İçeriğe atla

Meryem'in belirmesi

Meryem'in Aziz Bernard'a Belirmesi , Fra Bartolommeo'nun tablosu, yaklaşık 1504. Uffizi, Floransa .

Meryem'in belirmesi, İsa'nın annesi Meryem'in doğaüstü bir şekilde görülmesi olayıdır.

Bir vakanın Meryem'in belirmesi olarak sınıflandırılabilmesi için, Meryem'i gördüğünü iddia eden kişi veya kişilerin ("görenler"), onu görsel olarak çevrelerinde gördüklerini iddia etmeleri gerekmektedir.[1] Eğer kişi Meryem'i duyduğunu iddia ediyor ama onu görmüyorsa, buna bir belirme değil, bir iç görüş denir. Ayrıca rüyalar, hayal gücünde yaşanan görüşler, Meryem'in normal olarak açıklanabilen doğal fenomenlerde iddia edilen algısı ve ağlayan heykeller gibi Meryem sanat eserleriyle ilişkili mucizeler de belirme kategorisinin dışındadır.

Kaynakça

  1. ^ Encountering Mary: From La Salette to Medjugorje. Princeton University Press. 2014. s. 4. ISBN 9781400861637. 26 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2021. An apparition is best understood as a specific kind of vision in which a person or being not normally within the visionary's perceptual range appears to that person, not in a world apart as in a dream, and not as a modification of a concrete object as in the case of a weeping icon or moving statue, but as part of the environment, without apparent connection to verifiable visual stimuli. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İsa</span> Yahudi vaiz ve dinî lider, Hristiyanlığın merkezî figürü

İsa, 1. yüzyılda yaşamış olan bir Yahudi vaiz ve dinî lider. Günümüzde en çok mensuba sahip din olan Hristiyanlığın merkezî figürüdür. Hristiyanlar, Yeşua'nın Eski Ahit'te kehanet edilen ve beklenen Mesih, Tanrı'nın Oğlu ve Tanrı'nın enkarnasyonu olduğuna inanırlar. Yeşua'nın, Yeni Ahit'e göre Yosef (Yusuf) adında dünyevi bir babası olduğu için Yeşua, mensubu olduğu Yahudi toplumunda "Yosef'in oğlu Yeşua" olarak anılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Agnostisizm</span> Tanrının varlığının bilinemeyeceğini savunan öğreti

Agnostisizm ya da bilinemezcilik, en yaygın ve bilinen tanımıyla, tanrı veya tanrısal varlıkların bilinemez veya varlığı ile birlikte yokluğunun da kanıtlanamaz olduğunu savunan bir felsefi görüştür. Agnostik düşünce epistemolojik alanda yer alan bir felsefi görüş olmakla birlikte, zayıf agnostisizm, güçlü agnostisizm gibi alt türlere ayrılır. Bununla birlikte agnostik felsefe varsayımların, özellikle tanrı gibi daha yüksek bir otoritenin varlığına veya yokluğuna ilişkin teolojik varsayımların bilimsel olarak hiçbir zaman açıklanamayacağı görüşündedir. Bu fikir akımının destekçilerine agnostik denir. Agnostisizm kendi içinde de farklı görüşlere ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Ateizm</span> Tanrının varlığını reddeden öğreti

Ateizm ya da tanrıtanımazlık, Tanrı'nın, tanrıların, doğaötesi inançların ya da ruhani varlıkların reddidir. Bu fikirde olanlara ateist ya da tanrıtanımaz denir.

<span class="mw-page-title-main">Carl Gustav Jung</span> İsviçreli psikiyatr, analitik psikolojinin kurucusu (1875–1961)

Carl Gustav Jung, İsviçreli psikiyatr. Analitik psikolojinin kurucusudur. Derinlik psikolojisinin Sigmund Freud ve Alfred Adler ile beraber üç büyük kurucusundan birisidir.

İnanç, en geniş tanımıyla bir kişinin belli bir iddiayı ya da varsayımı, sezgisel yol ile (hissetme) "doğru" ya da "yanlış" kabul ettiği psikolojik bir durumdur. İnanç merkezli bir beyne sahip birey için ampirik veya bilimsel ispatın bir önemi yoktur. İnancın tanımlanmasının bir başka yolu ise bunun gerçek olma olasılığına karşı pozitif yönde tutum gösteren bir tutumun zihinsel temsil olarak görülüyor olmasıdır. Antik Yunan düşüncesi bağlamında inanç kavramıyla ilgili olarak pistis ve doxa olmak üzere iki ilgili terim belirlenmiştir. Basitleştirilmiş olarak, pistisin "güven" ve "itimat", doxanın ise "görüş" ve "kabul" anlamlarına geldiği söylenebilir. İngilizcedeki "ortodoks" sözcüğünün kökeni doxaya dayanmaktadır. Jonathan Leicester, inancın gerçeği göstermek yerine eylemde bulunma amacına sahip olduğu görüşünü önermektedir.

