İçeriğe atla

Millet mektebi

Harf Devrimi'nden sonra Mustafa Kemal Sivas'ta yeni alfabeyi öğretiyor

Millet Mektepleri, Türkiye'de 1 Kasım 1928'de yeni harflerin kabulünden sonra halkı okuryazar kılmak amacıyla gerçekleşen eğitim seferberliği için kurulmuş dört ay süreli eğitim veren halk eğitimi kurumlarıdır.

Tarihçe

Halk Dershaneleri

Yeni alfabenin kabulünden önce 1927-1928 yılları arasında açılan 3304 halk dershanesinde 64.302 kişinin okuma-yazma öğrenip belge alması sağlanmıştı.[1] Bu deneme, Arap harfleri ile yaygın bir eğitim çalışmasının gerçekleştirilemeyeceğini gösterdi.[1] 1928 Temmuz'unda Maarif Vekâletince yeni bir halk mektebi talimatname-si hazırlandı; Harf Devrimi’nin gerçekleşmesinden sonra da yeni Türk harflerini ülke genelinde halka en kısa zamanda en doğru şekilde öğretmek amacıyla sözü edilen dershaneler “Millet Mektepleri” adı altında yeniden düzenlendi.[1]

I. Millet Mektepleri Talimatnamesi

Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Bey’in hazırladığı “Millet Mektepleri Talimatnamesi” (Yönetmeliği) 11 Kasım 1928'de Bakanlar Kurulu'nda onaylandı ve 7284 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 24 Kasım 1928'de Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla yürürlüğe girdi.

Yönetmeliğe göre daha önce okuma yazma bilsin bilmesin 16-30 yaş arası her Türk vatandaşının kurulacak Millet Mektepleri'nde kurs görmesi zorunlu idi. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, bu okulların Genel Başkanlığını ve “Başöğretmenliği”ni üstlendi (Bu nedenle 1981’de 24 Kasım günü “Öğretmenler Günü” olarak ilan edilmiştir). Kadın erkek her Türk vatandaşı da bu kurumun üyesi ve yardımcı organı kabul edildi.[2]

52 maddeden oluşan yönetmelikte okulların amacı, öğretim, derslere devam şartları, dershaneler için harcanacak paranın sağlanması, propaganda için basının kullanılması, başarılı olanlara verilecek belgeler belirtilmişti.[1]

II. Millet Mektepleri Talimatnamesi

Yönetmelik, bir yıllık uygulama süresinden sonra değişikliklere uğradı.[2] 22 Eylül 1929’da yayınlanan yeni yönetmeliğe göre millet mekteplerinde vatandaşlara okuma-yazma öğretmenin yanı sıra hayat ve maişetlerinin (geçimlerinin) ve vatandaşlık sıfatlarının gerektirdiği ana bilgilerin verilmesi amaçlanmıştır.

Resmi Açılış

Millet Mekteplerinin resmen açılışı 1 Ocak 1929’da gerçekleşti. O gün, yurtta “Maarif Bayramı” olarak kutlandı. Ne var ki Millet Mekteplerinin mimarı olan Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Bey açılış günü apandisit nedeniyle öldü. Başbakan İnönü, iki ay boyunca Mustafa Necati’nin yerine birini atayamadı. Görevi vekâleten kendisi yürüttü.

Millet Mektepleri uygulamasının sonuçları

Eğitim seferberliğinin başladığı ilk yılda 20.487 derslik açıldı; 1.075.500 kişi bu okullara devam etti ve 597.010 kişi okuma yazma öğrenerek belge aldı.[3]

Dünyadaki ekonomik bunalım nedeniyle yeterli ödenek ayrılamaması sonucu zamanla millet mekteplerinin etkinlikleri azaldı ancak üç yılda 1.5 milyon vatandaş okuryazar hale getirilebildi. 1928-1935 arasında “Millet Mektepleri” adıyla hizmet veren yaygın öğretim kurumları, 1936-1950 arasında “Ulus Okulları” adıyla hizmete devam etti.

