İçeriğe atla

Mikrobiyalit

Pavilion gölünde mikrobiyalit çökeltileri.

Mikrobiyalitlar, belirli bentik mikrobiyal topluluğun dertital tortuyu yakalaması ve çökelti şeklinde oluştuğu zeminde birikmesi sonucu (biyofilm) oluşan organize mercan resifi benzeri yapılardır.[1] Yaşayan bentik mikrobiyal topluluklar, fotosentetik prokaryotların, ökaryotik mikroalglerin ve kemoototrofik ve kemoheterotrofik mikropların karmaşık ekolojik kümelerini içerir.[2]

Mikrobiyalitler, kaya tipi yapıları sebebi ile cansız görünebilir, ancak üzeri tek hücreli birçok bakteri, mikroalgler ve mikroorganizmalar için konak yeridir.[3] Belirli sulak habitatlar da yaşayan milyonlarca mikrobun etkileşimi sonucu yıllar içinde oluşurlar.[3] Mikroplar, mikrobiyalit yapısını oluşturmak için sudaki minerallerin çökelmesini kolaylaştırırlar.[4] Mikrobiyalitler kaya gibi olduklarından, çok eski zamanlardan beri yeryüzüne fosil kalıntılar olarak kalmışlardır.[3] Stromatolitler olarak bilinen fosilleşmiş mikrobiyalitler (yatak veya katman anlamına gelen Yunanca ströma'dan ve kaya anlamına gelen litos'tan gelir.), 3.7 milyar yıl öncesine dayanan dünyadaki yaşamın en eski kanıtlarıdır.[3] Siyanobakteriler, mikrobiyalitlerde bulunan bir tür mikroptur. Ve bu bakteriler mikrobiyalit resiflerinin oluşumu sürecinde önemlidirler. Siyanobakteriler, mikrobiyal topluluğu ortamdaki tehlikeli şeylerden koruyan boşluku hücreler inşa ederler; bunların arasında kurumalarını ve güneşin UV ışınlarınından zarar görmelerini önlerler. Siyanobakteriler tarafından inşa edilen hücreler, mikrobiyalitlerin büyümesine yardımcı olan tortuları ve mineralleri hapseder ve bağlar. Siyanobakteriler ayrıca mukoza gibi ekzopolimerik maddeler (EPS) adı verilen sümüksü maddelerin üretiminde sorumludur. Ekzopolimerik maddeler mikropların birbirine yakın kalmasına yardımcı olur ve hücrelerin birbiriyle iletişim kurmasını sağlar. Siyanobakteriler ayrıca Güneş'ten gelen fotonlarla etkileşime giren ve onların fotosentez yapmalarına izin veren pigmentlere sahiptir, bu da atmosferden karbonun (Karbondioksit şeklinde) hücrelerine dahil edilmesine yol açar. Siyanobakteriler fotosentez sırasında suyu alır ve oksijen üretir. Mikrobiyalitler çok eski oldukları için, tahminlere göre Dünya'nın oksijenlenmesine katkıda bulunmuşlardır. Siyanobakteriler, diğer mikrop türleri için besin kaynaklarından biridir ve birçok farklı mikrop türünün, mikrobiyalit topluluğunu oluşturmak için bir ekip olarak birlikte çalışmasına yardımcı oldukları tahmin edilir.

Dünyadaki mikrobiyalit resifleri

Kutup, ılıman ve tropikal bölgeler dahil olmak üzere dünyanın her yerinde farklı su habitatlarında yaşayan mikrobiyalitler vardır.[3] Kötü şehir planlamaları, kanalizasyon arıtma eksikliğinden kaynaklanan kirlilikler, çok fazla su tüketimi ve tarım için kullanılan gübreler, ilaçlar gibi pek çok etken, dünyadaki mikrobiyalit topluluklarına oldukça zarar vermektedir. Ve mikrobiyalit resiflerin sayısında düşüş yaşandığı tahmin edilmektedir.[2]

ABD'deki mikrobiyalit toplulukları

ABD'de bulunan Yellowstone ulusal parkında Grand Prismatic Spring gölünün yukarıdan çekilmiş görseli.

