İçeriğe atla

Mide

mide
Latince isimgaster
Sistemgastrointestinal kanal
ArterSağ mide arteri
Toplardamarsağ mide damarı
LenfÇölyak lenf nodları
Tanımlayıcılar
JSTORstomach
Microsoft Academic2780866060 2779422922, 2780866060
MeSHD013270
TA2901
FMA7148
Karında midenin konumu

Mide; kaslardan oluşan, genişleyebilen bir sindirim sistemi organıdır. Mide sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir.[1] Mide anlamında Türkçede aşkazan sözcüğü de mevcuttur.[2][3][4][5][6] Yemek borusu ile ince bağırsak arasında bulunur. Omurgalılar, derisidikenliler, haşaratlar ve yumuşakçalarda bulunur. Sindirimin ikinci fazında (çiğnemeyi takiben) görev yapar. Yiyeceklerin geçici olarak büyük miktarda depolandığı organdır. Rahatlıkla 1.5 litre sıvıyı içinde tutabildiği gibi, maksimum 4 litre sıvı tutma kapasitesi vardır.

Yapı

Midenin bölümleri (İngilizce)
Midenin anatomisi

Midenin kardia, fundus, korpus (gövde) ve pilor olmak üzere dört bölümü vardır.[7] Midenin ilk bölümü olan kardia yemek borusunun mideye açıldığı bölgenin ismidir; başlangıcını epitel tabakanın çok katlı yassıdan prizmatiğe döndüğü nokta oluşturur.[8][9] Midenin çok küçük bir kısmı olup altıncı kostal kıkırdak seviyesinde yer alır. Fundus kardianın üstündeki kısımıdır, diyaframın sol kubbesine komşuluk eder. Genişlemeye müsaittir ve gaz, sıvı veya yemek tarafından genişletilebilir. His açısı (incisura cardialis) fundusla yemek borusu arasında bulunur. Korpus fundusla pilor arasında yer alan, organın en büyük bölümüdür. Sağ sınırına küçük kürvatür, sol sınırına büyük kürvatür adı verilir. Pilor ise antrum ve pilor kanalı olmak üzere iki kısma ayrılır. Antrumu korpustan ayıran, küçük kürvatürde incisura angularis adı verilen nokta, büyük kürvatürdeyse pilorla yemek borusu arasındaki mesafenin dörtte birine tekabül eden noktadır. Antrum pilorun daha geniş bölümü olup, antrumdan geçen sıvı pilor kanalına aktarılmaktadır. Bunun sonundaki pilorda, kalın bir sirküler kas tabakası oniki parmak bağırsağına geçişi kontrol eder. Bu kas normalde tonik olarak kasılır. Midedeki basınç pilorun direncini aşınca mideden boşalma meydana gelir; bu durum peristalsis tarafından gerçekleştirilebilir.[7][10]

Midenin kas tabakası 3 kısımdan oluşmaktadır; bunun yanı sıra kas lifleri uzunlamasına, sirküler ve oblik seyirli olarak yerleşmiştir, bu diziliş midede peristaltik hareketlerin oluşmasında rol alır.

Kan temini

İnsan midesine kan akışının şematik görüntüsü: sol ve sağ mide arteri, sol ve sağ gastroepiploik arter ve kısa gastrik arterler[11]

İnsan midesinin küçük eğriliği altta sağ mide arteri ve üstte sol gastrik arteri tarafından beslenir ve bu aynı zamanda kardiyak bölgeyi de besler. Büyük eğrilik altta sağ gastroepiploik arter ve üstte sol gastroepiploik arter tarafından beslenir. Midenin fundusu ve büyük eğriliğin üst kısmı da splenik arterden kaynaklanan kısa gastrik arterler tarafından beslenir.

İşlev

Sindirim

Mide, içine giren yiyeceklerin kimyasal ve fiziksel olarak parçalandığı bir yerdir. Mide içini örten ve mukoza denilen örtü dokudan sindirim sıvıları salgılanır. Midenin iç yüzeyinde yer alan epitel hücrelerin salgıladığı mukus, bikarbonat bakımından zengindir. Bu özelliğiyle midenin iç yüzeyinin aşınmasını ve mide özsuyundaki asidin bu dokulara zarar vermesini engeller.

İnsan sindirim sisteminde, bolus (çiğnenmiş yiyeceklerin küçük ve yuvarlak kütlesi) alt özofageal sfinkter yoluyla yemek borusundan mideye girer. Mide, proteazlar (pepsin gibi protein sindiren enzimler) ve bakterileri öldüren veya engelleyen ve proteazların çalışması için asidik pH 2 sağlayan hidroklorik asit salgılar.

