Jüpiter, Güneş Sistemi'nin en büyük gezegenidir. Güneş'ten uzaklığa göre beşinci sırada yer alır. Adını Roma mitolojisindeki tanrıların en büyüğü olan Jüpiter'den alır. Büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devi sınıfına girmektedir.
Jüpiter'in kalın ve karmaşık bir atmosfer tabakası bulunmaktadır. Bu atmosferi oluşturan gazların bileşim açısından Güneş Sistemi'nin kökenini oluşturan Güneş Bulutsusu'nun varsayılan yapısına yakın olduğu ve aynı şekilde güneş sisteminin ilkel bulutsudan en az farklılaşmış gezegeni olduğu tahmin edilen Jüpiter'in iç yapısını da kabaca yansıttığı düşünülür. Atmosferin iki temel bileşeni moleküler hidrojen (H2) ve helyum (He)'dur. Bu gazların moleküler dağılımı %88 - %12 civarındadır. Bunları %0.1 oranla su buharı (H2O) ve metan (CH4) ve %0.02 oranla amonyak (NH3) izler. Azot, hidrojen, karbon, oksijen, kükürt, fosfor ve diğer elementleri içeren çeşitli bileşiklere milyonda bir düzeyini geçmeyen oranlarda rastlanmıştır.
Manto, yer kabuğu ile çekirdek arasında yer alan, derinliğe göre değişen ısıya sahip bir yer katmanıdır. Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastikimsi özellik gösterir. Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli olarak alçalıcı-yükselici hareketler görülür. Kalınlığı 2.860 kilometreye yakındır. Ultra bazik kayaç veya ultramafik kayaçlardan oluşur. Dünya'nın en kalın katmanıdır. Ağır olup yoğunluğu 3,5–6 g/cm³ arasında bulunur. Bazı gezegenler, bazı asteroitler ve bazı gezegen uyduları mantoya sahiptir. Sıcaklığı 1900-3700 °C arasında değişir. Yapısında silisyum, magnezyum, nikel ve demir bulunmaktadır. Okyanus ortası sırtlarında oluşan kısmi manto erimesi okyanusal kabuğu, Yitim zonlarında meydana gelen kısmi manto erimeleri ise kıtasal kabuğu oluşturmaktadır.
Güney Kutbu, Dünya ekseninin alt kısmında kalan noktayı tanımlar.
Büyük Okyanus veya Pasifik Okyanusu, Amerika, Asya, Antarktika ve Okyanusya kıtaları arasında ve dünyanın en büyük okyanusu. Pasifik adını İspanya krallığı adına Dünya'yı dolaşan Portekizli denizci Ferdinand Magellan vermiştir. Magellan, günler süren zorlu ve fırtınalı koşullar altında adını verdiği Macellan Boğazı'ndan geçip bu okyanusa açıldığında, fırtınaların dinmesinden ve kendisini sakin suların karşılamasından dolayı Portekizcede "sakin" anlamına gelen "Pasifico" sözcüğünden yola çıkarak bu adı vermiştir. 179,7 milyon km² yüzölçümüne sahiptir. Neredeyse Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu'nun toplamı kadar yüzölçümü vardır. En derin yeri 11.034 metre ile Mariana Çukuru olup burası aynı zamanda Dünya'daki en derin noktadır. En kalabalık ada Tahiti'dir. Ayrıca Dünya'daki depremlerin %90'ı ve büyük depremlerin ise %80'i Pasifik bölgesinde oluşmaktadır. Bunun nedeni Büyük Okyanusun çok derin olmasıdır. 708.000.000 km³ hacmi vardır ve kapladığı alan Dünya'daki toplam karaların alanından biraz daha büyüktür. Okyanusun 3.000-3.500 metreden daha derin her yerinde sıcaklık 2 °C derecenin altındadır. Üzerinde irili ufaklı yaklaşık 20.000 ada bulunmaktadır. Buna karşın toplam yüz ölçümünün yalnızca %1 kadarı karadır. Japonya, Endonezya ve Yeni Gine vb. volkanik adalarla çevrilmiştir. Bu adalara "ateş çemberi" adı verilir.
Kar, beyaz, parlak, çoğunlukla altıgen şekilli, buz kristallerinden oluşan bir yağış çeşididir. Buz kristalleri 0 °C altında su buharının yoğunlaşması ile oluşur.
Mach sayısı, akışkanlar mekaniğinde hareket halindeki bir kütlenin hızının, kütlenin bulunduğu şartlardaki ses hızına oranıdır. Kısaltması Ma ya da M'dir. Adını Avusturyalı fizikçi ve filozof Ernst Mach'tan alır. Ernst Mach'tan önce bu konu üzerine Fransız fizikçi Sarrau da incelemeler yaptığından Sarrau sayısı da denir.
Troposfer, atmosferin yere temas eden en alt katıdır. Bu katmanda yerden yükseldikçe sıcaklık düşer. Gazların en yoğun olduğu kattır. Kalınlığı kutuplarda 6, ekvatorda 16 km. civarındadır ve mevsimlere göre değişiklik gösterir.
Enlem, Ekvator'un kuzeyindeki veya güneyindeki herhangi bir noktanın Ekvator'a olan açısal mesafesi. Enlemler, kuzey ve güney enlemleri olmak üzere ikiye ayrılırlar; derece, dakika ve saniye cinsinden ifade edilirler. Dünya üzerindeki aynı enleme sahip noktaların birleşmesi ile oluşan varsayımsal çemberlere ise paralel denir.
