Metzamor Nükleer Santrali
Metzamor Nükleer Santrali (Ermenice: Մեծամոր ատոմակայան), Ermenistan'ın Türkiye sınırına 16 km uzaklıkta yer alan Metzamor şehrinde bulunan nükleer santral. Santralde biri işlevsel olmak üzere 2 adet 408 MW güce sahip VVER-440/230 tipi reaktör bulunmaktadır. Santral Ermenistan'ın başkenti Erivan'a 32 km, Kars'a 100 km, Iğdır'a ise 30 km uzaklıktadır. 2018 verilerine göre santral ülkenin enerji ihtiyacının %27'sini karşılamaktadır.
Santralin ilk reaktörü 1976, ikincisi ise 1980 yılında hizmete girdi. 1988 Spitak depreminde zarar görmemiş olmakla birlikte santralin iki reaktörü de halk baskısı ve protestolar sonucunda kapatıldı. 1993 yılında Ermenistan hükûmeti enerji krizi nedeniyle ikinci üniteyi tekrar açma kararı aldı ve bazı iyileştirme çalışmaları sonrasında ünite 1995'te devreye alındı. 2005 yılında planlanmış ömrünü tamamlayan santralin faaliyet ömrü 2016'ya uzatıldı. 2016 yılında santralin faaliyet ömrünün 2026'ya uzatılması planlandı. 2018'de ise 2036'ya kadar uzatılmasının planlandığı açıklandı.
Çeşitli kaynaklara göre Metzamor Nükleer Santrali, günümüzde dünyadaki mevcut santraller içerisinde en güvensiz reaktörler arasında yer almaktadır.[1][2][3] Nükleer santralin yapım sürecinde Sovyet bilim insanları ve Ermenistan içerisindeki çevreler, santralin fay hattı üzerinde yer alması ve su kaynaklarına sızıntı gerçekleşmesi ihtimali dolayısıyla yapımına karşı çıkmıştır.[4]
Çeşitli sivil toplum örgütleri, bazı akademisyenler ve Avrupa Birliği, santralin, çevresindeki bölgeler için tehlike arz ettiğini öne sürerek kapatılması talep etmiştir. Deprem bölgesinde bulunması ve VVER-440'ın aslî tasarımındaki yetersizlikler santral hakkındaki temel endişeleri oluşturmaktadır, ancak yetkililer santralde herhangi bir güvenlik sorunu olmadığını öne sürmektedir. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun 2020'de tamamladığı güvenlik incelemesi santralde herhangi bir güvenlik ihlâli tespit etmediğinden ötürü Ermenistan Nükleer Düzenlemeler Kurumuna santrali Ekim 2026'ya kadar işletmesi için izin vermiştir.
Tarihçe
Santralin ilk reaktörü 1976, ikincisi ise 1980 yılında hizmete girmiştir. Santralin planlarının gündeme ilk olarak geldiği 1960'larda hem Sovyet bilim dünyasında hem de Ermenistan içerisinde çevreler, santralin inşasına karşı çıkmıştır. Bilim insanlarının karşı çıkma gerekçeleri arasında santralin Ağrı Dağı fay hattı üzerinde bulunduğu gerçeği ve bölgedeki yeraltı sularına radyasyon sızdırması, böylece Ermenistan'ın ana su şebekesini kirletme potansiyeline sahip olması yer almaktaydı.[4] 1988 Spitak depreminin merkezi santralin 75 km uzağında yer almıştır. Deprem sonucunda zarar görmemiş olmakla birlikte[5] santralin iki reaktörü de halkın güvenlik ile ilgili olan endişelerinden ötürü depremden birkaç ay sonra enerji üretimi durdurulmuş, 1990'da ise tamamen kapatılarak santraldeki değerli ekipmanlar satılmıştır.[6] 1993 yılında Ermenistan hükûmeti enerji açığı gerekçesi ile 2. üniteyi tekrar açma kararı almış ve yapılan bazı iyileştirme çalışmaları sonrası üniteyi 1995'te devreye almıştır. İlk ünite sadece 13 yıl serviste kalmış olup deprem sonrasında yeniden hizmete alınmamıştır.[7] Yeniden devreye alınmasından beri Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu santrale düzenli olarak güvenlik iyileştirmeleri yapmaktadır.[5]
