İçeriğe atla

Mihrap

Ayasofya'daki mihrap, İstanbul

Mihrap (Arapça: محراب), camide imamın namaz kıldırırken cemaatin önünde durduğu, kıble yönündeki duvarın ortasında bulunan oyuk ve girintili yer.

Mimarisi ve tarihçesi

Selçuklu döneminden bir mihrap

Mihrap, günümüzde genellikle caminin kıble duvarı oyuk şekilde inşa edilerek ve çevresi de yazı veya diğer süs unsurları ile süslenerek yapılır. Çini, mermer veya ahşaptan yapılan ve sanat değeri oldukça yüksek mihrâplar vardır. Cami zemininden 15–20 cm. yüksek yapılanlarına da rastlanır.

Mihrabın camilere günümüzdeki şekliyle girmesi Emeviler devrine kadar dayanmaktadır. Emeviler devrinde camilerin ayrılmaz bir unsuru olarak dini hayata giren Mihrab, İlk zamanlarda, yani Peygamber döneminde renkli bir çizgi veya üzerinde belirli işaretler bulunan bir taş levha gibi herhangi bir işaret ile gösterilmekteydi. Emeviler döneminde mihraplar, yarım daire veya at nalı planlı bir niş şeklinde yapılmıştır. Yarım daire planlı niş şeklindeki ilk mihrap I. Velid zamanında Mescid-i Nebevi'de, Emevi halifesi Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa ettirilmiştir. Daha sonra Fustat’daki Amr Camii’nde ve Şam’daki Emevi Camii’nde yapılmışsa da bu üç mihrap günümüze ulaşmamıştır. Günümüze ulaşan en erken tarihli mihrap örneği Basra Ömer Camii'nin yarım daire planlı mihrabıdır.[1]

Selçuklu Hanedanı ve özellikle Osmanlılar zamanında yapılan taş ve çini çeşitleriyle diğer İslam ülkelerinin hiçbirinde görülmeyen bir değişiklik arz etmiştir.[] Özellikle Bursa'daki Yeşil Camii'nin mihrabı Osmanlı mihrap mimarisine örnektir. Bu caminin çinili mihrabı kendi cinsleri arasında en büyük ölçüde yapılmış olanıdır.[] Mihrap önünde kubbenin olması bu yapıyı, diğer İslam ülkelerindeki uygulamalardan ayıran en önemli özelliktir.

Mihrap süslemelerinde değişik renk ve stillerde şekillerin yanı sıra, "Ayet-el Kürsi" olarak bilinen Bakara sûresinin 255. âyetinin yazıldığı da olur. Dini bakımdan böyle bir gereklilik olmasa da, Mihrabın hemen üzerine başta; "Zekeriyya, Meryem'in bulunduğu mihraba her girdiğinde..." anlamına gelen Âli İmran suresinin 37. âyetinin ya da "...Yüzünü Mescid-i Haram'dan yana dön..." anlamındaki Bakara Suresi 144. ayetinin bir bölümü olmak üzere Kur'an'dan ayet yazılması zamanla oluşmuş bir gelenek haline gelmiştir.

Diğer yandan mihrabın sağ üst kısmına "Allah", sol üst kısmına "Muhammed" veya üst kısma yalnız "İhlâs" sûresinin yazıldığı da görülür. Osmanlılarda geceleri imamın namazda görülebilmesi için mihrabın iki tarafına büyük ve yüksek bir şamdan konulmakta ve bunlara dikilen kalın mumlar geceleri yakılmaktaydı. Günümüzde petrol lambalarının veya elektriğin aydınlatmada kullanılmasıyla bu şamdanlar bazı büyük camilerde süs ve hatıra olarak korunmaktadır.

