İçeriğe atla

Mezür

Farklı boyutlarda mezür çeşitleri: 10 mL, 25mL, 50mL ve 100 mL mezür

Mezür, ölçü silindiri ya da dereceli silindir sıvıların hacimlerini ölçmekte kullanılan yaygın bir laboratuvar ekipmanıdır. Dar, silindirik bir şekle sahiptir. Her bir çizgi ölçülen sıvının miktarını gösterir.

Malzeme ve yapısı

Büyük mezürler genellikle kimyasal dayanıklılığı sebebiyle polipropilenden ya da saydamlığı sebebiyle polimetilpentinden yapılır. Bu maddeler cama kıyasla daha hafiflerdir ve daha zor kırılırlar. Polipropilen (PP) tekrar tekrar otoklav yapmaya uygundur; ancak, aşırı otoklavlama yani yaklaşık 121 °C (250 °F) (tipik ticari sınıf polipropilen en fazla 177 °C'de erir), polipropilenden yapılmış olan mezürlere zarar verebilir veya eğebilir. Bu da ölçümlerin doğruluğunu etkileyebilir.[1]

Geleneksel mezür (Fotoğraf A) genellikle doğruluk ve hassasiyetin artması adına dar ve uzundur. Dibi plastik ya da camdan yapılmıştır ve ucu ölçülen sıvının kolayca dökülebilmesi amacıyla kıvrıktır. Ayrıca geniş ve kısa versiyonları da mevcuttur.

Karıştırma mezürleri (Fotoğraf B) kıvrık ağız yerine buzlu cam ekleme sahiptir; böylece tıpayla kapatılabilir ya da çok katmanlı parçalara doğrudan takılabilir.[2] Bu tür mezürlerde sıvılar doğrudan dökülmez, kanül ile alınır. Mezürlerde sıvı göz hizasında tutulur, sıvı yüzeyi gözlemlenir ve menisküsün orta noktası okunur. Tipik mezürler 10mL - 1000 mL arasındadır.

Yaygın kullanım alanları

Mezürler genelde sıvı hacmini ölçmek için kullanılır. Laboratuvar şişeleri ve beherlere kıyasla daha hassas ve doğru ölçüm yaparlar fakat hacimsel analiz yapmak için kullanılmamalılardır,[3] hacimsel pipet veya balon joje gibi daha hassas ve doğru ölçüm yapan hacimsel cam ekipmanlar kullanılmalıdır.

Mezürler dolaylı olarak katıların hacimlerinin ölçümünde de kullanılabilir. Mezür içindeki sıvıya ölçülmek istenen katı bırakıldığında, mezür içindeki sıvının değişim miktarı katının hacmini gösterececktir.

Ölçek ve doğruluğu

Doğruluk için mezürler 3 anlamlı basamak içerirler: 100 mL silindirler 1 mLlik bölümlere ayrılmıştır, 10 mL silindirler 0,1 mLlik bölümlere ayrılmıştır.

Mezürler için iki adet doğruluk sınıfı mevcuttur. A sınıfı B sınıfından iki kat doğruluk oranı sağlar.[4] Silindirler tek veya çift ölçekli olabilir. Tek ölçekli okuma, yukarıdan aşağıya (dolum hacmi) ölçülmesini sağlar. Çift ölçekli okuma ise (ters ölçek) hem doldurulan hem de dökülen kabın mezür olmasıyla çift kat doğruluk sağlar.