Grand Prismatic Spring, Yellowstone Ulusal Parkı (ABD), ABD'nin Wyoming, Montana ve Idaho eyaletleri arasında yer alan milli park, dünyanın en büyük sıcak su kaynaklarından biridir ve turuncu, sarı, yeşil ve mavi renklerdeki mikrobiyalitlerle kaplıdır.

Yellowstone Ulusal Parkı'nda bulunan mikrobiyalitler, sıcak su kaynaklarından ve hidrotermal alanlardan oluşur. Bu kaynaklar, içerdikleri mineraller ve kimyasallar sayesinde mikroorganizmalar tarafından kolayca kolonileştirilebilir. Mikroorganizmalar, sıcak su kaynaklarındaki minerallerle birleşerek, mikrobiyalitler olarak adlandırılan mineral yapıları oluştururlar.

Yellowstone Ulusal Parkı'nda bulunan mikrobiyalitler, farklı renklerde ve şekillerde olabilirler. Bazıları turuncu, kırmızı ve sarı renkliken bazıları yeşil, siyah veya beyaz renklerde olabilir. Ayrıca, farklı şekillerde de oluşabilirler; bazıları iğne benzeri, bazıları küresel, bazıları da yaprak veya dallara benzer şekillerde oluşabilir.

Mikrobiyalitler, parktaki hidrotermal alanlarda ve sıcak su kaynaklarında sıklıkla görülür. En ünlü örneklerinden biri, Mammoth Hot Springs'te bulunan traverten teraslarıdır. Bu teraslar, yüzeyleri kaplayan mikrobiyalitler ve sıcak su kaynaklarından çıkan minerallerin birikimi sayesinde oluşmuştur.

Türkiye'nin mikrobiyalit toplulukları

Salda gölünde bulunan Mikrobiyalit toplulukları.
Salda gölünde bulunan Mikrobiyalit toplulukları.

Türkiye'de Van Gölü içinde bulunan 70 bin yaşında olduğu düşünülen ve 23,4 metre boyundaki dünyanın en büyük mikrobiyalit resifleri[4] bulunmaktadır. Van Gölü mikrobiyalitleri, bir polisakkarit matrisinde birlikte gömülü olan canlı ve / veya yakın zamanda fosilleşmiş mikroplardan ve nanobakteriye benzer aragonit kristallerinden oluştuğu bilinmektedir.[5] Türkiye'nin Burdur İli, Yeşilova İlçesinde kapalı havzada bulunan Salda Gölü'de dünyada bilinen ve benzeri olmayan karbanonat minerallerini barındıran (sodalit) tek göldür. Ve Salda gölü mikrobiyalitlerin çözünmesiyle oluşan hidromagnezit çökeltilerine sahiptir.[6] 2020 yılında NASA tarafından Mars'a gönderilen Perseverance keşif aracı, Salda gölüne oluşumsal ve yapısal olarak benzediği düşünülen Jezero kraterine indirilmiştir. Bu misyondan önce olası senaryoları ve Jezero kraterini anlamak amacıyla NASA Salda gölünde saha çalışmaları gerçekleştirmiştir.[7]

Avustralya'nın mikrobiyalit toplulukları

2020 yılında Shark Bay'da çekilmiş bir görüntü.

Shark Bay, Batı Avustralya'da yer alan bir körfezdir. Ve dünyanın en büyük mikrobiyalit sistemlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Bu mikrobiyalitler, özellikle Hamelin Havuzu olarak bilinen bölgede bulunmaktadır. Mineral yapıları, mikroorganizma toplulukları ve jeolojik süreçleri içermektedir.

