İçeriğe atla

Michael Hardt

Michael Hardt
Doğum1960
VatandaşlıkABD
MeslekAkademisyen, kuramcı.
Akademik geçmişi
EğitimWashington Üniversitesi (Doktora)
EtkilendikleriGilles Deleuze
Akademik çalışmaları
KurumuDuke Üniversitesi
Ana ilgi alanıKıta Felsefesi, Siyaset felsefesi, Batı felsefesi
Önemli eserleriİmparatorluk, Çokluk, Ortak Zenginlik (Antonio Negri ile birlikte)

Michael Hardt (d. 1960, ABD), Amerikalı edebiyat kuramcısı ve siyaset teorisyeni.[1] Hâlen Duke Üniversitesi'nde edebiyat profesörlüğü yapmaktadır.[2] Özellikle Antonio Negri ile birlikte yazdıkları bir dizi kitapla tanınırlığı artmıştır. Çeşitli toplumsal hareketlere verdiği doğrudan destekle aktivist kimliği de bulunmaktadır. Söz konusu hareketlerin yeni öznellikler yaratacağı ve bu öznelliklerin kuracağı demokrasinin devlet örgütlenmesinin dışında bir siyasal biçim geliştireceğini düşünmektedir.[3][4]

Çalışmaları

1993 yılında Gilles Deleuze (Gilles Deleuze:An Apprenticeship in Pholosophy) üzerine kendi yazdığı kitabının dışında, Antonio Negri ile birlikte (Labor of Dionysus ve Empire) gibi ortak çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca Paolo Virno ile 1996'da (Radical Tought in Italy) ve Kathi Weeks ile 2000 yılında (The Jameson Reader) ortak çalışmalar yapmıştır. 20. yüzyıl edebiyatında modernizm ve realizm üzerine çalışmaları devam etmektedir.

Siyasal teori alanında Negri ile birlikte yeni durum içinde dünyanın yeniden kavranışı ve değiştirilmesi ile ilgili bir konumda durmakta, yalnızca bu yeni durumların değerlendirilmesinde geleneksel sol-muhalif konumlardan ayrı yönelimler göstermektedir. Michel Foucault'nun, özellikle iktidar çözümlemeleri bağlamında, ikilinin çalışmaları üzerinde belirgin bir etkisi olduğu görülmektedir. İkili biyoiktidar kavramını biyopolitika olarak yorumlayarak yeniden kullanıma sokmaktadır. Postmodern durum içinden bir karşı düşünce geliştirme arayışı içinde oldukları söylenebilir.

2023 tarihli çalışması The Subversive Seventies, Oxford Yayınları'ndan çıktı. Bu kitapta 1960'lardaki yeni hareketlerin karşısında 1970'lerde nasıl bir direnç geliştiğini ve o günlerde kurulan düzenin bugüne yansımalarını incelemektedir.[5]

Türkçedeki kitapları

  • İmparatorluk, çeviren: Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları.
  • İtalya'da Radikal Düşünce ve Kurucu Politika, çeviren: Sinem Özer, Otonom Yayınları.
  • Çokluk, çeviren: Barış Yıldırım, Otonom Yayınları.
  • Gilles Deleuze: Felsefede Bir Çıraklık, çeviren: İsmail Öğretir & Ali Utku, Otonom Yayınları.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Vulliany, E. (2001). "Empire hits back (İngilizce)". Guardian. 25 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2023. 
  2. ^ "Michael Hardt". Duke University. 4 Şubat 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2023. 
  3. ^ "Dünyada Ayaklanmalar (Michael Hardt ile Söyleşi 2013)". Ayrıntı Dergi. 16 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2023. 
  4. ^ ""İçinde Devlet Olmayan Bir Düzen Gerek"". Bianet. 16 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2023. 
  5. ^ Hardt, M. (2023). The Subversive Seventies. OUP. ISBN 9780197674680. 16 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Aralık 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Postmodernizm, modernizmin sonrası ve ötesi anlamında bir tanımlama olarak kullanılmaktadır ve modern düşünceye ve kültüre ait temel kavram ve perspektiflerin sorunsallaştırılmasıyla ve hatta bunların yadsınmasıyla birlikte yürütülmektedir. 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan postmodernizm; mimari, felsefe, edebiyat, resim gibi alanlarda kendini göstermiştir.

