Şohet, Musevilik'de yenilmesi serbest olan hayvanların kesiminin Şehita adı verilen kurallar dahilinde, özel bir kesim tekniği ile bu işin eğitimini almış ve anatomi bilgisi olan yetkili bir kişi tarafından yapılması gereklidir bu kişiye Şohet adı verilir.
Sinagog veya havra, Yahudilik inancına inanan Yahudi ve Samirilerin ibadet etmek için gittikleri ibadethane.
Putperestlik veya putataparlık, genel anlamda bir nesne, görüntü veya fikre tapım içeren bir dini uygulama, anlayış veya inançtır. Putperestlik farklı şekillerde tanımlandığı ve farklı çeşitleri olduğu gibi bazen politeizm benzeri monoteist olmayan inanç yapılarını kastetmek için de kullanılır.
Ahrida Sinagogu, İstanbul'un Fatih ilçesi Balat mahallesi Kürkçü Çeşme Sokağı'nda yer alan sinagogdur.
Türkiye'deki Yahudilerin tarihi, Yahudilerin Anadolu'da bulundukları yaklaşık 2400 yılı kapsar. Anadolu'da en az MÖ beşinci yüzyıldan beri Yahudi toplulukları bulunuyordu ve Elhamra Kararnamesi ile 15. yüzyılın sonlarına doğru İspanya'dan sürülen İspanya ve Portekiz Yahudilerinin birçoğu Osmanlı İmparatorluğu'na kabul edildiler ve Osmanlı Yahudilerinin çoğunluğunu oluşturdular. Bugün Türkiye Yahudilerinin büyük çoğunluğu İsrail'de yaşarken günümüz Türkiye'si, yaklaşık 14 bin kişilik bir Yahudi nüfusuna ev sahipliği yapmaya devam etmektedir.
Kurban Bayramı, Müslümanlar tarafından Hicrî takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan dinî bir bayramdır. Zilhicce ayının onuncu, on birinci, on ikinci ve on üçüncü günlerine 'Eyyâm-ı nahr' ve bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu gününe Arefe denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.
İstanbul'daki sinagoglar, ilk olarak Bizans döneminde şehre gelen Musevilerin dinî gereksinimleri için kurdukları ibadethanelerdir. Kayıtlarda, İstanbul'da ilk sinagoğun MS 318 yılında, bakırcılıkla uğraşan Musevilerin yoğun olarak yaşadığı Halkopratia semtinde inşa edildiği geçmektedir. Bu sinagog, II. Theodosius döneminde kiliseye çevrilse de, şehrin çeşitli noktalarında sinagoglar her dönemde varlığını sürdürmüştür. İstanbul'un 1453 yılında Türkler tarafından ele geçirilmesinin ardından da, Museviler İstanbul'daki varlıklarını sürdürmüşlerdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1492 yılında İspanya'dan sürgün edilen Musevilere sığınma hakkı vermesiyle, Osmanlı topraklarındaki Musevi nüfusu büyük oranda artmıştır. Türkiye'de cumhuriyet ilan edildikten sonra, ülkenin dört bir yanındaki pek çok Musevi, İstanbul'a yerleşmiştir.
Edirne Büyük Sinagogu, Edirne'de bulunan ve Türkiye'nin en büyük ve Avrupa'nın üçüncü büyük sinagogu olan ibadethane. Geçmişi 1492 yılında Avrupa’daki baskılardan kaçarak Osmanlı İmparatorluğu’na sığınan Seferad cemaatine kadar uzanan ve 1905 yılında çıkan büyük yangında yanan sinagog padişah II.Abdülhamit'in fermanı ile yeniden inşa edilerek 1907 'de Hamursuz Bayramı arifesinde tekrar hizmete girdi. Fransız mimar France Depré, binayı Viyana'daki Leopoldstädter Tempel adlı sinagogdan esinlenerek projelendirdi.
Tanburi İsak Efendi, Klasik Türk müziği'nin ünlü tanburisi ve bestecisidir.
İstanbul'daki Musevi mezarlıkları, şehirde sayıları 20 bini bulan Musevi cemaatinin kullanımına tahsis edilmiş gömü alanlarıdır. İstanbul'da 2010 yılı itibarıyla Musevi cemaatine ayrılan 8 gömü alanı vardır. Bunlar:
- Acıbadem Musevi Mezarlığı
- Arnavutköy Aşkenaz Mezarlığı
- Arnavutköy Sefarad Mezarlığı
- Hasköy Musevi Mezarlığı
- Kilyos Musevi Mezarlığı
- Nakkaştepe Musevi Mezarlığı
- Ortaköy Musevi Mezarlığı
- Şişli İtalyan Musevi Mezarlığı'dır.
Çıksalın Sinagogu, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde yer alan bir sinagogtu. Geçmişte Musevilerin yoğun olarak yaşadığı Çıksalın semtinde bulunan sinagog, 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiştir. Çıksalın Sinagogu, Hasköy Musevi Mezarlığı'na en yakın sinagog idi.
Selaniko Sinagogu, Selanik Sinagogu, Sığrı Sinagogu ya da Sigiri Sinagogu, İstanbul'da bulunan metruk bir sinagogtur. Fatih ilçesinde, geçmişte önemli oranda bir Musevi nüfus barındıran Balat semtinde yer alan sinagog, Fatih Sultan Mehmet döneminde Selanik'ten İstanbul'a göç eden ve Balat'ta yerleştirilen Museviler tarafından yaptırılmıştı.
