki Osmanlı kuvvetleri arasında yapılan ilk büyük muharebeydi. Muharebe, Yunan ordusunun Teselya'yı, Orta Makedonya'ya bağlayan Sarantaporo geçidinde Osmanlı savunma hattına saldırmasıyla başladı.
Gediz Muharebeleri, "Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı" olan Mirliva Ali Fuat Paşa ile Kuva-yi Seyyare Komutanı Çerkes Ethem'in Yunan işgaline karşı 1920 yılının Ekim ayı sonunda yaptıkları harekât. Taarruz planını Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa kabul etmese de, TBMM kuvvetleri zayiatlar verdikten sonra Gediz'i geri alarak, İzmir'in İşgalinden sonra ilk defa Yunanların işgal ettikleri bir bölgeden geri çekilmelerini sağladılar. Harekâtın bitiminde Kuvâ-yi Milliye Komutanlığı lağvedildi ve Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı olan Ali Fuat Paşa Moskova Büyükelçiliğine tayin edildi. Yerine kurulan iki komutanlıktan "Batı Cephesi Komutanlığı"na Albay İsmet Bey, "Güney Cephesi Komutanlığı"na ise Refet Paşa tayin edildiler.
Trakya'nın İşgali, İtilaf Devletleri kuvvetlerince I. Dünya Savaşı'ndan sonra gerçekleştirilmiştir. Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra, Edirne-İstanbul demiryolunu kontrol etmek üzere bir Fransız alayı Trakya'ya yerleşmiş bulunuyordu. Fransız generali Franchet d'Espèrey ile Yunanistan Başbakanı Venizelos arasında imzalanan antlaşma ile Kuleliburgaz-Hadımköy hattı Yunan ordusunun işgaline terk edilmişti. 14 Ocak 1919 tarihinde Hadımköy'den Kuleli ve Burgaz'a kadar bütün demiryolu istasyonları Yunanlar tarafından işgal edildi.
Soroviç Muharebesi, kimi kaynaklarda Vevi Muharebesi olarak da geçer, eski takvime göre 21–24 Ekim 1912 (O.S.), tarihinde Birinci Balkan Savaşı esnasında yapılmış bir muharebedir. Bu muharebe 1. Balkan Savaşındaki az sayıdaki Osmanlı zaferlerinden biridir.
1920 Yunan Yaz Taarruzu, İngiliz kuvvetleri tarafından desteklenen Yunan ordusunun, Marmara Denizi'nin güney bölgesini ve Ege Bölgesi'ni, Ankara'daki geçici Büyük Millet Meclisi Hükûmeti'ne bağlı Kuvâ-yi Milliye'den ele geçirmek için yaptığı taarruzdur. Buna ek olarak, Anadolu'daki direniş hareketini ezmeye çalışan İstanbul'daki Osmanlı Hükûmeti'ne bağlı Kuvâ-yi İnzibâtiye tarafından Yunan ve İngiliz kuvvetleri desteklendi. Taarruz, Batı Cephesi'nin bir parçasıydı ve İngiliz birliklerinin ilerleyen Yunan ordusuna yardım ettiği birkaç angajmandan biriydi. İngiliz askerleri aktif olarak Marmara Denizi kıyı kasabalarını işgal etti. İtilaf Devletleri'nin onayı ile Yunanlar, 22 Haziran 1920'de saldırıya başladı ve 'Milne Hattı'nı geçti. 'Milne Hattı', Paris'te ortaya konan Yunanistan ile Türkiye arasındaki sınır çizgisi oldu. Batı Anadolu'da az sayıda ve kötü donanımlı birlikleri olduğu için Türklerin direnci sınırlıydı. Doğu ve güney cephelerinde de meşguldüler. Birtakım muhalefetin ardından, Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle Eskişehir'e çekildiler.
Kılkış-Langaza Muharebesi Yunanistan Krallığı ile Bulgaristan Krallığı arasında İkinci Balkan Savaşı sırasında yapılmış muharebedir. İki ordu da Orta Makedonya'nın Kılkış yerleşim biriminde karşılaşmış ve 19-21 Haziran 1913'te yapılan bu muharebeden Yunanlar galip ayrılmıştır.
Kresna Kanyonu Muharebesi, 1913 yılında İkinci Balkan Savaşı sırasında Yunanlar ve Bulgarlar arasında yapıldı. Muharebe, 8-18 Temmuz tarihleri arasında, labirenti andırır şekildeki ormanlar ve dağlar arasında 20 km'lik bir cephede, 11 günlük bir sürece yayılı şekilde yapıldı.
Bursa'nın işgali, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasının ardından İzmir'i işgal eden ve Anadolu içlerine ilerleyen İngiliz denetimi altındaki Yunan askerlerinin Bursa kentine 8 Temmuz 1920'de girişi ile başlamış ve 11 Eylül 1922'de Türk ordusunun kente girmesiyle sona ermiştir.