
Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bu tanımlardan en yaygın kabul göreni sanatın edebiyat, resim, müzik, tiyatro, sinema, mimari ve heykel alt türlerinden oluştuğu görüşüdür. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.

Modern sanat, genellikle 1880'lerin izlenimcilerinden (empresyonistler) 1960-70'lere kadar devam ettiği kabul edilen sanat dönemidir.
Soyut dışavurumculuk (soyut ekspresyonizm) veya eleştirmen Clement Greenberg'in tabiriyle resimsel soyutlama, 1940'ların ortalarında New York'ta ortaya çıkan, ressamların gerçek nesnelerin temsiline yer vermeden kendilerini sadece renk ve şekillerle ifade ettikleri bir tür soyut sanattır. İlk Amerikan sanat akımı olarak kabul edilip, sanat dünyasının merkezinin Paris'ten New York'a kaymasında etkili olmuştur.
Clement Greenberg, 20. yüzyılın en etkili sanat eleştirmenlerinden olup soyut sanatın yayılmasına katkıda bulunmuştur. Özellikle Jackson Pollock tarafından başlatılan soyut dışavurumculuk akımının savunucularından olmasıyla tanınır. Bunun yanında zamanla daha saf olduğuna inandığı geç resimsel soyutlamayı desteklemeye başlamıştır.

Neoklasisizm, Antik Yunan ve Antik Roma dönemine ait tarzların yeniden canlandırılmasıyla ortaya çıkan bir akımdır. Bu akımın en önemli özelliklerinden biri önceki dönemlerdeki Barok ve Rokoko sanatındaki aşırı süslemeciliğe duyulan tepkinin ortaya konulmasıdır.
Kavramsal sanat terimi, 1960'larda artık kendilerini alışılageldik sanat eseri biçiminde göstermeyen sanat eserleri için kullanılmaya başlanmıştır. Fikir sanatı olarak da geçer. Kavramsal sanatçılar, bir resim veya heykel yapmak üzere yola koyulup bu amaca yönelik fikirler üretmek yerine geleneksel gereçlerin ve biçimlerin ötesinde düşünüp fikirlerini uygun malzemeler ile ifade etme amacı güderler. Klasik anlamda resim veya heykel tarzı nesneler, ticari mal olmaya elverişli olduklarından sanatsal yaratı ve beğeninin dışında tutulur.
Minimalizm, modern sanat ve müzikte, kökeni 1960'lara giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran bir akımdır. ABC sanatı, minimal sanat gibi tabirlerle de anılır.

Jasper Johns, Jr. Amerikalı, ismi Pop sanatı ve Neo-dada ile anılan çağdaş ressamdır. Robert Rauschenberg ile birlikte modern soyut resimden pop sanatı ve kavramsal sanat arasındaki geçişte etkili olmuştur.

Sol LeWitt, kavramsal sanat ve minimalizm gibi birçok akımla özdeşleştirilen ve bu alanlarda öncü olmuş Amerikalı sanatçıdır. Kullandığı ortamlar genelde resim, desen ve yapılardır. Sanat görüşü nedeniyle yapı terimini heykele tercih etmiştir.

Frank Stella, Amerikalı ressam ve gravür sanatçısı. Minimalizm ve geç-resimsel soyutlamanın önde gelen isimlerinden biridir.

Kırda Öğle Yemeği ya da Kırda Piknik Fransız ressam Édouard Manet'nin 1862 - 1863 yılları arasında tamamladığı tablosudur. Eser, şu anda Paris'teki Orsay Müzesi'nde sergilenmektedir.
Robert Morris, Amerikalı heykeltıraş, kavramsal sanatçı ve yazar. Donald Judd ile beraber Minimalizm'in önde gelen teorisyenlerinden biri kabul edilir. Ayrıca, performans sanatı, arazi sanatı ve süreç sanatının gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.

Henry Spencer Moore, İngiliz heykeltıraştır. Taş ve tunçtan yaptığı soyut ama organik biçimli yapıtlarıyla, 20. yüzyılın önde gelen sanatçılarından biri olmuştur. Dünya üzerinde çeşitli yerlerde kamuya açık olarak sergilenen soyut anıtsal bronz heykelleri bulunmaktadır.
Anne Truitt, Amerikalı heykeltıraş.

