
Antik Mısır, Antik Çağ'daki medeniyetlerden biridir. Kuzeydoğu Afrika'da Nil Nehri'nin denize ulaştığı yarısı çevresinde yayılmış antik bir uygarlıktır. Uygarlığın yayıldığı bölge, bugünkü Mısır toprakları içinde yer almaktadır. MÖ 3.050 yılları civarında kuruluşundan önce, "Aşağı Mısır" ve "Yukarı Mısır" olarak ikiye ayrılmaktaydı. Uygarlık, MÖ 3.150 yılında ilk firavunun yönetimi altında Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır'ı politik olarak birleştirdi. Bu politik birlik, izleyen 3 bin yıl boyunca sürdü.

Mısır mitolojisi, eski Mısır kültürünün inanç yapısını ifade etmek için kullanılır. Eski Mısır'daki yaşamın her yönü, dünyanın yaratılışı ve dünyanın tanrılar tarafından idamesi ile ilgili hikâyelerle metaforlaştırılmıştı. Mısır mitolojisi durağan bir birlik içinde var olan ritmik yapılar olarak nitelendirilebilir. Sonuçlarda çatışma ve gerginlikten ziyade istikrar eğilimi ağır basmıştır.

Firavun Antik Mısır'da hükümdarlara verilen isim. "Büyük Ev, Saray" anlamını taşıyan kelime daha sonraları hükümdardan bahsetmek şeklini almıştır. Firavunlar aynı zamanda tanrı Horus'un yeryüzündeki simgesi ve beşinci hanedandan sonra da güneş tanrısı Ra'nın oğlu olarak da kabul ediliyordu.

Mısır'ın Erken Hanedan Dönemi veya Arkaik Mısır birinci ve ikinci hanedanlar döneminde MÖ 2920'de Mısır'ın İlk Hanedan Dönemi ardından, MÖ 2575 yani Eski Krallık döneminin başlangıcına kadar olan dönemdir. Bazı mısırbilimciler Üçüncü Hanedanı da bu döneme eklemektedirler.
Mısır tarihi'ndeki Birinci Hanedan bünyesinde bulunan bilinen kralları içerir.
Nekromansi, ölmüş kişilerin ruhlarını, birçok nedenden dolayı, doğaüstü kötü güçlere karşı ruhsal koruma olarak çağırma olayına verilen addır.

Ugarit ya da Ras Şamra(ʼUgrt; Arapça: ْأُوغَارِيت) Suriye'de Lazkiye yakınlarında Akdeniz'e kıyısı bulunan antik bir liman şehridir. MÖ 1450 - 1195 yılları arasında bir ticaret kenti olarak hareketliydi ancak MÖ 1196 - 1179 arasında Deniz Kavimleri'nin ani bir baskınıyla yakılıp yıkılmıştır. 1929 yılından itibaren harabelerinde yapılan kazılar, tarih açısından önemli tabletler ortaya çıkardı. Bu kazılarda, büyük bir kısmı saray ve çevresinde çoğunluğu Akadca, Ugaritçe olmak üzere Sümerce, Hurrice dillerinde çivi yazılı tabletlerle Antik Mısır dilinde hiyeroglif birkaç bin kil tablet bulunmuştur. Söz konusu belgeler “Rap’anu Arşivi” olarak bilinmektedir. Halkı Ugaritçe denilen bir Sami dili konuşmaktaydı. Ugarit eski çağların en önemli ticaret merkezlerindendir. Ugarit'te yapılan kazılar sonucunda bu bölgedeki yerleşmelerin Neolitik Çağ'a kadar dayandığını göstermiştir. Ayrıca Ugarit kazılarında Akadlar dönemine ait mühür bulunmuştur.

III. Amenhotep, Antik Mısır firavunluğunun XVIII. Hanedan döneminin 9. hükümdarı olarak hüküm sürmüş firavundur. İsmi bazen III. Amenofis olarak da okunmaktadır. İsmi eski Mısır diline göre Amāna-Ḥātpa olup Amun hoşnuttur anlamına gelmektedir.

Abidos Antik Mısır'ın en eski kentlerinden biri ve Yukarı Mısır'ın 22 bölgesinden biri olan Ta-wer bölgesinin de başkenti. Nil nehrinin 11 km. batısında, şimdiki Sevhac yakınlarındadır. Abidos adı, kentin eski Mısırca'daki adı olan Abdju adından gelmiştir ve "kutsal emanetlerin veya sembollerin tepesi" anlamına gelmektedir. Buradaki "kutsal emanetler" Tanrı Osiris'in kesik başının içinde olduğu kutsal emanetlere yapılan bir göndermedir.

