İçeriğe atla

Microsporum canis

Microsporum canis
Microsporum canisin iğ şeklinde, siğil macroconidia
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Âlem:Fungi
Bölüm:Ascomycota
Sınıf:Eurotiomycetes
Takım:Onygenales
Familya:Arthrodermataceae
Cins:Microsporum
Tür:Microsporum canis
(E.Bodin) E.Bodin (1902)

Microsporum canis evcilleştirilmiş kedilerde ve bazen köpekler ve insanlarda derinin üst, ölü katmanlarını enfekte eden Ascomycota filumundaki patojenik, aseksüel bir mantardır.[1][2] Türün dünya çapında dağılımı vardır.[3]

Sınıflandırma ve evrim

Microsporum canis, büyük, iğ şeklinde, çok hücreli macroconidia ve küçük, tek hücreli microconidia olmak üzere iki konidial form aracılığıyla çoğalır.[4][5] M. canisin ilk kayıt tarihi 1902'dir.[5] Evrim çalışmaları, M. canis 'in M. distortum ve M. equinum gibi çok yakından ilişkili kardeş türler gibi eşeyli üreyen Arthroderma otae türünden elde edilen genetik bir klon olduğunu ortaya koydu.[6] Ascomycota üyeleri genellikle aynı zaman ve mekanda bir arada olabilen dikkat çeken aseksüel ve seksüel şekillidirler. Microsporum canis, ascomycetous mantarlarda, zamanla bir çiftleşme türü türün diğerinden doğal ortam farklılaşmasına uğradığı ve yalnızca eşeysiz formdan oluşan kendi kendini idame ettiren üreme nüfusu oluşturduğu yaygın duruma örnektir.[3] Microsporum canis'in aseksüel soyunun, konakçıya özgü etkileşimler, ekolojik ortamdaki değişiklikler ve ayrıca Arthroderma otaenin + ve – çiftleşme tiplerinin coğrafi izolasyonu sonucunda evrimleştiği dolayısıyla eşeyli üremeyi sürdürmeyi zorlaştırtırdığı varsayılmaktadır.[6] Afrika'da kedi ve köpek gibi hayvanların erken evcilleştirilmesi, daha sonra genellikle gevşek kürklü hayvanlarla ilişkilendirilen konakçıya özgü mantarın, "Microsporum canis"in evrimine yol açtı.[6] Raporlanan neredeyse tüm Microsporum canis izoleleri A. otae 'nin "–" çiftleşme suşunu temsil eder.[6][7] Birbirine yakın M. ferrugineum ve M. audouinii iki takson ile birlikte, sınıfın Afrika menşe merkezli olduğu düşünülür.[8]

Morfoloji

Yellow, fungal colony with feathery margin
7 günlük gelişimden sonra Modifiye Leonian agarının eğiminde fotoğraflanmış Microsporum canisin karakteristik sarı, tüylü kolonisi.

Koloni morfolojisi

Microsporum canis belirgin "kıllı" veya "tüylü" dokusu olan, beyaz, kaba tüylü, yayılan bir koloni oluşturur.[4][5] Büyüme ortamının alt tarafında, mantar tarafından salgılanan metabolitler nedeniyle karakteristik koyu sarı bir pigment gelişir.[4][5] Bu sarı pigmentasyonun yoğunluğu koloni büyümesinin 6. gününde zirve yapar ve yavaş yavaş solarak eski kolonilerin tanımlanmasını zorlaştırır.[4] M. canis 'in bazı şuşları birlikte sarı pigment üretemez, anormal derecede yavaş koloni büyümesi sergiler ve gelişmemiş makrokonidyumlar oluşturur.[4] Parlatılmış pirinç üzerinde yetiştirme tipik büyüme morfolojisini yeniden oluşturma eğilimindedir ve tanımlamaya yardım eder.[4]

