İçeriğe atla

Mika şist

Düzlemsel veya çizgisel paralelliği (şistozitesi ve foliasyonu) çok iyi gelişmiş, oldukça ileri derecede değişikliğe uğramış orta taneli bir kayaçtır. Bazen, özellikle mika grubu minerallerin çokluğunda kayaç yaprak yaprak ayrılır. Şist içindeki tek tek mineral taneleri, sıcaklık ve basınç sonucu gözle görülebilen ince tabakalar halinde oluşabilir. Bu karakteristik yaprak yaprak ayrılma dokusu, şistozite kavramını oluşturur. Diğer bir deyişle, şistozitesi oldukça belirgindir. Şistlerin mineralleri gözle ayırtlanabilir. Orta ve iri tanelidir. Şistlerde içerdikleri en fazla mineral cinsine göre sınıflandırırlar;

  • Biyotit şist
  • Muskovit şist (% 50 fazla mika içerir )
  • Serisit şist
  • Klorit şist
  • Glokofan şist (Mavi şist)
  • Aktinolit şist
  • Tremolit şist
  • Disten şist
  • Sillimanit şist
  • Grafit şist
  • Talk şist

Şistler içinde, yeşil şist türünün ayrı bir yeri vardır. Bileşimine kuvars, serisit, epidot, klorit, albit gibi minerallerden giren bazen bunlara sillimanit, almandin (granat) eşlik eder. Eğer kuvars miktarı kayaç içinde çok artmış ve mika oranı % 50 nin altına düşmüş ise, kayaç kuvars-mikaşist olur.

Bazı şist türleri:

* Lekeli şist

Killi şistlerin başkalaşımı sonucu oluşurlar. Kuvars, mika ve az miktarda feldspat içerir.

* Mika şist

Çok fazla başkalaşıma uğramış arduvaz olup, küçük birbirine paralel mika pullarından ve kuvarstan oluşmuştur. Dokusu ince veya iri tanelidir. Staurolit veya granat içerebilir. İçerdiği fazla miktarda minerale veya nadir bulunan ve oranı kayaç içinde % 5 i geçen minerallere göre isimlendirilir (biyotitli mikaşist, granatlı mikaşist gibi )

* Hornblendli şist

Genellikle hornblend ve kuvarstan oluşmuştur. Koyu renklidir. İçindeki mineraller bir yönde olmasına karşın düzgün kırılmaz.

* Klorit şist

Başkalaşım mineralleri olarak mika (biyotit) yerine klorit içerir. Bölgesel başkalaşım kayaçlarından olup, düşük sıcaklıkta meydana gelmiştir. Bol miktarda klorit içermesi kayaca yeşilimsi bir renk verir. Tipikşist yapısı vardır.

* Kuvars şist

Saf olmayan kuvarsitin başkalaşıma uğraması ile oluşur. Şayet saf kuvarsit başkalaşıma uğrarsa metakuvarsit adını alır. Kuvarslışistlerde sekonder mineral olarak genellikle muskovit bulunur. Paralel yapısı vardır ve açık renklidir.

*Yeşil şist “Kloritşist

Yeşil şist, genelde, metamorfik ve altere olmuş volkanik kayaçların metamorfizması sonucu gelişmiş şekli olarak arazi koşullarında ifade edilen petrolojik bir terimdir. Yeşil adı, kayacın bol miktarda içerdiği klorit, aktinolit ve epidot minerallerinden gelir. Bununla birlikte, eğer kayaç içindeki primer piroksen; klorit veya aktinolite dönüşmez ise, kayaç oldukça siyah renkte kalabilir. Bir kayacın adını nitelendirebilmek için,şistozite veya bazı foliasyon türleri ve tabakalanma (seviyeler halinde mineral dizilimi) söz konusudur. Yeşilşist; klorit + aktinolit ± albit ± epidot gibi içerdikleri minerallere göre tanımlanan bir kayaç türüdür. Yeşilşist çoğu kez, esasen klorit ve aktinolit minerallerinin azlık ve çokluklarına göre; lepidoblastik, nematoblastik dokuya veyaşistoziteye sahiptir. Klorit ve daha az orandaki aktinolit küçük, yassı iğnemsi ( asiküler ) kristaller halinedir. Yeşilşistler, batolitlerin yakın çevresinde yerin derinliklerinde, bazalt veya gabro gibi mafik bileşimli kayaçların metamorfizmasıyla oluşan, büyük dağ oluşumları ile ilişkili kayaçlardır.