Kur'an'da mihrap

Kur'an'da "mihrap" sözcüğü ve çoğulu (mehârîb) şu âyetlerde geçmektedir:

Kudüs'te Mescid-i Aksa bünyesinde, Meryem'in barındığı bir bölme anlamında şöyle kullanılmıştır:

"Rabbi onu, güzel bir şekilde kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Onu Zekeriyya'nın himayesine bıraktı. Zekeriyya Meryem'in bulunduğu mihrâba her girdiğinde onun yanında yiyecek, rızık buldu. "Bu, sana nereden geldi ey Meryem?" dedi". Meryem; "O, Allah tarafındandır. Şüphesiz Allah, dilediğini hesapsız bir şekilde rızıklandırır"(Âl-i İmrân Suresi, 3/37)

Namaz kılınan yer ve mabed anlamında olmak üzere ise şöyle geçmektedir:

"Zekeriyya mabedde (Mihrâb) namaz kılarken, melekler ona şöyle seslendiler: Allah sana, kendi sözüyle meydana gelen İsa'yı tasdik eden, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamber olan Yahya'yı müjdeliyor."

(Âli İmrân Sûresi, 3/39)

"Zekeriyya mabedden (mihrâb) kavminin önüne çıktı."

(Meryem Sûresi, 19/11)

"Ey Muhammed! Sana davacıların haberi geldi mi? Hani onlar duvardan Davud'un ibadet yeri olan "mihrâba" tırmanmışlardı."

(es-Sâd Sûresi, 38/21)

Çoğulu köşk ve saray anlamında kullanılır:

"Cinler, Süleyman'ın istediği gibi saraylar (mehârib), heykeller, havuzlar kadar büyük çanaklar ve sabit kazanlar yaparlardı."(Sebe Sûresi, 34/13)

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Kayseri Mihrapları (PDF). Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları. 2019. ISBN 9786059117302. 13 Haziran 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bakara Suresi</span> Kuranın 2. suresi

Bakara Suresi, Kur'an'ın ikinci suresidir. Kur'an'ın en uzun suresi olan Bakara Suresi, 286 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Alak Suresi</span> İslam inancına göre Muhammede vahyedilen ilk sure

Alak Suresi, Kur'an'ın 96. suresi ve kronolojik olarak indiğine inanılan ilk suresidir. Sure, 19 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Fatiha Suresi</span> Kuranın ilk suresi

Fatiha Suresi, Kur'an'ın ilk suresidir. Sure, 7 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Cami</span> Müslümanların ibadet mekânı

Cami, İslam dininin ibadet mekanıdır. Genellikle minaresiz küçük camilere veya bazı kurum ve kuruluşlarda ibadet için ayrılmış ufak mekanlara ise mescit denir.

<span class="mw-page-title-main">Âl-i İmrân Suresi</span> Kuranın 3. suresi

Âl-i İmrân Suresi, Kur'an'ın 3. suresidir. Sure, 200 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Süleymaniye Camii</span> İstanbulda bulunan bir cami

Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul'da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir.

<span class="mw-page-title-main">İsra Suresi</span> Kuranın 17. suresi

İsra Suresi, Kur'an'ın 17. suresidir. Sure 111 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Mescid-i Nebevî</span>

Mescid-i Nebevî veya Peygamber Mescidi, Hicret'ten sonra Medine'de İslam peygamberi Muhammed ile arkadaşları tarafından inşa edilen, Muhammed'in kabrinin de içerisinde bulunduğu mescit. "Nebevi" Arapçada "peygambere ait" anlamına gelir, "Mescid-i Nebevî" tamlamasının anlamı ise "Peygamber Mescidi"dir. Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'dan sonra Müslümanlara göre ikinci en kutsal mescittir.

<span class="mw-page-title-main">Müzzemmil Suresi</span> Kuranın 73. suresi

Müzzemmil Suresi, Kur'an'ın 73. suresidir. Sure, 20 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Sultan Alaeddin Camii</span>

Sultan Alâeddin Camii, 12. yüzyılda Ankara'da İç Kale’nin girişinde, Selçuklu meliki Muhyiddin Mesud tarafından yaptırılmış camidir.