Millet Mekteplerinde Dersler ve Sınavlar

Öğrenim 1 Kasım'da başlar; haftada üç gün en az altı saat ders yapılırdı; derslere devam zorunluluğu vardı. Dörder aylık iki program uygulanmaktaydı.[4] Hiç okuma-yazma bilmeyenler A dershanesinde okuma yazma, dilbilgisi, basit matematik işlemleri öğrenirdi. A dershanesini bitirenler, yaşam ve geçim için bilmesi gereken ana bilgilerin öğretildiği B dershanesine devam edebilirdi. Bu dershanede Hesap ve Ölçüler, Sağlık Bilgisi, Yurt Bilgisi dersleri okutulurdu; devam zorunlu değildi.

Millet mekteplerinde her eğitim döneminin sonunda sınav uygulanır, kazananlara bitirme belgesi verilirdi. Başarılı olamayanlar ikinci bir kursa devam ederdi. Sınavlarda ilk üçe girenlere Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in imzasını taşıyan birer Anayasa ile halk yayınlarından ücretsiz yararlanma hakkın hediye edilirdi.

Millet Mektepleri yerine dışarıda veya evde özel ders alanların millet mekteplerinin sınavına girerek belge almaları zorunlu idi. Aksi takdirde köy ve mahalle muhtarlıkları, bankalar, devlet kuruluşları, belediyeler, 20 işçiden fazla kişi çalıştıran işletmeler gibi yerlerde görev almak mümkün değildi.

Millet Mekteplerinin Öğretim Kadrosu

Millet mekteplerinde 50.690 öğretmen görev yapmıştı.[5] Resmî veya özel Türk okullarının öğretmenleri, yabancı ve azınlık okullarının Türkçe, tarih, coğrafya öğretmenleri, Millet Mektepleri’nin öğretim kadrosunu oluşturuyordu. Gerekli görüldüğünde orta dereceli okul öğretmenleri öğretmenlik veya müfettişlik ile görevlendirildi. Yüksekokul öğretmenlerine özel izin aldıkları takdirde Millet Mekteplerinde öğretmenlik yapma imkânı verildi. Gerekli hallerde öğretmen olmayan aydın kişilere de bir yeterlilik kurulu tarafından “Millet Mektebi Öğretmeni” unvanı ve belgesi verildi.[5] Seyyar Millet Mekteplerinde “seyyar öğretmenler” görevlendirildi. Bu öğretmenler görevlendirildikleri yerlere kitap, kâğıt, kalem, tebeşir, portatif kara tahta, siya mat muşamba gibi ihtiyaçları yanlarında götürmekteydi.[5]

Mekteplerin İdari Yapısı

İller “İl Yönetim Kurulları” kurularak millet mektepleri için yer sağlamak, il bütçesinden kaynak ayırmak, öğretim araçlarını ve yayınlarını sağlamak, halkı özendirmekle görevlendirilmişti. İl Kurullarının başkanı vali; üyeleri Özel İdare Müdürü, İl Encümeni'nden bir üye, Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı, CHF Saymanı, Milli Eğitim Müdürü'nden oluşuyordu. Benzer şekillerde "ilçe yönetim kurulları", "bucak yönetim kurulları"; "köy ve mahalle ihtiyar kurulları" da oluşturulmuş ve görevlendirilmişti.

Millet Mektebi Türleri

Ülkede, “Sabit”, “Seyyar” (Gezici), “Özel” olmak üzere üç tür Millet Mektebi hizmet vermiştir. Bunlara daha sonra “Köy Yatı Mektepleri” ile “Halk Okuma Odaları” eklenmiştir.

Sabit Millet Mektepleri; eğitimin okul, kahvehane, cami, köy odası gibi mekanlarda gerçekleştiği mekteplerdi. Gündüz çocuklar, akşam yetişkinler ders görürdü. Nüfusu yoğun yerleşim yerlerinde sabit millet mektepleri açılırdı.