*Mavi şist “ Glokofanşist “ Mavişist; glokofan + lavsonit veya epidot ± jadeit ± albit veya klorit gibi içerdikleri minerallere göre tanımlanan bir kayaç türüdür. Mavişist çoğu kez, lepidoblastik, nematoblastik doku veyaşistozite gösterir. Esas olarak, klorit ve glokofan mineralleriyle tanımlanır. Yüksek basınç altında oluşması ve bunun sonucu olarak da, özellikle klorit ve glokofan minerallerinin aynı sırada yerleşmesiyle belirgin bir foliasyon oluşur.

Glokofan, azur mavisi, lavanta mavisi veya mavimsi siyah bir mineraldir. Mineralin adı ve rengi kayacın ismini verir. Prizmatik glokofan kristalleri çizgisel olarak uzanmaları sonucu, foliasyon (şistozite ) düzlemleri içinde yer alır. Mavişistler, sodyumca zengin bazik kayaçların yaklaşık 15 km. – 30 km. derinliklerde, yüksek basınç ve düşük sıcaklık altında metamorfizma sonucu oluşan kayaçtır. Mavi renk kayaç içinde bol miktarda oluşan glokofan mineralinden ileri gelir. Tane boyutu nadiren iridir. Genellikle mavi-yeşil renklerdedir. Glokofan ve lavsonit kayaç içinde en fazla bulunan minerallerdir. Fakat, jadeit, epidot ve kuvars mineralleri de kayaç içinde yaygın olarak bulunur. Uzunlamasına gelişmiş hornblend kristallerinin belirli bir hat boyunca dizilimi sonucu lineasyon oluşur. Bu kayaçlar kolayca sınıflandırılamaz. Özellikle amfibolit veya çeşitli tipteki diğerşist gibi, diğer kayaçlarla çok kolay karıştırılabilirler. Spesifik mineraller bir yana bırakılırsa, kolaylıkla ayırt edilebilen özellikleri mavimsi rengi ise de, siyah rengidir (bu renk amfibol ile karıştırılabilir). Mavimsi rengi gözle her zaman kolayca görülmez. Bununla birlikte, floresansışık altında genellikle tanınırlar.

*Serpantin şist “ Sabuntaşı " => Serpantinit mineralleri; (Mg,Fe)3Si2O5(OH)4 Zeytuni yeşil, siyahımsı sarımsı yeşil, yağsı, bal mumu, ipeğimsi görünüşlü, 3.5 sertliğinde olan bir mineraldir. => Talk; Mg3Si4O10(OH)2 Elma yeşili, beyaz, yağsı kayganlıkta, sertliği 1 civarındadır. Kolay tanımlanamayan, sınıflandırılamayan yeşilimsi renkli, beyazımsı noktalı (benekli ), çok yumuşak (H = 1 ), yağımsı kayganlıkta, genel olarak, çizgi izi veya renk bantlanması olmadığı için homojen görünüşte olan bir kayaçtır. Öncelikle, kayaçta iyi bilinen ve tanınmasında kolay, en göze çarpan ve en iyi ayırıcı özelliği kayacın yüzeyinde hissedilen kayganlıktır.

Serpantinşist; magmatik mineraller olan olivin ve piroksen gibi mineralleri içerir. Dalma – batma zonu sınırları boyunca ısı ve basınç koşullarının artışıyla serpantin mineralleri oluşur. Serpantinşist, çok miktarda suyun etkin olduğu bazı koşulların meydana gelmesi gibi, düşük derecede metamorfik koşullar altında, ultramafik magmatik kayaçların alterasyonu sonucu oluşarak şekillenirler. Bu koşullar, bir yana bırakılacak olursa (istisna olarak tutulursa ), kesin ve apaçık tektonik bir birliktelik yoktur. Hidrotermal metamorfizma, düşük sıcaklıktan orta derecedeki sıcaklıkta oluşan bir metamorfizma türüdür. Serpantinitin en yaygın olan ve sık rastlanan ilksel kayacı ultramafik magmatik kayaç olan peridotittir. Daha az rastlanan ilksel kayaç ise, bazalt ve gabrodur. Serpantinit kesilip parlatılarak, bina içinde bezeme ve süsleme işlerinde kullanılır. Parlak, camsı parlaklıkta ve yeşil- siyah renk serpantinitin karakteristik özelliğidir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Granit</span>