Mezürler ya sıvı “içermesi” için kalibre edilir (mezür içindeki sıvı hacmini gösterir) ve "TC" olarak işaretlenir ya da sıvıyı “dökmesi” için kalibre edilir (sıvı döküldükten sonra kapta kalacak olan sıvı artığı da hesaba katılarak dökülecek olan sıvı hacmini gösterir) ve “TD” olarak işaretlenir.[5] “Dökülen” ve “içeren” mezürler için toleranslar eskiden farklı olmasına rağmen şu anda bir fark bulunmamaktadır. Ayrıca uluslararası semboller olan “IN” ve “EX”, "TC" ve "TD" yerine daha sıklıkla tercih edilmektedir.[6]

Ölçüm

Okuma yapılıp hacim 40.0 mL olarak belirlendiiğinde kesin ifade 40.0 ± 0,1 veya 39.9 - 40.1 mL olarak belirtilmelidir.
Okuma yapılıp hacim 36.5 mL olarak belirlendiğinde, daha kesin bir ifade için 36.5 0,5 mL veya 36.0 - 37.0 mL olarak belirtilmelidir.

Hacmi doğru okuyabilmek için göz hizasında gözlem yapılmalı ve menisküsün (yani sıvının eğiminin) orta kısmı okunmalıdır.[7] Okuma, sıvıların etrafı çevrildiğindeki doğası sebebiyle menisküs yardımıyla yapılmak zorundadır. Sıvı silindirle çevrildiğinde moleküler güçler yardımıyla duvarlara tutunacaktır. Bu da sıvı yüzeyinin dışbükey ya da içbükey bir şekil almasına sebep olur. Dışbükey sıvının üst sınırını okumak ya da içbükey sıvının alt sınırını okumak sıvının menisküsünü okumaktır.[8] [9]

Ek görüntüler


Kaynakça

  1. ^ [httpmjd3bebdebcueqvyuqewudwevsuh://www.2spi.com/catalog/plasticware/graduated-cylinders.php "Graduated Cylinders, Plastic - SPI Supplies"] 22 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  2. ^ http://www.elementalscientific.net/store/scripts/prodView.asp?idproduct=1239 20 Mayıs 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2016.
  3. ^ Pradyot Patnaik (2003). "Specifications for volumetric ware". Dean's Handbook of Analytical Chemistry, 2nd Edition. McGraw-Hill. ISBN 978-0071410601.
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2018. 
  5. ^ "Graduated Cylinders Information 12 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.".
  6. ^ "Graduated Cylinders 30 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". sizes.com.
  7. ^ "graduated cylinder" (PDF). ohlone.edu. Orijinal (PDF)'ten 26.06.2015 tarihinde arşivlendi.
  8. ^ "Volume Measurements with a Graduated Cylinder" (PDF). Orijinal(PDF)'ten 16.02.2016 tarihinde arşivlenmiştir.
  9. ^ Robinson, Michael; Robinson, Mike; Taylor, Mike (2002-01-01). Maths for Advanced Chemistry. Nelson Thornes. ISBN 9780748765829.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Öklid geometrisi</span> Öklide atfedilen matematiksel-geometrik sistem

Öklid geometrisi, İskenderiyeli Yunan matematikçi Öklid’e atfedilen matematiksel bir sistemdir ve onun Elemanlar adlı geometri üzerine ders kitabında tarif edilmektedir. Öklid'in yöntemi, sezgisel olarak çekici küçük bir aksiyom seti varsaymaktan ve bu aksiyomlara dayanarak birçok başka önermeyi (teoremleri) çıkarmaktan ibarettir. Öklid'in sonuçlarının çoğu daha önceki matematikçiler tarafından ifade edilmiş olsa da, Öklid, bu önermelerin kapsamlı bir tümdengelimli ve mantıksal sisteme nasıl uyabileceğini gösteren ilk kişi oldu. Elemanlar, ilk aksiyomatik sistem ve resmi ispatın ilk örnekleri olarak ortaokulda (lise) hala öğretilen düzlem geometrisi ile başlar. Üç boyutlu katı geometrisi ile devam ediyor. Elemanlar’ın çoğu, geometrik dilde açıklanan, şimdi cebir ve sayı teorisi olarak adlandırılan şeyin sonuçlarını belirtir.

