
Ekoloji ya da doğa bilimi, canlıların hem kendi aralarında hem de fiziksel çevreleri ile olan ilişkileri inceleyen bilim dalıdır. Ekoloji canlıları birey, popülasyon, komünite, ekosistem ve biyosfer düzeylerinde inceler. Ekoloji çok yakından ilişkili olduğu biyocoğrafya, evrimsel biyoloji, genetik, etoloji ve doğa tarihi dallarıyla örtüşür. Ekoloji, biyoloji biliminin bir dalıdır.

Fizikte enerji, bir cisime veya fiziksel bir sisteme aktarılan, işin performansında ve ısı ve ışık biçiminde tanınabilen niceliksel özelliktir. Enerji korunan bir miktardır; Enerjinin korunumu yasası, enerjinin istenen biçime dönüştürülebileceğini ancak yaratılamayacağını veya yok edilemeyeceğini belirtir. Uluslararası Birimler Sisteminde (SI) enerjinin ölçü birimi joule'dür (J).

Dinozor (Dinosauria), ilk olarak Mezozoyik zamanda ortaya çıkan ve yaşayan tek üyeleri kuşlar olan arkozor sürüngen grubu. Dinozor adı, Richard Owen tarafından Grekçe "korkunç" anlamına gelen deinos ve "kertenkele" anlamına gelen sauros sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşur. Dinozorlar, 243 ile 233 milyon yıl önce Geç Triyas döneminde ortaya çıkmış ve 66 milyon yıl önce kuşlar dışındaki tüm türlerinin soyu tükenmiştir. Dinozorlar, sıcakkanlı ve soğukkanlı arası özellikler gösteren mezoterm canlılardı. Mezozoyik'te oldukça başarılı biçimde tüm kıtalara yayılan dinozorlar çok farklı nişleri doldurdu. Yapılan araştırmalarda şimdiye kadar yaklaşık olarak 1.000 kadar kuş olmayan dinozor türünün yaşadığı belgelendi. Bugün dinozorların evrimsel olarak devamı olan kuşların 11.000 kadar türü vardır ki bu, yaşayan memelilerin tür sayısının (~6000) yaklaşık iki katıdır. Dinozorların nasıl yaşadığı, ne kadar çeşitlendiği ve ekosistemdeki yerleri kadar kuş olmayan dinozorların nasıl yok olduğu da bilim camiasını uzun zamandır meşgul etmektedir. Kuş olmayan dinozorları yeryüzünden silen yok oluşun aşamalı mı, yoksa yerbilimsel olarak katastrofik (ani) mi olduğu tartışmalıdır.

Doğa İnsan yapımı dışında kalan ve kendiliğinden var olan, sürekli değişen, dönüşen tüm fiziki evren ve onun kendiliğinden işleyişi. İnsan da doğanın parçasıdır. İnsan'ın doğadan koparak; doğaya, dünyaya müdahale eden bir canlıya dönüşmesiyle doğa ve insan ayrımı yapılmak durumu doğmuştur. İnsanın, kabaca on bin yıl öncesinden itibaren özellikle de yerleşik düzene geçmesiyle, yoğun şekilde besi hayvanlarını evcilleştirmesi, toprağı ekip dikmeye başlaması, tüm ekonomik faaliyetleri, kitlesel savaşları ve savaşlar için geliştirdiği teknolojileri, insanın doğadan kopması veya doğaya müdahale etmesi olarak yorumlanır. Antik Çin bilgelerinden Zhuangzi bu kopuşu "İnsanın, öküzün burnuna halka takması" diye anlatır: Öküzün iki kulağı, iki boynuzu, dört bacağının olması doğadan gelir; öküzü işinde gücünde kullanmak için burnuna halka takıp çekiştirmek ise insan müdahalesidir.

Fotosentez, bitkiler ve diğer canlılar tarafından, ışık enerjisini organizmaların yaşamsal eylemlerine enerji sağlamak için daha sonra serbest bırakılabilecek kimyasal enerjiye dönüştürmek için kullanılan bir işlemdir. Bu kimyasal enerji, karbondioksit ve sudan sentezlenen şekerler gibi karbonhidrat moleküllerinde depolanır.

Fermantasyon, hücre içinde oksijen yokluğunda meydana gelen metabolik bir faaliyet olarak ‘NAD+'yi yeniden oluşturmak için glikozun glikoliz yoluyla kısmi oksidasyonunu takip eden metabolik adımlar’ şeklinde tanımlanmaktadır. Fermantasyon anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir. Biyokimyanın fermantasyonla ilgilenen dalı zimolojidir.

Kretase veya Kretase dönemi, Mezozoyik Zaman'ın üç alt bölümünden sonuncusudur. Jura'dan sonra, Paleojen'den önce gelir. Günümüzden 145 milyon yıl önce başlayıp ~ 66 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilir.
Yağ, oda sıcaklığında yüksek viskoziteye sahip, yüksek miktarda karbon ve hidrojen içeren, suyla karışmayan ancak diğer yağlarla kolayca karışabilen maddelerdir. Yağlar yiyecek, yakıt, boya, makine sanayii dâhil birçok değişik amaçla kullanılırlar.

Triceratops, 68-66 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış otobur bir kuş kalçalı dinozor cinsi. Kretase döneminin sonunda pek çok canlının yokolduğu büyük felakete kadar yaşamış son dinozorlardandır. Triceratops, iri, dört ayaklı bedeni; büyük, kemikli bir yaka ve üç boynuz taşıyan başı; günümüz gergedanlarına olan benzerlikleri ile en kolay tanımlanabilen dinozor türlerinden biridir. Ayrıca, bilinen en büyük etobur dinozorlardan olan Tyrannosaurus ile aynı alanı paylaşmıştır ve muhtemelen onunla savaşan hayvanlardandır.

