
Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

Dünya Kadınlar Günü, Birleşmiş Milletler tarafından bu şekilde tanımlanmış olarak her yıl 8 Mart'ta kutlanan uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir odak noktasıdır.
Cinsiyetçilik, kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyetine dayalı önyargı veya ayrımcılıktır. Cinsiyetçilik herkesi etkiler. Basmakalıplarla ve toplumsal cinsiyet rolleriyle bağlantılıdır, ve bir cinsiyetin veya toplumsal cinsiyetin doğası gereği diğerinden üstün olduğu inancını içerebilir. Aşırı cinsiyetçilik kadın düşmanlığını, cinsel tacizi, tecavüzü ve diğer cinsel şiddet biçimlerini teşvik edebilir. Cinsiyet ayrımcılığı cinsiyetçiliği kapsayabilir. Bu terim, insanlara cinsiyet kimlikleri veya toplumsal cinsiyet veya cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrımcılık olarak tanımlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı özellikle işyeri eşitsizliği açısından tanımlanmaktadır. Sosyal veya kültürel gelenek ve normlardan ortaya çıkabilir.

Kadın hakları, kadınların erkeklerle eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isim.

Susan Brownell Anthony, ABD'de kadınlara oy hakkı tanınması için verilen mücadelenin ilk öncülerinden. 1892-1900 arasında Amerika Kadınlara Oy Hakkı Ulusal Derneği'nin başkanlığını yürütmüş, kadınlara oy hakkı tanıyan, Anayasanın 19. Ek Maddesi'ni (1920) sağlayan ortamın hazırlanmasına katkıda bulunmuştur.

20. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık ve ABD’de pasif direniş, kamu toplantılarını bölme, açlık grevi yapma gibi yollarla kadınların seçme ve seçilme hakkını savunan, az çok organize olmuş radikal kadın hakları savunucuları süfrajet olarak nitelendirilmiştir. Süfrajet hareketleri ağırlıklı olarak orta sınıftan gelen kadınlar tarafından yürütülmüştür.

Kadınların Sosyal ve Politik Birliği Birleşik Krallık'ta kadın hareketleri çerçevesindeki öncü örgütlerden birisidir. Üyelerin süfrajet olarak tanımlandığı ilk gruptur.

Kadınlara oy hakkı, kadınların seçimlerde oy kullanma hakkıdır.
Feminist hareket kadınlara oy hakkı, eğitim olanaklarının geliştirilmesi, erkek-kadın arasındaki gelir adaletsizliğinin indirgenmesi, boşanmada erkeklerin çıkarına olan prosedürlerin nötrlenmesi, kadınların gebelik ve kürtaj gibi konularda kendi başlarına karar alabilmesi ve gelir edinme gibi konularda batı toplumlarına köklü değişiklikler getirmiştir. Harvard Psikoloji Profesörü Steven Pinker'a göre feminizm ev içi şiddeti ve hatta eşleri tarafından öldürülen erkek sayısını altıda bir oranında azaltan bir faktör olmuştur.

Kadınlara oy hakkı dünyanın farklı ülkelerinde farklı zamanlarda tanınmış olan haktır. Birçok ülkede kadınlara oy hakkı, genel oy hakkından önce tanındığından belirli sınıf veya ırka mensup erkekler ve kadınlar halen oy kullanamamaktadır. Bazı ülkeler her iki cinsiyete de aynı zamanda oy hakkı tanımıştır.

Bu zaman çizelgesi Müslüman çoğunluklu ülkelerde kadınlara oy hakkı verme tarih sıralamasına göre listelenmiştir.

Karl Albert Staaff, İsveçli liberal politikacı ve avukat. Liberal Koalisyon Partisi (1907-1915) başkanlığı yaptı ve iki kez İsveç Başbakanı olarak görev yaptı.