<span class="mw-page-title-main">Kondansatör</span> Ani yük boşalması amacıyla kullanılan devre elemanı

Kondansatör ya da sığaç veya yoğunlaç, elektronların kutuplanıp elektriksel yükü elektrik alanın içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak bir yalıtkan malzemenin iki metal tabaka arasına yerleştirilmesiyle oluşturulan temel elektrik ve elektronik devre elemanı. Piyasada kapasite, kapasitör, sığaç gibi isimlerle anılan kondansatörler, 18. yüzyılda icat edilip geliştirilmeye başlanmış ve günümüzde teknolojinin ilerlemesinde büyük önemi olan elektrik-elektronik dallarının en vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. Elektrik yükü depolama, reaktif güç kontrolü, bilgi kaybı engelleme, AC/DC arasında dönüşüm yapmada kullanılır ve tüm entegre elektronik devrelerin vazgeçilmez elemanıdır. Kondansatörlerin karakteristikleri olarak;

<span class="mw-page-title-main">Su</span> H2O formülüne sahip kimyasal bileşik, yaşam kaynağı

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Maddenin hâlleri</span> maddenin farklı aşamalarında yer alan farklı hâlleri

Bir fizik terimi olarak maddenin hâli, maddenin aldığı farklı fazlardır. Günlük hayatta maddenin dört farklı hâl aldığı görülür. Bunlar; katı, sıvı, gaz ve plazmadır. Maddenin başka hâlleri de bilinir. Örneğin; Bose-Einstein yoğunlaşması ve nötron-dejeneje maddesi. Fakat bu hâller olağanüstü durumlarda gerçekleşir, çok soğuk ya da çok yoğun maddelerde. Maddenin diğer hâllerininde, örneğin quark-gluon plazmalar, mümkün olduğuna inanılır fakat şu an sadece teorik olarak bilinir. Tarihsel olarak, maddenin özelliklerindeki niteleyici farklılıklara dayanarak ayrım yapılır. Katı hâldeki madde bileşen parçaları ile bir arada tutulur ve böylece sabit hacim ve şeklini korur. Sıvı hâldeki madde hacmini korur fakat bulunduğu kabın şeklini alır. Bu parçalar bir arada tutulur ama hareketleri serbesttir. Gaz hâlindeki madde ise hem hacim olarak hem de şekil olarak bulunduğu kaba ayak uydurur.Bu parçalar ne beraber ne de sabit bir yerde tutulur. Maddenin plazma hâli ise, nötr atomlarda dahil, hacim ve şekil olarak tutarsızdır. Serbestçe ilerleyen önemli sayıda iyon ve elektron içerirler. Plazma, evrende maddenin en yaygın şekilde görülen hâlidir.

<span class="mw-page-title-main">Pompa</span>

Pompa, genelde elektrik enerjisini hidrolik enerjiye çevirerek sıvıları veya bazen çamur gibi bulamaçları, mekanik güçle hareket ettiren makinadır.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif atık</span> İstenmeyen veya kullanılamayan radyoaktif maddeler

Radyoaktif atıklar, serbestleştirme sınırlarının üzerinde aktivite konsantrasyonu içeren ve bir daha kullanılması düşünülmeyen nükleer ve radyoaktif maddeler ile radyoaktif madde bulaşmış ya da radyoaktif olmuş yapı, sistem, bileşen ve malzemelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Gözlemlenebilir evren</span> evrenin Dünyadan gözlemlenebilen kısmı

Gözlemlenebilir evren, evrenin ışık ve başka sinyallerin galaksiler ve maddenin, kozmolojik genişlemeden beri Dünya’ya ulaşacak zamanı bulması sonucu, şimdiki zamanda Dünya'dan gözlemlenebilen cisim ve maddelerden oluşan bölgesidir. Evrenin izotropik olduğu varsayılırsa, gözlemlenebilir evrenin sınırı, her yönde aşağı yukarı aynıdır. Dolayısıyla, gözlemlenebilir evren, gözlemcisini merkeze alan, küresel bir hacme sahiptir. Evrendeki her nokta kendi gözlemlenebilir evrenine sahiptir ve bu evren Dünya merkezli olanla çakışıyor olabilir de, olmayabilir de.

