İçeriğe atla

Memlûk Kıpçakçası

Memlûk Kıpçakçası
توركي, تركي Türkī
Konuşan sayısıölü dil (13-15. yy)  (tarih gerekli)
Dil ailesi
Türk dilleri
Yazı sistemiUyarlanmış Arap alfabesi
Dil kodları
ISO 639-3
Memlûk Kıpçakçası‘nın haritası

Memlûk Kıpçakçası ya da Mısır Kıpçakçası,[1] Mısır‐Suriye Kıpçakçası veya Arap harfli Kıpçak Türkçesi, aşağı yukarı XIII. yüzyılın ortalarından XV. yüzyılın sonuna kadar Mısır ve Suriye'de Memlûk Sultanlığında kullanılmış Eski Kıpçakçaya giren ölü bir Türk dilidir.[2] Eski Kıpçak Türkçesine ait eserlerin büyük çoğunluğu Memlûkler döneminde kaleme alınmıştır. Bu sahadaki eserlerin dili XV. yüzyılın sonlarına doğru yerini bütünüyle Oğuz Türkçesine bırakmıştır.[3]

Codex Cumanicus dışında diğer Eski Kıpçak Türkçesi eserlerinin çoğu, en önemli unsurunu Kıpçakların oluşturduğu Mısır ve dolay yurtlarda kurulan Memlûk egemenliği sırasında, Arap çevresinde, egemen topluluğu oluşturan Türklerin dilini öğretmek ereğiyle yazılmış sözlük ve gramerler olup, ayrıca fıkıh, okçuluk, binicilik, atçılık vb. konularda yazılmış bazı eserler de vardır.[4]

Philologiae Turcicae Fundamenta’da Eski Türkçe döneminin Orta Çağ'daki devamı sayılan Orta Türkçe dönemi Batı Orta Türkçe (Kumanca, Memlûk Kıpçakçası, Ermeni Kıpçakçası) ve Doğu Orta Türkçe (Karahanlı, Harezm ve Çağatay) diye ikiye ayrılmıştır.[5]

Alfabe

Korunmuş Bitiş Orta Başlangıç Adı ALA-LC Harf Çevirisi Güncel Türkçesi
elifa, âa, e, â
hemzeˀ', a, e, i, u, ü
beb, pb
pepp
tett
sess
cimc, çc
çimçç
hah
ẖ, xh
daldd
zelzz
rerr
zezz
jejj
sinss
şınşş
sads
ﺿdadż, d, z
t
z
ayınʿ', h
gayınġg, ğ
feff
kafḳ, qk
kefk, g, ñk, g, ğ, n
gef¹ g g, ğ
نك نكنک نک nef, sağır kefñn
lamll
mimmm
nunnn
vavv, w, o, ô, ö, u, û, üv, o, ö, u, ü, û
heh, e, ah, e, a
lamelifla
yey, ı, i, îy, ı, i, î

Oğuz-Kıpçak karışımı

Memlûk Kıpçakçasıyla yazılmış eserler dil bakımından tam bir benzerlik göstermezler. Eski Kıpçak Türkçesi dil özellikleri ile Oğuzca (Batı Türkmenleri tarafından kullanılan Türkmence) ve Harezm Türk yazı dilleri özellikleri eserlerde az veya çok, karışık şekilde bir arada görülebilmektedir. Bölgeye yayılan ve göç ederek güneye gelen Oğuz Türk boylarının, Kıpçak Türkleri ile birkaç asır sonra tekrar birleşmeleri ve kaynaşmaları sonucu Türk dili tarihinde Kıpçakçanın Oğuzcalaşması (Türkmenceleşmesi) olayı meydana gelmiştir.[6]

Janos Eckmann, dil özelliklerine göre; Harezm-Altın Ordu yazı diline çok yakın olan Asıl Memluk Kıpçakçası ile Karışık Oğuz-Kıpçakça ile yazılmış olanlar diye iki gruba ayırır. Karışık olanları Oğuz veya Kıpçak özelliklerini yansıtma derecesine göre; a) Kıpçak ögelerinin daha çok olduğu grup b) Oğuzca, yani Anadolu Türkçesi ögelerinin daha çok olduğu grup olarak iki alt başlıkta toplar.[3] Tibor Halasi-Kun, üç Memlûk diyalektinden bahseder: Kıpçak, Oğuz (Türkmen) ve karışık Kıpçak-Oğuz diyalekti (sonuncusu oluşum bakımından Türkçe, Farsça ve Arapça unsurlar ihtiva eden Osmanlıcaya benzerdir).[7]