Mineral Yapıları: Shark Bay'deki mikrobiyalitler, çeşitli mineral yapıları içermektedir. Bunlar arasında traverten terasları, mikrobiyalit tüf kayaları, stromatolitler ve diğer mikrobiyalit formları bulunmaktadır. Traverten terasları, sıcak su kaynaklarından gelen mineralli suların buharlaşması sonucu oluşan minerallerin birikmesiyle oluşur. Mikrobiyalit tüf kayaları ise mikroorganizmaların mineralleri bağlayarak oluşturduğu birikintilerdir. Stromatolitler ise mikroorganizmaların yaşamasına ve mineral birikimine bağlı olarak oluşan katmanlı yapıları içerir.[8]

Mikroorganizma Toplulukları: Shark Bay'deki mikrobiyalitler, çeşitli mikroorganizma topluluklarına ev sahipliği yapmaktadır. En dikkat çekici mikroorganizma toplulukları arasında siyanobakteriler, sülfür bakterileri ve diğer bakteri türleri yer almaktadır. Siyanobakteriler, fotosentez yoluyla organik madde üretimi yaparken, sülfür bakterileri, hidrojen sülfür gibi kimyasalların oksidasyonu ile enerji üretebilirler. Bu mikroorganizmalar, mikrobiyalitlerin mineral birikiminde ve yapılarının oluşum süreçlerinde önemli roller oynarlar.[9]

Jeolojik Süreçler: Shark Bay'deki mikrobiyalitlerin oluşumunda jeolojik süreçler de etkilidir. Bunlardan biri, deniz seviyesi değişimleridir. Deniz seviyesi düşüp yükseldikçe, mikrobiyalit formları oluşabilir ve değişebilir. Ayrıca, su akıntıları, rüzgar ve diğer çevresel faktörler de mikrobiyalitlerin oluşumunu etkileyebilir.

Kanada'nın mikrobiyalit toplulukları

NASA'nın Kanada da bulunan Pavilion gölü üzerinde gerçekleştiridiği proje hakkında hazırladığı sunum görseli.

Pavilion Gölü, Kanada'nın Biritanya Kolumbiyası, Marble Kanyonu bölgesinde yer alan, bir göldür.[10] Dünyada bilinen mikrobiyalit toplukların, habitatlarından biridir. Pavilion Gölü, NASA ve Kanada uzay ajansı tarafından sualtı kaşiflerinin mikrobiyal yapıları inceledikleri ve zaman içinde oluşumlarını ve evrimlerini anlamak için araştırma yaptıkları bilinen bir göldür.[10] Buna ek olarak bu göl içinde gelecekte yapılması beklenen uzay misyonlarına hazırlıkta yapılmaktadır.[11] Aynı zamanda

Etimolji

"Mikrobiyalit" kelimesi, "mikro-" ve "biyalit" kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur.

  • "Mikro-" öneki, mikroskopla görülebilecek kadar küçük olan şeyleri ifade eder ve Yunanca "mikros" kelimesinden türetilmiştir.
  • "Biyalit" ise, biyolojik süreçlerin ve organizmaların etkileşimine bağlı olarak oluşan yapıları ifade eder ve "biyo-" ile "yalit" kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur.[12]

