İçeriğe atla

Metin Kaygalak

Metin Kaygalak, (d.1968 Bingöl) şair, yazar. ODTÜ Felsefeyi kazandı, özel nedenlerle okumadı. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden mezun oldu (1990).

İlk şiiri (Ronya) 1987'de Güneş Gazetesi’nin düzenlediği Genç Şairler Şiir Antolojisi yarışmasında gazetede yayımlandı.

Şiir ve yazıları birçok dergi ve gazetede yayımlandı.

2012-2013 döneminde Pelin Batu ile IMC TV'de kültür programı yaptı [1]

Duvar Edebiyat Kültür Dergisinde yayın kurulunda yer aldı. [2]

İlk şiir kitabı Yüzümdeki Kuyu 1998’de yayımlandı. Kitap eleştirmen Orhan Koçak’ın tanıtım yazısıyla çıktı. [3]

Hakkında Yazılanlar

Orhan Koçak'ın Yüzümdeki Kuyu arka kitap yazısı: Bir noktada tıkanıp kalmış ve ancak çok sonra azar azar, kesik kesik akmaya başlamış bir suyu andırıyor Kaygalak'ın şiiri. Tıkandığı yerde çok kalmış ve böylece kendi üzerine dönmüş, kendini, kendi tıkanışını iyi tanımış bir şiir. İmkanlarını da. Yahya Kemal gibi, Dıranas ve Tanpınar gibi, Cemal Süreya ve Ece Ayhan gibi, Hilmi Yavuz ve İsmet Özel gibi, yapacağı işi en baştan sezen ve çoktan biçimlenmiş olarak doğan bir şiir. Tıkanma bir tür erken olgunlaşmaya yol açıyor burada. Bir koyulaşma, kıvam bulma: Takılıp kaldığı yerin bütün minerallerini, bütün ışıltılı kirini de üstlenmiş bir madde. "taşların unutulan / yüzüyüm ben. / söz'ün - dil'in - ve zaman'ın... / / dağların kilitlenmiş yüzüyle / mühürlendim, / resimlerin taşlarda unuttuğu dile." Bu kilitlenme, ilerleme düşüncesinin tehlikeli aldatıcılığına işaret eden ama olgunlaşmayı da büsbütün yadsımayan bir Karanlık Aydınlanmaya da işaret ediyor. "birazdan susacak / dilini bildiğim her şey. / yeryüzü / ve gökyüzü. / yüzümü döndüğüm kalpler.."

Ortodoks Oğlanlar için Fücur adlı kitabı, Nâr Defterleri ile birlikte eş zamanlı olarak çıktı.

Ortodoks Oğlanlar için Fücur 2006 yılında en iyi on kitap içinde anıldı.

'İlhan Berk: Yüzümdeki Kuyu şiirin tarihinin her şeyden önce dilin ve tekniğin tarihi olduğunu anlamıştır. Bazı şairler böyledir. Yıllarca içten içe dille, tarihle, teknikle yoğrulmuş doğarlar. Yazmaya nice yıl sonra başlarlar, ilk kitabıyla da şaşırtırlar. Metin Kaygalak'ın şiirini ben böyle şaşırarak öğrendim. Sonra da onu izlemeyi sürdürdüm. Özellikle de Suya Okunan Duayla da beklentim perçinlendi. Kısa sürede tekniğin ve dilin anlayışıyla donandım, zenginleştim. (Yasakmeyve sayı:6, Ocak-Şubat 2004)

Orhan Kâhyaoğlu: Metin Kaygalak, şiiri üzerine en çok konuşulan şairlerden biri. Şiirinin kültürel kaynaklarında inanılmaz bir zenginlik, çeşitlilik var. Modern ve kentli bir şiire, Ortadoğu duyarlılığını kaynaklarını ve bunların nasıl etkili olabileceği sorusuna, yazdığı şiirler hep yanıt vermişti. Bu ilginç şairin 2006'da iki şiir kitabı birden yayımlandı. Bizce, aynı denize akan iki ırmak niteliği taşıyan Ortodoks Oğlanlar İçin Fücur ve Nar Defterleri'nden ilkini, seçtiğimiz on kitabın içine aldık. Gerçekten, zoru başarıyor bu şiir. Ortadoğu duyarlılığına çoğu usta şair politik, felsefi ya da kültürel bağlamlarda yaklaştı, bu birikimleri duygusallaştırdı hep... Ortodoks Oğlanlar İçin Fücur, Türkçe yazılan şiire, kendine has bir alternatifi içinde barındırıyor. (Radikal Kitap, 22.12.2006)