Arkeler, Arkea veya Arkebakteriler, canlı organizmaların bir ana bölümüdür.

Argentinosaurus, Geç Kretase döneminde Güney Amerika'da yaşamış bir sauropod dinozor cinsi. Bilinen en büyük dinozorlardan biridir.

Giganotosaurus, Geç Kretase döneminin erken Senomaniyen çağında Güney Amerika'da yaşamış bir teropod dinozor cinsi.

Apatosaurus, Geç Jura döneminde Kuzey Amerika'da yaşamış sauropod dinozor cinsi. En tanınmış sauropodlardan biridir. Apatosaurus, ortalama 21–23 metre uzunluğunda ve 16.4–22.4 ton ağırlığındaydı.

Giraffatitan'ın anlamı "dev zürafa" olup günümüzden yaklaşık 150 milyon yıl önce Jura Devri'nde yaşamış ve sauropod dinozorlar grubu içinde yer alan bir cins ismi. Başlangıçta Brachiosaurus'un Afrikalı bir türü olarak adlandırıldı. Giraffatitan yeryüzündeki yaşamış olan en büyük canlılardan biridir.

Sauropoda, Saurischia kladından bir dinozor grubudur. Kladın şimdiye kadar bulunan en büyük üyesi 37 metre uzunluğundadır. Bu hayvanların çok uzun boyunları, uzun kuyrukları, gövdeleri ile kıyaslandığında küçük kafaları ve kalın sütun gibi bacakları vardı. Bazı türlerinin ulaştığı muazzam boyutları ile tanınırlar ve bu grubun üyeleri içinde karada yaşamış en büyük canlılar bulunur. Tanınmış cinsler içinde Brachiosaurus, Diplodocus ve Apatosaurus sayılabilir. Sauropoda ilk olarak Trias Dönemi'nin sonlarında ortaya çıktılar ve bu dönemde Plateosauridae familyasından hayvanlara benziyorlardı. Kretase'nin sonuna kadar yaygın olarak yaşadılar. Antarktika dahil olmak üzere tüm kıtalarda fosil buluntularına rastlanır.

Besin ağı ya da besin döngüsü besin zincirlerinin doğal olarak bağlaşmasıdır ve genellikle ekolojik bir topluluk içinde neyin ne ile beslendiğini gösteren grafiksel bir gösterimdir. Çevrebilimciler tüm yaşam biçimleri kabaca trofik düzey adı verilen iki kategoride sınıflandırırlar: ototroflar ve heterotroflar. Ototroflar büyümek, gelişmek ve üremek için mineraller ve karbon dioksit gibi gazlardan oluşan inorganik maddelerden organik madde üreterek kendi besinlerini sağlarlar. Bu kimyasal tepkimelerin gerektirdiği enerji güneşten çoğunlukla fotosentez yoluyla elde edilir. Hidrotermal bacalar ve kaplıcalar az da olsa güneşin yanında diğer enerji kaynaklarıdır. Trofik düzeyler karbon gereksinimlerini yalnızca atmosferden elde eden tam ototroflardan, organik maddeyi atmosferden elde etmenin yanı sıra diğer kaynakları da kullanan etçil bitkiler gibi miksotroflara ve organik madde elde etmek için beslenmek zorunda olan tam heterotroflara kadar uzanır. Besin ağında besin zincirleri heterotrofların hangi ototroflar ya da heterotroflar ile beslendiğini gösteren bağlantılar ile gösterilir. Besin ağı bir ekosistemi değiş-tokuş yapan birleşik bir sistem olarak çeşitli beslenme yöntemlerinin basit olarak tasvir edilmesidir. Kabaca otçul, etçil, leşçil ve parazitik olarak ayrılabilen değişik beslenme ilişkileri vardır. Heterotroflar tarafından yenilen şekerler gibi bazı organik maddeler enerji sağlar. Siyanobakterilerden sekoyaya ve virüslerden mavi balinaya kadar ototroflar ve heterotroflar mikroskobik boyuttan tonlarca ağırlığa kadar her boyutta bulunmaktadırlar.

Teropod veya Theropoda, kertenkele kalçalı dinozorlar (Saurischia) takımına bağlı, boş kemikleri ve üç parmaklı uzuvları ile karakterize edilen bir dinozor kladı. Karga boyutundaki Microraptor cinsi ile devasa Tyrannosaurus rex gibi boyutsal açıdan çeşitliliğe sahiptirler. Modern kuşlar da Theropoda kladına bağlıdır.

Tyrannosauridae, Geç Kretase döneminde Asya ve Amerika da yaşamış teropod dinozorları kapsayan ve genellikle göreli olarak büyük boyutlara ulaşan bir Coelurosauria familyasıdır.

Deinocheirus Geç Kretase'de bugünkü Moğolistan'da yaşamış ornithomimozor kladından bir teropod dinozor cinsidir. Moğolistan'ın erken Maastrihtiyen yaşlı Nemegt Oluşumu'ndan bilinen bu dinozor cinsi tek bir tür içerir. Bu canlının en dikkat çekici özelliği olağanüstü büyük kollarıdır ve cins adı bu özelliğine atıfta bulunur.

Dinozor rönesansı, 1960'ların sonlarında başlayan ve dinozorlara olan akademik ve popüler ilginin yenilenmesine öncü olan küçük ölçekli bir bilimsel devrimdi. Dinozorların, yirminci yüzyılın ilk yarısında yaygın olan görüş ve tanımda olduğu gibi soğukkanlı ve uyuşuk değil, aktif ve sıcakkanlı hayvanlar olabileceğini gösteren yeni keşifler ve araştırmalarla kıvılcımlandı.