Bu iki kelimenin birleşimi olan "mikrobiyalit", mikroskobik boyutta organizmaların etkileşimine bağlı olarak oluşan yapıları ifade eder. Mikroorganizmaların aktiviteleri sonucu oluşan yapıların genellikle mineral birikintileri olduğu düşünülür ve çoğunlukla suda veya suyla ilişkili ortamlarda bulunur. Mikrobiyalitler, genellikle karmaşık ve çeşitli yapılar oluşturabilir ve jeolojik süreçlerle etkileşim içinde olabilirler. "Mikrobiyalit" terimi, mikroorganizmaların doğal ortamlarda yarattığı karmaşık yapıları ifade etmek için kullanılan bir terimdir ve genellikle jeoloji, mikrobiyoloji, ekoloji ve astrobiyoloji gibi disiplinlerde incelenir. Bu kelime, bilimsel literatürde mikroorganizmaların faaliyetlerine bağlı olarak oluşan çeşitli yapıları tanımlamak için yaygın olarak kullanılmaktadır.[13]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Riding, Robert (2011), Reitner, Joachim; Thiel, Volker (Ed.), "Microbialites, Stromatolites, and Thrombolites", Encyclopedia of Geobiology (İngilizce), Dordrecht: Springer Netherlands, ss. 635-654, doi:10.1007/978-1-4020-9212-1_196, ISBN 978-1-4020-9212-1, erişim tarihi: 6 Aralık 2020 
  2. ^ a b Fernández, Hugo R.; Achem, Ana L. González; Correa, Marcela; Albarracín, Virginia H. "Microbialite-like structures in Cladophora sp. (Ulvophyceae) mats from a subtropical Andean basin: ecological implications". Revista de Biología Tropical (İngilizce). 67 (1): 83-93. 
  3. ^ a b c d e "Microbialites: What on Earth?". Frontiers for Young Minds (İngilizce). doi:10.3389/frym.2019.00112. 15 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Aralık 2020. 
  4. ^ a b "Van Gölü'nün Dev Mikrobiyalitleri". TÜBİTAK Bilim Genç. 31 Aralık 2015. 23 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Aralık 2020. 
  5. ^ Benzerara, Karim; Menguy, Nicolas; López-García, Purificación; Yoon, Tae-Hyun; Kazmierczak, Józef; Tyliszczak, Tolek; Guyot, François; Brown, Gordon E. (20 Haziran 2006). "Nanoscale detection of organic signatures in carbonate microbialites". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 103 (25): 9440-9445. doi:10.1073/pnas.0603255103. ISSN 0027-8424. PMC 1480426 $2. PMID 16772379. 
  6. ^ "1. Microbialites". Twitter. 17 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  7. ^ "Earth Matters - What a Lake in Turkey Can Tell Us about Mars". earthobservatory.nasa.gov (İngilizce). 17 Şubat 2021. 17 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2021. 
  8. ^ "Stromatolites". Shark Bay (İngilizce). 10 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2023. 
  9. ^ "Avusturalya'da bulunan Shark Bay gölü Mikrobiyalitleri" (PDF). Mikrobiyalit hakkında akademik makale ve sunum. Brendan Burns ve ekibi. 5 Nisan 2023. 13 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Kasım 2012. 
  10. ^ a b "Pavilion Lake Supports Space Exploration". Lake Scientist (İngilizce). 26 Şubat 2014. 23 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2020. 
  11. ^ Rojo, Sara (23 Şubat 2018). "Pavilion Lake, Canada". NASA. 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2020. 
  12. ^ "Microbialites: What on Earth?". Frontiers for Young Minds (İngilizce). doi:10.3389/frym.2019.00112. 26 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2023. 
  13. ^ ENCYCLOPEDIA of GEOBIOLOGY (PDF) (İngilizce). University of Göttingen Germany by Sprinter. 16 Şubat 2011. 4 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Nisan 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kireç taşı</span> genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaç

Kireç taşı genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaçtır. Başlıca maddeleri kalsiyum karbonatın farklı kristal formları olan kalsit ve aragonit minerallerdir. Yakından ilişkili bir kaya, yüksek oranda mineral dolomit içeren dolomittir. Eski USGS yayınlarında, dolomit magnezyum kireç taşı olarak anılırdı, artık magnezyum eksikliği olan dolomitler veya magnezyum açısından zengin kalkerler olarak ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mikrobiyoloji</span> mikroskobik organizmaların incelenmesi

Mikrobiyoloji, mikrorganizmaları inceleyen bilim dalıdır. Bakteriler, archaea, virüsler, protistler, mayalar ve küfler gibi mikroorganizmalar mikrobiyolojinin konu alanını oluştururlar. Mikrobiyoloji bilim dalının aktif olarak kullanıldığı uygulama alanları tıp, tarım ve endüstridir.

<span class="mw-page-title-main">Arkeen</span> Jeolojik zaman cetvelindeki ikinci üst zaman

Bazen eski kaynaklarda Arkeozoyik olarak da adlandırılan Arkeen, yerküre tarihinin dört jeolojik üst zamanından ikincisidir ve tanımı gereği günümüzden 4.000 milyon yıl öncesinden 2.500 milyon yıl öncesine kadarlık süreyi temsil eder. Arkeen'den önce Hadeen Üst Zaman ve Arkeen'in ardından Proterozoyik Üst Zaman gelir.