Arif Damar Cumhuriyet Gazetesinde Ayın Şiiri: Genç yaşlı, Metin, bütün şairlerimizden farklı bir yerde duruyor. Kendimi de onlardan ayrı tutmuyorum…68 yaşına geldiği halde kendine özgü bir şiir, bir ses yaratamamış şairlerin yanında bir Metin Kaygalak şiirinden söz edebiliriz. Metin, Doğu kültürünü, mitolojilerini, masallarını, öykülerini iyi özümsemiş… Kaygalak’ın şiirini derinden kavrayabilmek için onun dayandığı kaynakları da iyi bilmek gerektiğini düşünüyorum. Kaygalak, Cemal Süreya gibi büyük bir şair niye olmasın! [4]

Şiir Kitapları

  • Yüzümdeki Kuyu 1998 (Şiir)
  • Suya Okunan Dua 2000 (Şiir)
  • Nar Defterleri 2006 (Şiir)
  • Ortodoks Oğlanlar İçin Fücur 2006 (Şiir)
  • Doğu Kapısındaki Jonglör [5] 13 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 2014 (Şiir)
  • Siyah Divan 2022 (Toplu Şiirler 1998-2013)

Bazı Makaleleri

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Cemal Süreya</span> Türk şair, yazar ve çevirmen (1931–1990)

Cemal Süreya, kimlik adıyla Cemalettin Seber, Türk şair, yazar ve çevirmen. Türk şiirinde modernist bir hareket olan İkinci Yeni şiirinin öncü şairlerinden biridir. İlk şiir denemelerini ortaokulda eskizlerle, lisede aruzla yapsa da asıl şiir çalışmaları üniversite yıllarında başlamıştır. Üvercinka (1958), Göçebe (1965), Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973), Uçurumda Açan (1984), Sıcak Nal (1988), Güz Bitigi (1988) ve Sevda Sözleri (1990) adlarındaki şiir kitaplarının yanı sıra deneme, eleştiri, günlük ve antoloji türlerinde de yazmıştır. Eserlerinde en sık işlediği temalar aşk, kadın, yalnızlık, sosyal ve siyasal eleştiriler, ölüm, tanrı düşüncesi, portreler ve manzum poetikadır. Ayrıca Fransızcadan kırka yakın kitabı Türkçeye çevirmiştir. Onüç Günün Mektupları (1990) dışında hiçbir yazısı veya şiiri, dergi ve gazetede yayımlanmadan kitaba dönüşmemiştir. Sosyalist bir dünya görüşüne sahip olan Süreya, Papirüs dergisini çıkarmış ve bu dergide edebî görüşlerini açıklamasının yanı sıra dergiyi bir aydın olarak fikirlerini ortaya koymak için araç olarak kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Haydar Ergülen</span>

Haydar Ergülen Türk şair.

1990'da ölen şair Cemal Süreya anısına düzenlenen şiir ödülü yarışması.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Seyfi Orhon</span> Türk şair, gazeteci, yazar, yayımcı, siyaset adamı

Orhan Seyfettin Orhon, Türk şair, gazeteci, yazar, yayımcı, siyaset adamı.

Ahmet Ada Türk şairdir.

Şükrü Hulki Aktunç, Türk şair ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Veli Kanık</span> Türk şair (1914–1950)

Orhan Veli Kanık, daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir. Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Şair otuz altı yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı.

<span class="mw-page-title-main">Oktay Rifat</span> Türk şair, romancı ve oyun yazarı

Ali Oktay Rifat, Türk şair, oyun yazarı ve roman yazarı. Türk şiirinin en büyük isimlerinden birisi kabul edilir. Orhan Veli ve Melih Cevdet'le birlikte Garip Akımı'nın kurucularındandır. 1955 yılından itibaren İkinci Yeni adlı şiir akımına yönlenmiştir. Şiir dışında roman ve oyun türlerinde de eserler vermiştir. Şair Nazım Hikmet'in kuzenidir.

Soyut, Mayıs 1965'ten Eylül 1977'ye kadar iki ayrı döneminde toplam 144 sayı yayımlanan edebiyat dergisi. Şair Halil İbrahim Bahar'ın sahibi olduğu dergi önce gazete boyutunda çıktı, sonra küçük boyda yayınlandı. Sorumlu yönetmenliğini Bülent Dalyancı, teknik yönetmenliğini Yalçın Aslan yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Metin Eloğlu</span> Türk şair ve ressam

Metin Eloğlu,, Türk şair ve ressam.