<span class="mw-page-title-main">Arşimet prensibi</span>

Arşimet prensibi, bir sıvı içindeki katı bir cismin, taşırdığı sıvının ağırlığına eşit bir batmazlık kuvveti ile yukarıya itildiğini belirtir. Ünlü bir deneyde Arşimet, aynı kütledeki altın bir taç ile bir altın külçesinin taşıracakları su miktarlarının aynı olması gerektiğini ileri sürmüş ve bunu doğrulayamayınca tacın saf altın olmadığını anlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sıvı kristal</span>

Sıvı kristaller, sıvıların ve katı kristallerin özellikleri arasında özelliklere sahip olan kimyasal maddelerdir. Örneğin, bir sıvı kristal (SK) bir sıvı gibi akar ama molekülleri bir kristalinki gibi yönlüdür. Çeşitli sıvı kristal fazları vardır, bunlar çiftkırılım gibi optik özellikleri ile tanımlanırlar. Polarize ışıkla mikroskop altında incelendiklerinde farklı sıvı kristal fazları farklı kristal dokular gösterir. Bunlar SK moleküllerinin farklı yönlü oldukları bölgelere karşılık gelir. Bu bölgelerin her birinde moleküller aynı doğrultuya sahiptirler. SK malzemeler her zaman sıvı kristallik göstermezler.

Ölçü aleti, bilim ve teknolojide çeşitli nicelikleri ölçmek için kullanılan alet ve araçlara verilen genel bir addır.

<span class="mw-page-title-main">Su kirliliği</span> su kaynaklarının kirlenmesi

Su kirliliği; göl, nehir, okyanus, deniz ve yeraltı suları gibi su barındıran havzalarda görülen kirliliğe verilen genel addır. Her çeşit su kirliliği, kirliliğin bulunduğu havzanın çevresinde veya içinde yaşayan tüm canlılara zarar verdiği gibi, çeşitli türlerin ve biyolojik toplulukların yok olmasına ortam hazırlar. Su kirliliği, içinde zararlı bileşenler barındıran atık suların, yeterli arıtım işleminden geçirilmeksizin havzalara boşaltılmasıyla meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr gücü</span> Rüzgârdan elektrik enerjisi üretimi

Rüzgâr gücü, elektrik üretmek için rüzgâr türbinleri, mekaniksel güç için yel değirmeni, su veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek için yelkenler kullanarak rüzgârın kullanışlı formundaki rüzgâr enerjisinin sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Ölçü aleti</span>

Ölçü aleti, fiziksel nicelik ölçmeye yarayan bir cihazdır. Fiziksel bilimler, kalite güvencesi ve mühendislikte kullanılan ölçme; gerçek şeylerin ve olayların, fiziksel niceliklerini elde etme ve kıyaslama etkinliğidir. Yerleşik standart nesneler ve olaylar ölçü birimleri olarak kullanılır ve ölçme işlemi; üzerinde çalışılan unsur ve bununla ilişkili ölçü birimi hakkında bir sayı verir. Ölçü aracının kullanımını tanımlayan araçlar ve formel test yöntemleri, elde edilen sayıların arasındaki ilişkilerin vasıtalarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif kirlilik</span>

Radyoaktif kirlenme veya radyoaktif kontaminasyon, radyoaktif maddelerin yüzeylerde; katı, sıvı veya gaz içinde kasıtsız ve istemeden bulunması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Hibrit yakıtlı roket</span>

Hibrit-yakıtlı roket, roket motorunda birbirinden farklı fazdaki farklı roket yakıtları kullanan bir rokettir. Bu yakıtlardan biri katı halde ve diğeri ise gaz ya da sıvı haldedir. Hibrit roketinin ortaya çıkışı 75 yıl öncesine kadar takip edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Debye modeli</span>

