Halojenler, periyodik tablonun 7A grubunda bulunan, tepkimeye eğilimli ametallerdir. Bu gruptaki elementlerin hepsinin elektronegatifliği yüksektir. Elektron alma eğilimi en yüksek olan elementlerdir. Doğada elementel olarak değil, mineraller halinde bulunurlar. Element halinde 2 atomlu moleküllerden oluşurlar. Oda koşullarında flor ve klor gaz, brom sıvı, iyotsa katı haldedir. Erime ve kaynama noktaları grupta aşağıdan yukarıya doğru azalır. Zehirli ve tehlikeli elementler olarak bilinirler. Halojenler metallerle reaksiyona girerek iyonik tuzları oluştururlar.
Ametal, metal özelliği göstermeyen elementlerdir. Isıyı ve elektrik akımını iletmek gibi metallere özgü özellikleri göstermezler. Ayrıca kendi aralarındaki ortak özellikleri yok denecek kadar azdır. Genellikle karbon, azot, fosfor, oksijen, kükürt, selenyum, flor, klor, brom, iyot ve soy gaz elementlerine ametal denir.

Oksijen atom numarası 8 olan ve O harfi ile simgelenen kimyasal elementtir. Oksijen ismi Yunanca ὀξύς (oxis - "asit", tam anlamıyla "keskin", asitlerin acı tadı kastedilir) ve -γενής (-genēs) ("üretici", tam anlamıyla "sebep olan şey") köklerinden gelmektedir, çünkü isimlendirildiği zamanlarda tüm asitlerin oksijen içerikli olduğu sanılırdı. Standart şartlar altında, elementin iki atomu bağlanarak çok soluk mavi renkte, kokusuz, tatsız, diatomik yapıdaki, O2 formülüne sahip dioksijen gazını oluşturur.

Metal, yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, şekillendirmeye yatkın, katyon oluşturma eğilimi yüksek, oksijenle birleşerek çoğunlukla bazik oksitler veren elementler.

Brom (Br), Antoine Balard tarafından 1826 yılında keşfedilen halojen ametal. Yunanca dışkı gibi koku anlamındaki bromosdan gelmiştir.

Tuz, kimyada, bir asitle bir bazın tepkimeye girmesi neticesinde meydana gelen maddedir. Tuz, asitteki eksi yüklü iyonla (anyon) bazdaki artı yüklü iyondan (katyon) meydana gelir. Asitle baz arasındaki nötralleşme tepkimesi esnasında tuz ve su açığa çıkar. Erimiş tuz veya çözelti halindeki tuzların çoğu eksi ile artı yüklü iyonlarına ayrışır ve elektriği iletir. Tuz adı ayrıca sofra tuzu veya sodyum klorür (NaCl) için de kullanılır.

Odin, Cermen mitolojisinde yer alan önemli bir tanrı. Odin ile ilgili günümüze ulaşan çoğu bilginin kaynağı olan İskandinav mitolojisi; Odin'i bilgelik, şifa, ölüm, kraliyet, bilgi, savaş, zafer, büyücülük, şiir, çılgınlık, şamanlık, ilham, şairlik, hava, rüzgar ile ilişkilendirir. İskandinav mitolojisine göre tanrıça Frigg'in kocasıdır. Genellikle en yüce Cermen tanrısı olarak kabul edilir. Eski İngilizce ve Eski Saksoncada Wōden, Eski Felemenkçede Wuodan ve Eski Yüksek Almancada Wuotan adıyla bilinir. Tüm bu adların kökeni ise Ana Almanca *Wōđanaz'dır. İngilizce dahil birçok Cermen dilinde çarşamba günü, bu tanrının adını taşır.

Kovalent bağ, atomlar arasında elektron çiftleri oluşturmak için elektronların paylaşımını içeren kimyasal bağdır. Bu elektron çiftlerine paylaşılan çiftler veya bağ çiftleri denir. Atomlar arasında elektronları paylaştıklarında çekici ve itici kuvvetlerin kararlı dengesine kovalent bağ denir. Birçok molekül için elektronların paylaşılması her atomun kararlı elektronik gruplaşmasına denk gelen tam değerlik kabuğunun eşdeğerine ulaşmasına olanak tanır.

Kimyasal bağ, atomların veya iyonların molekülleri, kristalleri ve diğer yapıları oluşturmak üzere birleşmesidir. Bağ, iyonik bağlar'da olduğu gibi zıt yüklü iyonlar arasındaki elektrostatik kuvvetten veya kovalent bağ'larda olduğu gibi elektronların paylaşılmasından veya bu etkilerin bazı kombinasyonlarından kaynaklanabilir. Açıklanan kimyasal bağların farklı mukavemetleri vardır: kovalent, iyonik ve metalik bağlar gibi "güçlü bağlar" veya "birincil bağlar" ve dipol-dipol etkileşimleri, London dağılım kuvveti ve hidrojen bağı gibi "zayıf bağlar" veya "ikincil bağlar" vardır.
Alaşım, bir metal elementin en az bir başka element ile birleşmesiyle oluşan homojen karışımıdır. Elde edilen malzeme yine metal karakterli malzeme olur. Alaşımlar karışıma giren metallerin özelliklerinden farklı özellikler gösterirler. En bilinen alaşımlara; tunç (bakır-kalay), pirinç (bakır-çinko), lehim (kalay-kurşun) ve cıva alaşımları olan amalgamlar örnek verilebilir. Alaşımlar, uygulamaların gerektirdiği fiziksel özelliklere sahip malzemeler üretilmesinde yaygın olarak kullanılır.
Yarı metaller, metallerle tepkime verirken ametal, ametallerle tepkime verirken de metal gibi davranır. Genellikle kristal yapıda bulunurlar. Ayrıca yarı iletken özellikleri vardır. Diyot ve transistör gibi modern elektroniğin temel parçalarının ham maddeleridirler. Bor, Silisyum, Germanyum, Arsenik, Antimon, Tellür ve Polonyum, yarı metallere örnektir. Bu elementlerin fiziksel özellikleri metallere, kimyasal özellikleri ametallere benzer.