Okyanus, bir gezegenin hidrosferinin çoğunu oluşturan bir su kütlesidir. Dünya üzerinde bir okyanus, Dünya Okyanusunun ana geleneksel bölümlerinden biridir. Bunlar, bölgeye göre azalan sırada, Pasifik, Atlantik, Hint, Güney (Antarktika) ve Kuzey Kutbu Okyanuslarıdır. Spesifikasyon olmadan kullanılan "okyanus" veya "deniz" ifadeleri, Dünya yüzeyinin çoğunu kapsayan birbirine bağlı tuzlu su kütlesini ifade eder. Genel bir terim olarak, "okyanus" çoğunlukla Amerikan İngilizcesinde "deniz" ile değiştirilebilir; ancak İngiliz İngilizcesinde değil. Açıkça söylemek gerekirse, deniz kısmen veya tamamen karayla çevrili bir su kütlesidir.
Atmosfer veya havaküre, Dünya'nın kütleçekimi ile gezegenin çevresini sarmalayan gaz tabakası. Yaklaşık %78'i azot, %21'i oksijen, %0,93 argon, %1 su buharı ve kalan kısmı diğer bazı gazların karışımından oluşmuştur. Bu gaz karışımına genel olarak hava adı verilir. Atmosfer, Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüşü nedeniyle kutuplarda ince (alçak), Ekvator'da geniştir.
Stratosfer, troposferdan başlayarak 50 km yüksekliğe kadar uzanır. İçerdiği ozon (O3) molekülleri Güneş'ten gelen morötesi ışınları soğurarak bu katmanın ısınmasına yol açar. Bu nedenle, tropopoz düzeyinde -50 °C ile -60 °C arasında olan sıcaklık stratosferin alt kesimlerinde her kilometrede 1 °C, üst kesimlerinde ise her kilometrede 3 °C kadar artarak stratosferin üst sınırı olan stratopozda 0 °C düzeyine kadar yükselir. Bu sıcaklık dağılımı, stratosferin hava akımlarının son derece az olduğu bir tabaka olarak korunmasını sağlar. Bu özellik, stratosfer düzeyinde oluşan kirliliğin kalıcı/çok uzun süreli olabilmesi gibi bir duruma sebep olabilmektedir. Bu tabakada sıcaklık yükseklikle artar. Bundaki en büyük etken, en önemli sera gazlarından biri olan ozonun atmosferdeki konsantrasyonunun büyük bölümünün bu tabakada olmasıdır. Güneş ışınları ozon tarafından emilerek bu tabakanın ısınmasına sebep olur.
Lut Gölü ya da Ölü Deniz (İbranice: יָם הַמֶּלַח,
Ozonosfer veya ozon tabakası, stratosferin üst kısmında bulunan tabakadır. Ozon tabakası Güneş'ten gelen morötesi ışınlardan olan UV-B ve UV-C gibi zararlı ışınları tutar. Ozon tabakasının bu işlevi hayati açıdan çok önemlidir çünkü UV-B ve UV-C ışınları ölümcüldür.
Termosfer, Atmosferin bir tabakasıdır. Yunanca termos: sıcaklık ve sferes: küre kelimelerinden müteşekkildir. Termosfer, Dünya atmosferinde doğrudan mezosferin üzerinde ve ekzosferin altındaki tabakadır.
Toba felaket kuramı, 69.000-77.000 yıl önce Endonezya'nın Sumatra adasındaki Toba Gölü'nde meydana gelen ve Dünya'nın 6 ila 10 yıl süren bir volkanik kışa girmesine neden olan, son 25 milyon yılın muhtemelen en büyük süper yanardağ patlamasıdır. Kurama göre, Dünya'daki insan nüfusunun 10.000 ve hatta sadece 1.000 çifte kadar azalmasıyla sonuçlanan bu olay, insan evriminde bir darboğaz yaratmıştır.Brian Fagan - Cro Magnon
Gece bulutları ya da gece parlayan bulutlar alacakaranlıkta üst atmosferdeki görünen mezosferik bulut tabakasına ait kutup bulutlarının çok daha parlak ve her tarafa yayılan uçları parçalanmış gibi gözüken bulutumsu olaylardır. Su buzunun içindeki kristallerden oluşmaktadırlar. Notrilucent latincede kabaca gece parlayanı anlamına gelir. Genelde yaz aylarında 50 ve 70 enlemleri arasında ekvatorun kuzey ve güneyinde gözlemlenirler. Sadece güneş ufkun altındayken gözlemlenirler.
Tropopoz, Dünya atmosferinin katmanları arasında bulunan Troposfer ile Stratosfer'i birbirinden ayıran tabakadır. Yunanca "Tropos" ile İngilizce "Pause" kelimelerinden oluşmaktadır.
Stratopoz, stratosfer ve mezosfer arasındaki sınır olan atmosfer seviyesidir. Stratosferde sıcaklık, yükseklik arttıkça artarken stratopoz ise sıcaklığın azami olduğu bölgedir. Bu atmosferik özellik sadece Dünya ile ilişkili değildir, başka bir gezegende veya uyduda atmosferi olan bir ortamda da görülmektedir.
Mezopoz, mezosfer ve termosfer arasındaki sınır olan atmosfer seviyesidir. Güneş ışınlarının eksikliği ve karbondioksitten çok güçlü radyasyon soğuması nedeniyle -100 °C'ye kadar düşük sıcaklıkları ile Dünya'daki en soğuk bölgedir. Mezopoz'un yüksekliğinin 85 km civarında olduğu kabul edilmektedir.