İçeriğe atla

Mezra

Mezra, köyden küçük, yönetim olarak köy muhtarlığına bağlı, sürekli kırsal yerleşmelerdir. Bir mezra, genelde tarımla uğraşan bir grup evdir. Batıda da bir değirmenin çevresindeki küçük bir ev kümesi için kullanılan bir tabirdir. Mezrada asıl fonksiyon adından da anlaşılacağı gibi ziraattır. Karadeniz'de mezere adı kullanılır. Türkiye mezralarının %90'ı sürekli yerleşimdir.

Köken bilimi

Mezraa, sözcüğü, Arapça zer, zirâ'at kökünden, ekilen dikilen arazi, ziraat yapılan yer anlamına gelir. Yöresel söyleyiş farlılıkları ortaya çıkmıştır; mezra, mezere (D. Karadeniz), mezre, mezrea, mezracık ve mezri gibi[1].

Özellikleri

Mezraların nüfuslarının Osmanlılar zamanında kaydedilmemiş olmasından, o zamanlar geçici kullanıldıkları fikri kabul edilmiştir. Bugün mezralar çoğunlukla kalıcıdır. Köy tarlalarının bir kısmının uzakta olması her gün tarlaya gidip–gelme zorluğu burada yerleşmeyi zorunlu kılmıştır. Osmanlı kayıtlarında mezraların hangi köy tarafından ekildiği isimlerinden anlaşılırdı.[2]

İç bölgelerde mezralar köyün 2 ile 6 km dışında, sürekli yerleşmelerdir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi mezralarının çoğunun kökeni kom yerleşimlerine dayanır. Kom sahibinin akrabaları çevreye yeni komlar kurması ile nüfus artar, yerleşme mezraya dönüşür. Hayvan yetiştiriciliği esas ekonomik etkinlik olmakla birlikte ekim–dikim işleri de yapılır[1].

Karadeniz Bölgesi mezraları yaylaya çıkarken ve yayladan inerken yılda iki kez kullanılan geçici yerleşmelerdir. İlkbahar ve sonbaharda kullanılır. Bölgede mezralar en alçak 800–1500 m ile en yüksek 1900–2100 m yükseltileri arasında bulunur. Orman kenarı veya orman içi yerleşmelerdir. Bölgede etkili olan göçle birlikte sayıları azalmıştır. Orman veya hazine arazisinden alınma, odun ve kışlık çayır üretilen yerlerdir. Az miktarda sebze yetiştirilebilir. Karadeniz mezraları birinci sıra Karadeniz Dağlarının denize dönük yamaçlarında, yerleşme üst sınırı ile ormanlar arasında yer alır. Aşırı eğimli arazide köylüler izohipslere paralel alçak duvarlar inşa ederek halkın çevirme dediği yapay taraçalar yapmıştır. Önceleri ekim yapılan taraçalar günümüzde büyükbaş otlağı olarak kullanılır. Yakın çevrede Alpin çayırlar yaygın olmasından dolayı etkinlik büyükbaş hayvancılıktır. 1980–90'larda her ailede 20–25 büyükbaş hayvan varken, 2000'li yıllarda bu sayı 5–6'ya düşmüştür[1].

Mesken tipi

Karadeniz mezra meskenleri genelde ahşaptan ve iki katlıdır. Eğimli arazide alt kat taş duvarlı olup ahır olarak kullanılır. Bina çatılı olup, çatı yoğun kar yağışı nedeniyle iki tarafa eğimlidir. Karadeniz mezra evleri arazi yapısına uygun şekilde dağınık yapılı veya gevşek dokuludur.

İç bölge mezralarında evler birbirine yakın, yerleşim topludur. Evler bozkırlar içinde, kerpiç veya taştan yapılmıştır.

Yayılışı

Mezra yerleşmeleri Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da daha yaygındır. Bunun arızalı topoğrafya ile yakın ilgisi vardır. İşlenebilecek küçük arazi parçalarının köyden uzakta kalması mezra yerleşmesini zorunlu kılmıştır. Tarihi Harput şehrinin mezrası olan Elazığ'ın mezra iken kente dönüşmesi gibi, şartları uygun olanlar büyüyerek köy, kasaba, şehir olabilirler.[2]

Türkiye'de bulunan mezra sayısı yıllar içinde değişmiştir. 1945'te 3.672 olan sayı 1981'de 12.429, 1997'de 8.833 olmuştur. Türkiye'de 81 ilin, 67'sinde mezra yerleşmesi bulunur, sadece 14 ilde bulunmaz[1].