Or Hodeş Sinagogu, geçmişte İstanbul'da bulunan bir sinagogtu. Beyoğlu ilçesinin Galata semtinde, Polonya göçmeni Museviler tarafından kurulmuştu. 1897 yılında, Hahambaşılık Polonyalı Musevilerin kendilerine ait bir ibadethaneleri ve okulları bulunmamasını gerekçe göstererek, Galata semtinde bir sinagog kurmak için başvuruda bulundu. Başvuruları kabul edilince Zürafa Sokağı'nda küçük bir arsa satın alındı ve üzerine sinagog inşa edildi. Sinagogun bir bölümü yaşlılarevi olarak kullanıldı. Polonyalı Aşkenaz cemaatine ait olan sinagog, cemaatin sayısının yıllar içinde azalması nedeniyle Gurjim olarak anılan Gürcü Yahudileri cemaatine devredildi. 1985 yılında Hahambaşılığın kararıyla satıldı.
Unkapanı Sinagogu, geçmişte İstanbul'da bulunan bir sinagogtu. Fatih ilçesinin Cibali semtinde, Abdülezelpaşa Caddesi üzerindeydi. 1698 yılında Avram Paşa adında bir Musevi tarafından yaptırılmıştı. II. Mahmut'un 1837 yılına tarihlenen bir fermandan, bu yılda büyük bir onarım geçirdiği öğrenilmektedir. İkinci kapsamlı onarımını 1931 yılında geçiren sinagog, 1968 yılında bir yangın nedeniyle kullanılamaz hâle gelmiş ve son olarak 1976'da yeniden onarılmıştır. 18 Temmuz 1985 tarihinde, Haliç ve çevresini düzenleme projesi çerçevesinde yıkılmıştır.
Kasturya Sinagogu, geçmişte İstanbul'da Fatih ilçesinin Balat semtinde Hoca Çakır Caddesi üzerinde bulunan bir sinagogdur. Günümüzde yalnızca dış duvarları ve kapısı ayaktadır.
Nakkaştepe Musevi Mezarlığı ya da Kuzguncuk Musevi Mezarlığı, İstanbul'da bulunan bir mezarlıktır. Üsküdar ilçesinin Kuzguncuk mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Türkiye'deki Musevilerin ölülerinin gömülmesi için kullanılmaktadır. Mezarlığın giriş bölümünde 2004 yılında yaptırılan bir midraş vardır.
500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi, 500. Yıl Vakfı tarafından topluma Türk Yahudilerinin gelenekleri ve tarihi açısından bilgi sunmak amaçlı kurulmustur. 25 Kasım 2001'de açılmıştır. 500. Yıl Vakfı 1989'da 113 Yahudi ve Müslümandan oluşan Türk vatandaşları tarafından Sefaradların 500 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu'na gelişini kutlamak için kuruldu. Müze fikri, müzenin ilk küratörü olan Naim Güleryüz tarafından ortaya atıldı ve Kamhi ailesinin maddi destekleriyle açıldı.
Ankara Sinagogu ya da Ankara Musevi Sinagogu, Ankara'da ibadete açık bir sinagogdur. Yaklaşık 750 yıldır kullanımda olan sinagog Ankara'da tek Musevi sinagogu olma özelliği de göstermektedir. Anafartalar caddesindeki sinagog yüksek avlu duvarları içinde tek katlı ve taştan yapılmıştır. Avluya bakan pencereler yuvarlak kemerli ve oldukça büyüktür. Pencerelerin orta yerinde üstü sivri kemerle son bulan yuvarlak kemerin önüne rüzgarlık yapılmış, buradan binaya giriş sağlanmıştır. Yine avluda duvar üzerinde mermerden üzerinde İbranice yazılar bulunan bir çeşme bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı iç kısımda, ortada iki basamakla yükseltilmiş kenarı ahşap korkuluklu, altıgen bir set üzerinde kürsü bulunmaktadır. Kürsünün üç tarafında ahşap sıralar bulunmaktadır. Kürsünün karşısına gelen yerde, ortada dört sütuna oturan ve üzerinde süslemeler bulunan baldaken yer almaktadır. Oldukça süslü olan tavanın orta yerinde kürsü üzerine gelen yerde, iç içe geçen altıgen kasetli tavan göbeği vardır. Üzeri oluklu kiremitli çatı ile örtülüdür. Yapı 14 Ekim 1972 tarihinde 1. derece kentsel sit alanı olarak tescillenmiştir.
Ankara'da din; gündelik yaşamda hatrı sayılır bir yer kaplamaktadır. Ankara gerek tarihî bağlar gerek de günümüz toplumunun hoşgörüsü sayesinde birçok İbrahimî dinin bir arada yaşayabildiği ve varlığını devam ettirebildiği bir şehirdir. Kentte aynı anda hem cami hem kilise hem de sinagog bulunması da bunun en büyük kanıtlarından bir tanesidir.
Algazi Sinagogu, Türkiye'nin İzmir şehrinde yer alan bir sinagogdur. Kemeraltı'ndaki tarihî sinagoglardan biridir. Bet İsrael Sinagogu'nun ardından şehirdeki en büyük sinagogdur.