<span class="mw-page-title-main">Süreyya Berfe</span> Önceleri İkinci Yeninin, sonradan halk şiirinin yolundan giden ve 1960 kuşağı şairleri arasında sayılan Türk şair ve yazar

Süreyya Berfe, Türk şair ve yazar. 1965'e kadar gerçek adı olan Süreyya Kanıpak'ı kullandı. Daha sonra soyadını değiştirmeye karar verdi ve Cemal Süreya'nın önerisiyle Berfe soyadını aldı. Süreyya Berfe adını kullanmaya başladı. Önceleri İkinci Yeni akımı içinde yer aldıysa da, sonradan halk şiirinin yolundan giden başka arayışlara yöneldi. 1960 kuşağı şairleri arasında sayıldı.

<span class="mw-page-title-main">Ali Asker Barut</span>

Ali Asker Barut, şair, gazeteci, yayımcı.

Orhan Koçak,, yazar, eleştirmen, çevirmen, editör ve yayıncı.

<i>Üvercinka</i> Cemal Süreya kitabı

Üvercinka, Cemal Süreya'nın 1958'de Yeditepe Yayınları tarafından yayımlanan ilk şiir kitabıdır. Kitabın ilk basımında şairin 1953-1957 yılları arasında yayımladığı şiirlerden sadece yirmi dokuzuna yer verilmişken sonraki basımlarda şiir sayısı artırılmıştır. Yayımlandığı dönemde büyük ilgi gören kitap, 1959'da Yeditepe Şiir Armağanı'nı kazanmıştır. Eserin adı, Süreya'nın iş yerinde tanıştığı ve âşık olduğu bir kadına "Üvercinka" adını vermesinden gelmiştir. Kitap-lık dergisinin Türkiye'nin kuruluşunun 75. yıldönümü sebebiyle 1998'de hazırladığı "75 Yılda 75 Kitap listesi"nde 36. sırada yer almıştır. Ocak 2015'ten itibaren Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanmaktadır.

<i>Beni Öp Sonra Doğur Beni</i> Cemal Süreya kitabı

Beni Öp Sonra Doğur Beni, Cemal Süreya'nın 1973'te yayımlanan şiir kitabıdır. e Yayınları tarafından yayımlanan kitap, otuz şiirden ve dört bölümden oluşmaktadır. İçerdiği çoğu şiir daha önce çeşitli dergilerde yayımlanmış olan Beni Öp Sonra Doğur Beni, Süreya tarafından Elif Sorgun'a ithaf edilmiştir. Süreya'nın "toplumsal yön sebebiyle" en sevdiği şiirlerini barındırdığı söylediği Beni Öp Sonra Doğur Beni, eleştirmenler ve okurlar tarafından beğenilmiştir.

Göçebe, Cemal Süreya'nın Nisan 1965'te, DE Yayınevi tarafından yayımlanan şiir kitabıdır. Yayınevinin "Türk Şiiri Dizisi"nin üçüncü kitabıdır. Göçebe'de, şairin 1958-1965 yılları arasında yazıp yayımladığı on yedi şiiri yer almaktadır. Bu şiirler daha önce Pazar Postası, Yeni İnsan, Dönem ve Yeni Dergi'de çıkmıştır. Göçebe'deki şiirler, "27 Mayıs Devrimi" sonrasında yazılmıştır. Kitaba adını veren şiiri Paris'teyken yazan Süreya, bu kitabında kendini "daha bilinçli" olarak görmüştür. Yayımlandıktan bir yıl sonra, 1966 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü almıştır. Yedi yıl önce yayımladığı bir önceki kitabı Üvercinka'ya oranla aşk şiirlerinde düşüş varken toplumsallık teması içeren şiirler artmıştır.