Nihilizm, evrenin ve insan yaşamının özünde herhangi bir anlam taşımadığını savunan bir felsefi yaklaşımdır. Ancak bu, her türlü anlam ve değerin tamamen reddi gerektiği anlamına gelmez. Nihilizme göre, toplumsal, ahlaki ve kültürel değerler insan yapımıdır ve mutlak bir gerçeklik taşımaz.

<span class="mw-page-title-main">Sabataycılık</span> 17. yüzyılda baskı nedeniyle görünüşte Müslüman olan ve gerçek inançlarını gizlice sürdürmeye zorlanan bir grup Yahudi

Dönmeler, Osmanlı İmparatorluğu'nda zorlama sonucu dışarıdan İslam'a dönen, ancak Yahudi inançlarını ve Kabalistik inançlarını gizlice koruyan bir grup Sabetaycı kripto Yahudi'ydi. Hareket esas olarak Selanik merkezliydi. Grup köken olarak 17. yüzyılda Sefarad Haham ve Kabalist Sabatay Sevi'nin Yahudi Mesih olduğunu iddia etmesiyle ve daha sonra Sultan IV. Mehmed'in ölüm cezasına çarptırmasıyla Sabatay Sevi'nin zorla İslam'a dönmesiyle ortaya çıktı. Sevi'nin zorla İslam'ı kabul etmesinden sonra, bazı Sabetay Yahudileri de İslam'ı seçip "Dönme" oldular. Sabetaycıların bir kısmı, Dönmelerin torunları olarak 21. yüzyıl Türkiye'sine kadar yaşadı.

Medine Anayasası, Medine Sözleşmesi olarak da bilinir, Günümüzde MS 622-624'te yazıldığına inanılan bir belgeye verilen isimdir.

Irk, toplum tarafından genellikle farklı görülen biyolojik, fiziksel ve sosyal niteliklere göre insanların gruplandırılmasıdır. Terim öncelikle ortak bir dil konuşanları ve sonrasında belirli milliyetten insanları anlatmak için kullanılmıştır. On yedinci yüzyıl itibarıyla bu terim fiziksel (fenotipik) özellikleri işaret etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Modern bilim ırk terimini sosyal bir inşa olarak görmektedir. Sosyal inşa bireyin toplum tarafından koyulmuş kurallara dayanan kimliğidir. Her ne kadar kısmen gruplar arasındaki fiziksel benzerliklere bağlı olsa da ırk terimi fiziksel ya da biyolojik bir anlam taşımamaktadır.

Sol liberteryenizm veya sol özgürlükçülük, bireysel özgürlük ve sosyal adalet temelinde farklı yaklaşımlar içermektedir. Sol liberteryenizm, kişisel mülkiyet fikrini kabul etmekte fakat radikal biçimde doğal kaynakların sahipliği konusunda aynı fikirde değildir. Sol liberteryenler, neredeyse tüm doğasal kaynakların; örneğin toprağın, petrolün, altının veya ormanların özel mülkiyet dışı olarak ortaklaşa sahipliği görüşünü benimserler. Sol liberteryenlere göre sadece ilk kişi olmak, keşfetmek veya emeğini söz konusu doğal kaynak ile harmanlamak bu doğal kaynak üzerinde tam bir özel mülkiyet hakkı oluşturmaz. Sol liberteryenizm; Peter Vallentyne, Hillel Steiner ve Michael Otsuka gibi çağdaş teorisyenler tarafından savunulmaktadır.

Korban veya Yahudilikte kurban, Tanah'ta anlatıldığı üzere Antik İsrail'de gerek hayvan gerekse diğer nesnelerin sunumuyla ilgili ibadetlere denir. Sunular, zevah denen hayvan sunuları, barış sunuları ve olah denen yakımlık sunular olmak üzere kategorilere ayrılır. İbranicede korban ismi, Tanah'ta tanımlanan ve emredilen çeşitli kurban usullerine verilen genel isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Amerikalılar</span> Amerika Birleşik Devletlerinde doğan veya sonradan vatandaşı olan Amerika yerlileri

Amerikalılar veya Amerikanlar, Birleşik Devletler'de doğan ya da sonradan vatandaşı olanları kapsayan diplomatik bir topluluktur. Birleşik Devletler, çoğunlukla son 500 yıl içinde kıtaya göçen Avrupalılar, Asyalılar, Afrikalılar ve Orta Doğululardan oluştuğu için belirli bir etnisite değil, belirli bir yasa çerçevesi içinde ilerlemiş bir demonime sahiptir. Bir diğer bakış açısıyla birçok farklı etnik gruba ev sahipliği yaptığı için kültürü, yasası ve ulusu ırksal ya da etnik şekilde değil, diplomatik değerler topluluğu şekilde yorumlanır.