Mikroskobik morfoloji

Microsporum canis asimetrik, küresel şekilli, kalın ve kabaca pürüzlendirilmiş hücre duvarları olan makrokonidyumlar oluşturarak eşeysiz olarak çoğalır.[4][5] Her makrokonidiyumun iç kısmı genelde geniş çapraz duvarlarla ayrılmış altı veya daha çok bölmelidir.[4][5] Microsporum canis ayrıca diğer birçok dermatofitinkine benzeyen mikrokonidi üretir ve bu nedenle yararlı bir teşhis özelliği değildir.[3][4]

Kimlik

Microsporum canis kafa derisi ve vücut bölgelerinde enfeksiyonlara neden olarak saç dökülmesiyle ilişkili oldukça iltihaplı yaralar yapar.[3] Bu türün neden olduğu enfeksiyon enfekte dokuların parlak yeşil renkte parlamasına neden olan Wood'un lambası kullanılarak klinik olarak belirlenebilir[4][9]

Floresans, mantar tarafından aktif olarak büyüyen tüylerde üretilen pteridin metabolitine atfedilir.[3]

Enfekte olmuş tüyler, mantarın ölümünden sonra bile uzun süre (yıllar boyunca) floresan kalır.[3] Saçkıran enfeksiyonlarının klinik değerlendirmesinde Wood lambasının sık kullanılmasına rağmen, M. canis ‘in teşhisinin yanlışlıkla pozitif olma ihtimali düşünüldüğünde ek testlerin mutlaka yapılmasını gerektirir.[10]

Mantar kültürü en çok büyümenin morfolojik ve fizyolojik parametrelerini değerlendirmek ve etkenin kimliğini doğrulamak için kullanılır. Mantarın Sabouraud'ın agar (%4 glikoz), Mycosel veya pirinç ortamında büyümesi karakteristik parlak sarı pigment verir. Büyümenin mikroskobik incelemesi izolatın kimliğinin teşhisini M. canis olduğunu doğrulayarak tipik, siğil ve iğ şeklindeki makrokonidi varlığını gösterebilir.[11] Birçok zoofil türü arasında paylaşılan bir özellik olan kıl gövdelerine nüfuz eden "mandalların" oluşumunu ortaya çıkardığı için birçok dermatofiti ayırt etmede kullanılan "in vitro" saç perforasyon testi bu türlerde yararlı değildir.[5][12]

Genetik analizler atipik M. canis suşlarının kimliğini belirlemek için yararlı olabilir ancak bu türün karakteristik görünümü, genellikle bu daha karmaşık yönteme olan ihtiyacı ortadan kaldırır.[1][13] Çoğu M. canis enfeksiyonu, cins atası Arthroderma otae ‘nin "-" çiftleşme suşundan kaynaklanır.[3]

Microsporum canisin özel bir büyüme faktörü veya beslenme gereksinimi yoktur bu nedenle piyasada bulunan çoğu ortamda iyi gelişir.[5] Ayrıca M. canis, 25 °C'de hızlı koloni büyümesi sergiler.[5]

M. canis 'yi diğer Microsporum spp ‘den ayırt etmeye yardımcı olan iki büyüme ortamı (özellikle morfolojik olarak benzer türler, M. audouinii) - özellikle parlatılmış pirinç ve patates dekstroz ağarı'dır.[4] Patates dekstroz agarda, M. canis, hava hiflerinin varlığı nedeniyle kolayca görselleştirilebilen limon sarısı bir pigment üretirken, cilalı pirinçte çoğu izolat (hatta atipik suşlar) sarı pigment üretir.[4][5]

Patofizyoloji

Genellikle hayvan vücudunun dış yüzeyini kolonize ettiği göz önüne alındığında zoofilik bir dermatofit olarak kabul edilir.[4] Bu nedenle hayvanlar özellikle kediler ve köpeklerin bu mantarın konakçıları olduğuna inanılırken, bazen insanlarda mantarın ikincil enfeksiyonlara neden olabileceği konakçılarıdır.[4]