Eserler

Memlûk Kıpçakçası ile kaleme alınan ve günümüze kadar gelebilen eserlerden bazıları:[8]

  • Sözlük ve Gramerler
    • Kitâbü'l-İdrâk li Lisâni'l-Etrâk (İdrak) Türk Dilini Anlama Kitabı
    • Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve ʿAcemi ve Muğalî
    • Et-Tuhfetü'z-Zekiyye fı'l-Lûğati't-Türkiyye
    • El-Kavânînü'l-Külliyye Li-Zabti'l-Lûgati't-Türkiyye
    • Ed-Dürretü'l Mudiyye fi'l-Lügati't-Türkiyye
  • Fıkıh eserleri
    • İrşâdü'l-Mülûk ve's-Selâtîn
    • Kitâb-ı Mukaddime-i Ebû'l-Leysi's-Semerkandî
    • Kitâb fi'l-fıkh
    • Kitâb fi'l-Fıkh bi-Lisâni't-Türkî
    • Mukaddemetü'l-Gaznevi fi'i-ʿİbâdât (Ziyâ'u'l-Ma'nevî) Tercüme
    • Şerhü'l-Menâr
  • Okçuluk ve Atçılık eserleri
    • Baytaratü'l-Vâzıh
    • Münyetü'l-Guzât
    • Kitâbü'l-Hayl
    • Kitâb fi-ʿilmi'n-Nüşşâb (Hulâsa)
  • Edebî eserler
    • Gülistan Tercümesi (Kitâb Gülistan bi't-Türkî)

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Karamanlıoğlu, Ali fehmi (1968). Seyf-i Sarâyî'nin Gülistan Tercümesi'nin dil husûsiyetleri 17 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Türkiyat Mecmuası, XV, 1968, s. 75-126
  2. ^ Kennedy, Hugh N. The Historiography of Islamic Egypt (C. 950-1800). Brill Academic Publishers, 2001. [1] 16 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ a b Yıldız, Mustafa (2010). Seyf-i Sarayi'nin Gülistan Tercümesinde Aynı İsim Unsurlarının Kıl- ve Et- Yardımcı Fiilleriyle Kullanımından Oluşan Eş Değer Birleşik Fiiller ve Oğuzca Etkisi 18 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 5/1 Winter 2010
  4. ^ Karamanlıoglu, Ali Fehmi (1994). Kıpçak Türkçesi Grameri, TDK yayınları, Ankara
  5. ^ Ata, Aysu (2010). Moğol fütuhatı ve Doğu-Batı Türk yazı dili kavramları üzerine 13 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi, 17, 1 (2010) 29-37
  6. ^ János Eckmann (1964), Memlûk Kıpçakçasının Oğuzcalaşmasına Dair, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, sayfa: 35–41
  7. ^ Tibor Halasi-Kun (Çev. Musa Salan). Kıpçak Türkçesi Filolojisi X: Et-Tuhfe ve onun Müellifi 24 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Dil Araştırmaları, Sayı: 11 Güz 2012, 185-195 ss.
  8. ^ Demirci, Lale. Cumhuriyet'in 80. yılında Türkiye'de Memlûk-Kıpçak Türkçesi çalışmaları 15 Nisan 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Özbekçe</span> Özbekistanın resmî dili olan Türk dili

Özbekçe veya Özbek Türkçesi, Özbekistan'ın resmî dilidir. Türk dillerinin içerisinde sınıflanan Karluk grubuna bağlı bir dil ve tarihî Çağataycanın çağdaş devamı olan Türk yazı dillerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Azerice</span> Azerbaycanın resmî dili olan Türk dili

Azerice, Azerbaycanca veya Azerbaycan Türkçesi, Türk dilleri dil ailesinin Oğuz grubu içerisinde yer alan ve bir Türk halkı olan Azerilerin ana dilini oluşturan dil. En çok konuşucusu İran Azerbaycanı'nda bulunan dil, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin resmî dilidir. Rusya'ya bağlı özerk bir cumhuriyet olan Dağıstan'ın ise resmî dilleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Türkmence</span> Türkmenistanın resmî dili olan Türk dili

Türkmence, çoğunluğu Türkmenistan'da yaşayan Türkmenlerin konuştuğu Türk dil ailesine bağlı Doğu Oğuz dili. Dil, Türkmenistan'daki yaklaşık 7 milyon konuşuru ile resmî dil olup, çevresindeki Afganistan ile İran'ın sınır bölgelerinde de konuşulur.

