Führer, Adolf Hitler'in, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin ve Üçüncü Alman İmparatorluğu'nun yöneticisi olduğu dönemde kullandığı ve “önder” anlamına gelen unvan. Führer, “tek halk, tek imparatorluk, tek önder” ilkesinin gerektirdiği şekilde, tüm yurttaşların temsilcisi olmakla beraber halkın, partinin ve devletin önderidir. Ulusal toplumculuk' ta halkın ulusal ve toplumsal bütünlüğünü ile eşitliğini sağlamakla sorumlu olan Führer, halkın ve devletin lehine işlerde bulunmakla görevlidir. Kesin kararlar alır. O, halkın isteklerini kendi benliğinde hissederek gerçekleştirir ve dikkate alır. Ulusun yol göstericisidir ve ulusu için çalışır. Führer, ulusunun parçası olan insanların yaşadığı ülke için en iyi olanı yapmalıdır. Kanunları Führer yapar ve denetler.

Profesör, en yüksek düzeydeki akademik rütbe ve akademik ünvana sahip kişilere verilen ünvandır. Bilimler akademisi, üniversite, okul ve diğer yükseköğretim kurumlarında çalışır. Profesörler üniversite dersi ve seminerler, bilimsel araştırmalarlar yapabilir. Bazı ülke ve kurumlarda "profesör" kelimesi üye profesör, yardımcı doçent ve doktora gibi ünvanlarda da kullanılmaktadır.
Yabgu, eski Türk devletlerinde hükümdar anlamında kullanılan unvan. Unvan daha çok Oğuz Türkleri tarafından kullanılmıştır. Oğuzlar kurdukları ilk devlete de Oğuz Yabguluğu adını vermişlerdir.
Padişah, bazı İslam hükümdarları tarafından kullanılan ve yücelik belirten ünvan. Farsça bir sözcük olup "şahların en büyüğü" manasına gelmektedir. Esasen İslamiyet öncesi İran'da hüküm süren Sasani hükümdarlarının sıfatı iken daha sonra Osmanlı hükümdarları ve Delhi sultanları tarafından benimsenmiştir. Hindistan'da bazı bölgesel İslam hükümdarları ile Afganistan'daki Dürraniler de "padişah" unvanını kullanmıştır.

İran Devrimi veya İslam Devrimi, 1979 yılında İran'ın Muhammed Rıza Pehlevi liderliğindeki bir monarşiden, Ayetullah Ruhullah Humeyni yönetiminde İslam hukuku ve Şiî mezhebi görüşlerini esas alan İslam Cumhuriyeti kurulmasına dönüşen popüler hareketin adıdır.
Şah ya da Şehinşah, Fars, Afgan ve diğer İrani halkların hükümdarlarının kullandığı bir unvan. Kral anlamına gelmektedir. Zamanla İslam aleminde hükümdar anlamında yaygın olarak kullanılagelmiştir.

Mehmed Ayetullah Bey, Çerkes asıllı Türk futbolcu. Ziya Songülen ve Necip Okaner ile birlikte Fenerbahçe Spor Kulübü'nü kuran 3 kişiden birisidir. Fenerbahçe'nin 2 numaralı üyesi ve 2. Başkanıdır.

Ayetullah, Şiilik'te özellikle Caferiliğinin başlıca ekolü olan Usulî kolunda kullanılan bir ünvandır.
Bu liste Şiiliğinin Onikicilik (İmamiyye) mezhebi tarafından kabul edilen şu anki ve eski Büyük Ayetullah ların listesidir.

Velâyet-i Fakih veya Hükûmet-i İslamî, İranlı şii dini lider Ruhullah Humeyni tarafından teokratik islam devleti fikri üzerine yazılan ve 1970 yılında ilk baskısı yapılan bir kitaptır. Kitap Türkçeye "İslam Fıkhında Devlet" olarak çevrilmiştir.

Ali Sistani ya da dinî adıyla Büyük Ayetullah Seyyid Ali el-Hüseyni el-Sistani (Arapça: السيد علي الحسيني السيستاني, Farsça:سید علی حسینی سیستانی), Irak'ta yaşayan en önemli Şii dini liderdir.

Necefabad, İran'ın İsfahan Eyaleti'nde şehir.

Büyük Ayetullah Seyyid Ebu'l-Kasım Hoyî el-Musevi 19 Kasım 1899 - 8 Ağustos 1992) İranlı-Iraklı Şii bir merciydi. Hoyî, en etkili Şii alimlerden biri olarak kabul edilir.

Seyyid Ebu'l-Kasım Kaşanî veya kısaca Ayetullah Kaşanî, İranlı merci-i taklid, siyasetçi.

Sadık Erdeşir Laricani veya bilinen adıyla Amuli Laricani, İranlı din adamı, muhafazakâr bir politikacı ve 1979 İslam devriminden sonra İran'ın yargı sisteminin beşinci başkanı.
Ekselans, egemen bir devletin bazı üst düzey görevlilerine, uluslararası örgütlerin memurlarına veya aristokrasi üyelerine verilen ünvandır. Ekselans ünvanına sahip olduktan sonra, genellikle ömrü boyunca bu ünvanın sahibi olur ancak bazı durumlarda ünvan belirli bir makama bağlıdır ve yalnızca bu makamdaki görev süresince sahibi olunur.

Büyük Ayetullah Lütfullah Safi Gülpayigani, İranlı Şii merci.

Şeyh Beşir Hüseyin Necefî,, Pakistanlı Şiî liderdir. İleri gelen merci-î taklid unvanı verilen büyük ayetullahlardan, Caferî fakihidir.

Emir, Arap ülkeleri, Batı Afrika, Afganistan ve Hindistan altkıtasındaki çeşitli yerlerde kullanılan bir kral, aristokrat veya askerî olarak yüksek bir makam ünvanını ifade eder. Terim, bir "komutan", "general" veya "lider" anlamına gelecek biçimde de Emîrü'l-mü'minîn olarak yaygın biçimde kullanılmıştır. Dişil formu emire kelimesidir. "Prens" olarak çevrildiğinde, "emirlik" kelimesi egemen bir prensliğe benzer. Çağdaş kullanımda bu terim, bir Emirliğin Müslüman bir devlet başkanını veya İslamî bir örgütün liderini belirtebilir.
Hüccetülislâm, "İslam'da otorite" veya "İslam'ın delili" anlamına gelen yüceltici bir unvan.