Microsporum canis, evcil hayvanlarda saçkıran enfeksiyonunun, insanlarda özellikle de çocuklarda tinea capitis ve tinea corporis enfeksiyonlarının nedeni olarak tanımlanmıştır.[2][3][5][14][15]

Microsporum canis, tinea capitis ve tinea corporis ile ilişkili en yaygın dermatofitler arasındadır.[3][5] Bazı dermatofit türlerinden farklı olarak, M. canis genelde büyük salgınlara neden olmaz. İnsanlara, enfekte evcil hayvanlarla doğrudan veya dolaylı temasla bulaşır.[1][2][3] Microsporum canis genellikle saç ve deriyi kaplar ancak bazı tırnak enfeksiyonları da bildirilmiştir.[3] Saç telleri enfekte olduğunda M. canis, mantarın iç sporlar oluşturmadan saç gövdesinin dışını sardığı ectothrix tipi bir enfeksiyona neden olur.[4] Saç gövdesindeki bu kolonizasyon saç gövdesinin kılıfsız hale gelmesine neden olarak kafa derisi üzerinde gelişen karakteristik yuvarlak veya oval iltihapsız yaralara neden olur.[4][9] Enfeksiyon deri altı dokularda akut lökosit reaksiyonunu tetikler, bu ise tinea kapitis durumunda giderek yüksek oranda iltihaba dönüşüp saç dökülmesine yol açar.[3]

Teşhis

Genelde, M. canis, tinea capitis'de saç dökülmesi ile ilişkilendirilirken, evcil hayvanlarda saçkıran enfeksiyonları, saç dökülmesine neden olan veya olmayan karakteristik iltihaplı yaralar yapar.[3] Bu türün bazı hayvan türlerinde belirti göstermemiş enfeksiyonlara neden olma eğilimi vardır. Özellikle uzun tüylü kediler sık görülen enfeksiyon depolarıdır.[10] Mantarın fırçalanmış evcil hayvan tüylerinden izole edilmesi, aktif olarak büyüyen mantarın veya fungal hiflerin veya artrokonidilerin pasif taşıyıcısının saptanmasına yardımcı olabilir.[10] Asemptomatik vakalarda şüphelenilen alanların hem Wood lambasıyla incelenmesi hem de mikroskobik analizlerinin yapılması önemle tavsiye edilir.[10][16] Geçici taşıyıcılar söz konusu olduğunda klinik belirtilerin olmaması az sayılı yeniden test edildiğinde sayıları azalan M. canis kolonileri eşlik eder.[10]

Tedavi

Microsporum canis enfeksiyonları topikal mantar önleyici etkenler ile kolayca halledilebilir. Ancak şiddetli vakalar griseofulvin, itrakonazol veya terbinafin ile sistemik tedavi gerektirebilir.[1][9] İnsan vakalarının tedavisi ayrıca, genelde kolonize hayvanların araştırılmasını ve tedavisini ve enfekte yatakların ve diğer çevresel rezervuarların ortadan kaldırılmasını içeren bulaşıcı rezervuarın tanımlanmasını ve ortadan kaldırılmasını gerektirir.[10]

Doğal ortam

Tür ismine rağmen ("canis" köpekleri ifade eder), M. canis 'in doğal konukçusu evcil kedidir. Ancak bu tür köpekleri ve atları da kolonize edebilir. Her durumda deri ve kürkde barınır.[10][13] Microsporum canis çevrede uzun süre hareketsiz sporlar olarak da kalabilir.[10]

Coğrafi dağılım

Microsporum canis türü dünya çapında bir dağılıma sahiptir.[1][3] İran'da son derece yüksek olduğu raporlanırken, İngiltere ve İskandinav ülkeleri ile Güney Amerika ülkelerinde daha az rastlanır.[3] Microsporum canis ABD ve Avrupa'nın bazı bölgelerinde pek görülmez, ekvatoral Afrika'da ise hiç yoktur.[4]

Kaynakça

[8]