Sorunlar

Büyük yerleşmelerden uzakta, dağlık ve engebeli arazide kurulan mezralardaki gençler eğitim olanağından yoksundur. Karadeniz mezraları orman yakınında olduğundan orman tahribinin önemli nedenlerinden biridir[1].

Mezra meskenleri kırsal turizm potansiyeli barındırır. Yürüyüş rotasında olan evler düzenlenerek konaklamada kullanılabilir, burada köy ürünleri pazarlanabilir.

Kaynakça

  1. ^ a b c d e DOĞANAY, Prof. Dr. Hayati; COŞKUN, Yrd.Doç.Dr.Ogün (2013). "MEZRAA YERLEŞMELERİYLE İLGİLİ KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA". Doğu Coğrafya Dergisi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2020. []
  2. ^ a b ÖZGÜR, Prof. Dr. Ertuğrul Murat (2010). "Mezra". YERLEŞME COĞRAFYASINA GİRİŞ. ankara.edu.tr. 15 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karadeniz Bölgesi</span> Türkiyenin Karadeniz kıyısındaki coğrafi bölgesi

Karadeniz Bölgesi, ismini Karadeniz'den alan, Sakarya Ovası'nın doğusundan Gürcistan sınırına kadar uzanan Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Gürcistan, Doğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Marmara Bölgesi ve adını aldığı deniz ile komşudur. Türkiye'deki bölgeler arasında büyüklük bakımından üçüncü sırada yer almaktadır, ayrıca doğu batı genişliği ve yerel saat farkı en fazla olan bölgedir. Karadeniz Bölgesi'nin en büyük ve gelişmiş şehirleri sırasıyla 1.371.274 nüfusuyla Samsun, ardından Trabzon ve Ordu'dur.

<span class="mw-page-title-main">Koyulhisar</span> Sivasın ilçesi

Koyulhisar, Sivas'ın Karadeniz iklim ve coğrafi bölgesine düşen ve ilin en kuzeyinde bulunan ilçesidir.

<span class="mw-page-title-main">Yayla</span> yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış, deniz yüzeyinden yüksekte kalan, düz arazi şekli

Yayla veya plato, yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış, deniz yüzeyinden yüksekte kalan, düz arazi şeklidir. Yükseklikleri beş yüz metreden birkaç bin metreye kadar çıkabilir. Örneğin Türkiye'deki Erzurum-Kars Yaylası'nın yüksekliği 2000 metre civarında olmasına rağmen Orta Asya'da bulunan Pamir Yaylası'nın yüksekliği 4000 m civarındadır.

<span class="mw-page-title-main">Ev</span> İçinde bir insanların oturabileceği biçimde yapılmış yapı

Ev, içinde insanların yaşadığı, çevresi duvarlarla çevrili, odalara bölünmüş, kendine ait çatısı ve bazen de bahçesi olan ahşap, toprak veya betonarme yapı. Etrafındaki evlere temas etmeyen ve genellikle kendine has bahçesi olan evlere müstakil ev denir. Ev kavramı mimari bir terimdir ve apartman dairesi gibi diğer barınak türlerinden farklı bir kavramı ifade eder. Bununla birlikte gündelik kullanımda türüne bakılmaksızın her türlü barınak için de kullanılır. Günümüzde tipik bir evde salon, odalar, mutfak, banyo ve tuvalet bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Anadolu Dağları</span>

Kuzey Anadolu Dağları ya da Pontus Alpleri, Anadolu'nun kuzeyini kıyıya paralel, birkaç sıra halinde kuşatan sıradağlarıdır. Orojenez sonucu oluşan bu kıvrım dağları batıdan doğuya şöyle sıralanır: Köroğlu Dağları, Ilgaz Dağları, Küre Dağları, Canik Dağları, Köse Dağları, Giresun Dağları, Doğu Karadeniz Dağları, Mescit Dağı, Yalnızçam Dağları, Tecer, Mercan, Allahuekber Dağları. Erzurum-Kars yaylasında Palandöken Dağları ile Doğu Anadolu Dağları birleşir.

<span class="mw-page-title-main">Ilıcaboğazı, Susurluk</span>

Ilıcaboğazı, Balıkesir ilinin Susurluk ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Mezraa, Şarkışla</span> Sivas köyü

Mezraa, Sivas ilinin Şarkışla ilçesine bağlı bir köydür.