<span class="mw-page-title-main">David Hume</span> İskoç filozof, ekonomist ve tarihçi

David Hume, İskoç filozof, ekonomist ve tarihçi

<span class="mw-page-title-main">Baruch Spinoza</span> Hollandalı filozof

Baruch Spinoza, Yahudi kökenli Hollandalı filozof. Aydınlanmanın erken dönem düşünürlerinden olan Spinoza, evren ve insan hakkında modern fikirler ileri sürerek öncü ahit eleştirileri yapmış ve zamanla 17. yüzyıl felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Descartes'ın fikirlerinden etkilenen Spinoza, Hollanda Altın Çağının önde gelen filozofu olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Terry Eagleton</span> İngiliz edebiyat eleştirmeni

Terence "Terry" Eagleton, İrlanda asıllı İngiliz akademisyen, yazar, edebiyat ve kültür teorileri uzmanı. Özellikle Marksist edebiyat kuramı üzerine çalışmaları ile tanınır. Hâlen Manchester Üniversitesinde görevlidir.

<span class="mw-page-title-main">Jacques Derrida</span> Edebiyat eleştirmeni ve yapısökümcülük olarak bilinen eleştirel düşünce yönteminin kurucusu

Jacques Derrida, Fransız filozof, edebiyat eleştirmeni ve yapısökümcülük olarak bilinen eleştirel düşünce yönteminin kurucusudur.

Gilles Deleuze,, Fransız yazar ve filozoftur.

<span class="mw-page-title-main">Zygmunt Bauman</span> Bağımsız olarak var olan...

Zygmunt Bauman, Yahudi kökenli Polonyalı sosyolog ve filozoftur. Postmodern felsefenin hem sosyoloji alanında uyarlanmasını hem de genel kuramsal düzeyde sağlıklı bir şekilde değerlendirmesini ortaya koyan yapıtlarıyla tanınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Jean-Paul Sartre</span> Fransız filozof (1905-1980)

Jean-Paul Charles Aymard Sartre, Fransız yazar ve düşünür. Felsefi içerikli romanlarının yanı sıra her yönüyle kendine özgü olarak geliştirdiği Varoluşçu felsefesiyle de yer etmiş; bunların yanında varoluşçu Marksizm şekillendirmesi ve siyasetteki etkinlikleriyle 20. yüzyıl'a damgasını vuran düşünürlerden biri olmuştur. Sartre, bir anlatıcı, denemeci, romancı, filozof ve eylemci olarak yalnızca Fransız aydınlarının temsilcisi olmakla kalmamış, özgün bir entelektüel tanımlamasının da temsilcisi olmuştur.

Biyoiktidar terimi asıl olarak Fransız Filozof Michel Foucault tarafından ortaya atılmış ve modern ulus devletlerin amaçlarını “bedenlerin zaptedilmesini ve nüfusun kontrol edilmesini başarmak için sayısız ve farklı tekniklerin uygulanışındaki bir patlama” aracılığıyla, özellikle de istatistik ve olasılığın kullanılması yoluyla, düzenleme pratiğine işaret eden bir terimdir. Foucault bu terimi ilk College de France’daki derslerinde kullandı, terim yazılı olarak ilk kez Cinselliğin Tarihi adlı kitabının ilk cildi olan Bilme İstenci’nde kullanıldı. Düşünürün iki çalışmasında ve daha sonraki kuramcıların çalışmalarında terim fiziksel sağlıkla daha az doğrudan bağlar taşıyan kamu sağlığı, kalıtımın düzenlenmesi ve risk yönetimi kavramlarına işaret etmek için kullanıldı. Bunun dışında Foucault’nun daha az kullandığı ve ondan sonra gelen düşünürlerin kendisinden bağımsız olarak kullandığı biyopolitika terimiyle de yakından bağlantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Post-Marksizm</span>

Post-Marksizm'in iki ilişkili fakat farklı kullanımı vardır. İlk olarak, Post-Marksizm Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'nde komünizmin çöküşü sonrasında ortaya çıkan duruma işaret edebilir.

