İçeriğe atla

Meveddet Ayeti

Meveddet Ayeti (Arapça: ‎آية المودة); Şura Suresi'nin 23. ayetinin bir bölümünü. Bu ayete göre, Muhammed'in tebliğe karşılık ücreti, akrabalarına meveddet ve sevgidir.[1]

Ayet

ذَلِکَ الَّذِی یُبَشِّرُ اللَّهُ عِبَادَهُ الَّذِینَ آمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحَاتِ قُل لَّا أَسْأَلُکُمْ عَلَیْهِ أَجْرًا إِلَّا الْمَوَدَّةَ فِی الْقُرْبَی وَ مَن یَقْتَرِفْ حَسَنَةً نَّزِدْ لَهُ فِیهَا حُسْنًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ شَکُورٌ
(Ey Peygamber! Müslümanlara) De ki: Sizden, tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum, istediğim, ancak yakınlarıma sevgidir” (Şûra Sûresi: 23) [2]

Etimoloji

Arapça dilinin en meşhur sözlüğü olan İbn Manzûr'un Lisanü’l-Arab'a göre, meveddet muhabbet, sevmek ve sevgi beslemek anlamları taşımaktadır.[3] Üstelik kurba kelimesi de, Muhammed'in yakınları, nesebi yakınlık ve yakın akrabalık manasında kullanılmaktadır.[4]

Nüzul Sebebi

Şii tefsirlerinin kayanklarının tamamı ve Sünni kaynaklarının çoğunda zikredildiğine göre, ayetin nüzül sebebi şöyledir: Muhammed medine'ye hicret ettiği zaman, ensar onun mulakatına gidip ona dediler ki: İslam ve yeni oluşan toplumun geliştirmesi için yardım isterseniz, bizim bütün naçiz servetimiz size ait. Onu kabul ederseniz bize bir iftihar kaynağıdır. Bu esnada meveddet ayeti vahy edildi.[5]

Yorum-Tefsir

Sünnilerine göre Kurba

El-Kurba'nın anlamı hakkında farklı görüşler var. Wilferd Madelung, Almanyalı İslam araştırmacısı, Muhammed'in veliahtlık hakkındaki yazdığı eserinde, Taberi'nin tefsirinde yakın akrabalık (el-Meveddet fi el-kurba) için üç yorum yazmış olduğunu zikredip, kurba'nın ilk ve en önemli yorumu, Muhammde'e kan bağlılığıyla akraba olduğu sadık müslümanlar olarak bilinmiştir.[6] Ayrıca Sünni alimi olan Ahmed bin Hanbel rivayet eder ki bu ayetin vahy edildiği zaman sahabe Muhammed'e bize sevgileri farz olan senin akrabaların kim olduğunu sordular. Muhammed üç kere Ali, Fatıma ve onların oğulları, Hasan ve Hüseyin'inin adlarını söyledi.[7]

Şiilerine göre Kurba

Şii yorumcular ve Beyzavî ve Fahreddin er-Râzî gibi bazı sünni yorumculara göre kurba kelimesinin kastedilen kişileri, Muhammed'in en yakın akrabaları olan Ehl-i beyti, Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin ve onun sonraki dokuz imamlardır.[8][9]El Mizan fi Tefsir'ul Kur'an adlı Muhammed Hüseyin Tabatabai'nin Kur'an tefsiri kitabında, kurba kelimesi ehl-i beyt'e (Ali ve ailesi) atıfta bulunmaktadır. Ayrıca, Kurbanın bu yorumu Şeyh Tabersi tarafından yazılan Kuran tefsiri olan Mecmü'l-Bayan'da görülmektedir. Allame Hilli'nin görüşünde meveddet ayeti Ali'nin İslam peygamberin vasi ve veli olduğunu zikredilen dördüncü Kuran ayetidir. Ayrıca o, Nehcü'l Hak ve Keşfu's-Sıdk kitabında Abdullah bin Abbas'tan bunu nakleder ki bu ayetin vahy edildiği zaman Muhammed'e bu ayette kastedildiği sevgileri farz olanları kim olduğunu sordular. Muhammed sorunun cevabında Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyn'i söyledi.[10]