  1. ^ a b c d e Shafiee, Shabnam; Khosravi, Ali Reza; Tamai, Iradj Ashrafi (2014). "Comparative study of Microsporum canis isolated by DNA fingerprinting". Mycoses. 57 (8): 507-512. doi:10.1111/myc.12189. PMID 24635009. 
  2. ^ a b c Kane, Julius; Summerbell, Richard; Sigler, Lynne; Krajden, Sigmund.; Land, Geoffrey (1997). Laboratory handbook of dermatophytes: a clinical guide and laboratory handbook of dermatophytes and other filamentous fungi from skin, hair, and nails. Belmont, CA: Star Pub. ISBN 978-0-89863-157-9. 
  3. ^ a b c d e f g h i j k l m n o {{Kitap kaynağı|soyadı=Rippon|ad=John Willard|başlık=Medical mycology : the pathogenic fungi and the pathogenic actinomycetes|url=https://archive.org/details/medicalmycologyp0000ripp%7Cyıl=1988%7Cyayıncı=Saunders%7Cyer=Philadelphia, PA|isbn=978-0-7216-2444-0|basım=3.3
  4. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q Rebell, Gerbert; Taplin, David; Blank, Harvey (1964). Dermatophytes: recognition and identification. Miami, Florida: self published. 
  5. ^ a b c d e f g h i j k l Bodin E. (1902). Les champignons parasites de l'homme (Fransızca). Paris, France: Masson et Cie. s. 137. 
  6. ^ a b c d Kaszubiak, A; Klein, S; de Hoog, G.S; Graser, Y (2004). "Population structure and evolutionary origins of Microsporum canis, M. ferrugineum and M.audoinii". Infection, Genetics and Evolution. 4 (3): 179-186. doi:10.1016/j.meegid.2003.12.004. PMID 15450196. 
  7. ^ Summerbell, Richard C. "What is the evolutionary and taxonomic status of asexual lineages in the dermatophytes?". Studies in Mycology. 47: 97-101. 
  8. ^ a b Gräser, Y; De Hoog, S; Summerbell, RC (2006). "Dermatophytes: recognizing species of clonal fungi". Medical Mycology. 44 (3): 199-209. doi:10.1080/13693780600606810Özgürce erişilebilir. PMID 16702098. 
  9. ^ a b c Ibolya, Torok; Simon, Gy; Pap, Maria (1982). "Microsporum canis infections in Hungary". Mykosen. 25 (1): 42-46. doi:10.1111/j.1439-0507.1982.tb02715.x. PMID 7070401. 
  10. ^ a b c d e f g h Mignon, B.R; Losson, B.J (1997). "Prevalence and characterization of Microsporum canis carriage in cats". Journal of Medical and Veterinary Mycology. 35 (4): 249-256. doi:10.1080/02681219780001231Özgürce erişilebilir. 
  11. ^ Abu-Samra, Muk.T; Imbabi, S.E; Mahgoub, El Sheikh (1975). "Microsporum canis infections in Calves". Sabouraudia. 13 (2): 154-156. doi:10.1080/00362177585190281. 
  12. ^ Caddell, Jeremy R (2002). "Differentiating the dermatophytes". CLINICAL PRACTICE: MICROBIOLOGY. Clinical Laboratory Science. ss. 15(1):13. 29 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2010. 
  13. ^ a b Sharma, Rahul; Hoog, S.de; Presber, Wolfgang; Graser, Yvonne (2007). "A virulent genotype of Microsporum canis is responsible for the majority of human infections". Journal of Medical Microbiology. 56 (10): 1377-1385. doi:10.1099/jmm.0.47136-0. PMID 17893177. 
  14. ^ Wu Y, Yang J, Yang F, ve diğerleri. (2009). "Recent dermatophyte divergence revealed by comparative and phylogenetic analysis of mitochondrial genomes". BMC Genomics. 10: 238. doi:10.1186/1471-2164-10-238. PMC 2693141 $2. PMID 19457268. 
  15. ^ Ginter-Hanselmayer G, Smolle J, Gupta A (2004). "Itraconazole in the treatment of tinea capitis caused by Microsporum canis: experience in a large cohort". Pediatr Dermatol. 21 (4): 499-502. doi:10.1111/j.0736-8046.2004.21419.x. PMID 15283801. 
  16. ^ Khalid, Mohamed (2019). "LABORATORY DIAGNOSIS OF THE CAUSATIVE DERMATOPHYTES OF TINEA CAPITIS" (PDF). World Journal of Pharmaceutical Research. 8 (6): 85-99. doi:10.20959/wjpr20196-14850. 3 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Escherichia coli</i> enterik, çubuk şeklinde, gram-negatif bakteri