<span class="mw-page-title-main">Baykal Gölü</span> Dünyanın en derin gölü

Baykal Gölü, dünyanın en derin gölü olarak anılmaktadır. Sibirya'nın güneyinde, İrkutsk Oblastı ve Buryatya arasında yer alır. İrkutsk şehrinin yakınında bulunan göl, "Sibirya'nın Mavi Gözü" diye adlandırılır. Yüzölçümü yaklaşık 31.722 km²'dir. Uzunluğu 636 km, en geniş yeri 79,5 km'dir. Gölün tabanı deniz seviyesinin yaklaşık 1285 m altındadır. Gölün dibindeki tortul kayaçların yaklaşık 7 km kalınlığında olduğu tahmin edilmektedir. Bu da gölün yeryüzündeki en derin yarıklardan biri olduğunu göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gayzer</span>

Gayzer kesintili bir biçimde sıcak su ya da sıcak buhar fışkırtan, kükürt yayan kaynarca.

<span class="mw-page-title-main">Lagün</span>

Lagün, Kıyı set gölü veya deniz kulağı dalgalar tarafından oluşturulan kıyı birikim şekillerindendir. Oluşumunda, kıyı akıntılarının da etkisi vardır. Kıyılardaki koyların ve girintilerin ağız kısımlarının dalga biriktirmesiyle oluşan kıyı kordonları ile kapanması sonucunda meydana gelirler. Lagünler genellikle kıyı lagünleri ve atol lagünleri olmak üzere iki gruba ayrılır. Karışık kum ve çakıl kıyılarında oluşur. Kıyı lagünleri olarak sınıflandırılan su kütleleri ile haliç olarak sınıflandırılmış su kütleleri arasında bir çakışma vardır. Lagünler dünyanın birçok yerinde ortak kıyı özellikleridir.

<span class="mw-page-title-main">Mermer</span> heykel ve yapı malzemesi olarak yaygın olarak kullanılan katmansız metamorfik kaya

Mermer, metomorfizma olayı sonucunda kalker ve dolomitik kalkerlerin yeniden kristalleşmesiyle meydana gelmiş bileşimdir. Bileşimlerinin %90-98'i CaCO3'ten (Kalsiyum karbonat) oluşmaktadır. Düşük oranda MgCO3 (Magnezyum karbonat) içermektedir. CaCO3 kristallerinden oluşan mermerlerde esas mineral “Kalsit” tir. Aynı zamanda az miktarda silis, silika, feldspat, demiroksit, mika, fluorin ve organik maddeler bulunabilir. Renkleri genellikle beyaz ve grimsidir. Fakat yabancı maddeler nedeniyle sarı, pembe, kırmızı, mavimtırak, esmerimsi ve siyah gibi renklerde de olabilirler. Mikroskop altında incelendiğinde, birbirine iyice kenetlenmiş "Kalsit Kristalleri"nden oluştuğu görülür.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Fosil</span> Geçmiş bir jeolojik çağa ait organizmaların korunmuş kalıntıları veya izleri

Fosil veya taşıl, yer kabuğunun en üst bölümünü oluşturan tortul kayaçların çoğunda, bazen iyi korunmuş, bazen de erozyon ve sedimantasyon sırasında tahrip olmuş, ölü organizma kalıntılarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yellowstone Millî Parkı</span> ABDnin Wyoming, Montana ve Idaho eyaletlerinde bulunan dünyanın ilk milli parkı

Yellowstone Ulusal Parkı, ABD'nin Idaho, Montana ve Wyoming eyaletlerinde yer alan millî parkı. 1 Mart 1872'de Devlet Başkanı Ulysses S. Grant'ın imzasıyla ABD'nin ve dünyanın ilk ulusal parkı olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mercan adası</span>

Mercan adası ya da atol; ortasında lagün adı verilen bir göl bulunan, kısmen veya tamamen lagünü çevreleyen adacıklara denir. Atolller her zaman dairesel yapıda olmamakla birlikte düzinelerce kilometre çapında kapalı bir şekil oluşturan ve ortasında yaklaşık 50 m ya da daha derin bir lagün bulunduran mercan resiflerinden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Stromatolit</span> bakteri veya alglerin büyümesiyle oluşan katmanlı tortul yapı

