İçeriğe atla

Metil kırmızısı

Metil Kırmızısı
Metil kırmızısı maddesinin kimyasal yapısı
Tanıtım ve özellikler
Bilimsel ismi Methyl Red
Alternatif isimler C.I. Asit Kırmızısı 2
Moleküler formülü C15H15N3O2
Mol kütlesi 269.299 g/mol
Kaynama noktası179-182 °C

Metil kırmızısı (ayrıca C.I. Asit Kırmızısı 2) asidik çözeltilerde kırmızı renk alan bir asit-baz indikatörüdür. Ayrıca bir azo (R-N=N-R bağı) boyar maddesidir. Kırmızı kristal toz şeklindedir. Metil kırmızısı 4,4 pH'ın altında kırmızı, 6,2'nin üstünde ise sarı renk alır.

Tehlikeleri

Metil kırmızısı, IARC (Uluslararası Kanser Araştırmaları Teşkilatı-International Agency for Research on Cancer) tarafından potansiyel kanser riski taşımadığı anlamında maddeyi, "grup 3 sağlık derecesi" ile sınıflandırılmıştır. Riskleri şu şekildedir:

  • R20: Soluma ile zarar verici
  • R21: Deri ile temasta zarar verici
  • R22: Yutulduğunda zarar verici
  • R36: Gözleri tahriş edici
  • R37: Solunum sistemini tahriş edici
  • R38: Deriyi tahriş edici
  • R40: Kanserojen etkisi ile ilgili yetersiz veri
Metil kırmızısı (pH indikatörü)
4,46,2

Metil kırmızısı testi

Metil kırmızısı testi: Pozitif sonuç gösteren Escherichia coli (solda) (mikroorganizma, glikozun fermantasyonu sırasında büyük miktarda asit üretmiştir ve bu, pH göstergesi tarafından tespit edilir) ve Enterobacter cloacae (sağda) negatif sonuç gösterir. (mikroorganizma, glikozun fermantasyonu sırasında az miktarda asit üretmiştir veya hiç asit üretmemiştir).

Mikrobiyolojide metil kırmızısı, Metil Kırmızısı testi adı verilen bir teste kullanılır. Bu testte glikozun fermantasyonuyla asit üreten bağırsak bakterileri bulunur ve sınıflandırılır.

Metil kırmızısı testi, bakterilerin tanınmasını sağlayan ve 4 testten oluşan IMViC testlerinin ‘M’ parçasıdır. Metil kırmızısı testi, bakterileri, onların glukoz metabolizmalarını temel alarak belirler. Tüm bağırsak bakterileri glikoz metabolizmalarında pirüvik asit üretir. Bazı bağırsak bakterileri pirüvik asidi ürettikten sonra bu asidi değişik metabolik olaylarla laktik, asetik ve formik asite çevirir. Bu bakterilere metil kırmızısı pozitif bakteriler denir. Diğerleri ise pirüvik asidin üretiminden sonra, bunu nötre yakın maddelere çevirir. Bunlara işe metil kırmızısı negatif bakteriler denir.

İşlem

Bağırsak bakterilerinin bulunduğu kültür ortamı bir tüpe aşılanır. Tüp 2-5 gün boyunca 35 °C'de bekletilir. Daha sonra ortamdan 2,5 ml alınarak, başka bir tüpe transfer edilir. Ardından 5 damla metil kırmızısı damlatılır. Tüp yavaşça avuç içiyle döndürülür. Bunun amacı indikatörü her yere dağıtmaktır.

Sonuçlar

Pirüvik asidi diğer asitlere dönüştürenler ortamın pH'ını 4,2 civarına çeker. Bu da metil kırmızısının kırmızı renk almasına sebep olur. Kırmızı renk pozitif durumu temsil eder. Pirüvik asidi nötral maddelere çevirenler ise pH'ı 6,0 civarlarına çeker ve metil kırmızısı sarı renk alır. Böylece test negatif çıkmış denir.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kan</span> hücrelerden meydana gelmiş yaşamsal sıvı

Kan, atardamar, toplardamar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde dolaşan; akıcı plazma ve hücrelerden meydana gelmiş kırmızı renkli hayati sıvıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fermantasyon</span> kimyasal çürüme

