İçeriğe atla

Mezoporlu silika

General information
Ad: Mezoporlu silika
Görünüşü: düzgün beyaz toz halinde
Türleri: MCM-41, SBA-15, MSU-, KSW-, FSM-, HMM-
Ana içeriği: amorf silika
Mezoporlu silikanın tipik TEM görüntüsü

Mezoporlu silika isminden de anlaşılacağı gibi silikanın mezoprolu halidir ve nanoteknoloji alanındaki gelişmelerden bir tanesidir. En çok bilinen mezoprolu silika yapısı ise MCM-41 ve SBA-15 olarak tabir edilen yapılardır.[1] Bu konudaki araştırmalar kataliz, ilaç iletimi ve medikal görüntüleme alanında devam etmektedir.[2]

Tarihçe

Mezoporlu silika üretimi için bir prosedür 1970 yıllarında patentlenmiştir.[3][4][5] Bu prosedür hiç değişmeden kalmıştır[6] ve 1997yılında endüstriyel olarak üretilmeye başlanmıştır.[7] Mezoporlu silika nanopartikülleri bağımsız olarak 1990 yılında Japon araştırmacılar taradından sentezlenmiştir.[8] Onları takiben ise Mobil Şirketi laboratuvarları[9] sentezleyerek Mobil Kristal Materyalleri kelimelerinin İngilizce isimlerini kısaltarak MCM-41 olarak adlandırmışlardır.[10]

Altı yıl sonra 4,6'den 30 nanometreye kadar porlar içeren silika nanopartikülleri Kaliforniya Santa Barbara Üniversitesinde üretildi.[11] Bu materyale de Santa Barbara Amorf türü materyali kelimelerinin İngilizce baş harflerinden oluşan SBA-15 adı verildi. Bu partiküller de hegzagonal dizilimde porlar içermektedir.

Araştırmacılar buldukları bu partikülleri moleküler elek olarak kullanmayı hedeflemektedirler. Bu gün, mezoporlu silika nanopartiküllerinin ilaç, biyosensörler ve görüntüleme gibi birçok uygulama alanı bulunmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Katiyar, Amit; Yadav, Santosh; G, Panagiotis; Neville, Smirniotis; Pinto, G (2006). "Synthesis of ordered large pore SBA-15 spherical particles for adsorption of biomolecules". Journal of Chromatography. 1122 (1–2). ss. 13-20. doi:10.1016/j.chroma.2006.04.055. PMID 16716334. 
  2. ^ Trewyn, Brian G; Nieweg, Jennifer A; Zhao, Yannan; Lin, Victor S.-Y. (2007). "Biocompatible mesoporous silica nanoparticles with different morphologies for animal cell membrane penetration". Chemical Engineering Journal. 137 (137). ss. 23-29. doi:10.1016/j.cej.2007.09.045. 
  3. ^ Chiola, V.; Ritsko, J. E. and Vanderpool, C. D. "Process for producing low-bulk density silica." 29 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ "Porous silica particles containing a crystallized phase and method" 29 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Application No. US 3493341D A filed on 23-Jan-1967; Publication No. US 3493341 A published on 03-Feb-1970
  5. ^ "Process for producing silica in the form of hollow spheres" 29 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; Application No. US 342525 A filed on 04-Feb-1964; Publication No. US 3383172 A published on 14-May-1968
  6. ^ Ruren Xu, Wenqin Pang, Jihong Yu (2007). Chemistry of zeolites and related porous materials: synthesis and structure. Wiley-Interscience. s. 472. ISBN 0-470-82233-3. 7 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Ağustos 2015. 
  7. ^ Direnzo, F; Cambon, H; Dutartre, R (1997). "A 28-year-old synthesis of micelle-templated mesoporous silica". Microporous Materials. 10 (4–6). s. 283. doi:10.1016/S0927-6513(97)00028-X. 
  8. ^ Yanagisawa, Tsuneo; Shimizu, Toshio; Kuroda, Kazuyuki; Kato, Chuzo (1990). "The preparation of alkyltrimethylammonium-kanemite complexes and their conversion to microporous materials" (free download). Bulletin of the Chemical Society of Japan. 63 (4). s. 988. doi:10.1246/bcsj.63.988. 
  9. ^ J. S. Beck; J. C. Vartuli; W. J. Roth; M. E. Leonowicz; C. T. Kresge; K. D. Schmitt; C. T-W. Chu; D. H. Olson; E. W. Sheppard; S. B. McCullen; J. B. Higgins; and J. L. Schlenkert (1992). "A New Family of Mesoporous Molecular Sieves Prepared with Liquid Crystal Templates". American Chemical Society. 114 (114). ss. 10834-10843. doi:10.1021/ja00053a020. 
  10. ^ Brian Trewyn; Slowing, Igor I.; Giri, Supratim; Chen, Hung-Ting; Lin, Victor S.-Y.; ve diğerleri. (2007). "Synthesis and Functionalization of a Mesoporous Silica Nanoparticle Based on the Sol–Gel Process and Applications in Controlled Release". Accounts of Chemical Research. 40 (9). ss. 846-853. doi:10.1021/ar600032u. PMID 17645305. 
  11. ^ Dongyuan Zhao; Feng, Jianglin; Huo, Qisheng; Melosh, Nicholas; Fredrickson, Glenn H.; Chmelka, Bradley F.; Stucky, Galen D.; ve diğerleri. (1998). "Triblock Copolymer Syntheses of Mesoporous Silica with Periodic 50 to 300 Angstrom Pores". Science. 279 (5350). ss. 548-52. Bibcode:1998Sci...279..548Z. doi:10.1126/science.279.5350.548. PMID 9438845. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">DNA</span> Canlıların genetik bilgilerini barındıran molekül

Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır, diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

<span class="mw-page-title-main">Otizm</span> Bilinçsel ve zihinsel rahatsızlık

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB'nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi nedenler tartışmalıdır ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtları yoktur. 2007 yılında yapılan araştırmalara göre otizmin prevalansını 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin eder, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. 2022 yılı CDC verilerine göre otizmin görülme sıklığı 44 çocuktan 1'e yükselmiştir. Otizm vakalarının sayısı 1980'lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">RNA</span> nükleotitlerden oluşan polimer

Ribonükleik asid (RNA), bir nükleik asittir, nükleotitlerden oluşan bir polimerdir. Her nükleotit bir azotlu baz, bir riboz şeker ve bir fosfattan oluşur. RNA pek çok önemli biyolojik rol oynar, DNA'da taşınan genetik bilginin proteine çevirisi (translasyon) ile ilişkili çeşitli süreçlerde de yer alır. RNA tiplerinden olan mesajcı RNA, DNA'daki bilgiyi protein sentez yeri olan ribozomlara taşır, ribozomal RNA ribozomun en önemli kısımlarını oluşturur, taşıyıcı RNA ise protein sentezinde kullanılmak üzere kullanılacak aminoasitlerin taşınmasında gereklidir. Ayrıca çeşitli RNA tipleri genlerin ne derece aktif olduğunu düzenlemeye yarar.

Hipokampus, beynin medial temporal lobunda yer alan, hafıza ve yön bulmada önemli rolü olan bölge. Bir gri cevher tabakası olup, lateral ventrikülün alt boynuz tabanı boyunca uzanır. Filogenetik olarak en eski beyin kısımlarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Wolfgang Ketterle</span>

Wolfgang Ketterle, Alman fizikçi. 2001 yılında Eric Allin Cornell ve Carl Wieman ile beraber Nobel Fizik Ödülü'nü kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">William Knowles</span> Amerikalı kimyager (1917 – 2012)

William Standish Knowles, Amerikalı kimyager.

<span class="mw-page-title-main">Mikrofilament</span> Ökaryotik hücrelerin sitoplazmasındaki filament

Mikrofilamentler tüm ökaryotik hücrelerin sitoplazmasında bulunan hücre iskeletinin en ince filamentidir. Aktinin alt birimleri olan bu çizgisel polimerler esnek ve güçlüdür. Mikrofilamentler çok yönlüdür; hücre kasılmalarında, amipsi harekette ve hücre şeklindeki değişimlerde görev yapar. Tahminen miyozin 2 moleküler motorları tarafından gerçekleştirilen hücre motilitesi esnasında aktin filamentinin bir ucu belirli bir doğrultuda uzanırken diğer ucu kasılır. Ayrıca; miyozinlerin ATP bağımlı kas kasılmasında işlevi bulunan ince filamentlerde aktomiyozin güdümlü kontraktil moleküler motorların bir parçası olarak da görev yapar.

<span class="mw-page-title-main">Açık kümeler dizini</span> Vikimedya liste maddesi

Bu dizin, Güneş Sistemi'nden uzaklığına göre sıralanmış olan açık yıldız kümelerinin bir listesidir. Açık küme, aynı dev moleküler bulut içinde oluşan ve yerçekimsel olarak birbirlerine bağlı olan birkaç bin yıldızın oluşturduğu bir gruptur. Samanyolu gökadasında 1,000'den fazla açık küme bilinmektedir ancak gerçekte bu rakam on katına kadar çıkabilir.

Floroantimonik asit (HSbF6) hidrojen florür ve antimon pentaflorürün farklı oranlardaki karışımıdır. Bu karışımlardan 1:1 kombinasyonu, bilinen en güçlü süperasit formunu oluşturur. Öyle ki, bu form, hidrokarbonları iyonize ederek karbokatyonlar ve H2 oluşturabilmektedir.

