Abdal, Türk tasavvufunun daha radikal formlarında karşılaşılan en üst mânevî mertebenin bir adıdır.
Halikarnas Mozolesi, Kral Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia(en) tarafından Halikarnassos'ta yaptırılmış, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri sayılan, kolonlarıyla Yunan mimarisini, piramit şeklindeki çatısıyla da Mısır mimarisini andıran oldukça büyük boyutlardaki mezar. Bu öneminden dolayı kendinden sonra gelen, aynı stildeki tüm yapılara mozole denmiştir.
Ak Hun İmparatorluğu, dördüncü yüzyılın başlarında Isığ Gölü çevresinde Avarlar'a bağlı yaşarlarken bu yüzyılın ikinci yarısında Maveraünnehir'e ve Toharistan'a yayılmış Türk devleti. Hükümdarlık 5. yüzyılda Heftal denilen aileye geçtiğinden Eftalitler olarak da bilinirler.
Diktatörlük, bir diktatör tarafından kontrol edilen bir hükümet biçimidir. Bir diktatörlükte siyaset, diktatör tarafından kontrol edilir ve danışmanlar, general ve diğer üst düzey yetkililerden oluşan bir iç çember aracılığıyla kolaylaştırılır. Diktatör, iç çevreyi etkileyerek ve onları memnun ederek kontrolünü sürdürürken, rakip siyasi partiler, silahlı direniş veya sadakatsiz parti üyeleri gibi herhangi bir olası muhalefeti baskı altına alır. Diktatörlükler, askeri darbeyle gücü ele geçiren önceki hükûmeti zorla deviren bir şekilde veya seçilmiş liderlerin yönetimlerini kalıcı hale getirdiği bir darbeyle oluşturulabilir. Diktatörlükler otoriter veya totaliter olup askeri diktatörlükler, tek parti diktatörlükleri veya mutlak monarşiler olarak sınıflandırılabilir.
Hierapolis, Pamukkale (Denizli) yakınlarında bulunan ve Frigler döneminde ana tanrıça Kibele kültünün merkezlerinden biri olarak faaliyet göstermiş bir antik kenttir. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürülmektedir.
Krallar Vadisi ya da Firavunlar Vadisi, Mısır'da bulunan MÖ 16. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar yaklaşık 500 yıllık bir süre boyunca 18. ve 20. Hanedanlık döneminde Yeni Krallık'ın firavunları ve dönemin ileri gelenleri için inşa edilen mezarların bulunduğu vadidir. Vadi, Luksor'un batı tarafında bulunur.
Nekropol (Nekropolis), arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isimdir. Yunanca nekros-polis ölü(ler) şehri demektir. Antik çağdaki şehirlerde mezar yerlerinin günümüz şehirlerinden farkı, günümüzde daha çok yerleşim yerlerine uzakta ve şehrin dışında olan mezarların, o dönemlerde şehirle iç içe olmasıdır.
Kuşanlar, Hindistan’ın kuzeyinde M.Ö. 2. yüzyılın ikinci yarısında hüküm sürmüş bir hanedan. Batılı kaynaklarda Sogdiana ve Bactria, Çin kaynaklarında ise Tai Hsia diye adlandırılan, bugün Afganistan'ın kuzey kesiminde Ceyhun Irmağı ile Hindukuş Dağları arasında kalan bölgenin Orta Asya kavimleri istilası sonucunda, M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuş olan Grek Baktriya Krallığı çökmüş ve yerine M.S. 1. yüzyılda yerli kayıtlara göre Kuşan, Çin kaynaklarına göre ise Ta-Yüeh-chih adında kurulan devlettir. Kuşanlar, Yüeçi Konfederasyonun beş bölümünden biriydi, ve yüksek ihtimalle İrani veya Tohar, Ön Hint-Avrupalı Kansu'dan göç eden ve eski Baktriya'ya yerleşen göçebe insanlardır. Kuşanlar ilk dönemler muhtemelen idari işlerde Yunancayı kullanıyorlardı, ancak kısa sürede Bactrian dilini kullanmaya başladılar. Kurucu hanedanın Türk kökenli olduğuna dair çeşitli iddialar da vardır. Öyle ki bir Keşmir tarihçisi olan Kalhana’nın Rajatarangini’sinde zikredilen “Turushkanvaya” ismidir. Grandhara bölgesinde Türk asıllı krallar olduğundan bahseder.
