İçeriğe atla

Miguel Civil

Miguel Civil
Miguel Civil
Doğum7 Mayıs 1926(1926-05-07)
Sabadell, İspanya
Ölüm13 Ocak 2019 (92 yaşında)
Chicago, Illinois, ABD
Milliyetİspanyol, Amerikalı
MeslekAkademisyen
İşverenChicago Üniversitesi
Tanınma nedeniAntik diller, Sümerolog
EvlilikIsabel Martin Mansilla

Miguel Civil, (d. 7 Mayıs 1926, Sabadell, İspanya – ö. 13 Ocak 2019, Chicago, Illinois, ABD) İspanyol asıllı Amerikalı bir akademisyen.

Çalışma alanları

Antik Mezopotamya ve antik diller üzerine uzmanlaşmıştır. Sümerolog olarak Sümer kültürü üzerine çalışmış,[1][2] Sümerce Lexiconu için malzemeler çıkarmış ve bu dil üzerine kitaplar yayınlamıştır.[3] 1963 yılından itbaren Chicago Üniversitesi Oriental Institute'te görev yapmıştır.[4]

Kaynakça

  1. ^ "Sümerlere Ait İlk Yazılı Bilmece Ortaya Çıktı. İşte O Bilmece!". beyinsizler.net (8 Ağustos 2022). 22 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2023. 
  2. ^ Bursalı, Ayşe. "Sümerlerin 3800 Yıllık Dünyanın En Eski Bira Tarifi". arkeofili.com (17 Mart 2015). 10 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2023. 
  3. ^ Civil, Miguel (2020). An outline of Sumerian grammar. Edicions Universitat Barcelona. ISBN 8491683747. 
  4. ^ "Miguel Civil, world's leading scholar of ancient Sumerian, 1926-2019". news.uchicago.edu/. 1 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sümerler</span> Güney Mezopotamyadaki eski medeniyet ve tarihi bölge

Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Elam</span> Antik bir medeniyet

Elam, İran'ın güneybatısında MÖ 3000'li yıllarda var olmuş antik bir medeniyet ve tarihsel bölge.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya</span> Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge

Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış</span> Sümer şehir devleti Urukun tarihî kralı

Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Tammuz</span>

Tammuz veya Tamuz daha sonra İştar olarak da adlandırılacak İnanna tanrıçasının kocası olan bir Antik Mezopotamya tanrısıdır. Sümer, Akad ve bazı Sami halkların dinlerinde yer almış tanrıdan, Tanah gibi Musevi kaynaklarında da bahsedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İbraniler</span> Orta Doğulu bir eski Sami halkı

İbraniler, Sümer'in dağılışından sonra göçebe olarak Kenan'a yerleşmiş ve belli bir inanç sistemi yaratıp İsrailoğulları olarak ortaya çıkmış, Antik İbranice konuşan bir antik Sami milletidir.

Sümerce, Sümerlerin ana dili. Güney Mezopotamya'da MÖ 4000 yılında konuşuluyordu. MÖ 2000'li yılların başlarında yerini konuşma dili olarak Akadcaya bıraktı ancak Mezopotamya'da MS 1. yüzyıla kadar kutsal, şölensel, edebî ve bilimsel bir dil olarak kullanılmaya devam etti. Daha sonra ise bu dil 19. yüzyıla kadar unutuldu. Mezopotamya'da konuşulan diğer dillerin aksine Sümercenin izole dillerden olduğu kabul edilir.

Sümer ve Türk Dillerinin Tarihî İlgisi ve Türk Dilinin Yaşı Meselesi, Osman Nedim Tuna tarafından yazılan Sümerce ve Türkçe arasındaki ilişkiyi karşılaştırmalı olarak inceleyen kitap.

<span class="mw-page-title-main">Sümer edebiyatı</span> MÖ 18-17. yüzyıl yazıları

Sümer edebiyatı, Sümer uygarlığı tarafından sürdürülen ve daha sonraki Akad ve Babil imparatorlukları tarafından büyük ölçüde korunan dini yazılar ve diğer geleneksel hikâyeler de dahil olmak üzere, bilinen en eski kayıtlı edebiyat külliyatını oluşturur. Bu kayıtlar Orta Tunç Çağı sırasında MÖ 18. ve 17. yüzyıllarda Sümer dili ile yazılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gudea</span>

Gudea (Sümerce 𒅗𒌣𒀀 Gu3-de2-a), yaklaşık MÖ 2144–2124 tarihlerinde Güney Mezopotamya'daki Lagaş bölgesini yöneten hükümdardır (ensi). Muhtemelen şehirli değildi fakat Lagaşlı hükümdar Ur-Baba'nın (MÖ 2164–2144) kızı Ninalla ile evlendi böylece Lagaş hanedanlığına girmeyi başardı. Kendisinden sonra oğlu Ur-Ningirsu başa geçti. MÖ 2125 yılına ait bir çift terakota silindir olan Gudea silindirlerini oluşturmuştur ve bu silindirler, 1877 yılında Telloh (antik Girsu), Irak'taki kazı sırasında keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gallu</span>

Sümer ve Antik Mezopotamya dininde gallû veya galla, Antik Mezopotamya yeraltı dünyasının büyük şeytanları ya da demonlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mušḫuššu</span> mitolojik yaratık

Muşuşu veya mušḫuššu , antik Mezopotamya mitolojisinde yer alan bir yaratıktır. Bir kartalın pençelerine benzeyen arka ayakları, kedi gibi ince ön bacakları, uzun boynu ve kuyruğu, boynuzlu bir kafası, yılan benzeri bir dili ve bir tepesi olan pullu bir ejderhadır. En bilinen Mušḫuššu, MÖ 6. yüzyıla ait Babil şehrinin yeniden inşa edilmiş İştar Kapısı'nda bulunmaktadır. “Mušḫuššu” biçimi, Sümercedeki 𒈲𒄭𒄊 MUŠ.ḪUS kelimesinin Akadcadaki yalın hâlidir.

