Kaside, genellikle din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan bir şiir formudur. Ancak kaside biçiminin şiirin farklı konuları için de kullanıldığı vakidir. Kaside sanatı, öncelikli olarak Araplar tarafından geliştirilmiştir. Kaside, klasik Arap şiirinin en yüksek hali kabul edilmektedir. Eski Arap edebiyatında kasideler birkaç farklı dahili kısımdan oluşacak şekilde nazmedilmiştir.

Abdullah b. Revâha el-Hazrecî, Sadru'l-İslam döneminin en meşhur şairlerinden birisidir. İslam peygamberi Muhammed'in sahabilerindendir ve İslam'ın müdafaası için şiirler söylemiştir. Döneminde özellikle bu bağlamda söylediği hiciv şiirleriyle tanınmıştır.
Lebîd b. Rebî'a el-'Âmirî (ö.660?), Câhiliye döneminin en meşhur şairlerinden biridir. Muallaka şairlerinden biri kabul edilmektedir.
el-Ahtal (الأَخْطَل) kelimesi, tam adı Giyâs b. Ğavs b. es-Salt b. et-Târika olan Emevî Dönemi şairinin “çenebaz” ve “sefih” anlamlarına gelen lakabıdır. Doğum ve vefat tarihi tam olarak bilinmeyen, ancak 19/640 yılında doğduğu, 92/708 senesinde de öldüğü tahmin edilen şairin, el-Hîra'da (Irak'ta) yahut Rusâfe (Sergiopolis) civarında bir yerde dünyaya geldiği varsayılmaktadır. el-Ahtal, Kuzey Suriye'deki, Monofizit itikadını benimseyen ve büyük çoğunluğu Hristiyan olan Benû Tağlib'e mensuptur. el-Ahtal'ın dîvânında Emevî hanedanlığı için söylediği methiyeler ve onları müdafaa etmek için nazmettiği hicviyeler oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Ancak methiye ve kasidelerinde şair kendisini yalnızca Emevî sarayı ile sınırlamamış, aynı zamanda Tağlib kabilesinin de sesi olmuştur. Methiyelerinin yanı sıra el-Ahtal'ın edebî hayatında en dikkat çeken noktalardan birisi, çağdaşı Cerir b. ‘Atiyye (ö.110/728?) ile girdiği nakida atışmalarıdır.
Rahîl, klasik Arap edebiyatında, klasik kasidenin dahili bölümlerinden birine verilen addır. Kadim Arap şairleri genellikle kasidelerine aşka ilişkin konulardan bahsedilen nesîb bölümüyle başlamaktadır. Nesîb bölümünün ardından, çoğu zaman çölde yapılan yolculukların konu edildiği rahîl bölümüne geçiş yapılmaktadır. Rahîl teması bir tür geçiş bölümüdür ve bu bölümü methiye, hiciv yahut fahriye gibi kasidenin ana temasını teşkil eden asli kısım izlemektedir.
en-Nâbiğa ez-Zubyânî ,Câhiliye döneminin en meşhur Arap şairlerinden birisidir. Gerçek adı Ziyâd b. Mu'âviye b. Dibâb'dır. Ne var ki bilgeliği nedeniyle, Arapçada "dahi" yahut "büyük sanatçı" anlamına gelen "en-Nâbiğa" lakabıyla şöhret kazanmıştır. Şairin bu lakabı genç yaşta aldığı düşünülmektedir. en-Nâbiğa, asrının en önemli hiciv şairlerinden biridir.
Zuheyr b. Ebî Sulmâ (520-609?), Câhiliye döneminin en meşhur Arap şairlerinden birisidir. Önemli bir muallaka ve hiciv şairidir.
Tarafe b. e-'Abd Câhiliye döneminin en meşhur Arap şairlerinden biridir. Muallaka şairleri arasında sınıflandırılmakta ve yetenekli bir hiciv şairi olarak tanınmaktadır.
el-Hutay'a Arap edebiyatındaki en meşhur muhadram şairlerden biridir. Özellikle hicviyeleri sayesinde şöhret kazanmıştır.
Nakâ'id, Nakîda, yahut Türkçede kimi zaman yanlış transkribe edilen şekliyle nakaiz veya nakiza, klasik Arap şiirinde hiciv sanatının altında tasnif edilen bir hiciv şekildir.
Medîh, klasik Arap şiirinde, şiirin temel konularından birisi olarak kabul görmektedir. Methiye sanatı için kullanılan tabirlerden birisidir ve aynı anlama gelmektedir. Klasik Arap edebiyatında, övgü şiirleri oldukça erken bir dönemde yaygın şekilde icra edilen bir tür haline gelmiştir.
Hamriyyât, klasik Arap edebiyatında şarap konusunu ele alan şiirlere verilen isimdir. Hamriyye terimi, hamriyyât için kullanılan ifadelerden bir diğeridir.
Hudbe b. Haşram el-Uzri, Emevî döneminin başlarında yaşamış önemli Arap şairlerinden biridir. Söylediği gazel şiirleri meşhurdur. Bir kasidesinde, seçkin bir şair olduğunu, şiirleriyle kabilesini koruyacağını ve kabilesinin hasımlarını hicvedeceğini belirtmektedir.
en-Necâşî el-Hârisî Arap edebiyatındaki muhadram şairlerden biridir. Şehirleri hicvetmek maksadıyla nazmedilmiş ilk kasidelerden birisi ona aittir.
Cerîr b. Atiyye (ö.728?), Emevi döneminde yaşamış meşhur hiciv şairlerinden biridir. Söylediği nakâ'id şiirleriyle büyük bir şöhrete ulaşmıştır. Çağdaşı el-Ahtal da Cerîr'i hicvetmiş, aralarındaki hicivleşmeler ünlenmiştir.
el-Farazdak, Emevî döneminin en meşhur Arap şairlerinden biridir. Nazmettiği nakâ'id şiirleri geniş bir tanınırlığa ulaşmıştır. Öyle ki bu dönemde nakâ'id türünün daha ziyade el-Ahtal, Cerîr ve el-Farazdak ile özdeşleştirildiğini söylemek mümkündür.
Ebû Sumâme b. 'Ârim ed-Dabbî, Eski Arap şairlerinden biridir. Klasik kaynaklarda, Muhriz adındaki birisi için nazmettiği bir hicviyesi nakledilmiştir. Şair bu şiirinde, Muhriz'in evine sığınan kişilerin etlerinin yenileceğini iddia etmektedir. Klasik Arap edebiyatında yamyamlığın hicvedildiği bir takım örneklere rastlamak mümkündür. Ne var ki Ebu Sumâme'nin söz konusu kasidesinde mecazi bir anlamın olması da olasılık dahilindedir.
Mâlik b. er-Reyb, Emevî döneminde faaliyet göstermiş Arap şairlerinden biridir. Muasırları kadar meşhur olmayı başaramamıştır. Ne var ki onun da en az çağdaşları kadar yetenekli bir şair olduğu söylenmektedir.
el-Velîd b. 'Ubeydi'l-lah el-Buhturî, Abbasi döneminde yaşamış meşhur bir Arap şairidir.

Ebû Temmâm, Abbasi döneminde yaşamış meşhur Arap şairlerinden biridir.