Gezici Millet Mektepleri ise okulu olmayan köylerde yalnızca bir dönem için açılırdı. Kış heyeti Kasım ayından Şubat sonuna kadar çalışmalarını sürdürürdü. Kış heyeti gönderilemeyen bölgelere yaz dershaneleri açılmıştır.[1]

Özel Millet Mektepleri, hapishaneler, bankalar gibi bazı devlet kurumları ile büyük çiftlik ve fabrikalarda çalışanların okuryazar hale getirilmesi için açılan okullardır. Halkın, kendisine yakın işletmelerde personel için açıla kurslardan yararlanması için çalışılmıştır.[1]

Köy Yatı Dershaneleri, okulu olmayan köylerdeki çocuklar için il ve ilçe merkezlerinde açılan, giderlerinin bir kısmı Millet Mekteplerince karşılanan dershanelerdi. Amaç, bu dershanelerde okuma-yazma öğrenen çocukların köylerine döndüklerinde diğer çocuklara okuma-yazma öğretmesi idi.

“Halk Okuma Odaları”, halka okuma yazmayı sevdirmek, unutmamalarını sağlamak ve pratik bilgiler almalarına yardımcı olmak üzere 1930'dan itibaren açılmış dershanelerdi. 1933 yılında sayısı 778'e ulaşan bu odalar Millet Mekteplerinin bir yan kuruluşu olarak kabul edilirler.[2]

Kurslara katılanların okuryazarlıklarını ve bilgilenmelerini sürdürmek öğrendiklerini unutmamalarını ve pekiştirmelerini sağlamak için “Halk Mecmuası” adlı haftalık dergi ücretsiz yayınlandı. Dergi, 11 Şubat 1929'da yayın hayatına başladı.[3]

Galeri

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f Bozkurt, Birgül. "Yeni Alfabenin Kabulü Sonrası Mersin'de Açılan Millet Mektepleri ve Çalışmaları" (PDF). 27 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 26 Kasım 2015. 
  2. ^ a b c Albayrak, Mustafa. "Millet Mekteplerinin Yapısı ve Çalışmaları'". 20 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2015. 
  3. ^ a b "Halkın Eğtilmesi Sprunu". 4 Ağustos 2007. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2015. 
  4. ^ Aynur Taşdemir, Harf Devrimi ve Halk Mecmuası, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006
  5. ^ a b c Feriha Özkan, Atatürk’ün Laiklik Anlayışının Eğitim Sistemimizdeki Yansımaları, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Kütahya 2006

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi</span> Barolar Birliğine göre Türkiyenin en iyi hukuk fakülteleri sıralamasında 2. olan hukuk fakültesi

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi; Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hukuk okulu olarak 1925 yılında Ankara'da Ankara Adliye Hukuk Mektebi adıyla kurulan, 1946 yılından itibaren Ankara Üniversitesine bağlı bir fakülte olarak hizmet veren hukuk okuludur.

Şemsi Efendi Mektebi, Selanik'te Muallim Şemsi Efendi tarafından 1872’de kurulan özel okuldur.

Köy enstitüsü, Türkiye'de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3802 sayılı yasa ile açılan okul türü. Tamamen Türkiye'ye özgü olan bu eğitim projesini 28 Aralık 1938 tarihinde Millî Eğitim Bakanı olan Hasan Âli Yücel bizzat yönetti.

Dârü'l-Muallimât; 1870 yılında Osmanlı Devleti’nde, ilk ve orta öğretim kız okullarına öğretmen yetiştirmek için açılan eğitim kurumu. Kız öğretmen okulu.

<span class="mw-page-title-main">İsmail Hakkı Tonguç</span> Türk eğitimci

İsmail Hakkı Tonguç, Türk eğitim bilimci, köy enstitülerinin mimarı ve dönemin İlköğretim Genel Müdürü.