2005 yılında planlanmış ömrünü tamamlayan santralin Robert Koçaryan'ın bir demecine göre 2016'ya kadar faaliyetini sürdürmesi planlanmıştır. 2016 yılında, Ermenistan'ın %40 oranında enerji ihtiyacını karşıladığı için santralin 2026 yılına kadar kullanımına karar verilmiştir. Ermenistan Parlamentosu'nun oturumunda, Metsamor Nükleer Santrali'nin işletim süresinin 2026 yılına kadar uzatılması konusunda Rusya ile arasındaki işbirliği anlaşmasını onaylamış; karar, 111 lehte, 1 aleyhte ve 3 çekimser oyla kabul edilmiştir. Anlaşmaya göre, Rus şirketi Rosatom, nükleer santralin genel tamir ve ekipman değişiminden sorumlu olacak, aynı zamanda bakım ve personel yetiştirme işlerini de yürütecektir.[8]
2018 Temmuz ayında Ermenistan başbakanı santralin işlevsel ömrünün 2040'a kadar uzatılması için çalışmaların yapılacağını duyurdu. 2020'de UAEK, santralin uzun süreli kullanım için güvenlik incelemesini (SALTO) tamamladı.[9] 2021 yılında Rosatom liderliğinde santral 140 günlüğüne kapatılarak santralin işlevsel ömrünün uzatılması için çalışmalar gerçekleştirdi.[5]
Reaktörler
Metzamor'da yer alan iki reaktör de VVER-440 tipine mensuptur. VVER, 1960'ların sonunda tasarlanmış su soğutmalı ve yönetmeli basınçlı su reaktörler serisidir. Rusya'da bulunan Kola-1 ve Kola-2, Metzamor ile aynı reaktör tipine sahip olan aktif reaktörleri oluşturmaktadır. Metzamor'da olduğu üzere bu reaktörler de ömrün uzatılması ve enerji üretimini artırmak adına işlemlerden geçmiştir.[5] Santrale üçüncü ve yeni bir reaktörün eklenmesi Ermenistan gündemine sıklıkla gelen bir konudur.
İsim (Santral, reaktör ünite veya kod) | Reaktör tipi | Durumu | MWe (net üretim) | MWe (brüt üretim) | Hizmete geçiş | Hizmetten çıkış | GWh, elektrik şebekesine verilen miktar [10] |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Metzamor - 1 | VVER-440 Model v270 | Hizmet dışı | 376 | 408 | 28.12.1976 | 25.02.1989 | 25.266 |
Metzamor - 2 | VVER-440 Model v270 | Hizmette | 376 | 408 | 05.01.1980 | 2026 - 2036 | 44.198 |
Metzamor - 3 | VVER-1000? | Planlanan | 1060 | - | - | - | - |
Risk ve önlemler
VVER 440 tipi reaktörlerin eleştirilen en önemli özelliklerinden biri büyük yarıklara karşı gazların atmosfere salınımına engel olacak bir muhafaza yapısına sahip olmamasıdır.[1] Bu tip reaktörlerin orijinal dizaynında yangına karşı önlemlerin ve ikincil koruma sistemlerinin yetersiz olması diğer büyük risk faktörlerini oluşturmaktadır,[11] buna karşın yapılan modifikasyonlar yetkililerin açıklamalarına göre bu risk faktörlerini azaltmıştır. Yapının güvenlik denetçisi Martun Gurkanian'a göre VVER 440 tipi reaktörlerin sonrasında gelen yeni tiplere (veya öncülü RBMK'ye) göre en büyük avantajı nötron moderatörü olarak grafit yerine su kullanmasıdır.[12]
Reaktörün inşa edildiği bölgenin sismik açıdan dünyanın en aktif deprem bölgelerinden birinde yer alması büyük bir risk faktörü olarak nitelendirilmektedir. Aralarında Ermeni devlet yetkililerinin de yer aldığı santralin destekçileri santralin stabil bazalt kaya üzerine inşa edildiğini ve pek çok güvenlik modifikasyonu yapıldığını öne sürerek depremin yapıyı etkileyeceği iddiasını kabul etmemektedir. Yetkililere göre santralin Syunik depreminde hasar görmemesi ve Fukuşima faciasından sonra uygulanmaya başlanan gerilim testlerini geçmesi iddialarına kanıt oluşturmaktadır.[12]