Yeni medya sanatı; dijital sanat, bilgisayar grafikleri, yeni medya teknolojileri, bilgisayar animasyonları, sanal sanat, İnternet sanatı, interaktif sanat, video oyunları, robotbilimi ve bioteknolojik sanat yöntemlerini kullanarak yapılan sanat eserlerini kapsayan bir sanat türüdür. Bu terim, açığa çıkardığı kültürel obje ve sosyal olaylar ile kendini eski görsel sanatlardan ayırmaktadır. Kullanılan araçlar ile bu mecra, çağdaş sanat için kilit bir rol oynamakta ve doğal olarak günümüzde Yeni Anlatım Biçimleri veya Yeni Medya konularını okutan saygın üniversite, sanat okulu ve uluslararası lisansüstü programlarının sayısının gün geçtikçe artmasına sebep olmaktadır. Yeni medya sanatı genellikle sanatçı ve izleyici ya da izleyici ve sanat eseri arasında bir etkileşim içerir. Fakat, bazı teorisyenlerin ve küratörlerin belirttiği gibi bu etkileşim, sosyal takas, katılım ve dönüşüm yeni medya sanatının ayırt edici özelliği değil, diğer modern sanat pratikleriyle paylaştıkları ortak zemindir. Bu anlayış aslında, kültürel uygulama biçimleriyle eş zamanlı ortaya çıkan teknolojik platformları ve teknolojik mecraları sorgulamayı vurgular.
Mammal Species of the World: A Taxonomic and Geographic Reference adlı kitap bilinen memeli türlerinin tanımlamalarını ve bibliyografik verilerini içeren ve mammaloji dalında standart başvuru kaynağı olarak kullanılan bir eserdir. 2005 yılının sonlarına doğru üçüncü baskısı yapılan eserin editörleri Don E. Wilson ve DeeAnn M. Reeder'dır. Kısaltma olarak "MSW" kullanılır.
Rosalind Epstein Krauss, Amerikalı sanat eleştirmeni, sanat kuramcısı ve Columbia Üniversitesi'nde sanat tarihi profesördür. 20.yy sanatının resim, heykel ve fotoğraf alanlarındaki yazılarıyla bilinen Krauss Artforum, Art International ve Art in America yayınları için makaleler yazmış, 1971-74 arası Artforum'da yardımcı editörlük yapmış. Aynı zamanda October dergisinin de kurucu editörlerindendir. İlgilendiği konulardan bazıları fotoğrafın modernist resme ve heykele paralel olarak gelişimi ve bu yolla belirtisel göstergelerin rolünün görünür kılınması veya arşivin işlevidir. Kitapları arasında Modern Heykelin Geçitleri (1981), Avant-Garde'ın Özgünlüğü ve Diğer Mitler (1985), Optik Bilinçdışı (1993), Daimi Envanter (2010), Mavi Bardağın Altında (2011) sayılabilir.

Kinetik sanat, izleyici tarafından algılanabilen hareketi içeren veya etkisi için harekete bağlı olan bir sanat türüdür. İzleyicinin sanat eserine bakış açısını genişleten ve çok boyutlu hareketi içeren kanvas tablolar, kinetik sanatın en eski örnekleridir. Daha yerinde bir ifadeyle, kinetik sanat, günümüzde en sık üç boyutlu heykellere ve doğal olarak hareket eden veya makineyle çalıştırılan cep telefonları gibi figürlere atıfta bulunan bir terimdir. Hareketli parçalara genellikle rüzgar, motor veya gözlemci tarafından güç verilir. Kinetik sanat, çok çeşitli birbiriyle örtüşen teknikleri ve stilleri kapsar.

Cupid'in Öpücüğü ile Yeniden Canlanan Psyche, İtalyan sanatçı Antonio Canova'nın ilk olarak 1787'de Albay John Campbell tarafından yaptırılan bir heykelidir. Neoklasik heykel sanatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilen eser, mitolojik aşıkları büyük bir duygu yoğunluğu içinde gösterir ve Romantizm akımının karakteristik özelliklerini de taşır. Cupid'i, cansız Psyche'yi bir öpücükle uyandırdıktan hemen sonra, aşkın ve şefkatin doruğunda tasvir eder. Cupid ve Psyche'nin hikâyesi Lucius Apuleius'un Latince romanı The Golden Ass'den alınmıştır ve sanatta popüler olmuştur.
Terry Michael Barrett, Amerikalı bir sanat eleştirmeni ve Ohio State University'de Emeritus Profesör'dür. Çağdaş sanat, sanat eleştirisi, estetik ve bu konulardaki öğretimle ilgili birçok kitabı, antoloji bölümleri ve makaleleri, alan üzerinde önemli bir etki yaratmıştır.