Fermantasyon, hücre içinde oksijen yokluğunda meydana gelen metabolik bir faaliyet olarak ‘NAD+'yi yeniden oluşturmak için glikozun glikoliz yoluyla kısmi oksidasyonunu takip eden metabolik adımlar’ şeklinde tanımlanmaktadır. Fermantasyon anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir. Biyokimyanın fermantasyonla ilgilenen dalı zimolojidir.

pH belirteçleri (İndikatörler), çözeltinin pH'sine bağlı olarak renk değiştiren, karmaşık yapıdaki organik bileşiklerdir. Bu tür bileşikler, asit ya da baz titrasyonunun bitiş noktasını saptamak amacıyla kullanılır. pH belirteçlerini asit, baz, redoks ve çöktürme belirteçleri olarak sınıflamak mümkündür.

<span class="mw-page-title-main">Laktoz</span>

Laktoz, doğada yalnız sütte bulunan süt şekeri de denilen bir disakkarit. Sütün en önemli karbonhidratıdır. Sütün aromasında önemli bir payı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Fagositoz</span>

Fagositoz, bir fagositin solid partikülleri yakalayıp yutması ve sitoplazmasında oluşturduğu fagosom adı verilen boşluğa hapsederek eritme (sindirme) çabasıdır. Fagosite ettikleri başlıca solid partiküller canlı etkenler (mikroplar), ölü hücre ve doku artıkları, suda erimeyen mineraller ve metal tuzları, yabancı cisimler vb. oluşumlardır. Fagositler ve fagositoz olgusu ilk kez 1882 yılında İlya İlyiç Meçnikov tarafında bulundu. Bu buluşu ona Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazandırdı.

<i>Pseudomonas aeruginosa</i> Bakteri türü

Pseudomonas aeruginosa, çoğu toprak ve suda bulunur. Glikozu oksidasyon yoluyla parçalayan fakat fermentasyon yapmayan bakterilerdir.

Baz, suda iyonlaştıklarında ortama OH (hidroksit) iyonu ve elektron çifti verebilen maddelerdir. Bazlar da, asitler gibi tehlikeli maddelerdir. Suda iyonlaştıklarında hidroksit (OH) iyonu derişimini arttıran maddelere baz denir. Bilinen en güçlü baz Sezyum hidroksittir (CsOH).

Bağırsak florası sindirim sisteminde yaşayıp konak organizmanın sindirimiyle ilgili çeşitli yararlı işlevler gören mikroorganizmalardır.

<i>Helicobacter pylori</i> Bakteri cinsi

Helicobacter pylori mide ve duodenum'um çeşitli alanlarında yerleşen, gram (-), mikroaerofilik bir bakteridir. Yerleştiği yerlerde kronik enflamasyona neden olur. Bu kronik enflamasyon sonucunda duodenum ülseri, mide ülseri ve mide kanseri gelişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hidroklorik asit</span> hidrojen klorürün toksik sulu çözeltisi

Hidroklorik asit, hidrojen ve klor elementlerinden oluşan, oda sıcaklığı ve normal basınçta gaz hâlinde olan hidrojen klorürün sulu çözeltisine verilen ad. Halk arasında tuz ruhu olarak da bilinir. 9. yüzyılda simyacı Câbir bin Hayyân tarafından keşfedildi ve sonrasında simya alanında kullanıldı. Sanayi Devrimi sırasında, sanayideki önemi keşfedilen asit, önce Leblanc işlemi, sonrasında Solvay işlemi ile sanayi alanında üretilmeye başladı. Hidroklorik asit, tarihte yeni kolaylıkların keşfinde önemli roller üstlendi. Günümüzde PVC'den demir-çeliğe, organik madde üretiminden gıda sektörüne kadar hemen hemen tüm alanlarda hidroklorik asit kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Fotoreaktivasyon</span>

UV ile meydana gelen mutasyonları içeren hücreler, mavi spektrum içeren görünür ışığa maruz bırakıldıklarında, geriye dönüşüm yapıp düzelir. Bu olaya fotoreaktivasyon denir.

Fenol kırmızısı çoğunlukla hücre testlerinde kullanılan bir pH indikatörüdür. Fenol kırmızısı normal koşullarda kararlı, kırmızı renkte kristal hâlindedir. Suda çözünürlüğü 0,77 gr/lt ve etanolde 2,9 gr/lt'dir. Zayıf bir asittir ve pKa'sı 20 °C'de 8'dir.