Elizabeth Garrett Anderson, İngiliz hekim ve kadın hakları savunucusu. İngiltere'nin hekim ve kadın hakları savunucusu olan ilk kadını. Kadınlarla çalışan ilk hastanenin kurucu ortağı, İngiliz tıbbı okulunun birinci dekanı, Fransa'da tıbbın ilk kadın doktoru, İngiltere'deki bir okul yönetim kuruluna seçilen ilk kadın ve İngiltere'nin ilk kadın belediye başkanı ve hakimi olan Aldeburgh belediye başkanı.
Almanya Kadın Milli Ragbi Birliği Takımı, Almanya'nın ulusal kadın ragbi birliği takımıdır.

Oy hakkı, politik imtiyaz, halka açık politik seçimler üzerinde kullanılan oyun hukuki hakkıdır. Dilden dile değişmekle birlikte bazen seçime aday olma hakkı olan pasif oy hakkından ayırt edilebilmesi için aktif oy hakkı da denir. Aktif ve pasif oy kullanma kombinasyonunada bazen tam oy hakkı denir.
Feminizm tarihi, kadınlara eşit hakların sağlanmasını amaçlayan hareketlerin ve ideolojilerin kronolojik veya tematik anlatılarını içerir. Dünyanın dört bir yanındaki feministlerin sebepleri, hedefleri ve niyetleri ; zamana, kültüre ve ülkeye bağlı olarak değişmiş olsa da çoğu Batılı feminist tarihçi, kadın haklarını elde etmek için çalışan tüm hareketlerin, feminizm terimini kendilerine uygulamamış olsalar bile feminist hareket olarak değerlendirilmeleri gerektiğini iddia ediyorlar. Diğer bazı tarihçiler "feminist" terimini modern feminist hareket ve onun devamıyla sınırlandırır ve daha önceki hareketleri tanımlamak için "protofeminist" etiketini kullanır.

Henry Fawcett, İngiliz akademisyen, devlet adamı ve ekonomisttir.

"Ekmek ve Güller" adil ücretler ve onurlu çalışma koşulları için verilen mücadeleyle özdeşleşmiş bir deyimdir. Amerikalı kadınların oy hakkı aktivisti Helen Todd'un "herkes için ekmek ve güller" ihtiyacından bahsettiği bir konuşmasından ortaya çıkmıştır. Bu dize James Oppenheim'a ilk kez 1911 yılında The American Magazine'de yayınlanan "Ekmek ve Güller" başlıklı bir şiir yazması için ilham vermiştir. Şiir o zamandan beri başka dillere çevrilmiş ve çeşitli besteciler tarafından müziğe uyarlanmıştır. Bu ifade özellikle 1912 yılında Lawrence, Massachusetts'te gerçekleşen ve "Ekmek ve Güller grevi" olarak bilinen tekstil greviyle ilişkilendirilmektedir. Ekmeğin güllerle eşleştirilmesi, işçilerin sadece temel ihtiyaçlarının karşılanması değil, aynı zamanda saygı ve saygınlıkla muamele görmeleri gerektiği fikrini yansıtmaktadır.

Philippa Garrett Fawcett, İngiliz matematikçi ve eğitimciydi. Cambridge Mathematical Tripos sınavlarında en yüksek puanı alan ilk kadın olmuştur. Newnham College, Cambridge'de ve Johannesburg'daki öğretmen okulunda öğretmenlik yaptı ve Londra İlçe Konseyi'nde yönetici oldu.
Anti-süfrajizm veya oy hakkı karşıtlığı, 19. yüzyılın sonlarında Avustralya, Kanada, İrlanda, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde kadınların oy hakkına karşı kampanya yürütmek amacıyla başlayan ve hem erkek hem de kadınlardan oluşan bir siyasi harekettir. Anti-süfrajizm bir dereceye kadar kadınlar için statükoyu korumaya çalışan klasik muhafazakâr bir hareketti. 1916'ya kadar oy kullanma hakkına karşı örgütlenen Amerikalı kadın sayısı, oy kullanma hakkı lehine örgütlenenlerden daha fazlaydı. Anti-süfrajizm, kadınların ev içinde tam özgürlük hakkına sahip olduğu inancı olan "ev içi feminizm" ile ilişkilendirildi. Amerika Birleşik Devletleri'nde bu aktivistler genellikle "remonstrant" ya da "antis" olarak anılıyordu.