<span class="mw-page-title-main">Mesih</span> kurtarıcı olarak beklenen figür

İbrahimî dinlerde mesih, bir grup insanın kurtarıcısı veya özgürlüğe kavuşturucusudur. Geleneksel Yahudilikte maşiah, mesihçilik veya Mesih Çağı gibi kavramlar, kutsal mesh yağıyla meshedilmiş bir seçkine atıfta bulunan Tanah'la ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şişli Camii</span> İstanbul, Türkiyede bir cami

Şişli Camii, İstanbul, Türkiye'de, Şişli ilçesinde bulunan bir camidir. Halâskârgazi Caddesi ile Abide-i Hürriyet Caddesi'nin kesişmesiyle oluşan bir adacıkta konumlanır.

İskenderpaşa Camii, İstanbul Fatih'te Sarıgüzel caddesindedir. Daha sonra bu caddeye bu camide ve bölgede gerçekleştirdiği hizmetlerden dolayı Mehmed Zahid Kotku'nun adı verilerek Mehmed Zahid Kotku Caddesi olarak değiştirilmiştir. Banisi, II. Bayezid vezirlerinden İskender Paşa'dır. 1505'te inşa edilen cami, çeşitli tarihlerde tamir görmüş, en son 1999 depreminde kubbe ve minaresinde hasar meydana gelmiş ve yeniden tamir edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mahfil</span>

Mahfil veya maksure, bir camide mihrabın veya kıble duvarının ortasına yakın bir yerde konumlandırılan genellikle bir hükümdar ve maiyeti için ayrılmış alandır. Mahfil, ilk etapta devlet adamlarını namaz sırasında muhtemel suikastçılardan korumak amacıyla tasarlanmıştır. Mahfil içinde görev yapan imam genellikle hükümdarla aynı mezhebe sahipti.

Kızıl Minare Mescidi veya Kızılminare Camii, İstanbul'da Fatih ilçesinde, Gureba Hüseyin Ağa Mahallesi'nde Horhor Caddesi'ndeki Kızıl Minare Mescidi iki yapıdan oluşan bir bütündür. Vatan Caddesi tarafından Fatih'e çıkan Horhor Caddesi ile Halit Ağa Sokağı köşesindedir. Birinci yapı kubbeli bir camidir ve minaresi kırmızı tuğlalıdır. Sağındaki bitişik ikinci yapı ise mescittir ve kubbeli camiden alçaktadır. Cami yapısı kullanılmayıp, mescit bölümü açıktır.

Mescid-i Kıbleteyn, Medine'nin Kuzeybatısında Vebere Harresi denilen mevkide bulunan mescit. Tamlama, İki Kıbleli Mescid anlamına gelmektedir. Mescid-i Nebevî'ye 5 km uzaklıktadır. İlk adı, içinde bulunduğu bölgede yerleşik olan kabile dolayısıyla Benî Selime Mescidi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Emevî Camii</span> Şamda bir cami, İslamda en kutsal dördüncü yer

Emevi Camii, Şam Ulu Cami olarak da bilinen yapı, Şam'ın eski şehir kısmında yer alır ve dünyanın en büyük ve en eski camilerinden birdir.

<span class="mw-page-title-main">Kaptan İbrahim Ağa Camii</span>

Kaptan İbrahim Ağa Camii, 1622 yılında Kaptan İbrahim Paşa tarafından İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde yaptırılmıştır.

Bu liste; Ankara'daki camiler hakkında bir listedir.

Bu sayfada İslam diniyle ilgili tüm maddelerin dizin halinde gösterilmesi amaçlanmıştır. Bu madde içeriğinde İslam'a ait tüm ilmi terimler, İslam dinine ait olmayıp İslam'daki bakış açısını anlatan terimler, diğer dinlere ait terimlerin İslam'a göre bakış açısını gösteren maddeler listelenmiştir. Kişi adlarını buraya eklemek dizini aşırı kalabalıklaştıracağı için; İslam'da çok önemli yeri olan kişiler haricinde diğer isimler için Vikipedi'de listesi bulunan listelere bakınız.