Kimyada metilasyon veya metillenme, bir kimyasal bileşiğe bir metil grubunun bağlanması veya sübstitüsyonudur. Bu terim kimyada, biyokimyada, toprak bilimlerinde ve hayat bilimlerinde yaygınca kullanılır.

Bakteriler, basit canlılar olmalarına karşın özel birçok biyolojik özelliklerden sorumlu çok iyi gelişmiş hücre yapısına sahiptir. Bu özelliklerden birçoğu sadece bakterilere özeldir ve arkelerde veya ökaryot canlılarda bulunmamaktadır. Bakteriler; kendilerinden daha büyük canlılara kıyasla daha basit yapılara sahip oldukları ve deneysel olarak kolayca değişime uğratılabildikleri için, yapıları çok iyi anlaşılmış ve kendisinden daha gelişmiş canlılarda da bulunan birçok biyokimyasal özelliğin bakterilerde bulunduğu ortaya çıkmıştır.

IMViC, koliform grup bakterilerin tespiti için kullanılan test sistemidir. İsim, içeriğindeki testlerin baş harflerinden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum ferrisiyanür</span> Kimyasal bileşik

Potasyum ferrisiyanür K3[Fe(CN)6] formülü ile gösterilen inorganik bileşiktir. Bu parlak kırmızı tuz, oktahedral olarak koordine edilmiş [Fe(CN)6]3− iyonu içerir. Suda çözünür ve çözeltisi bir miktar yeşil-sarı flüoresans gösterir. 1822 yılında Leopold Gmelin tarafından keşfedilmiştir ve başlangıçta ultramarin boyalarının üretiminde kullanılmıştır.

Oleik asit, çeşitli hayvansal ve bitkisel yağlarda doğal olarak bulunan bir yağ asididir. Kokusuz, renksiz bir yağdır, ancak ticari numuneleri sarımsı renkte olabilir. Oleik asit kimyasal olarak, tekli doymamış omega-9 yağ asidi olarak sınıflandırılır ve 18:1 cis-9 lipit numarası ile gösterilir. Formülü şu şekildedir: CH3(CH2)7CH=CH(CH2)7COOH. Oleik asit ismi yağ anlamına gelen Latince oleum kelimesinden türemiştir. Doğada en yaygın bulunan yağ asididir. Oleik asidin tuzları ve esterleri oleatlar olarak adlandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Tıbbi test</span> tıbbi işlem

Tıbbi test; hastalıkları, hastalık süreçlerini, kişinin duyarlılığını saptamak, teşhis ve muayene etmek, izlemek veya bir tedavi sürecini belirlemek için yapılan tıbbi prosedürdür. Biyokimya ve moleküler teşhisle ilgili fiziksel ve görsel muayeneler, tanısal görüntüleme, genetik testler, kimyasal testler ve hücresel analizler gibi tıbbi testler uygun ortam ve koşullarda gerçekleştirilmektedir. Testler tıbbi aletler ile tıbbi laboratuvarlarda yapılır.

Seliwanoff testi, aldoz ve ketoz şekerlerini birbirinden ayıran kimyasal bir testtir. Şeker bir keton grubu içeriyorsa, bu bir ketozdur. Bir şeker bir aldehit grubu içeriyorsa, bu bir aldozdur. Bu test, ısıtıldığında ketozların aldozlardan daha hızlı dehidrate olması prensibine dayanır. Testi tasarlayan kimyager Theodor Seliwanoff'un adını almıştır. Ketoz içeren bir çözeltiye eklendiğinde, hızlı bir şekilde pozitif bir test olduğunu gösteren kırmızı bir renk oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Malolaktik fermantasyon</span>

Malolaktik fermantasyon, üzüm şırasında doğal olarak bulunan ekşi tadı olan malik asidin daha yumuşak tadı olan laktik aside dönüştürüldüğü bir şarap yapım sürecidir. Malolaktik fermantasyon çoğunlukla birincil fermantasyonun bitiminden kısa bir süre sonra ikincil fermantasyon olarak gerçekleştirilir, ancak bazen onunla aynı anda da gerçekleştirilebilir. Bu süreç çoğu kırmızı şarap üretimi için standarttır ve reaksiyonun bir yan ürünü olan diacetyl'den "tereyağlı" bir tat verebildiği Chardonnay gibi bazı beyaz üzüm çeşitleri için yaygındır.