Uçurumda Açan, Cemal Süreya'nın 1984'te Can Yayınları tarafından yayımlanan Sevda Sözleri içinde yer alan kitabıdır. "Üzerinden Sevişmek", "Oteller Hanlar Hamamlar İçin Sürekli Şiir" ve "Taşıran Damla" adlı üç bölüm ve otuz beş şiirden oluşmaktadır. Yayımlandığı zaman ses getiren bir kitap olmamıştır. Kitaptaki şiirler, 1977-1984 yıllarında Türkiye Yazıları, Oluşum, Yusufçuk, Papirüs, Hürriyet Gösteri, Yaşam İçin Şiir ve Aydan Aya dergilerinde yayımlanmıştır. "Üzerinden Sevişmek" bölümünde aşk şiirleri varken "Oteller Hanlar Hamamlar İçin Sürekli Şiir" bölümündeyse roma rakamlarıyla altı şiir yer almaktadır. Süreya bu bölümdeki seriyi yirmi ila otuz ay sürdürmeyi plânlarken eşi Zühal Tekkanat'a yazdığı mektupta bu seriyle yazmadığı şiirleri telafi edeceğini söylemiştir ve bu serideki şiirler Süreya'nın Ankara anılarını ve izlenimlerini taşımaktadır. "Taşıran Damla" bölümündeyse portre şiirler ağırlıktadır.

Güz Bitigi, Cemal Süreya'nın 1 Nisan 1988'de Dönemli Yayıncılık tarafından yayımlanan altıncı şiir kitabıdır. Kitap, Süreya'nın bir önceki şiir kitabının yayımlanmasından bir gün sonra piyasaya sunulmuştur. Güz Bitigi'nin adı Doğu Perinçek'e göre Dîvânü Lugati't-Türk'teki "Ay Bitigi"nden alınmıştır. "Ay Bitigi", Karahanlılar devletinde askerlerin adlarının ve azıklarının yazıldığı defterdir. Kitap; 1 düzyazı, 20 şiir, 1 şarkı, 11 beyit, 16 dize başlıklı yirmi dört şiirden oluşmaktadır. Süreya, Güz Bitigi'ni "tek bir şiir" olarak nitelendirmiştir. Her iki kitap, aynı yıl Necatigil Şiir Ödülü'nü almıştır.

Cemal Süreya (1931-1990), hayatı boyunca şiir, deneme, eleştiri, çeviri, günlük ve antoloji alanında eserler vermiştir. Türk şiirinde modernist bir hareket olan İkinci Yeni şiirinin öncü şairlerinden biri Süreya, ilkokul sıralarında Ali cenkleri ve bir takım dinî içerikli eserleri okumuş ve dergi çalışmaları yapmıştır. Şairliğe ilk adımını, ortaokul arkadaşı ve sonradan eşi olan Seniha Hanım'a yazdığı şiirler oluşturmaktadır. Lisedeyken Eski edebiyatla ilgilenen şair, Osmanlıcayı kendi kendine öğrenmiş ve şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. İlk şiirini, "Şarkısı-Beyaz", 8 Ocak 1953 tarihli Mülkiye dergisinde yayımlamıştır. Derginin nisan sayısında "Di Gel", mayıs sayısında "Çıkmaz Sinir" yer almıştır. Ayrıca Asır, Yeditepe, Yenilik dergilerine de şiirler göndermeye başlamıştır. Şairlik duygusunu yaratan ilk etken, annesinin ona anlattığı Kerem ile Aslı hikâyesi, ikinci etken de Ali cenkleri ve Köroğlu kitaplarıdır. Başlarda Garip hareketine ilgi duymayan Süreya, yeni şiire ilgisi Ahmet Muhip Dıranas'ın "Kar" şiiriyle başlamıştır. Yeni şiire yönelmesi Dıranas ve Özdemir Asaf'a olan ilgisiyle gelişmiştir. Süreya'yı şöhrete kavuşturan şiir Yeditepe dergisinde Haziran 1954'te yayımlanan "Gül" şiiridir. Eserlerini Yeditepe'nin yanı sıra Şiir Sanatı, Evrim, Yenilik, Şimdilik, Pazar Postası gibi yerlerde yayımlamaya devam etmiştir. Üvercinka (1958), Göçebe (1965), Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973), Uçurumda Açan (1984), Sıcak Nal (1988), Güz Bitigi (1988) ve Sevda Sözleri (1990) şiir kitaplarını yayımlamıştır. Ayrıca Fransızcadan kırka yakın kitabı Türkçeye çevirmiştir. Onüç Günün Mektupları (1990) dışında hiçbir yazısı veya şiiri, dergi ve gazetede yayımlanmadan kitaba dönüşmemiştir. Kendini "sol sempatizanı demokrat aydın" olarak gören Süreya, Papirüs dergisini çıkarmış ve bu dergide edebî görüşlerini açıklamasının yanı sıra dergiyi bir aydın olarak da fikirlerini ortaya koymak için bir araç olarak kullanmıştır.

Arife Kalender, Türk şair, çevirmen ve araştırmacı.