Avusturyalı ekoloji profesörü Antonia Wenisch santrali "dünyanın en tehlikelilerinden biri" olarak tanımlamıştır. Wenisch, reaktördeki yakıtın hasar görmesi ihtimalinin (kalp erime kazası frekansı) neredeyse her 10 bin yılda 2 kazaya denk olduğunu; bu ihtimalin ABD'deki tipik bir santralde her 50 bin yılda 2 kaza olduğunu belirtmiştir.[1] Amerikalı nükleer mühendislik uzmanı Robert Kalantari ise Metsamor'un herhangi bir nükleer santral kadar güvenli olduğunu söylemiş ve bir kaza esnasında alınmış önlemlerin kazaya engel olacağını belirtmiştir.[1]
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) olası bir nükleer kaza sonucunda ortaya çıkabilecek doğal radyasyon seviyesindeki artıştan haberdar olmak ve gerekli müdahalede bulunabilmek için Radyasyon Erken Uyarı Sistemi Ağı (RESA) kurmuştur.[7] 24 saat kesintisiz çalışan sistem Türkiye genelinde kurulu 78 istasyon vasıtası ile bölgelerdeki radyasyon düzeylerini sürekli kontrol etmekte ve havadaki Gama ışınındaki artış uyarı eşik değerinin üzerine çıktığında Ankara'daki TAEK Kriz Merkezi'ni otomatik olarak uyarmaktadır. Bu istasyonlardan 14 adeti ise Metzamor'a yakın bölgelerde konuşlandırılmıştır.[7] Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun 2007 yılında yaptığı basın açıklamasına göre o zamana dek yapılan tüm radyoaktivite analizlerinde ve RESA istasyonlarının ölçümlerinde doğal seviyenin üzerinde bir radyoaktivite ya da radyasyon seviyesine rastlanmamış olup, Türk medyasında yer alan ve aksini iddia eden haberlerin doğru olmadığını belirtmiştir.[7]
Tepki ve eleştiriler
Metsamor'un varlığı Ermenistan'da tartışmalı bir konudur. Özellikle 1988 depreminden sonra halk baskısı santralin kapatılması yönündeki birincil faktör olmuştur. Deprem sonrasında "Yeşiller" adı verilen grup çevreye zararlı olarak tanımladıkları ülkenin en büyük kimyasal şirketi olan Sovyet merkezli Nairit ile nükleer santrale karşı büyük protesto gösterileri düzenlemiştir.[6] Kapatılmasının ardından yaşanan ağır elektrik sorunları santralin toplum içerisinde destek görme oranının artmasına sebebiyet vermiştir.[13] Elektrik kesintisi sıkıntısı döneminde yaşamış bireylerin, santrali tehlikeli bulsalar bile o dönemde yaşamaya tercih ettikleri rapor edilmiştir.[12]
Türkiye
Olası bir nükleer kaza sonucu radyoaktif gazların atmosfere salınması durumunda sadece çevre illerin değil çevre ülkelerin de etkilenmesi muhtemeldir. 1979'dan beri devrede olan santral için Türkiye'nin resmi bir girişimi olmamıştır. Ancak sivil toplum örgütleri bazında santrale karşı çıkma söz konusudur.[14] Nisan 2016 tarihinde Enerji Bakanı Berat Albayrak nükleer enerji karşıtlarına seslenerek "Enerjinizi Ermenistan'daki santrali protesto etmek için harcarsanız, Türkiye'ye çok daha büyük hizmet verirsiniz. 40 küsur yıllık bir teknoloji, ciddi riskleri ve sıkıntıları beraberinde barındırıyor. Sadece Ermenistan için değil, bütün dünya coğrafyası için tehlikeli" diye konuştu.[15]
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği, Ermenistan'dan santrali kapatmasını istemiş, ülkenin 25 Ocak 2001'de gerçekleştirdiği Avrupa Konseyi üyeliği için bu şartı koymuştur. AB daha öncesinde aynı reaktör tipine sahip Bulgaristan, Slovakya ve Çekya için de bu şartı koymuş ve bu reaktörleri kapatmıştır. Ancak, Ermenistan artan enerji ihtiyacını ileri sürerek santrali kapatmamıştır. Bunun üzerine AB santralin kapatılması için 100 milyon Euro vermek istemiştir. Ancak bu parayı yetersiz bulan dönemin Ermenistan Başbakanı Robert Koçaryan 1 milyar Euro talep etmiştir. Bunun sonucunda Avrupa Birliği vazgeçmiştir.[2][16]