Granit, sert, kristal yapılı minerallerden meydana gelen tane görünüşlü magmatik felsik müdahaleci magmatik bir kaya türüdür. Granit kelimesi, tamamen kristalli bir kayanın kaba taneli yapısında bulunan Latince granumdan gelir. Plüton içindeki taneler çoğunlukla gözle görülebilir büyüklüktedir. Feldispatın esas mineralleri ortoklas cinsi ile az miktarda plajioklas ve kuvarstır. Ayrıca mika, hornblend, piroksen ve ikinci gruba giren turmalin, apatit, zirkon, grena, manyetit gibi mineraller de bulunabilir. Ancak genellikle "granit" terimi daha geniş bir yelpazede ifade etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Muskovit</span>

Muskovit (KAl2(Al2 Si3 O10) (OH)2, beyaz mika olarak da bilinir. İçindeki maddelere göre saydam, gümüşi, soluk yeşil, esmerce ve ak potasyumlu feldspatların ayrışmasıyla ile de muskovit oluşur. Sekunder oluşan ince taneli muskovit serisi olarak adlandırılır. Bir muskovitin sertliği 2,2, özgül ağırlığı 2,8'dir. Kristal bir yapıya sahip, anizotrop bir maddedir. Metamorfik ve magmatik kayaçlarda bulunan muskovit, kimyasal bozunmadan etkilenmemekte ve bazı sedimanter kayaçlarda ince taneli detritik mineral olarak bulunmaktadır. İri kristalli muskovit levhaları genellikle bölgesel metamorfizmaya uğramış kayaçlarda bulunur. Granit bileşimli pegmatitik kayaçlar, levha muskovitin ana kaynağını oluştururlar. Pegmatitlerde bulunan levha şekilli muskovitler ticari olarak çok değerlilerdir. Küçük kristalli muskovit mineralinin muhtelif kayaç türlerinde bulunmasına karşı, büyük levha muskovite doğada daha ender rastlanır.Nellore, Hindistan'da 5*3 metre şeklinde Muskovit levhalar bulunmuştur.Isıya dayanıklı olması nedeniyle yüksek sıcaklıklarda çalışılan ortamlarda kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Mermer</span> heykel ve yapı malzemesi olarak yaygın olarak kullanılan katmansız metamorfik kaya

Mermer, metomorfizma olayı sonucunda kalker ve dolomitik kalkerlerin yeniden kristalleşmesiyle meydana gelmiş bileşimdir. Bileşimlerinin %90-98'i CaCO3'ten (Kalsiyum karbonat) oluşmaktadır. Düşük oranda MgCO3 (Magnezyum karbonat) içermektedir. CaCO3 kristallerinden oluşan mermerlerde esas mineral “Kalsit” tir. Aynı zamanda az miktarda silis, silika, feldspat, demiroksit, mika, fluorin ve organik maddeler bulunabilir. Renkleri genellikle beyaz ve grimsidir. Fakat yabancı maddeler nedeniyle sarı, pembe, kırmızı, mavimtırak, esmerimsi ve siyah gibi renklerde de olabilirler. Mikroskop altında incelendiğinde, birbirine iyice kenetlenmiş "Kalsit Kristalleri"nden oluştuğu görülür.

Mika bir düzleme göre çok iyi dilinimli bir takım mineralleri içeren bir mineraller grubudur. Dilinim (şistozite), yaprakcıkları elastik olarak bükülebilir. Dilinim yüzeyleri sedef parıltıdır. Mika grubu mineraller, yer kabuğunu oluşturan kayaçlar içerisinde ortalama % 3.8 oranında dağılım frekansına sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Silikat</span> mineral grubu

Silikat, mineral grupları arasında en geniş gruptur.

<span class="mw-page-title-main">Biyotit</span>

Biyotit (K(Mg, Fe)3AlSi3O10(F, OH)2), mika ailesinin koyu renkli demirce zengin üyesidir. Diğer mikalar gibi levha yapısına sahiptir. Biyotit siyah parlak görünüşe sahiptir, bu onu diğer ferromagnezyen minerallerden ayırmaya yardım eder. Hornblend gibi biyotit de granit gibi kıtasal kayaçların bileşenidir.Biyotit 1998 yılına kadar mineral parçası olarak görülmüş fakat 1998 yılında Uluslararası Mineral Birliği tarafından mineral grubu olarak adlandırılmıştır. Biyotit terimi hala arazide bulunup analiz edilmemiş koyu renkli mika parçalarını tanımlamada kullanılmaktadır.Biyotit ismi 1847 yılında Fransız fizikçi Jean Baptiste Biot'un anısına ve yaptığı çalışmalara ithafen J.F.L Hausmann tarafından verilmiştir.Biyotit grubun üyeleri levha silikat minerallerdir. Demir,magnezyum,silikon,alüminyum,oksijen ve hidrojen elementleri bir araya gelerek potasyum iyon bağlarıyla birbirlerine zayıf bir şekilde bağlanırlar. "Demir Mika" terimi bazen demir yönünden zengin biyotitler için kullanılır bazı durumlarda dolgun mika yapılı hematitlerde de kullanılır. Biyotit bazı durumlarda "Siyah Mika" olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Başkalaşım kayaçları</span> Isı ve basınca maruz kalan kaya