Stromatolit, özellikle daha çok mavi-yeşil algler olarak bilinen siyanobakteri gibi mikroorganizmaların biyofilmlerinin tortu tanelerinin bir araya gelip yapışması, birikmesi ve donması ile sığ sularda oluşan genişleme eğilimli katmanlı yapılardır. Stromalitler konik, dallanmış, dairesel ve kolon tipi biçimlerde bulunur. İlk olarak 3,5 ila 3,8 milyar yıl önce oluştukları sanılmaktadır. Oluştukları zamandan 2 milyar yıl boyunca gezegenin mutlak hâkimi, en gelişmiş yaşam formuydular. Stromalitler, Kambriyen öncesi fosil kayıtlarını barındırırlar ancak günümüzde çok az sayıdadırlar. Günümüzde sadece Batı Avustralya'daki Shark Körfezinde bulunurlar. Varlıklarını burada sürdürebilmelerinin sebebi, körfez sularının siyanobakterileri yiyecek yaratıkların gelmesini engelleyecek kadar tuzlu olmasıdır. Çok az sayıdaki çok eski stromalitler fosilleşmiş mikroplar içerir.

<span class="mw-page-title-main">Traverten</span> bir çeşit kireç taşı

Travertenler, kalsiyum karbonat (CaCO3) bileşimindeki kimyasal tortul kayaçlardır. Yer altı sularının içlerindeki kalsiyum karbonatın belirli koşullar altında çökmesi sonucu meydana gelirler. Bu çökelme zamanla yumuşak hatları olan travertenleri oluşturur. Çökelmede rol oynayan koşullar; buharlaşma, suyun içerdiği karbondioksit (CO2) miktarının azalması, suyun üzerindeki basıncın azalması gibi koşullardır.

<span class="mw-page-title-main">Buzul gölü</span>

Buzul gölü, buzul aşındırmasıyla oluşan sirk adı verilen çanaklarda oluşan göllerdir. Son Buz Çağı sonlarında, yaklaşık 10,000 yıl önce eriyen buzullar sebebiyle oluşmaya başlayan coğrafi çöküntülerin; eriyen mineraller, çökeltiler ve su ile dolması sonucu buzul gölü oluşmaktadır. Bu tür göller aynı zamanda çanak gölü olarak da nitelendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Mikroorganizma</span> mikroskobik bir organizma

Bir mikroorganizma veya mikrop mikroskobik bir organizmadır. Mikroorganizmaları inceleyen, Anton van Leeuwenhoek'un kendi tasarımı olan bir mikroskop kullanarak 1675'te mikroorganizmaları keşfetmesi ile başlayan bilim dalına mikrobiyoloji denir.

Tarihlendirme yöntemleri özellikle sağladığı yüksek doğruluk derecesi ve güvenilir sonuçlar veriyor olması nedeniyle başta yerbilimleri olmak üzere birçok disiplin tarafından, çok çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır.

Stroma şu anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Yellowstone Gölü</span>

Yellowstone Gölü, Yellowstone Milli Parkı'ndaki en büyük su kütlesidir. Göl 2357 metre deniz seviyesinden yüksektir ve 350 km² olup 180 km de kıyı şeridi bulunmaktadır. Gölün ortalama derinliği 139 fit (42 m) iken, en büyük derinliği en az 394 fit (120 m). Yellowstone Gölü, 7.000 fit (2.100 m) yüksekliği ile Kuzey Amerika üzerindeki en büyük tatlı su gölüdür.

<span class="mw-page-title-main">Thetis Gölü (Batı Avustralya)</span>

Thetis Gölü, Batı Avustralya'nın Orta Batı bölgesinde tuzlu bir kıyı gölüdür. Göl, Cervantes kasabasının doğusunda, Hint Okyanusu kıyısından 2 kilometre (1,2 mi) kadar içerde, Kuvaterner Dönem'den kalan bir kireçtaşı yüzeyi üzerinde bulunur.