Termodinamik ve katı hal fiziğinde Debye modeli; Peter Debye tarafından 1912 yılında geliştirilen, katılarda özgül ısıya (ısı kapasitesi) olan fonon katkısını tahmin etmek için kullanılan metottur. Atomik kristal yapının salınımlarını, bir kutu içerisindeki fononlar gibi düşünerek ele alır. Bu; katıya ayrı ayrı kuantum harmonik osilatörlerden oluşmuş olarak davranan Einstein modelinin tam tersidir. Debye modeli;  – Debye T3 yasası - ısı kapasitesini düşük sıcaklıklarda doğru bir şekilde tahmin eder., düşük sıcaklıklarda olan. Tıpkı Einstein modeli gibi, yüksek sıcaklıklarda Dulong–Petit Yasasını da doğru bir şekilde kapsar. Ama, ara sıcaklıklarda basitleştirmek için yapılan varsayımlar nedeniyle doğruluğu kusurludur.

Knidos'lu Eudoxus veya Knidoslu Ödoksus, antik bir Yunan astronomu, matematikçi, bilim insanı ve Archytas ile Platon'un öğrencisiydi. Hipparchus'un Aratus'un astronomi üzerine şiiriyle ilgili yorumunda bazı parçalar korunsa da tüm eserleri kaybolmuştur. Bithynialı Theodosius tarafından yazılan Sphaerics, Eudoxus'un bir çalışmasına dayanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Temas açısı</span>

Temas açısı , bir damlanın sıvı-buhar sınırı ve katı yüzey arasında buluşan açıdır. Young denklemi ile katı bir yüzeyin bir sıvı tarafından ıslatılabilirliğini ölçmektedir. Belirli bir sıcaklık ve basınçta belirli bir katı, sıvı ve buhar sistemi benzersiz bir denge temas açısına sahiptir. Bununla birlikte, uygulamada, ilerleyen (maksimal) temas açısından çekik (minimal) temas açısına kadar değişen dinamik bir temas açısı histerezisi fenomeni sıklıkla gözlenmektedir. Termodinamik denge teması bu değerler dahilindedir ve bunlardan hesaplanabilir. Termodinamik denge temas açısı, sıvı, katı ve buhar moleküler etkileşiminin göreceli gücünü yansıtır.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal reaktör</span> içerisinde kimyasal reaksiyon gerçekleştirmek için tasarlanmış tanklar

Kimyasal reaktörler bir kimyasal reaksiyonun gerçekleştirildiği proses ekipmanlarıdır. Kimya mühendisliğinde proses tasarımı ve analizinde sık kullanılan klasik bir ünite prosesidir. Bir kimyasal reaktörün tasarımı, kimya mühendisliğinin birden fazla unsurunun kullanılmasını gerektirir. Reaktörler proseste ham maddelerin ürünlere dönüştüğü oldukça temel bir ekipman olduğundan proses tasarımı açısından büyük önem arz eder. Kimya mühendisleri bir reaksiyonun net bugünkü değerini en üst düzeye çıkarmak için reaktörler tasarlar. Tasarımcılar satın alma ve işletme maliyetini en düşük seviyelerde tutarken bir yandan da üretilen ürün miktarını en yüksek seviyede tutmak için reaksiyonun ürünler yönünde mümkün olan en yüksek verimle devamlılığını sağlarlar. Enerji girişi, enerji çıkışı, ham madde maliyetleri, işçilik vb. işletme giderlerine örnek olarak verilebilir. Isıtma, soğutma, basıncı artırmak için pompalama, sürtünmeden kaynaklı basınç düşüşü ve çöktürme gibi durumlar da enerji değişimlerine birer örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Membran biyoreaktör sistemi</span>

Membran biyoreaktör (MBR) sistemi, biyolojik arıtım metotlarından biri olan aktif çamur prosesini membran ayırma prosesiyle birleştiren arıtım teknolojisidir.