Karaz Kültürü,Erken Tunç Çağı'na ait bir kültürdür. Sovyet arkeolog Boris Kuftin'in çalışmalarında ortaya konulan, Geç Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağı boyunca Doğu Anadolu Bölgesi, Transkafkasya, Azerbaycan ve Kuzeybatı İran'ı içine alan bir yayılma gösteren kültürdür.
Kraliçeler Vadisi, Eski Mısır'da firavunların eşlerinin gömüldüğü bir bölgedir. O zamanlar "güzelliğin yeri" anlamına gelen Ta-Set-Neferu olarak biliniyordu. Birçok firavun eşinin mezar yeri olmasıyla ünlüdür. Firavunlar ise Krallar Vadisi'ne gömüldü. Christian Leblanc tarafından tanımlanan sınırlara göre Kraliçeler Vadisi, Prens Ahmose Vadisi, Halat Vadisi, Üç Çukur Vadisi ve Dolmen Vadisi ile birlikte mezarların çoğunu içeren ana vadi'den oluşur. Ana vadi 91 mezar içerir ve yan vadiler 19 mezar daha ekler. Ana vadi dışındaki vadilerde bulunan mezarların tamamı 18.Hanedanlığa tarihlenmektedir. Kraliçeler Vadisi'nin mezar yeri olarak seçilmesinin nedeni bilinmemektedir. İşçi köyü Deir el-Medina ve Krallar Vadisi'ne yakınlık bir etken olabilir. Vadi'nin girişinde Hathor'a adanmış kutsal bir mağaranın varlığı başka bir düşünce olabilirdi. Bu mağara, ölülerin gençleşmesi ile ilişkilendirilmiş olabilir.
Bugut Yazıtı, Arhangay Aymag'daki Bayn Tsagaan Gol civarında yer alan Bugut Dağı'nın 10 km doğusunda, Birinci Türk Kağanlığı zamanından kalma bir anıt mezar külliyesinde bulunan iki dilli bir yazıt.
İmparator Nintoku, Japonya'nın geleneksel veraset düzenine göre 16. imparatorudur. İmparatorun yaşamı ve saltanatı hakkında fazla bilgi bulunmamasına karşın saltanatının MS 313'ten 399 yılında ölümüne kadar sürdüğü düşünülmektedir.
Kidaritler veya Kidara Hunları, 4. ve 5. yüzyıllarda Baktriya'yı ve Orta Asya ile Güney Asya'nın bitişik bölgelerini yöneten bir hanedandır. Kidaritler, Hindistan'da Huna ve Avrupa'da Hiyonlar olarak topluca bilinen bir halk kompleksine aittir. 5. yüzyıl Bizans tarihçisi Priscus onlara Kidarit Hunları ya da "Kidarit olan Hunlar" adını vermiştir. Huna / Xionite kabileleri, tartışmalı da olsa, benzer bir dönemde Doğu Avrupa'yı fetheden Hunlarla sıklıkla bağlantılıdır. Yaklaşık bir yüzyıl sonra yerini alan Akhunlardan farklılardır.
Ankara ilinin Çankaya ilçesinde yer alan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarını içeren yapı kompleksi olan Anıtkabir'in inşa fikri, Atatürk'ün 10 Kasım 1938'deki ölümünün ardından ortaya çıktı. Atatürk'ün naaşının ise, Ankara'da bir anıt mezar inşa edilene kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalması kararlaştırılmıştı.
Bir kaya kabartması veya kayaya oyulmuş bir rölyef, müstakil bir taş parçası yerine bir uçurum gibi sağlam veya "canlı kayaya" oyulmuş bir kabartma heykeldir. Bunlar bir kaya sanatı kategorisidir ve bazen kayaya oyulmuş mimarinin bir parçası olarak veya onunla birlikte bulunur. Bununla birlikte, tarih öncesi halkların gravürlerine ve resimlerine yoğunlaşan kaya sanatı üzerine yapılan çoğu çalışmada göz ardı edilme eğilimindedirler. Bu tür birkaç çalışma, kayanın doğal hatlarını kullanır ve bunları bir görüntüyü tanımlamak için kullanır, ancak bunlar insan yapımı rölyefler anlamına gelmez. İnsanlık tarihi boyunca birçok kültürde kaya kabartmaları yapılmıştır ve bunlar özellikle eski Yakın Doğu sanatında önemliydi. Kaya kabartmaları, açık havada bir etkiye sahip olmak için olması gerektiğinden, genellikle oldukça büyüktür.