Escherichia coli (E.coli), Enterobacteriaceae familyasının bir üyesi olup memeli canlıların kalın bağırsağında yaşadığı için bu adı alan bir bakteri türüdür. E.coli çubuk şeklindedir ve gram negatif bakteri olduğundan endospor oluşturmaz. E. coli yaklaşık 2,0 μm uzunluğunda ve 0,5 μm çapındadır. E.coli ilk olarak 1885 yılında Theodor Escherich tarafından bebek dışkısından izole edilmiş ve özellikleri belirlenmiştir. "E. coli, doğumdan birkaç saat sonra bebeklerin mide ve bağırsak sisteminde kolonize olur ve burada yaşar." E.coli suşları insan vücudunda herhangi bir olumsuz etki olmaksızın bir arada bulunur. Bununla birlikte, E. coli gastrointestinal bariyerleri aşınmış ve/ya da bağışıklığı baskılanmış konakçılarda hastalığa neden olabilir. Özellikle bir kısım E. coli, dünya genelinde insanlarda ve hayvanlarda bağırsakta ve bağırsak dışında çeşitli hastalıklara aracılık eder. İnsanlardan izole edilen E. coli suşları ishale ve bir takım bağırsak dışı hastalıklara neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Enfeksiyon</span> hastalığa neden olan patojenlerin veya organizmaların bir konağı istila etmesi ve çoğalması ve konak dokuların tepkisi

Enfeksiyon, patojenlerin dokuları istila etmesi, çoğalması ve konak dokuların enfeksiyöz ajana ve ürettikleri toksinlere tepki vermesidir. Bulaşıcı hastalık olarak da bilinen enfeksiyon hastalığı, bir enfeksiyondan kaynaklanan bir hastalıktır.

<i>Staphylococcus aureus</i> Bakteri türü

Staphylococcus aureus, Staphylococcaceae familyasından bakteri türüdür. Gram pozitiflerdendir. Yaklaşık 20 türü bulunur. Nozokomiyal etkenidir. İnsan cilt florasında kommensal olarak da bulunur. Staphylococcus aureus' un oksasilin'e dirençli olup olmaması onun tanımlanmasında etkilidir. Örneğin bu antibiyotiğe hassas olan bir S. aureus, MSSA adını alırken, buna dirençli olan suş, MRSA adını alır. Koyun kanlı agarda altın sarısı koloniler üretir. Bu yüzden tür adı, altın anlamına gelen Latince aureus'dan türetilmiştir. Bu bakterinin katalaz testi olumludur. Clumping factor ve tüp koagülaz testi pozitif sonuç verir. Çeşitli yüzeylerde glikokaliks denen oluşumlar üretir. Bakterinin bunu yayılma ve bulaşma için kullandığı düşünülmektedir. Bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, asıl enfeksiyon etkeniyle beraber görülmesi, iyileşmeyi geciktirir. Stafilokoklar içerisinde sadece Stafilokok Aureus koagülaz pozitif sonuç verir. Streptokok türünden ayırt etmek için katalaz testi uygulanır.

Mantar hastalığı, 50 kadar mantar türünün sebep olduğu çeşitli cilt ve tırnak hastalıklarıdır.