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "Şûrâ Suresi 23. Ayet". kuranmeali.com. 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2020. 
  2. ^ "Kuran 42:23". Tanzil.net. 25 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2020. 
  3. ^ İbn-i Menzur, “Vedde” kelimesinin açıklaması
  4. ^ İbn-i Menzur, “Kurb” kelimesinin açıklaması
  5. ^ Lisanu'l Mizan, İbn Hacer Askalani, c.4, s.434
  6. ^ "The succession to Muḥammad : a study of the early Caliphate". archive.org. 26 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2020. 
  7. ^ Kurtubi, Muhammed bin Ahmet Ensari, c.3, s.2
  8. ^ Tusi, et-Tibyan fi Tefsiri’l Kur’an, c.9, s.158
  9. ^ Tabersi, Mecmeu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c.9, s.48
  10. ^ Hilli, Nehcü’l Hak ve Keşfu’s-Sıdk, s. 175

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

<span class="mw-page-title-main">Tefsir</span> İslami dini terim

Tefsir veya Yorumlama, İslam dini terimidir. 'el-Fesr' masdarından tef'il babında yorumlamak, açıklamak manalarına gelen bir kelimedir. Eş değer bir kelime "te'vil"dir (yorum). Kur'an ayetlerinin açıklanmasına dair dalıdır. Tefsir ilmi ile uğraşan kişiye müfessir denir. Al-i İmran suresi 7. ayette yer aldığı üzere Kur'an hem anlamı açık, hem de yoruma açık (müteşabih) ayetleri bünyesinde barındırır. İslam tarihinde Kur'an ayetlerini anlamak veya anlamlandırmak üzere çok sayıda çalışma yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hasan bin Ali</span> Sünnilerin 5. halifesi, Şiilerin 2. imamı; sahabe

Hasan bin Ali bin Ebu Talib, Ali bin Ebu Talib ve Fatıma’nın büyük oğulları ve İslam peygamberi Muhammed'in ilk torunudur. Şiâ çoğunlukla onu on iki imamlarının ikincisi kabul eder, çok küçük bir fırkaya göre ise ikinci imam Hüseyin bin Ali'dir. Bununla birlikte hem Sünni, hem de Şiî ve Alevî İslam anlayışında çok önemli bir yeri vardır; onun, peygamberin Ehli beyt'inden olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Babası ile 37 yıl, dedesi ile ise 8 yıl birlikte bulunmuştur. Soyundan gelenlere Şerif denilir.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin</span> Alinin oğlu, Şianın 3. imamı, sahabe

Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib, İslâm peygamberi Muhammed'in torunudur. Dördüncü Hâlife olan Ali bin Ebu Talib'in oğludur. Annesi, Muhammed'in kızı Fatıma Zehra’dır. On İki İmâmlar'ın üçüncüsü olan Hüseyin bin Ali, İslam Devleti’nin bir Emevî saltanatına dönüşmemesi için mücadele vermiş ve Emevîler tarafından öldürülmüştür. Soyundan gelenler Hüseynî ya da Seyyid olarak tanımlanır.

Ehli Aba veya Ehli Kisa hadisi, İslam peygamberi Muhammed'in sırtında abası olduğu halde, abanın altına, Fatıma'yı, Ali bin Ebu Talib'i, Hasan'ı ve Hüseyin'i alması ve Ahzab Suresi'nin "Ey Ehli Beyt! Allah sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor." mealindeki 33. ayetini okumasını anlatır. Ehl-i Aba olayı, Şiilikteki İmametin köklerinin dayandığı önemli olaylardandır.

Muhammed bin Ahmed el-Kurtubi,, Eserlerinde Ehl-i Sünnet'i savunan, başta Mu’tezile olmak üzere İmâmiye, Râfiziyye, Kerrâm’îyye gibi fırkaları eleştiren âmelde Malikî, i'tikatta Eş’ari olmakla birlikte, mezhep taassubuna karşı tavır takınan ve taklitçiliği bir metot olarak benimsemediğini dile getiren Endülüslü ve Arap, muhaddis, müfessir, fakih, dilci ve kıraat âlimi.