Azot Grubu, periyodik tablodaki gruplardan biridir. Bu grubun genel özellikleri aşağıdaki şekilde tanımlanır;
- Azot grubu şeklinde adlandırılırlar
- Azot (N), Fosfor (P), Arsenik (As), Antimon (Sb) ve Bizmut (Bi) elementlerinden oluşur
- En son elektron kabuklarında 5 elektron bulunur ve son yörüngeleri np3 ile sonlanır
- Bileşiklerinde genellikle -3 değerliklerini alırlar
- Azot ve fosfor ametal, arsenik ve antimon yarı metal, bizmut metaldir.
- Sulu çözeltileri asidiktir.

Yıldız sınıflandırma, gökbilimde, yıldızların öncelikle sıcaklıklarına göre sınıflandırılıp, diğer nitelikleri ile bu sınıfların arıtılmasıdır. Yıldız sıcaklıkları Wien'in yer değiştirme yasasına göre sınıflandırılabilseler de, uzak yıldızlar ile sorunlar ortaya çıkmaktadır. Yıldız tayfölçümü ise soğurma çizgilerine dayalı bir sınıflandırma yöntemi sunmaktadır. 19. yüzyıla dayanan ve bugünkü yöntemlerin de temelini oluşturan bir sınıflandırma, yıldızları tayfölçüm sayesinde A'dan Q'ya kadar sıralamaktadır.

Nevill Francis Mott, "manyetik ve düzensiz sistemlerin elektronik yapısına ilişkin temel nitelikte kuramsal araştırmaları için" 1977 Nobel Fizik Ödülü'nü Philip W. Anderson ve J. H. Van Vleck ile paylaşan İngiliz fizikçidir.
Nitrik asit, HNO3 kimyasal formülüne sahip oldukça aşındırıcı bir inorganik asittir. Kezzap olarak da bilinir. Saf hâldeki bileşik renksizdir. Ancak uzun süre bekleyen eski asitler azot oksitleri ve suya ayrışması nedeniyle sarı renge dönebilme özelliğindedirler. Piyasada bulunan nitrik asitlerin çoğu % 68'lik bir konsantrasyona sahiptir. Çözelti, %86'dan fazla HNO3 içerdiğinde, dumanlı nitrik asit olarak adlandırılır. Mevcut azot dioksit miktarına bağlı olarak, dumanlı nitrik asit ayrıca %86’nın üzerindeki konsantrasyonlarda kırmızı dumanlı nitrik asit veya %95’in üzerindeki konsantrasyonlarda beyaz dumanlı nitrik asit olarak tanımlanır.
Oksit, içeriğinde en az bir adet oksijen atomu ve en az bir adet başka element içeren bileşiklere verilen genel isimdir. Soy gazlar oksitleri oluşturmazlar. OF2 ve KMnO4 oksit değildir.

Kimyasal madde, kimyevî madde veya kısaca kimyasal, sabit bir kimyasal bileşimi ve karakteristik özelliklere sahip bir madde türüdür. Bu kimyasal bağlar bozulmadan, fiziksel ayırma yöntemleri ile bileşenlerine ayrılmaz. Bu kimyasallar katı, sıvı veya gaz hâlinde olurlar.

Alfa2 Canum Venaticorum değişeni, değişen yıldızların bir türüdür. Bu yıldızlar, sınıfları B8p ile A7p aralığındaki kimyasal olarak tuhaf ana kol yıldızlarıdır. Güçlü manyetik alanlara ve güçlü silikon, stronsiyum veya krom tayf çizgilerine sahiptirler. Parlaklıkları genellikle 0,5 ile 160 günlük bir süre boyunca 0,01 ile 0,1 kadir aralığında değişkenlik gösterir.
İndüksiyonla birleşmiş plazma kütle spektrometrisi, numuneyi iyonize etmek için indüksiyonla birleşmiş plazma kullanan bir kütle spektrometresi türüdür. Numuneyi atomize eder ve daha sonra tespit edilen atomik ve küçük çok atomlu iyonlar oluşturur. Çok düşük konsantrasyonlarda sıvı numunelerdeki metalleri ve bazı ametalleri tespit etme kabiliyeti ile bilinmekte ve kullanılmaktadır. Aynı elementin farklı izotoplarını algılayabilir, bu da onu İzotopik etiketlemede çok yönlü bir araç haline getirir.

Endüstriyel süreç, genellikle büyük ölçeklerde gerçekleştirilen, bir malın veya malların üretimini sağlamak için kimyasal, fiziksel, elektriksel veya mekanik adımlardan oluşan işlemlerdir. Endüstriyel süreçler, ağır sanayinin temel bileşenleridir.