Dilbilgisi ya da gramer, bir dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyip, kurallarını saptayan bilim dalı. Bir dili seslerinden cümlelere kadar, içerdiği bütün dil birliklerini, geniş bir şekilde anlam ve görevlerini kapsayacak şekilde inceler ve sözcüklerden anlam üretmeyi sağlar. Dilbilgisi kuralları, bir grup tarafından hazırlanmayıp, o dili kullanan insanların zaman içinde gerekli kuralları yaratmaları veya var olan kuralları dilin gelişimine göre değiştirmeleri sonucu oluşur. Bir dili veya bir dilin değişkesini akıcı olarak konuşanlar bu kuralları içselleştirmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Çağatayca</span>

Çağatayca, Çağatay Türkçesi veya Doğu Türkçesi, 15. yüzyılda Timurluların idaresi altında gelişen ve 15. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına dek Orta Asya'daki Müslüman Türk halkları tarafından ortak yazı dili olarak kullanılan dildir.

<span class="mw-page-title-main">Codex Cumanicus</span> el yazması

Codex Cumanicus, Karadeniz’in kuzeyindeki Kıpçak Türkleri (Kumanlar), İtalyanlar ve Almanlar tarafından 14. yüzyılda derlenmiş iki bölümlük bir eserdir. Kumanlar arasında Hristiyanlığı yaymaya yönelik Katolik misyonerler tarafından “Codex Cumanicus” isminde Türk dilinde bir rehber ve ilmihal olarak geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kıpçaklar</span> 11.-14. yüzyıllarda Doğu Avrupa, Balkanlar, Batı ve Doğu Anadolu, Kafkasya ve Orta Asyada yaşamış bir Türk halkı

Kıpçaklar veya Kumanlar, eski Türk halklarından biridir. Dilleri Kıpçakça olup üç kol halinde gelişim göstermiş ve daha sonra da Kıpçak dillerine kaynaklık etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Harezm</span>

Harezm, Ceyhun Nehri'nin Aral Gölü'ne döküldüğü yerin her iki yanında yer alan tarihsel bölgedir.

<span class="mw-page-title-main">Deşt-i Kıpçak</span> Tarihsel bir bölge

Deşt-i Kıpçak, Kafkas Dağları'nın kuzeyinde, Dinyester ile İrtiş ırmakları arasındaki bölgenin tarihsel adı. Kıpçak çölü veya Kıpçak bozkırı anlamına da gelir. Heyhat sahrası ya da kısaca Heyhat olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Oğuz dil grubu</span> Türki diller dil ailesinden Şaz Türkçesinin güneybatı kolu

Oğuz grubu Türkî diller dil ailesinden Şaz Türkçesinin güneybatı koludur. Bu gruba ait dillerin toplam konuşan sayısı 120 milyon civarında olup Azerice, Türkçe ve Türkmence, bu gruptaki dillerin yaklaşık %95'ini oluştururlar. Gagauzca, Balkan Gagauz Türkçesinden farklı bir dildir.

<span class="mw-page-title-main">Kıpçak grubu</span> Türk dillerinin bir kolu

Kıpçak dilleri, Ukrayna'dan Çin'e kadar uzanan Orta Asya ve Doğu Avrupa'nın çoğunda yaklaşık 28 milyon kişi tarafından konuşulan Türk dil ailesinin bir alt koludur. Bu grupta en çok konuşulan dillerden bazıları Kazakça, Kırgızca ve Tatarcadır.

Nehcü'l-Ferâdîs, 14. yüzyıl Harezm Türkçesi ile yazılmış bir eserdir. Yazarının kim olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Fuat Köprülü'ye göre "Kelderli Mahmut"a ait olduğu düşünülmektedir. Şehabettin Mercanî'nin verdiği malumata göre müellifi, kendisini "Mahmud bin 'Ali bin es-Serayî menşe'en ve'l-Bulgarî müvelleden ve'l-Kürdarî" diye tesmiye etmektedir. Eser, Altın Orda sahasında yazılmış olup 18 Ocak 1358 Pazartesi veya 20 Ocak'ta tamamlanmıştır.