<span class="mw-page-title-main">Feminist eleştiri</span>

Feminist eleştiri’nin etkileşimli ya da çelişkili farklı okulları ve akımları söz konusudur. Marksist feminizm, radikal feminizm, psikanalitik feminizm, postyapısalcı feminizm söz konusu olduğundan, feminist eleştiri çok genel bir başlık olarak bütün bu eleştiri geleneklerini içermektedir demek gerekir. Özellikle 1960'lardan sonra Fransa, Amerika ve İngiltere'de ortaya çıkan ve güçlenen yeni kuramsal akımlarla ve disiplinlerle feminist hareket de toplumsal ve siyasal bir savaşım olarak canlanma gösterir.

<span class="mw-page-title-main">20. yüzyıl felsefesi</span>

20. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl sonlarından başlayıp günümüze kadar gelen ve devam eden düşünce geleneklerini ve felsefi akımları kapsar. Her çağın felsefesinin kendi toplumsal, kültürel ve siyasal koşullarıyla etkileşimli olduğu gibi, 20. yüzyıl felsefesi de kendi siyasal ve toplumsal gelişmelerinden etkilenmiştir. Çağın siyasal olayları, kültürel ve teknolojik gelişmeler, bilimsel alandaki yeni sonuçlar, ortaya çıkan yeni düşünce eğilimlerinin hepsi 20. yüzyıl felsefesinde görülen bilime yönelik sorgulayıcı yaklaşımların, aklın sorgulanması girişimlerinin, dile yönelik ilginin, özne kavramı üzerinde yürütülen tartışmaların, zihin problemlerinin, yeni bir boyut kazanan bilgi sorununun, cinsellik soruşturmasının, yabancılaşma ve iktidar sorunsalının arka planını oluşturmaktadır. Bu çağın düşünürlerinin çoğunluğu bir şekilde çalışmalarında çağın kuramsal sorunlarını dillendirmiş ve yanıt arayışında olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Antonio Negri</span> İtalyan filozof

Antonio Negri, İtalyan felsefeci ve siyaset teorisyeni.

<i>İmparatorluk</i> (kitap)

İmparatorluk, Antonio Negri ve Michael Hardt'ın ortaklaşa kaleme aldıkları ve muhalif politik çevrelerde çok ses getirmiş olan kitap. Negri bu kitap üzerine çalıştıkları sırada Roma'daki Rebbia Hapishanesinde bulunmaktaydı. Burada ikili ortak çalışmalarının en verimli örneğini sergilerler ve yeni bir siyaset kuramıyla dünyanın değişen sosyal ve politik koşullarına karşılık gelen bir muhalif girişimin öncülüğünü yaparlar. Bu kitap, dolayısıyla,postmodern durum içinden bu durumu değiştirip dönüştürecek sol politikanın yeni bir yol arayışının ürünü olarak değerlendirilmektedir. Sol cenahta bazı akımlar bu çalışmayı burjuva libaralizminin ve küreselleşme rüzgarının etkisinde kalmış olmakla eleştirirken, başka bazı önemli teorisyenlerce yeni bir soluk ve hatta Komünist Manifesto'nun yeniden yazılması olarak anlaşılmıştır.Kitap birçok teorik ve politik alandaki konular arasında geçişkenlikler sağlayarak ilerlemekte, tarihsel bir perspektif içinde modernitenin hemen öncesinden başlayarak bilgi, iktidar, yönetim, çokluk, egemenlik, politika, yerellik, evrensellik, küreselleşme gibi temaların izini sürmekte ve sonuç olarak küreselleşme çağı denilen sürecin analizine ve bu sürecin catışmalı dinamiklerini tespit etmeye yönelmektedir.Modern egemenlik'ten postmodernleşme'ye geçişin ekonomik, sosyal ve siyasal verilerini değerlendirmekte, emperyalizm gibi kavramların artık yetersiz olduğunu belirterek imparatorluk, biyoiktidar ve biyopolitika gibi yeni kavramsal araçlarla söz konusu veriler yeni bir perspektife oturtulmaya çalışılmaktadır.Buna bağlı olarak belirtilmesi gereken başka bir nokta da, bu kitapta Negri ve Hardt'ın yalnızca sosyolojik ya da siyaset kuramcıları olarak verileri ortaya koymakla sınırlı kalmadıkları, aksine küreselleşme denilen çağın niteliğini tespit ettikten sona açık bir şekilde bu çağ içinde küreselleşmenin vahşetine maruz kalanlardan yana politik tavır takınmakta oluşlarıdır.Negri ve Hardt, birçok bölümde alternatif çözüm arayışlarına ilişkin çözümlemelerde bulunmaktadırlar.Bu kitapta bir anlamda yazarların muhalif konumları, kitabın son altbaşlığında dile getirdikleri "imparatorluğa karşı çokluk" önermesinde olduğu gibi, iktidarın doğasına ilişkin tespit etttikleri yeni durumdan hareketle "iktidar her her yerdedir, direniş de" sözüyle özetlenebilecek olan Foucaultcu düşünceyle de ifade edilmektedir denilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Jorge Semprún</span> İspanyol yazar (1923 – 2011)