<span class="mw-page-title-main">Oyuncu</span> film, televizyon, tiyatro veya radyoda çalışan kişi

Oyuncu, dramatik bir yapımda rol alan ve sinema, televizyon, tiyatro veya radyoda bir karakteri canlandıran sanatçı. Aktör kelimesi Antik Yunancadaki ὑποκριτής (hypokrites) kelimesinden gelmektedir. Bu kelime, "oynayan, canlandıran kişi" anlamına gelir ve bu yüzden "aktör" kelimesi de oyunculuk yapan kişiyi temsil eder.

Bu sayfa bütün Venezuela devlet başkanlarını listeler.

<span class="mw-page-title-main">Taht talibi</span> Taht üzerinde hak iddia eden kişi

Taht talibi, mevcut hükûmet tarafından tanınmasa da bir ülkenin tahtına talip olan kişiyi ifade eder. Bu terim genellikle bir iddianın meşruiyetini sorgulamak amacıyla kullanılır. Bu terim genellikle bir iddianın meşruiyetinin olmadığını ima etmek için kullanılır. Bu kelime, eski bir hükümdar veya tahttan indirilmiş bir monarşinin soyundan gelen bir kişiyi ifade edebilir, ancak bu tür iddialarda bulunan kişilere "bir hanedanın başı" da denir.

Aynı cinsiyet aşkı, Afroamerikan aktivist Cleo Manago tarafında 1990'larda Afroamerikan toplumundaki eşcinsel ve biseksüelleri tanımlamak için kullanılmış terimdir.

<span class="mw-page-title-main">İsrail Diyarı</span>

İsrail Diyarı, Kenan bölgesinde bulunan ve sınırları kesin olarak belli olmayan coğrafî bölgeye Yahudiler tarafından verilen bir isimdir. Tanah metinleri dini ve tarihi terimleri, Kenan Diyarı, Vaadedilmiş Topraklar, Kutsal Topraklar ve Filistin'i içeriyor. Bu bölgenin sınırlarının tanımları, İbrani Kutsal Kitabı'ndaki pasajlar arasında değişiklik gösterir ve Yaratılış 15, Çıkış 23, Sayı 34 ve Hezekiel 47'de özel olarak bahseder. Kutsal Kitap'ın başka yerlerinde dokuz kez, yerleşik topraklar "Dan'dan Beerşeba'ya" ve üç kez "Hamat'ın girişinden Mısır çayına kadar" olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Kemalist tarihyazımı</span> Atatürkün kişilik kültünden etkilenen tarih anlatısı

Kemalist tarihyazımı, Türk siyasi ideolojisi Kemalizm tarafından desteklenen ve Atatürk'ün kişilik kültünden etkilenen tarih anlatısıdır. Kemalist tarihyazımı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndan açık bir kopuşu temsil ettiğini ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin İttihat ve Terakki'nin halefi olmadığını ileri sürer. Bu iddialara Taner Akçam, Erik-Jan Zürcher, Uğur Ümit Üngör ve Hans-Lukas Kieser gibi akademisyenler tarafından karşı çıkıldı.

Lourdesli Meryem, Kutsal Bakire Meryem'in 1858'de Fransa'daki Lourdes civarında belirmesi onuruna verilmiş olan bir Roma Katolik unvanıdır. Bunlardan ilkinde, 14 yaşındaki Bernadette Soubirous annesine, kız kardeşi ve bir arkadaşıyla yakacak odun toplarken Massabielle mağarasında bir "leydi"nin kendisiyle konuştuğunu söylediği 11 Şubat 1858 tarihli belirme vakasıdır. "Leydi"nin benzer gelişleri, Meryem'in günahsız gebeliği vahyi gerçekleşene kadar, o yıl 18 kez tekrarlandı.

<span class="mw-page-title-main">Onesimos</span>

Onesimos, Bizanslı Onesimos ve Doğu Ortodoks Kilisesi'nde Kutsal Havari Onesimos olarak da anılır, muhtemelen Hristiyan inancına sahip bir adam olan Colossae'li Philemon'un bir kölesiydi. Aynı zamanda Antakyalı Ignatius tarafından adlandırılan aynı Onesimos olabilir Efes'te piskopos olarak Onesimos'un ölümünü 95'e yaklaştıracaktı.