Dumuzid, lakabı "Balıkçı" , Sümer kralları listesine göre Uruk'un 1. Hanedanı'nın 4. kralıdır ve Gılgamış'ın selefidir. Esasen Sümer, Kuara'dandır. Ayrıca kral listesine göre Kiş'in yöneticisi Enmebaragesi'yi tek başına ele geçirmiş ve Uruk’ta 100 yıldır hükmettiğini iddia etmiştir.

Antik Mezopotamya mitolojisinde Kader Tableti , çivi yazısı yazılmış bir kil tablet olarak tahmin edilmektedir. Bu tablet, kalıcı bir yasal belge olarak, Tanrı Enlil'e, evrenin yönetici olarak üstün bir yetki vermektedir. Ninurta ve Kaplumbağa adlı Sümer şiirinde tablet Enlil'de değil Enki'dedir. Bu şiirle Akadca yazılmış ola Anzû şiirinde tablet İmdugud (Sümerce) ya da Anzû (Akadca) tarafından çalınacağı korkusunu belirtmektedir. Efsaneye göre tablete sahip olan herkes evrene hükmetmektedir. Babil Enûma Eliš'te Tiamat bu tableti Kingu’ya verir ve ordusuna emir verir. Tanrıların savaşı seçilen Marduk, Tiamat ile ordusuyla savaşır ve onu yok eder. Marduk, Kader Tableti'ni kendisi için talep eder ve böylece tanrılar arasındaki yönetimini güçlendirecektir.

<span class="mw-page-title-main">Lamaştu</span>

Mezopotamya mitolojisinde, Lamaştu dişi demon, canavar, kötü niyetli tanrıça veya yarı tanrıçadır. Lamaştu, kadınları doğum yaparken tehdit ederdi ve bebeklerini emzirme sırasında kaçırmaya çalışırdı. Kaçırdığı çocukların kemiklerini kemirir ve kanını emerdi. Gökyüzü Tanrısı Anu'nun kızıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ereşkigal</span> Mezopotamya mitolojisinde tanrıça

Ereşkigal, Mezopotamya mitolojisinde Kur'un tanrıçasıdır. Daha sonraki Doğu Semitik mitlerde, İrkalla'yı kocası Nergal ile birlikte yönettiği söylenir. Bazen kendisinden İrkalla olarak bahsedilir. Sümer mitlerinde Ereşkigal, krallığında hüküm verebilen ve kanun koyabilen tek kişidir. Ona adanmış ana tapınak Kutha'da bulunmuştur. Antik Sümer şiiri olan İnanna'nın Ölüler Diyarı'na İnişi'nde İnanna'nın ablası olarak tasvir edilir. Ereşkigal'ı içeren iki ana efsane, İnanna'nın Yeraltı Dünyası'na iniş hikâyesi ile Ereşkigal'ın tanrı Nergal ile evlenmesinin hikâyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Hurri-Urartu dilleri</span>

Hurri-Urartu dilleri; sadece Hurrice ve Urartuca olmak üzere, bilinen iki dilden oluşan, Antik Yakın Doğu'nun soyu tükenmiş bir dil ailesidir.

<span class="mw-page-title-main">Ur-Nammu</span> Sümer kralı

Ur-Nammu, birkaç yüzyıllık Akad ve Guti egemenliğinin ardından Güney Mezopotamya'da Üçüncü Ur Hanedanı'nı kuran Sümer kralıdır. En önemli başarısı devleti yeniden yapılandırmasıdır ve günümüze ulaşan en eski yazılı hukuk örneği olan Ur-Nammu Kanunları ile tanınmaktadır. "Ur, Sümer ve Akad Kralı" unvanına sahip olmuştur.

Sümer Guti Hanedanı veya Sümer Kral Listesinde Guti Hanedanı Sümer Kral Listesinde yer alan, Gutiler'in Sümer bölgesine hakim olduğu dönemdeki kralları ve hüküm sürelerini gösteren listedir.

<span class="mw-page-title-main">Enmerkar</span>

Enmerkar, çeşitli Sümer mitlerinde ve efsanelerinde adı geçen kral. MÖ 4. binyılın ortalarından sonlarına kadar Uruk şehir devletini yönettiğine inanılmaktadır. Bir efsaneye göre Enmerkar, Uruk'taki ilk büyük tapınak olan ve tanrıça İnanna'ya adanan Eanna Tapınağı'nı inşa eden kişidir. Başka bir efsanede ise tüm Sümer şehir devletlerini kendi yönetimi altında birleştiren büyük bir fatih olarak tasvir edilir. Enmerkar'dan Gılgamış Destanı'nda da bahsedilir ve burada tanrılar tarafından Uruk'u yönetmesi için seçilen bilge ve güçlü bir hükümdar olarak tasvir edilir. Efsanevi statüsüne rağmen, Enmerkar'ın varlığına ve yönetimine dair çok az somut tarihsel kanıt vardır. Bununla birlikte, Sümer mitolojisi ve folklorunda önemli bir figür olmaya devam etmiştir.