Faktör VIII (FVIII), anti-hemofilik Faktör (AHF) olarak da bilinen önemli bir kan pıhtılaşma faktörüdür. İnsanlarda, Faktör VIII F8 geni ile birlikte kodlanır. Faktör VIII geni X kromozomu üzerinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Oksitosin</span> DSÖ Temel İlaç

Oksitosin, primer olarak beyinde nöromodülatör görevi olan bir memeli hormonudur. Beyinde Hipotalamusta sentez edilir ve arka Hipofizden salınır. Oksitosinin, doğum ve emzirme konusundaki iyi bilinen işlevlerinin ötesinde, aynı zamanda biliş, hoşgörü, güven ve arkadaşlık ve kalıcı çift bağların kurulmasına da dahil olduğu gösterilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit</span> Karaciğer inflamasyonu

Hepatit, karaciğer hücrelerinde inflamasyon ile karakterize tıbbi durumdur. İsim Yunanca hepar (ἧπαρ); hepat- (ἡπατ-), karaciğer kökünden ve sonek -itis, "inflamasyon" 'dan türemiştir (c. 1727) Karaciğerdeki inflamasyon zamanla kendini sınırlayabilir ya da fibrozis ve siroza ilerleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Phillip Allen Sharp</span> Amerikalı biyolog

Phillip Allen Sharp, Amerikan genetikçi ve moleküler biyolog. RNA bağlanmasının kaşiflerinden biridir. Richard J. Roberts ile birlikte ökaryot hücrelerinin DNA dizelerindeki genlerin bitişik sırada olmadığını, aralarda intron denilen okunmayan ve protein sentezine katılmayan bölümlerin olduğunu keşfettiler. Bu sayede mRNA'lar aynı DNA dizesinden bu bölümleri farklı şekilde silmeleri ile farklı proteinleri kodlayabilmektedir. İkili bu keşifleri ile 1993 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazanmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Vincent du Vigneaud</span> Amerikalı biyokimyager (1901 – 1978)

Vincent du Vigneaud, Amerikalı biyokimyager. 1955 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü oksitosinin ayrıştırılması, yapısal identifikasyonu ve tam sentezini yapması nedeniyle kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Robert Woodward</span> Amerikalı kimyager (1917 – 1979)

Robert Burns Woodward Amerikalı organik kimyager. Birçok kişi tarafından yirminci yüzyılın önde gelen organik kimyageri olarak kabul edilir. Özellikle karmaşık doğal ürünlerin sentezi ve moleküler yapılarının belirlenmesinde çok önemli katkılarda bulunmuştur. Sentezlediği organik bileşiklerin arasında kolesterol ve kortizon (1951), striknin (1954) ve B12 vitamini'de (1971) bulunur. Aynı zamanda kimyasal reaksiyonların teorik çalışmaları üzerine Roald Hoffmann ile yakın çalışmıştır. Woodward 1965 yılında "organik sentez ile ilgili başarıları için" Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Ksenon diflorür</span>

Ksenon diflorür, kimyasal formülü XeF2 olan güçlü bir florürleyici maddedir. En stabil ksenon bileşiklerinden biridir. Kovalent inorganik florürlerin birçoğu gibi neme duyarlıdır. Işık veya su buharı ile temas ettiğinde ayrışır. Ksenon diflorür, yoğun beyaz kristalli bir katıdır. Mide bulandırıcı kokuya ve düşük buhar basıncına sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Mildred Dresselhaus</span> Amerikalı fizikçi (1930 – 2017)

Mildred Dresselhaus ya da bilinen adıyla karbon biliminin kraliçesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde fizik ve elektrik elektronik mühendisliği alanlarında profesördür.

<span class="mw-page-title-main">Alüminyum hidrür</span>

Alüminyum hidrür (ayrıca bilinen adıyla alan veya alüman), formülü AlH3 olan inorganik bileşik. Renksiz, piroforik ve katı bir maddedir. Araştırma laboratuvarlarının dışında nadiren karşılaşılmasına rağmen, alan ve türevleri organik sentezlerde indirgen madde olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Gümüş nanopartikül</span>

Gümüş nanoparçacıklar, boyutları 1 nm ile 100 nm arasında olan gümüş nanoparçacıklarıdır. Sıklıkla 'gümüş' olarak tanımlansa da bazıları, yüzeylerinin büyük gümüş atomlarına oranı nedeniyle büyük oranda gümüş oksitten oluşur. Eldeki uygulamaya bağlı olarak çok sayıda nanoparçacık şekli oluşturulabilir. Yaygın olarak kullanılan gümüş nanoparçacıklar küreseldir, ancak elmas, sekizgen ve ince tabakalar da yaygındır.