<i>Mycobacterium bovis</i> Bakteri türü

Mycobacterium bovis, yavaş büyüyen, aerobik bir bakteridir ve sığırlarda tüberküloz hastalığı etkenidir. Mycobacterium bovis sığırlardan insanlara geçerek tüberküloz hastalığı oluşturabilmektedir.

Antijenik kayma virüslerdeki antikor-bağlanma bölgelerini kodlayan genlerin içindeki mutasyon birikimini içeren mekanizmaların çeşitliliğidir. Bunun sonucunda, popülasyonu enfekte eden virüs suşundan farklı suşlar oluşur, eski suşlara karşı kazanılan bağışıklık yeni suşlar için geçerli değildir. Antijenik kayma Grip A ve Grip B virüslerinin her iki türünde de meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">İnsanda saç biti istilası</span> İnsan hastalığı

Saç biti istilası kafa derisinde ve saçlarda baş biti tarafından oluşturulan enfeksiyonlardır. Bit ısırmaları nedeniyle kaşıntı oldukça yaygındır. Bit kişinin saçında yaşamaya başlamasının ardından kaşıntı altı hafta sonra başlayabilir. Ancak bir kişiye virüs yeniden bulaşırsa, bu durumda belirtiler daha çabuk başlayabilir. Kaşıntı, uyku problemlerine neden olabilir. Bununla birlikte, genel olarak, ciddi bir durum değildir. Baş bitlerinin Afrika'da diğer hastalıları yaydığı görülmüş olsa da Avrupa ve Amerika'da böyle bir durum tespit edilememiştir.

<span class="mw-page-title-main">Histoplasma capsulatum</span>

Histoplasma capsulatum dünya genelinde Antarktika hariç yaygın görülen bir organizmadır. En sık vadi aralarındaki nehir yataklarında bulunur. En sık orta ve doğu Amerika Birleşik Devletleri'nde ve orta ve Güney Amerika'da bulunur. En sık görüldüğü yerler Ohio ve Mississippi vadileridir. 1906 yılında Samuel Taylor Darling tarafından keşfedilmişlerdir.

Herpes simpleks, herpes simpleks virüsünün neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyonlar, vücudun enfekte olan kısmına göre kategorize edilir. Oral uçuk, yüzü veya ağzı içerir. Genellikle uçuk veya gruplanmış küçük kabarcıklara neden olabilir veya sadece boğaz ağrısına neden olabilir. Genellikle basitçe herpes olarak bilinen genital herpes, minimal semptomlara sahip olabilir veya küçük ülserlerle sonuçlanan kabarcıklar oluşturabilir. Bunlar tipik olarak iki ila dört hafta içinde iyileşir. Kabarcıklar ortaya çıkmadan önce karıncalanma veya ağrılar oluşabilir. Herpes, aktif hastalık dönemleri arasında döngü yapar ve arada semptomsuz dönemler mevcuttur. İlk bölüm genellikle daha şiddetlidir ve ateş, kas ağrıları, şişmiş lenf düğümleri ve baş ağrıları ile ilişkilendirilebilir. Zamanla, aktif hastalık ataklarının sıklığı ve şiddeti azalır. Herpes simpleksin neden olduğu diğer bozukluklar şunları içerir: parmakları tuttuğunda herpetik dolama gözün herpes enfeksiyonu, beynin herpes enfeksiyonu ve yenidoğanı etkilediğinde yenidoğan herpes enfeksiyonu.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit D</span>

Hepatit D, hem viroid hem de virüsoid ile benzerlikler paylaşan küçük, küresel zarflı bir partikül olan hepatit delta virüsünün (HDV) neden olduğu bir viral hepatittir HDV, bilinen beş hepatit virüsünden biridir: A, B, C, D ve E. HDV, yalnızca hepatit B virüsü (HBV) varlığında yayılabildiği için bir uydu virüs olarak kabul edilir. HDV bulaşı eş zamanlı olarak HBV enfeksiyonu yoluyla gerçekleşebilir (birlikte-enfeksiyon) ya da kronik hepatit B veya hepatit B taşıyıcılığında sonradan gelişebilir.