Midede yiyecek varsa, her 20 saniyede bir dalgalar meydana getirerek sıvı ile katıyı birbirine karıştırır. Yiyecekler, mide tarafından duvarın peristaltik kas kasılmaları yoluyla çalkalanır - bolusun hacmi azalır, boluslar mide gövdesi etrafında dönerken fundus[12] ve boluslar kimusa (kısmen sindirilmiş yiyecek) dönüşür. Kimus ince bağırsaklar tarafından emilecek seviyeye geldiyse, azar azar miktarlarda, yavaşça pilor kanalını geçerek 12 parmak bağırsağına (Duodenum) geçer.

Midedeki Gastrik sıvı ayrıca pepsinojen içerir. Hidroklorik asit bu inaktif enzim formunu aktif form olan pepsine dönüştürür. Pepsin proteinleri polipeptitlere ayırır.

Sıvıların mideyi terk etmesi katılardan daha hızlıdır ve mideyi boşaltması yaklaşık 20 dakikayı alır. Katı-sıvı karışımı materyalin mideyi terk etmesi ise yaklaşık 1.5 saati bulmaktadır.

Mide salgı yapan bir organdır. İç duvarlarında bulunan hücre ve bezler mukusun yanında birçok önemli salgılar üretir: sindirim enzimleri, hormonlar, hidroklorik asit, intrinsik faktör (B12 vitamininin ince bağırsak son kısmından emilmesi için bu faktörün varlığı şarttır).

Mekanik sindirim

Yiyecek mideye girdikten birkaç dakika sonra, yaklaşık 20 saniyelik aralıklarla karıştırma dalgaları oluşmaya başlar. Karıştırma dalgası, yiyeceği mide sularıyla karıştırıp yumuşatarak kimüs oluşturan benzersiz bir peristalsis türüdür. İlk karıştırma dalgaları nispeten naziktir, ancak bunları mide gövdesinden başlayıp pilora ulaştıkça gücü artan daha yoğun dalgalar izler.

Yaklaşık 30 mL kimüs tutan pilor, bir filtre görevi görerek yalnızca sıvıların ve küçük yiyecek parçacıklarının çoğunlukla, ancak tamamen değil, kapalı pilor sfinkterinden geçmesine izin verir. Gastrik boşaltım denilen süreçte, ritmik karıştırma dalgaları, pilor sfinkterinden duodenuma bir seferde yaklaşık 3 mL kimüs zorlar. Bir seferde daha fazla miktarda kimüs salınması, ince bağırsağın bunu işleme kapasitesini aşacaktır. Kimüsün geri kalanı, karıştırmaya devam ettiği mide gövdesine geri itilir. Bu işlem, bir sonraki karıştırma dalgaları duodenuma daha fazla kimus zorladığında tekrarlanır.

Gastrik boşaltım hem mide hem de duodenum tarafından düzenlenir. Duodenumda kimusun varlığı, gastrik salgıyı engelleyen reseptörleri etkinleştirir. Bu, onikiparmak bağırsağı işlemeye hazır olmadan önce mide tarafından ek kimusun salınmasını önler.[13]

Kimyasal sindirim

Fundus, sindirilmemiş yiyecekleri ve kimyasal sindirim süreci sırasında açığa çıkan gazları depolar. Yiyecekler, kimusla karışmadan önce bir süre midenin fundusunda kalabilir. Yiyecekler fundustayken, tükürük amilazının sindirim faaliyetleri, yiyecek asidik kimusla karışmaya başlayana kadar devam eder. Sonuçta, karıştırma dalgaları bu yiyeceği kimusla birleştirir, asiditesi tükürük amilazını inaktif hale getirir ve lingual lipazı etkinleştirir. Lingual lipaz daha sonra trigliseritleri serbest yağ asitlerine ve mono- ve digliseritlere parçalamaya başlar.

Proteinin parçalanması midede hidroklorik asit ve pepsin enziminin etkileriyle başlar.