Müfessir, tefsir ile uğraşan ilahiyatçılara verilen isim.

Bu liste, Kur'an'ın indirilmeye başladığı 7. yüzyıl'dan günümüze kadar literatürdeki müfessirleri ve varsa eserlerini toplu halde içermektedir. Müfessirin yaşadığı yüzyıl için, ölüm tarihi esas alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">Tathir ayeti</span>

Tathir Ayeti, Ahzab Suresinin otuz üçüncü ayetinin bir bölümü. Şiîler'e göre bu ayet, İslâm dîni peygamberi Muhammed'in Ehl-i Beyt'inin tamamının "ismet" sıfatına hâiz olduğunu belirleyen ayettir. İsmi "pâklanılmak" anlamına gelir.

Sekeleyn hadisi, Muhammed Peygamber'den mütevatır, Kur'an ve göre nakl olan hadistir. Sekeleyn hadisinin doğruluğu bir Doktora tezinde Darü'l Tekrib-i Mezahib-i islam-i -de ispat edildi.

İbnü'l-Mutahhar el-Hillî tam adıyla Cemâlüddîn el-Hasen bin Yusuf bin Ali İbnü'l-Mutahhar el-Hillî Iraklı Şii usul ilmi âlimi.

Bu sayfada İslam diniyle ilgili tüm maddelerin dizin halinde gösterilmesi amaçlanmıştır. Bu madde içeriğinde İslam'a ait tüm ilmi terimler, İslam dinine ait olmayıp İslam'daki bakış açısını anlatan terimler, diğer dinlere ait terimlerin İslam'a göre bakış açısını gösteren maddeler listelenmiştir. Kişi adlarını buraya eklemek dizini aşırı kalabalıklaştıracağı için; İslam'da çok önemli yeri olan kişiler haricinde diğer isimler için Vikipedi'de listesi bulunan listelere bakınız.

Velayet Ayeti ; Maide Suresinin 55. ayeti. Ayet, müslümanlara Allah, Muhammed, namaz kılan ve rüku ederken zekat veren kişilerin velayetine işaret eder.

Kırtas Vak‘ası, Kalem kağıt hadisi veya Perşembe günkü felaket Muhammed'in ömrünün son günlerinde bir şeyler yazdırmasını istediği bir olayı ifade eder. Tarihi kayıtlarda tevatür haddinde yer alan bu hadis, Şii ve Sünni kaynaklarda nakletmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İnzar Ayeti</span>

İnzar Ayeti Kur'an'da Şuara Suresi'nin 214. ayetidir. Muhammed'in bi’setinin üçüncü yılında, Mekke'de indirilmiştir. Bu ayette, Muhammed yakın akrabalarını uyarmak ve ikaz etmekle görevlendirilmiştir. Muhammed de onları İslam’a davet ettikten sonra Ali'yi kendi yerine halife ve ardılı olarak tayin etmiştir.

Uhuvvet Ayeti , Hucurat suresinin onuncu ayeti. Bu ayet İslam'ın en meşhur sloganlarındandır. Ayet, Muhammed ve Ali arasında olan kardeşlik hakkındadır. Ayette, müslümanlar arasındaki kardeşlik konusu işlemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sefine Hadisi</span>

Sefine Hadisi, İslam peygamberi Muhammedʼin meşhur hadislerinden biridir. Hadiste Muhammed’in Ehl-i Beyti, Nuh’un gemisine benzetilmiştir. Ona sığınanlar kurtulacaklar. Bu yüzden bu hadis, Sefine/Gemi Hadisi adıyla ünlenmiştir. Sefine hadisi güvenilir Şii ve Sünni kaynaklarında zikredilmiştir.

Ta'wilat Ehl-i Sünnet veya Ta'wilat el-Kur'an, daha çok Tefsir al-Maturidi olarak bilinir, Taberi'nin çağdaşı olan Hanefi alimi Ebu Mansur el-Maturidi tarafından yazılmış klasik bir Sünni tefsirdir.