Köpekler bazı bulaşıcı ve ölümcül hastalıklara karşı aşılanması ve bağışıklık sistemi kuvvetlendirilmesi gereken canlılardır. Türkiye'de ve dünyada yaygın olarak görülen bazı hastalıklara karşı yavru ve yetişkin köpeklerin düzenli olarak aşılanarak korunması gerekmektedir. Bu hastalıkların bazıları köpekler arasında bulaşıcı ve hatta öldürücü karakterde, bazılarıysa insan sağlığını da tehdit edebilecek niteliktedir. Aşılama ile korunma ve bağışıklık sağlama öncesinde köpeklerin barsak ve dış parazitlerden arınmış olması önceliklidir. Ayrıca aşı uygulamalarından önce köpeğin vücudunun başka bir hastalık ya da enfeksiyonla mücadele ediyor olmaması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan aşılar yeterli bağışıklığı oluşturamayacaktır.

<i>Kedi immün yetmezlik virüsü</i>

Kedi immün yetmezlik virüsü (FIV) dünya'da kedileri etkileyen bir Lentivirüs 'tür ve kedigillerin %2,5 ila %4,4'üne bulaşır. FIV, diğer iki kedi retrovirüsünden, kedi lösemi virüsünden (FeLV) ve kedi köpüklü virüsten (FFV) taksonomik olarak farklıdır ve insan bağışıklık yetmezlik virüsü (HIV) ile daha yakından ilişkilidir. FIV içinde, viral zarf (env) veya polimeraz (pol) için kodlama yapan nükleotid dizi farklılıklarına dayalı olarak beş alt tip tanımlanmıştır. FIV, AIDS benzeri bir sendroma neden olan tek primat olmayan lentivirüstür, ancak FIV, hastalığın taşıyıcıları ve aktarıcıları olarak uzun yıllar nispeten sağlıklı yaşayabildikleri için kediler için genellikle ölümcül değildir. Etkinliği belirsizliğini korusa da bir aşısı vardır. Kediler aşılamadan sonra FIV antikorları için pozitif test yapacaktır.

Chlamydia felis, kedileri enfekte eden Gram negatif, zorunlu hücre içi bakteriyel bir patojendir. Dünya çapında evcil kediler arasında endemiktir ve öncelikle kedi konjonktiva iltihabına, rinit ve solunum problemlerine neden olur. C. felis mideden ve üreme yolundan alınabilir. İnsanlarda C. felis ile zoonotik enfeksiyon bildirilmiştir. FP Pring ve FP Cello suşları kromozom dışı bir plazmide sahipken FP Baker suşu yoktur. FP Viyolonsel farelerde ölümcül hastalık üretirken FP Baker yapmaz. Bir zayıflatılmış FP Baker suşu ve bir zayıflatılmış 905 suşu, kediler için canlı aşılar olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Aspergillus ustus</span>

.

<span class="mw-page-title-main">Viral uyku</span>

Viral uyku, patojenik bir virüsün, viral yaşam döngüsünün lizojenik kısmı olarak belirtilen, bir hücre içinde uykuda kalma yeteneğidir. Gizli bir viral enfeksiyon, kronik bir viral enfeksiyondan ayrılan bir tür kalıcı viral enfeksiyondur. Gecikme, belirli virüslerin yaşam döngülerinde, ilk enfeksiyondan sonra virüs parçacıklarının çoğalmasının durduğu aşamadır. Bununla birlikte, viral genom ortadan kaldırılmamıştır. Virüs, konakçının dışarıdan yeni bir virüs ile tekrar enfekte olmasına gerek duymadan yeniden aktifleşebilir ve büyük miktarlarda viral nesil üretmeye başlayabilir ve süresiz olarak konakçı içinde kalabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sitopatik etki</span>