Midenin içeriği yemek yendikten sonra iki ila dört saat içinde tamamen duodenuma boşaltılır. Farklı yiyecek türlerinin işlenmesi farklı miktarda zaman alır. Karbonhidrat bakımından zengin yiyecekler en hızlı şekilde boşalır, ardından yüksek proteinli yiyecekler gelir. Yüksek trigliserit içerikli yemekler midede en uzun süre kalır. İnce bağırsaktaki enzimler yağları yavaşça sindirdiğinden, yiyecekler duodenum yağlı kimusu işlerken midede 6 saat veya daha uzun süre kalabilir. Ancak bu, tam sindirimin genellikle baştan sona sürdüğü 24 ila 72 saatin bir kısmıdır.[13]

Emilim

İnsan sindirim sistemindeki emilim esasen ince bağırsağın bir işlevi olmasına rağmen, yine de mide astarı aracılığıyla bazı küçük moleküllerin emilimi gerçekleşir. Bunlar şunları içerir:

İnsan midesinin paryetal hücreleri, B12 vitamini'nin emilimi için gerekli olan içsel faktörü üretmekten sorumludur. B12 hücresel metabolizmada kullanılır ve kırmızı kan hücrelerinin üretimi ve sinir sisteminin işleyişi için gereklidir.

Rahatsızlıklar

Kaynakça

  1. ^ Kubbealtı Lugati
  2. ^ PAÜ İngilizce Sözlük
  3. ^ Eş ve Yakın Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
  4. ^ Bulmaca Sözlüğü
  5. ^ 2014, Zeynep Kayadelen, Kadim Sır: "benim aşkazan takır takır"
  6. ^ 2019, Hani Astolin, Türk'ün Gizlenen Bilgisini Arayan Türk, s. 28: "aşkazan kazınmaya başlayacak"
  7. ^ a b Moore, Keith L.; Dalley, Arthur F.; Agur, Anne M.R. (2014). Clinically Oriented Anatomy, Seventh Edition. Lippincott Williams & Wilkins. ss. 231-2. 
  8. ^ Brunicardi, F. Charles; Andersen, Dana K.; et al., eds. (2010). Schwartz's principles of surgery (9th ed.). New York: McGraw-Hill, Medical Pub. Division. ISBN 0071547703.
  9. ^ Necdet., Dursun, (1986). Veteriner anatomi. Selçuk Üniversitesi. OCLC 850778437. 
  10. ^ Prof. Dr. Ömer Rıdvan Tarhan. "Mide Anatomisi". turkcerrahi.com. 22 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2017. 
  11. ^ Anne M. R. Agur; Moore, Keith L. (2007). Essential Clinical Anatomy (Point (Lippincott Williams & Wilkins)). Hagerstown, MD: Lippincott Williams & Wilkins. ISBN 978-0-7817-6274-8. OCLC 172964542. ; p. 150
  12. ^ Richard M. Gore; Marc S. Levine. (2007). Textbook of Gastrointestinal Radiology. Philadelphia, PA.: Saunders. ISBN 978-1-4160-2332-6. 
  13. ^ a b  İşbu madde CC BY 4.0 lisansı altında yayımlanan metin içermektedir. Betts, J Gordon; Desaix, Peter; Johnson, Eddie; Johnson, Jody E; Korol, Oksana; Kruse, Dean; Poe, Brandon; Wise, James; Womble, Mark D; Young, Kelly A (13 Eylül 2023). Anatomy & Physiology. Houston: OpenStax CNX. 23.4 The Stomach. ISBN 978-1-947172-04-3. 
  14. ^ Krehbiel, C.R.; Matthews, J.C. "Absorption of Amino acids and Peptides" (PDF). D'Mello, J.P.F. (Ed.). Amino Acids in Animal Nutrition (2ci bas.). ss. 41–70. 15 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Nisan 2015. 
  15. ^ "Alcohol and the Human Body". Intoximeters, Inc. 5 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2012. 
  16. ^ Debry, Gérard (1994). Coffee and Health (PDF (eBook)). Montrouge: John Libbey Eurotext. s. 129. ISBN 9782742000371. Erişim tarihi: 26 Nisan 2015. 
  17. ^ McGuire, Michelle; Beerman, Kathy (1 Ocak 2012). Nutritional Sciences: From Fundamentals to Food (3 bas.). Cengage Learning. s. 419. ISBN 978-1133707387. 


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Reflü</span>

Reflü, halk arasında mide reflüsü olarak bilinen gastro özofageal reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Kronik faranjit ve tipik boğaz rahatsızlığına neden olabilir. Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Pankreas</span> organ

Pankreas, midenin arka tarafında yerleşimli, hem sindirim için gerekli enzimleri üreterek kanal vasıtasıyla ince bağırsakların ilk kısmı olan duodenuma aktaran, hem de kan şekerinin düzenlenmesi için gerekli hormonları üreten bir salgı organıdır.