2017 yılında Avrupa Parlamentosu'nda AB'nin Metzamor'un bölgede teşkil ettiği risk üzerindeki tutumuna ilişkin soruya AP başkan yardımcısı Mogherini santralin kapatılmasının AB'nin Ermenistan'la Avrupa Komşuluk Politikası çerçevesindeki ana amaçlarından biri olduğunu söyleyerek cevap vermiştir.[17]
Kaynakça
- ^ a b c d "Is Armenia's Nuclear Plant the World's Most Dangerous?". National Geographic (İngilizce). 14 Nisan 2011. 18 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2022. Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: ":2" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ a b Yeşil Iğdır Gazetesi, 4 Ağustos 2004, Sayı: 10702, sf. 1-2.
- ^ Spencer, Meredith III (2014). "Armenia at the crossroads". Nuclear Energy Safety and International Cooperation: Closing the World's Most Dangerous Reactors. Londra: Routledge. ISBN 9781315779690.
- ^ a b Gureghian, Tamara C. (1994). "Medzamor: Weighing the Reopening of Armenia's Unstable Nuclear Power Plant and the Duties of the International Community". Villanova Environmental Law Journal. 5 (1). ss. 163-202.
- ^ a b c d "Nuclear Power in Armenia - World Nuclear Association". www.world-nuclear.org. 9 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2022.
- ^ a b Inc, Educational Foundation for Nuclear Science (Ocak 1994). Bulletin of the Atomic Scientists (İngilizce). Educational Foundation for Nuclear Science, Inc. 18 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2022. Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: ":1" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ a b c d "TAEK Sayfası". 11 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2008.
- ^ "Ermenistan nükleer santrali 11 yıl daha kullanacak". Milliyet. 9 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2015.
- ^ "IAEA Concludes Long Term Operational Safety Review at the Armenian Nuclear Power Plant". www.iaea.org (İngilizce). 4 Kasım 2021. 4 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2022.
- ^ Hizmete geçişten 31 Aralık 2006 ya kadar elektrik şebekesine verilen net elektrik miktar.
- ^ Inc, Educational Foundation for Nuclear Science (Ocak 1994). Bulletin of the Atomic Scientists (İngilizce). Educational Foundation for Nuclear Science, Inc. 18 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2022.
- ^ a b c Mersom, Daryl. "The city in the shadow of an ageing nuclear reactor". BBC (İngilizce). 24 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2022. Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: ":3" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ Samuel Apikyan; David Diamond (13 Ekim 2009). Nuclear Power and Energy Security. Springer. ss. 135-. ISBN 978-90-481-3504-2. 9 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2017.
- ^ "www.turksam.org". 11 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2016.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2017.
- ^ "Nuclear Power in Armenia". world-nuclear.org. 24 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2015.
- ^ "Answer to Question No E-005076/17". www.europarl.europa.eu (İngilizce). 26 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2022.
Dış bağlantılar
- TAEK Sayfası
- Sınırımızdaki Çernobil: Metsamor Nükleer Santrali(11 Temmuz 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
- Metsamor sancısı!(15 Ağustos 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
- “KAFKASYA’NIN FUKUŞİMASI” METSAMOR’A DİKKAT - diplomatik gözlem