Jorge Semprun, İspanyol militan ve yazardır.

Jean Iris Murdoch, İrlandalı yazar ve filozof. Murdoch 26 roman, 5 oyun, 5 felsefe ve bir adet toplu şiirler kitabı üretmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Georges Bataille</span> Fransız yazar, sosyolog, antropolog ve filozof

Georges Bataille, Fransız yazar, sosyolog, antropolog ve filozof. Nietzsche'nin izinde düşüncelerini geliştirmiş, gerçeküstücü düşüncenin geliştiricilerinden biri olmuştur. Kötülüğü üstlenen ve gizemsel yolculuklara dayalı iç deneyimlere dayanan bir ahlakın savunuculuğunu yapmıştır. Çalışmaları postyapısalcılık da dahil olmak üzere sonraki felsefe ve sosyal teori okullarındaki etkileri kanıtlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ulus Baker</span> Türk sosyolog ve filozof

Ulus Baker, Türk sosyolog, filozof, yazar, çevirmen ve öğretim üyesi.

Çokluk kavramı merkezi liderlik ile lidersiz anarşi arasında politik bir alternatif belirtir. İlk defa Machiavelli tarafından kullanılmıştır ve daha sonra Spinoza tarafından geliştirilmiştir. Son zamanlarda kavram kürsel kapitalist düzene karşı yapılan direniş hareketlerini düzenleyen model olarak Michael Hardt ve Antonio Negri tarafından İmparatorluk (2000) kitabında kullanılmıştır. Hardt ve Negri son kitaplarında, "Multitude: War and Democracy in the Age of Empire" (2004), çokluk kavramını internet ve ağlı toplumun değişen üretim yöntemleri ve toplumsal mücadelesi üzerinden geliştirmişlerdir.

Rizom ya da köksap, Gilles Deleuze ve Félix Guattari tarafından geliştirilen, özdeşlik, birlik, ikili karşıtlık, hiyerarşi ve durağanlıkla karakterize olan “ağaç biçimli” klasik batı felsefesine alternatif olarak ortaya konulan oluşa, çokluğa, farklılığa, harekete ve yatay yayılmaya dayalı bir düşünce modelini ifade eder. Rizomatik düşünce ile ağaç biçimli düşünce arasındaki fark, anlamını botanik kavramları olan ağaç ile rizom arasındaki görünüş farklılığında bulur. Ağacın bir başlangıç noktası (kökü) ve nihai bir varış noktası olmasına karşı, rizomun belirli bir başlangıç noktası ve sonul bir varış noktası yoktur. Bütün bağlantı noktaları belirli bir kökten çıkan ve dolayısıyla köke referansla anlamlandırılabilen ağacın aksine, rizomun bağlantı noktaları bir araya gelerek üst bir bağlantı oluşturmadan, çatallaşmalar ve kırılmalarla ilerler, dolayısıyla rizomun yayılımı belirli bir köke geri götürülemez. Ağaç önceden verili belirli bir güzergâhtan ilerler ve sırasıyla kök, gövde ve yapraklardan geçerek gelişimini tamamlar, rizomun ise belirli bir güzergâhı yoktur, o kendisine yeni yollar bularak ilerler. Bu çerçevede ağaç bir “evrimle” rizom ise “oluşla” karakterize olur. Rizomun “oluşu bir ağaçtan ya da bir kökten çok farklıdır, ilerleyen noktalar ya da kurduğu bir düzen yoktur.”