Kitâbü'l-İdrâk li-Lisâni'l-Etrâk, 1312 yılında Ebû Hayyân el-Endelüsî tarafından Araplara Türkçe öğretmek için Arap harfli Memlûk Kıpçakçası ile yazılmış dil bilgisi kitabı ve sözlük.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Kıpçakçası</span> İnsan dili

Ermeni Kıpçakçası ya da Ermeni harfli Kıpçak Türkçesi, Eski Kıpçakçaya giren ölü bir Türk dilidir. Hristiyanlığın Gregoryen mezhebine mensup Ermenilerin ve Gregoryen Kıpçakların Orta Türkçe dönemine ait 16-17. yüzyıllarda batı Ukrayna'da Ermeni alfabesini kullanarak Kıpçak Türk dilinde meydana getirdikleri vakayinameler (kronikler), dini ve hukuki belgelerle bilinir.

Kıpçakça, Eski Kıpçakça veya Batı Orta Türkçe; Orta Türkçe dönemine ait Deşt-i Kıpçak sahası ile Mısır ve Suriye'de 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar kullanılmış Türk dillerinin Kıpçak grubundan ölü dil. Eski Kıpçakça günümüzde Yeni Kıpçakça adıyla da anılan Kıpçak grubundan Türk dillerinin oluşumuna kaynaklık eden dillerden biridir. Günümüzde geriye dönük dil sınıflandırmalarında Eski Kıpçakça, Kıpçak grubunun Kıpçak-Kuman alt grubunda ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Orta Türkçe</span> Türkçenin 11. ve 15. yüzyıllarda kullanılmış devresi

Orta Türkçe Orta Çağ'ın (900-1500) çoğunu kapsayan Türk dil ailesinin gelişimindeki bir aşamayı ifade eder. Özellikle bu terim dilbilimciler tarafından Orta Asya, İran ve Selçuklu Türklerinin kontrol ettiği Ortadoğu'nun diğer bölgelerinde bu dönemde konuşulan bir grup Karluk ve Oğuz ve ilgili dillere atıfta bulunmak için kullanılır.

Türk dili tarihi, çivi yazılı Sümerce tabletlerdeki alıntı kelimeler şeklinde bilinen ilk örneklerine rastlanan, coğrafya olarak Moğolistan ve Çin içlerinden Avrupa’nın ortalarına, Sibirya’dan Hindistan ve Kuzey Afrika sahasına kadar yayılmış olan Türk dilinin tarihidir. Günümüzde Asya ve Avrupa kıtalarında konuşulan ve yazılan Türk yazı dilleri ve bunların ağızlarının tarihî süreçlerini kapsar.

Harezm Türkçesi, Türk dilinin tarihinde konuşulmuş ve yazılmış olup Karahanlı Türkçesi sonrasında gelen tarihî dönemlerinden biridir.

Eski Türkmence ya da Eski Türkmen Türkçesi yazılı belgelerle takip edilemeyen tarihî dönem içinde Ana Oğuz Türkçesinin içinden ayrıklaşan veya Ana Oğuz Türkçesiyle beraber yaşamış olan bir kol olarak düşünülmektedir. Özellikle 10. yüzyılda yoğunluk kazanan Hazar Denizi'nin batısına göç eden kalabalık Oğuz boylarının dışında, Hazar'ın doğusunda yaşamını sürdürmüş olan Oğuzların konuşmuş oldukları diyalektlerdir. Yazı dili olmadığı için Eski Türkmen diyalektleri olarak da belirtilebilir.

Olga-bolga sorunu, 12.-14. yüzyıl arasında hem Batı Oğuz, hem de Doğu Orta Türkçesi özellikleri gösteren karışık dilli eserlerin varlığını tanımlar. Olga-bolga dili ile yazılmış tespit edilmiş ilk metni, 1233 yılında istinsah edilmiş Kul Ali'nin eseri Kıssa-i Yûsuf oluşturmaktadır. 1270-1286 yıllarında yazıya geçirildiği düşünülen Behçetü’l-Hada’ik fî Mev’izeti’l-Halayık ve Mevlana'nın Farsça olarak kaleme almış olduğu eserlerindeki Türkçe mısralar diğer olga-bolga örneklerini teşkil etmektedir.