Kom, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüksek alanlarda yapılan hayvancılık işlevi için kurulmuş geçici bir yerleşme şeklidir. Komlarda genellikle taştan yapılmış basit evler ile bunların kenar ve çevresinde ağıllar yer alır. Genellikle dağınık yerleşme düzeni gösteren komlar, dağların yüksek kesimlerindeki otlaklarda yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Uzunyayla</span>

Uzunyayla, Türkiye'de, İç Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Kızılırmak Bölümü'nde bulunan yüksek düzlük alan. Genel olarak Seyhan Nehri'nin kolu Zamantı Irmağı çevresindeki düzlüklerden oluşur. Arazi, genel olarak 1.500 m'den yüksek, düzlüklere gömülmüş vadi tabanlarında da 1.500 m'nin altında olan düzlükler biçimindedir.

<span class="mw-page-title-main">Mera</span> hayvanların otlatılması için kullanılan kısa boylu buğdaygil ve baklagil bitkileriyle kaplı arazi

Mera, otlak, meyilli, engebeli ve taban suyunun derinde olduğu yem bitkilerinin bulunduğu alanlara ve hayvancılık amacı ile kullanılan alanlara verilen addır. Çayırlara göre daha kısa boylu, seyrek otların bulunduğu meralar kaba yem alanlarıdır.

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, YSE, TOPRAK SU ve TOPRAK-İSKÂN kuruluşlarının birleştirilmesi ile 1984 yılında kurulmuş ve müdürlüğün faaliyette olduğu süre içinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı bir kuruluştu. 2005 yılında kurum kapatıldı.

<span class="mw-page-title-main">Binboğa Dağları</span> sıradağlar

Binboğa Dağları Akdeniz Bölgesi içinde Orta Toroslarda yer alan ve 4. Zaman'da oluşmuş dağlardır. Binboğa Dağları Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri arasında kalır. Doğusunda Afşin Ovası batısında ise Dibek Dağı bulunur. Güneyinden Göksun Çayı geçer. Büyük bölümü K. Maraş sınırlarında olan dağın, batı bölümü Kayseri topraklarıdır. Çoğunlukla kireçtaşlarından oluşan dağın yamaçları eğimlidir.

<span class="mw-page-title-main">Kargapazarı Dağları</span>

Kargapazarı Dağları Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzurum sınırlarındaki sıradağlardır. 8–10 km genişliğe, 30–35 km uzunluğa sahip dağın en yüksek yeri 3288 m'dir. Pasinler, Oltu, Narman, Tortum, Yakutiye topraklarında, KD–GB doğrultusunda uzanır.

Divan, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim sistemi içinde köy ile nahiye arasında kalan idarî ve malî bir birimin adıdır. Günümüzde divan terimi bir coğrafya terimi olarak farklı bir anlam kazanmıştır, köyden daha küçük, dağınık bazı yerleşim birimleri için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Nadas</span>

Nadas, araziye bir yılda düşen yağışın, her yıl ürün almaya yetmeyecek kadar az olduğu yerlerde toprağın bir yıl boş bırakma işlemidir. Kuru tarım bölgelerinde uygulanır. Nadas işlemesi, tarla yüzeyini işleyerek bırakmaya, yapılan işleme nadas işlemesi denilir. Nadas tarlanın belli bir zaman boş bırakılması ve bu süre içinde yapılan işlemleri ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Çantı</span>

Çantı ya da çandı, ev duvarı örmek için kullanılmak üzere biçilmiş odunlarla ve çivi çakılmadan yapılan ev çeşididir.

Yerleşme coğrafyası, yerleşmelerin oluşumu, gelişimi, kökenleri, geçirdiği değişimleri, fonksiyonlarını ve dağılışlarını inceleyen Beşeri coğrafya dalıdır. Yerleşim coğrafyası, mesken ve yerleşim birimlerinin doğal ve beşeri çevre ile ilgisini araştırır.

Erzurum-Kars Platosu, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu bölümünde bulunan volkanik plato.

Rize çayı, Türk çayının yapımında kullanılan siyah çaydır. Türkiye'nin Doğu Karadeniz bölgesindeki Rize ilinde üretimi yapılmaktadır. Ilıman iklimin görüldüğü Rize, verimli toprakları ve bol yağışlı iklimiyle çay üretimi için ideal bir şehirdir. Rize çayının rengi kızıl kahverengidir. Bu çay, ev ve kahvehanelerde genellikle küçük, dar belli bardaklarda tüketilmektedir. "Demli" veya "açık" olarak içilen çay, geleneksel olarak toz şeker veya kesme şeker ile servis edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Karadeniz Projesi</span> bölgesel gelişim projesi

Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP), Doğu Karadeniz Bölgesi'nin, kaynaklarını değerlendirerek bölgenin yaşam kalitesi ve gelir düzeyini artırmak, bölge içi ve bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmak, ülke düzeyinde sosyal istikrar ve ekonomik gelişmeyi sağlamayı hedefleyen bir bölgesel gelişim projesidir.