<span class="mw-page-title-main">Kütüphane</span> kitaplar, el yazmaları, ses kayıtları veya filmler gibi edebi, müzikal, sanatsal veya referans materyallerinin koleksiyonuyla ilgilenen bir kurum

Kütüphane anlamına gelen ve genellikle Batı dünyasında yaygın olarak kullanılan ‘bibliothek’ kelimesinin aslı Eski Yunancadır ve biblion kitap, baskılı ürünlerin saklandığı yer demektir. Türkçedeki kütüphane ise, Farsça ve Arapça kökenli kütüb (kitaplar) ile Farsça hane (ev) sözcüklerinden türemiştir ve kitapların evi anlamına gelmektedir. Her iki dilde de kütüphane terimi, kitapların saklandığı yer anlamında kullanılmaktadır.“Kütüphaneler, elde edilen bilginin toplanması, depolanması ve dağıtılması fonksiyonlarını gören hizmet işletmeleridir” Toplumsal gereksinimleri karşılamak için kurulan kütüphaneler, her türlü kayıtlı bilgi kaynağını bilgi gereksinimi olan kullanıcıya etkin biçimde sunar böylece bağlantı işlevini sağlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Necati</span> Türk siyasetçi, avukat ve öğretmen

Mustafa Necati, Türk siyasetçi, avukat, öğretmen.

<span class="mw-page-title-main">Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu</span> Ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekaleti’ne bağlanmasını öngören yasa

Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu , Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 3 Mart 1924 tarih ve 430 Kanun Numarası ile kabul edilmiş olan ve ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekâleti'ne bağlanmasını öngören yasadır.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin Avni Lifij</span> Çerkes asıllı Türk vatandaşı ressam

Hüseyin Avni Lifij, Çerkes asıllı Türk vatandaşı ressam.

<span class="mw-page-title-main">Öğretmenler Günü</span> Kutlama Günü

Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür.

Okuryazarlık; bir dilin yazınlarını okuyabilme, okunan ögeleri algılama ve kavrama yetisine sahip olunmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">İmam hatip lisesi</span> Türkiyede bir lise türü

İmam hatip lisesi, Türkiye'de bir resmî kuruluş. Amacı hatip ve imam yetişmesini sağlamak olan ortaöğretim düzeyinde mesleki okullara verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn</span> Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri mühendislik eğitimi veren okul

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türk Eğitim Derneği</span>

Türk Eğitim Derneği, yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti'nde özel kişi ve kuruluşların eğitime katkı vermesi amacıyla 1928 yılında Ankara'da kurulmuş bir sivil toplum örgütü.

Mustafa Şükrü Koç -, Türk siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de öğretmenlik</span>

"1739 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 43. Maddesine göre, öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir."

Mehmet Kazım Nami Duru, Türk asker, eğitimci ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim</span> Osmanlı Devletinde eğitim sistemi

Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim. İslam eğitim sisteminin temel kurumu olan medrese, Osmanlılar dönemininde de eğitimin temeli olmuş, Osmanlı İmparatorluğu'na uygun biçimsel gelişmeler göstermiştir. Medrese sıbyan mektebinden sonra orta, lise, yüksek okul ve üniversite eğitimi veren, İslami kimliği nedeniyle yalnızca Müslümanların devam ettiği bir eğitim kurumu özelliğindedir. İmparatorluk sınırlarındaki Müslümanların eğitimi ulema adı verilen dindar topluluk tarafından İslam dininin hükümlerine göre denetlenmekteydi. II. Mahmut dönemine kadar İslami örgütlenme yürütülmüştür. Bu dönemde batı biçimi kurumlar oluşturulmadan önce, memur yetiştirmek amacıyla Acemi Oğlanlar Ocağı ve Enderûn Mektebi; sivil halkın eğitimi amacıyla Sıbyan Mektepleri ve Medreseler kurulmuş idi. İlk medrese 1331'de kurulan İznik Orhaniyesi'dir.

Gürbüz Çocuklar Ordusu, Kâzım Karabekir tarafından Birinci Dünya Savaşı sonrası yetim kalan çocukları ihya etmek amacıyla oluşturulmuş sembolik orduya verilen addır. Kâzım Karabekir bu faaliyetinden dolayı "Yetimlerin Babası" olarak da anılmaktadır.

Kızlar Mektebi 1921 yılında Amerikan Koleji olarak açılan okul.