<span class="mw-page-title-main">Peptik ülser</span>

Ülser, deri ve mukozaların nekrozlu yangısıdır. Dr. Barry Marshall ve Dr. Robin Warren peptik ülserlerin oluşmasında Helicobacter pylori adı verilen bir bakterinin etkili olduğunu saptamışlar ve bu buluşları nedeniyle 2005 yılı Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü almaya hak kazanmışlardır. Peptik ülser hastalığı ve Helicobacter pylori'nin zaman çizelgesi oldukça ilginç bir süreci göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">İnsan sindirim sistemi</span> Gastrointestinal Kanal

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.

<span class="mw-page-title-main">İnce bağırsak</span> Gastrointestinal sistemde yer alan bir organ

İnce bağırsak, sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. Beş yaşından büyük insanlarda boyu 5–6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.

<span class="mw-page-title-main">Oniki parmak bağırsağı</span> İnce bağırsağın ilk bölümü

Memeliler, sürüngenler ve kuşlar dahil olmak üzere yüksek omurgalılarda duodenum veya oniki parmak bağırsağı, ince bağırsağın ilk ve en kısa bölümüdür. Balıkta, ince bağırsağın bölünmeleri o kadar net değildir ve duodenum yerine "ön bağırsak" veya "proksimal bağırsak" terimleri kullanılabilir.

<i>Helicobacter pylori</i> Bakteri cinsi

Helicobacter pylori mide ve duodenum'um çeşitli alanlarında yerleşen, gram (-), mikroaerofilik bir bakteridir. Yerleştiği yerlerde kronik enflamasyona neden olur. Bu kronik enflamasyon sonucunda duodenum ülseri, mide ülseri ve mide kanseri gelişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hidroklorik asit</span> hidrojen klorürün toksik sulu çözeltisi

Hidroklorik asit, hidrojen ve klor elementlerinden oluşan, oda sıcaklığı ve normal basınçta gaz hâlinde olan hidrojen klorürün sulu çözeltisine verilen ad. Halk arasında tuz ruhu olarak da bilinir. 9. yüzyılda simyacı Câbir bin Hayyân tarafından keşfedildi ve sonrasında simya alanında kullanıldı. Sanayi Devrimi sırasında, sanayideki önemi keşfedilen asit, önce Leblanc işlemi, sonrasında Solvay işlemi ile sanayi alanında üretilmeye başladı. Hidroklorik asit, tarihte yeni kolaylıkların keşfinde önemli roller üstlendi. Günümüzde PVC'den demir-çeliğe, organik madde üretiminden gıda sektörüne kadar hemen hemen tüm alanlarda hidroklorik asit kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kusma</span> mide içeriğinin tipik olarak ağız yoluyla, istemsiz ve zorla dışarı atılması

Kusma, mide içeriğinin ağızdan ve bazen de burundan istemsiz ve güçlü bir şekilde dışarı atılmasıdır.

Trofoloji, yiyeceklerin birbirleriyle etkileşimini inceleyen bilim dalı. Yiyecek kombinasyonlarının önemi ilk olarak Amerikalı doktor William Howard Hay, MD (1866-1940) tarafından öne sürülmüştü. Daha sonra Hay'in yine bir Amerikalı doktor olan Herbert M. Shelton'un 1940'ta yayınlanan "Food Combining Made Easy" adlı kitabında yiyecekler kategorilere ayrılmıştır. Buna göre belirli yiyeceklerin birlikte yenilmesi yiyeceklerin yeterince sindirilmemesine, midede asit oluşumuna vs. neden olmaktadır. Yiyecek kombinasyonu fikrini popüler kitaplarıyla yaygınlaştıran ve aynı zamanda trofoloji terimini ilk kullanan kişi Daniel Reid ve kendi adıyla anılan rejimin mucidi Fransız yazar Michel Montignac'tır.

<span class="mw-page-title-main">Mide kanseri</span> Tıbbi durum

Mide kanseri ve gastrik kanser, sindirim sistemi organlarından midenin herhangi bir parçasından gelişebilen bir kanser türü. Başta yemek borusu ve ince bağırsak olmak üzere başka organlara da metastaz yapabilir. Mortalite oranlarına göre kadınlarda 3., erkeklerde 2. kanser türüdür. Tüm dünyada her yıl yaklaşık 900.000 insan mide kanseri nedeniyle ölmektedir

<span class="mw-page-title-main">Tükürük</span> insan ve hayvan ağzında üretilen bir tür sıvı

Tükürük veya salya, insan ve hayvan ağzında üretilen bir tür sıvıdır. Bu sıvı, dilin altındaki tükürük bezleri aracılığıyla üretilir. Tükürük, çoğunlukla sudan oluşur, ancak içinde mukus, elektrolitler, bazı enzimler ve antibakteriyel bileşikler barındırır. Nişastayı kimyasal olarak parçalayabilen enzimleri içeren tükürük, diş çürümesini önemli ölçüde engeller. Tükürüğün pH değeri nötre çok yakındır. Yılanlar gibi bazı hayvanlar, tükürük bezlerine benzeyen organlarında kendilerini düşmanlardan korumak amacıyla zehir de üretirler.