Kapadokya takvimi, Pers Zerdüşt takviminden türetilen bir güneş takvimidir. Adını, günümüz Türkiye'sindeki tarihi bölge olan Kapadokya'dan almıştır. Her biri 30 günlük 12 ay ve beş epagomenal güne sahip olan takvim, Kapadokya'nın Pers Ahameniş İmparatorluğu'nun bir parçası olduğu MÖ 550 ile 330 yılları arasında ortaya çıkmıştır. Kapadokya takvimi, Zerdüşt takvimiyle aynı olup yapısında Avestaca adlar ile ayların sıralaması yer almaktadır. Bölgedeki İran kültürel etkisini yansıtan takvimin mevcut kanıtları, Yunan gök bilimcilerin hesapları aracılığıyla Geç Antik Çağ'a kadar uzanmakta ve o zamana kadar zaten Jülyen takvimine uyarlanmıştır.
Laussel Venüsü, 18,11 inç yüksekliğinde kireç taşından yapılmış çıplak bir kadın kabartmasıdır. Kırmızı aşı boyası ile boyanmış ve güneybatı Fransa'nın Dordogne bölgesindeki Marquay komününde bulunan bir kaya sığınağının kireç taşına oyulmuştur. Oyma Gravettiyen Üst Paleolitik kültürü ile ilişkilendirilmektedir. Şu anda Fransa'nın Bordeaux kentindeki Musée d'Aquitaine'de sergilenmektedir.
Yongjia Felaketi, Çin tarihinde MS 311 yılında Xiongnu liderliğindeki Han-Zhao hanedanlığı güçlerinin Batı Jin hanedanlığının başkenti Luoyang'ı ele geçirip yağmaladığı bir olayı ifade eder. Bu zaferden sonra Han-Zhao'nun ordusu şehir sakinlerine yönelik bir katliam gerçekleştirerek Jin veliaht prensini, bir dizi bakanı ve 30.000'den fazla sivili öldürdü. Ayrıca sarayları yakıp yıktılar ve Jin hanedanının anıt mezarlarını kazdılar. Bu olay Beş Barbarın Ayaklanması ve On Altı Krallık döneminin başlarında yaşanan önemli bir olaydı ve Batı Jin hanedanının MS 316'da yıkılmasında önemli bir rol oynadı.
Pencikent duvar resimleri, Tacikistan'ın antik Soğdya kenti Pencikent'te İslam öncesi döneme ait en ünlü duvar resimleri arasında yer alıyor. Bölgeden çok sayıda duvar resmi ele geçirildi ve bunların birçoğu şu anda Sankt-Peterburg'daki Ermitaj Müzesi'nde ve Duşanbe'deki Tacikistan Ulusal Eski Eserler Müzesi'nde sergileniyor. Duvar resimleri, çoğunlukla Soğd ve Türk elitlerden ve muhtemelen heterojen kökene sahip diğer yabancı tüccar gruplarından oluşan Pencikent toplumunun kozmopolit doğasını ortaya koyuyor. Karşılaştırmalı araştırmalar, Eski Türk kıyafetleri, silah eşyaları, saç stilleri ve ritüel fincanlarla önemli benzerlikler olduğunu ortaya koymaktadır.
Elçilerin Resimleri olarak da adlandırılan Efrasiyab duvar resimleri, Soğd sanatının nadide bir örneğidir. 1965 yılında yerel yetkililerin Moğol öncesi Semerkand'ın eski bölgesi olan Afrāsiāb höyüğünün ortasında bir yol inşa etmeye karar vermesiyle keşfedildi. Şu anda Afrāsiāb höyüğündeki özel bir müzede korunmaktadır.