Sitopatik etki veya sitopatojenik etki, konakçı hücrelerde viral istilanın neden olduğu yapısal değişiklikleri ifade eder. Enfekte olan virüs, konakçı hücrenin parçalanmasına neden olur veya hücrenin çoğalamaması nedeniyle hücre parçalanmadan (lysis) ölür. Bu etkilerin her ikisi de CPE'ler nedeniyle ortaya çıkar. Bir virüs, konakçı hücrede bu morfolojik değişikliklere neden oluyorsa, buna sitopatojenik denir. SPE'nin yaygın örnekleri, enfekte olmuş hücrenin yuvarlaklaşmasını, bitişik hücrelerle sinsitya oluşturmak için füzyonu ve nükleer veya sitoplazmik inklüzyon cisimciklerinin görünümünü içerir.

<span class="mw-page-title-main">Dermatofitoz</span>

Dermatofitoz, derinin mantar enfeksiyonudur.. Tipik olarak kırmızı, kaşıntılı, pullu, dairesel bir döküntü ile sonuçlanır. Etkilenen bölgede saç dökülmesi olabilir. Semptomlar maruziyetten dört ila on dört gün sonra görülür. Belirli bir zamanda birden çok alan etkilenebilir.

<i>Toxascaris leonina</i>

Toxascaris leonina köpeklerde, kedilerde, tilkilerde ve ilgili konak türlerinde bulunan yaygın bir parazitik nematoddur. T. leonina, bitler ve pireler gibi ektoparazitlerin aksine konakçılarının içinde yaşayan, dünya çapında dağılmış bir helmint paraziti olan askarid bir nematoddur. T. leonina'nın kesin konakları arasında köpekgiller ve kedigiller yer alırken, ara konaklar genellikle fare veya sıçan gibi kemirgenlerdir. Hayvan enfekte bir kemirgeni yediğinde enfeksiyon son konakta meydana gelir. T. leonina köpeklerde veya kedilerde görülebilmesine rağmen kedilerde çok daha sık görülür.

<i>Toxocara canis</i> Başta köpekgiller olmak üzere hayvanları enfekte eden helmint paraziti

Toxocara canis, öncelikle köpekleri ve diğer köpekgilleri enfekte eden, ancak aynı zamanda insanlar dahil diğer hayvanları da enfekte edebilen dünya çapında dağılmış bir helmint parazitidir. Adı, Yunanca yay veya sadak anlamına gelen "toxon" sözcüğünden ve Latince et anlamına gelen "caro" sözcüğünden türetilmiştir. T. canis, kesin konağın ince bağırsağında yaşar. Bu parazit yavru köpeklerde çok yaygındır ve yetişkin köpeklerde biraz daha az görülür. Yetişkin köpeklerde enfeksiyon genellikle asemptomatiktir ancak ishal ile karakterize edilebilir. Buna karşılık, tedavi edilmeyen Toxocara canis enfeksiyonu yavru köpeklerde ölümcül olabilir ve ishale, kusmaya, zatürreye, karın bölgesinde genişlemeye, şişkinliğe, büyüme hızında azalmaya ve diğer komplikasyonlara sebep olabilir.

Orthopoxvirus, Poxviridae familyasında ve Chordopoxvirinae alt familyasında yer alan bir virüs cinsidir. Memeliler ve insanlar dahil olmak üzere omurgalılar ve eklem bacaklılar doğal konak olarak hizmet eder. Bu cinste 12 tür bulunmaktadır. Bu cinsle ilişkili hastalıklar arasında çiçek hastalığı, inek çiçeği, at çiçeği, deve çiçeği ve maymun çiçeği bulunur. Cinsin en yaygın bilinen üyesi çiçek hastalığına neden olan Variola virüsüdür. Vaccinia virüsünün aşı olarak kullanılmasıyla 1977 yılına kadar küresel olarak ortadan kaldırılmıştır. En son tanımlanan tür, ilk kez 2015 yılında izole edilen Alaskapox virüsüdür.