<span class="mw-page-title-main">Gastrik dilatasyon volvulus</span>

Gastrik dilatasyon volvulus ya da GDV. Genellikle iri ve derin göğüslü köpek ırklarında görülen, belirgin derecede midenin gazla gerginliği ve değişik derecelerde mide rotasyonuyla karakterize, acil medikal ve cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyan, hayati öneme sahip, öldürücü, akut bir beslenme sendromudur. Bununla birlikte GDV'nin küçük köpek ırklarında olduğu kadar kedilerde de görülmesi söz konusudur. Bu sendrom geviş getiren hayvanlardaki timpani ve abomasum torsiyonu'nun bir benzeridir.

Pilorik stenoz ya da hipertrofik pilor stenozu, midenin duodenum olarak bilinen ince barsak ilk bölümüne açılan kısmındaki kasın kalınlaşması (hipertrofi) nedeniyle daralmasını (stenoz) tarif eder. Bu tıkanıklık safra içermeyen ciddi, fışkırır tarzda kusmaları beraberinde getirir. Özellikle yenidoğanlarda hayatın ilk 1 ayında görülmesi nedeniyle infantil hipertrofik pilor stenozu olarak da adlandırılır. Daha ziyade erkek bebeklerde ve 2-6 hafta arasında görülür. Hipertrofik pilor klasik olarak yenidoğanların karın bölgesinin sağ üst kısmında zeytin şeklinde kitle olarak hissedilir. Kronik peptik ülser nedeniyle erişkinlerde de görülebilir.

Sekretin; salgısı mide ve pankreasça düzenlenen, onikiparmak bağırsağının ortamını etkileyen ve kişide su homeostazının düzenleyiminin bir ögesi olan peptit yapılı bir hormondur. Sekretin bağırsak bezlerinde bulunan S hücrelerinde üretilmektedir. Kişilerde sekretin peptidi SCT geni tarafınca kodlanmaktadır. Sekretin tanımlanmış ilk hormondur.

<span class="mw-page-title-main">Gastrin</span>

Gastrin hormonu, mide suyunun salgılanmasını uyaran ve mideden salgılanan peptit hormonuna denir. Gastrin hormonu çeşitli moleküler oluşumlar şeklinde dolaşımda ve dokularda mevcut bulunmaktadır. Gastrin salınmasında fizyolojik uyarı olarak beslenme düşünülmektedir. Protein sindirim ürünü olarak bilinen aminoasitler ve peptitler ile uyarıcı etki oluşturur. Dolaşıma gastrin salınması antral şişme, vagal ve kolinerjik uyarı ve p adrenerjik uyarı ile olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Portal ven</span> Süperior mezenterik ven ile dalak veninin birleşmesiyle oluşan kısa kalın ven

Portal ven veya hepatik portal ven, karındaki gastrointestinal kanal, pankreas, dalak ve safra kesesinden kanı karaciğere taşıyan damar. Halihazırda dokulardan geçmiş olan kanın oksijen içeriği nispeten azdır; ancak sindirim sisteminden kana karışan sindirilmiş besin maddeleri açısından zengindir. Bu süreçte kana karışan toksinler de kanda olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Atgiller anatomisi</span>

Atgiller anatomisi, at ve atgiller ailesindeki eşek ve zebra gibi hayvanları inceler.

Safra reflü gastriti veya alkalen reflü gastrit, karaciğerde üretilen safra ve duodenumda yer alan diğer bileşenlerin ince bağırsaklardan mideye sızarak mide mukozasında iltihaplanmaya yol açtığı bir gastrit türü.

Gastrik lavaj, halk arasında bilinen adıyla mide yıkama, mide içeriğinin boşaltıldığı işlemin adıdır. Kayıtlara geçen en eski kullanımı 19. yüzyılda olup, günümüzde mideden zehirli maddelerin boşaltılmasında yaygın olarak kullanılan tekniklerden biri haline gelmiştir. Sıklıkla zehirli madde yutulmasında ya da etanol gibi uyuşturucu maddelerin doz aşımında kullanılır. Ayrıca cerrahi işlemler öncesinde sindirim kanalının temizlenerek ameliyata hazır hale getirilmesi için kullanılabilir.