Başkalaşım kayaçları ya da metamorfik kayaçlar, magmatik ve tortul kayaçların çeşitli etkilerle değişime uğraması sonucu oluşurlar. Mermer, başkalaşım kayaçlarına bir örnek olarak verilebilir. Gnays, elmas ve şist de bu kayaçlara verilebilecek diğer örneklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Magmatik kayaçlar</span> Magmanın yeryüzüne çıkarken soğumasıyla meydana gelen kayaçlardır.

Magmatik kayaçlar, magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girip veya yeryüzüne ulaşıp soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Üç ana kaya türünden biridir, diğerleri tortul ve metamorfiktir. Magmatik kaya magma veya lavın soğutulması ve katılaşmasıyla oluşur. Magmatik kayaçlar çok çeşitli jeolojik ortamlarda meydana gelir: kalkanlar, platformlar, orojenler, havzalar, büyük magmatik bölgeler, genişletilmiş kabuk ve okyanus kabuğu. (Resim1) Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır. Magmanın bileşimi temel bazı elementlerin dağılımını yansıtsa da oranları değişmekte ve bu da belli başlı magma tiplerinin oluşmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Gnays</span>

Gnays, yaygın bir başkalaşım kayacı türüdür. Gnays, magmatik veya tortul kayaçlardan oluşan oluşumlara etki eden yüksek sıcaklık ve yüksek basınçlı başkalaşım süreçleriyle oluşur. Gnays, şistten daha yüksek sıcaklık ve basınçlarda oluşur. Gnays hemen hemen her zaman, belirgin bir bölünme olmaksızın, değişen koyu ve açık renkli bantlarla karakterize edilen bantlı bir doku gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Şist</span>

Şist orta dereceden bir tür başkalaşım kayacı'dır. Şist kelimesi Yunanca bir sözcük olan σχίζειν (şizin)'den gelmektedir. Kelimenin anlamı "bölmek"tir. Şist'in anlamının Yunanca "bölmek" olmasının sebebi büyük olasılıkla, şistin alüminyum levhalar halinde kolayca ayrılabilir yapıda olmasından kaynaklanıyordur. Şistler genellikle orta veya büyük, düz, tabaka benzeri tanelere sahiptir. %50'den fazla şist, uzun mineraller içermesiyle tanımlanır.

Çoğu başkalaşım kayacı yer kabuğunun geniş parçalarının yakınsayan levha sınırları boyunca yoğun deforme olduğu dağ oluşumu süreçlerinde bölgesel başkalaşıma uğrar. Bu işlem en sık kıtasal çarpışma alanlarında oluşur. Çarpışan kıtasal kabukların kenarını oluşturan çökel ve kabuksal kayaçlar kıvrımlanma ve faylanma yoluyla, toplanan halı gibi kısalır ve kalınlaşırlar. Kıtasal çarpışma kristalin kıtasal temel kayaçlarını ve hatta bir zamanlar okyanusun tabanını oluşturan okyanusal kabuğun dilimlerini de kapsar. Dağ oluşumu sürecinde oluşan kabuğun genel kalınlığı yüzmeyle bağlantılı yükselmeyle sonuçlanır ki bu alanlarda deforme kayaçlar deniz seviyesinin üzerine yükseltilirler. Kabuksal kalınlaşma bir biri üzerine ilerleyen kabuksal bloklardan dolayı büyük miktarlardaki kayaçların derine gömülmelerine de neden olur. Dağların derin köklerinde, derin gömülmeye bağlı yükselen sıcaklıklar dağ kuşaklarındaki en üretken ve yoğun başkalaşım olaylarından sorumludurlar. Sıklıkla derine gömülen kayaçlar erime noktalarına kadar ısıtılmış olurlar. Sonuç olarak magma yüzerek yükselmeye yetecek büyüklükte gövdeler oluşturacak boyuta gelene kadar birikir ve üzerinde yer alan başkalaşım ve çökel kayalarına sokulur. Bu nedenle birçok dağ kuşağının çekirdeği magmatik gövdelerle ardalanan, kıvrımlanmış ve faylanmış başkalaşım kayaçlarını içerir. Zamanla bu deforme kayaç kütleleri yükselir ve dağ kuşaklarının merkezi çekirdeklerini oluşturan bu magmatik ve başkalaşım kayaçları üzerleyen birimlerin erozyon ile kaldırılması sonucu yüzeylerler.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç döngüsü</span>