Narmer Paleti ya da Büyük Hierakonpolis Paleti Antik Mısır'a ait, MÖ 31. yüzyıldan kalma, üzerinde ilk hiyeroglif yazılarının bulunduğu palet. Üzerindeki firavun Narmer tarafından Yukarı ve Aşağı Mısır'ın birleştirildiğini gösteren çizimler olduğu düşünülür. Firavun paletin bir yüzünde Yukarı Mısır'ın (Güney) soğan biçimindeki "Beyaz Taç"ını, diğer yüzde ise Aşağı Mısır'ın (Kuzey) "Kırmızı Taç"ını giyer biçimde çizilmiştir. Nekhen'deki ana mahzende birlikte bulunmuş olduğu Akrep kolonkbaşı ve "Nekhen kolonbaşı" ile birlikte bir Mısır firavununa ait bilinen ilk tasvirleri içerir. Palet aynı zamanda, paletin yapıldığı dönemdeki Antik Mısır sanatına ait klasik eğilimleri de gösterir. Mısırolog Bob Brier Narmer paletini "dünyadaki ilk tarihi belge" olarak tanımladı.

Palermo Taşı Antik Mısır'ın Eski Krallık döneminden kalma Kraliyet Yıllıkları olarak bilinen bir dikili taşın geniş bir parçasıdır. Bu parça Mısır ilk hanedan döneminden Beşinci Hanedan dönemine kadar olan Mısır firavunlarının isim kayıtlarını içermektedir.

Antik Mısır dini, Antik Mısır toplumunun ayrılmaz bir parçası olan ve çok tanrılı ve ritüelleri karmaşık bir inanç sistemi vardı. Mevcut olduğuna inanılan ve kuvvetler ve doğa unsurları, kontrolünde olan birçok tanrılar ile Mısırlıların etkileşimi üzerinde yoğunlaşmıştır. Mısırlı din uygulamalarını tanrılar sağlamakta ve halk ise onların beğenisi kazanmak için bir çabaları vardı. Mısır'ı tarihteki kral ile aynı statüsü ile aynı olan ve aynı zamanda tanrı olan Firavunlar yönetirdi. Firavunlar bir insan olmasına rağmen, Firavunların tanrıların soyundan olduğuna inanılıyordu. Firavunlar insanlar ve tanrılar arasında arabulucu olarak görev aldılar, evrendeki düzeni korumak ve tanrıların tekliflerini yerine getirmek zorundaydılar. Mısırlılar tanrılar için muazzam tapınaklar yapmışlardır.

Kuşitler veya Kuş Krallığı, Sudan ve Güney Mısır'ın Nil Vadisi'nde yer alan Nübye'de kurulmuş eski bir krallıktır.

Mısır tarihi, verimli Nil Nehri kıyıları ve deltası ile Mısır'ın yerli halkının başarıları ile uzun ve zengin olmuştur. Mısır hiyeroglifleri Rosetta Taşı'nın keşfi ve yardımıyla deşifre edilene kadar Mısır'ın eski tarihinin çoğu bir gizemdi. Antik Dünyanın Yedi Harikası arasında yer alan Keops Piramidi bu coğrafyada bulunmaktadır.
Afrika tarihi, Afrika kıtasında olan olayları kapsar. Afrika, modern insanın ilk ortaya çıktığı bilinen yerdir. Daha sonraki dönemlerde Kuzey Afrika'da Antik Çağ'da Mısır, Kartaca gibi medeniyetler ortaya çıkmış olmakla birlikte, kıtanın güney kısımlarında göçebe hayat devam etmiştir. Kıta, Roma'nın, Bizans'ın, Arapların, Osmanlı'nın ve en sonunda Avrupalıların işgaline uğramış, bu işgaller kıtanın sömürülmesine ve farklı fikirlerin ve dinlerin yayılmasında etkili olmuştur.

Hükümdarlığının MÖ 3250 civarında olduğu sanılmaktadır, ancak Nil Deltası bölgesinde bulunan yazıtlardan ve Tura'dan gelen çanak çömlek parçalar haricinde hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmemektedir. Aşağı Mısır'ın ilk firavunu veya sonuncusu olduğu tahmin edilmektedir; ya da 0 Hanedanı üyesi olduğu düşünülmektedir.

Djer mevcut Mısırbilimde antik Mısır'ın Birinci Hanedanlığının üçüncü firavunu olarak kabul edilir. MÖ otuz birinci yüzyılın ortalarında yaşadı ve 40 yıl hüküm sürdü. Djer'in veya karısının mumyalanmış bir ön kolu Flinders Petrie tarafından keşfedildi, ancak Émile Brugsch tarafından atıldı.

Ka, ayrıca Sekhen, Yukarı Mısır'ın 0. Hanedanı'na ait bir Hanedan Öncesi firavundur. Muhtemelen MÖ 32. yüzyılın ilk yarısında hüküm sürmüştür. Saltanatının uzunluğu bilinmiyor.