Yer kabuğunu oluşturan üç temel kayaç türü vardır. Bunlar; magmatik kayaçlar, tortul kayaçlar ve başkalaşım kayaçlarıdır. Bu kayaçlar oluştukları günden bugüne kadar geçen zamanda birçok değişikliğe uğramışlardır. Her ne kadar bulundukları yerde hiç hareket etmeden kalsalar da, her biri çok uzun yıllardır süren bir değişikliğin parçasıdır. Kayaçların oluştukları günden bu yana devam eden ve farklı tür kayaçların doğal yollarla birbirine dönüşmesini açıklayan bu olaya "kayaç döngüsü" denir. Kayaç döngüsünü devam ettiren etken, doğal olaylardır. Kayaç döngüsünün geçtiği evreler:

<span class="mw-page-title-main">Amfibolit</span>

Amfibolit, esas olarak hornblend ve plajyoklaz minerallerinden oluşan bir kayaçtır. Bu minerallerin yanı sıra içlerinde epidot, ojit, biotit ve almandit mineralleri de yer alabilir. Yeşil, gri ve siyah renkli olan amfibolitler ferromagnezyumlu katılaşım kayaçları ile saf olmayan kalkerlerin orta veya yüksek derecede metamorfizmaya uğramaları sonucu meydana gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kayrak</span> ince taneli, yapraklanmış, homojen, zayıf metamorfik kayaç

Kayrak ya da arduvaz, dam taşı, kayağan taşı, kolayca ince yapraklar halinde ayrılabilen ya da yarılabilen ince taneli ve killi, mikalı, kloritli, kuvarslı, kara, gök ve kül rengi olabilen başkalaşım kayasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yeşil şist</span>

Yeşil şist, genellikle bölgesel metamorfizma tarafından üretilen tipik olarak 300-450 °C ve 2–10 kilobar arasında oluşan en düşük sıcaklıkların ve basınçlar altında oluşan metamorfik kayalardır. Yeşil şist genellikle klorit, serpantin ve epidot gibi yeşil mineraller ve muskovit ve platy serpantin gibi platy mineralleri içerir. Platiness bölünme veya şistozite eğilimindedir. Diğer yaygın mineraller arasında kuvars, ortoklaz, talk, karbonat mineralleri ve amfibol (aktinolit) bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Fillit</span>

Fillit, kayraktan oluşturulan, çok ince taneli mikanın tercih edilen bir oryantasyona ulaşması için daha fazla metamorfize olan kayraktan oluşturulan, bir tür yapraklı metamorfik kayadır. Esas olarak fillit, kuvars, serisit mika ve kloritten oluşur. Fillit genelde kaya dilinimi göstermektedir. Fillitin tercih edilme nedeni ince taneli mika pullarına sahip olmasıdır, oysa kayrakta tercih edilen son derece ince mika taneleri ve şistte ise büyük mika taneleri bulunur. Fillit, kayrak ile şist arasındaki başkalaşımın derecesindeki geçişi temsil eder. Fillitler, kayrak ile benzerlik gösterir fakat kayraktan daha yağlı, parlak ve dalgalı görünen bir yüzeye sahip oldukları için kolayca ayırt edilebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Amfibol</span>

Amfibol, çift zincirli SiO'dan oluşan prizma veya iğne benzeri kristallerden oluşan önemli bir inosilikat mineral grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Dilinim</span>

Dilinim, yapısal jeoloji ve petrolojide, deformasyon ve metamorfizmanın bir sonucu olarak gelişir. Deformasyonun derecesi ve metamorfizma, kayaç türü ile birlikte gelişen yarılma özelliğinin türünü belirler. Genellikle bu yapılar basınçlı çözeltiden etkilenen minerallerden oluşan ince taneli kayaçlarda oluşur.

Epidote, kalsiyum alüminyum demir sorosilikat bir mineraldır.