Meme kanseri
Meme kanseri, meme hücrelerinde başlayan kanser türüdür. Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan kanser türüdür. Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilmektedir.[1][2] Erkeklerde de görülmekle beraber, kadın vakaları erkek vakalarından 100 kat daha fazladır. 1970'lerden bu yana meme kanserinin görülme sıklığında artış yaşanmaktadır ve bu artışa modern, Batılı yaşam tarzı sebep olarak gösterilmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı, dünyanın diğer bölgelerinde görülme sıklığından daha fazladır.
Meme kanseri, yayılmadan önce, erken safhada tespit edilirse, hasta %96 yaşam şansına sahiptir. Her yıl 44.000'de 1 kadın meme kanserinden ölmektedir.
Meme kanserine karşı en iyi koruyucu yöntem erken teşhistir.
Meme kanserinin birçok tipi vardır. En sık rastlanan duktal karsinoma, memenin süt kanallarında başlar. Meme kanseri memenin dışına yayıldığında koltuk altındaki lenfatik nodüller en sık görülen yayılım yerleridir. Kanser hücreleri memenin diğer lenf nodlarına, kemiğe, karaciğer ve akciğere yayılabilir. Her kadın meme kanseri gelişme riskine sahiptir. Gerçekte meme kanseri gelişen kadınların çoğunda risk faktörleri belli değildir.
Meme kanseri riskini artıran faktörler
- Kadın olmak[3]
- 55 yaş ve üzerinde olmak[3]
- Yakın akrabalarda meme kanseri olması (anne veya kız kardeş meme kanseri ise, 2-3 kat daha fazla)
- Daha önceden diğer memede kanser tespit edilmiş olması
- Adet görmeye 12 yaşından önce başlanmış olması
- Hiç gebe kalınmamış olması
- Adet görmenin 50 yaşından sonra da devam ediyor olması
- Yoğun meme dokusuna sahip olmak[3]
- Alkol ve sigara tüketmek[3]
- Gece çalışmak[3]
- Obez olmak[3]
- Fiziksel aktivite olmaması[3]
- Deodorant kullanmak (Muhtemel)[3]
- BRCA-1 ve BRCA-2 gen mutasyonuna sahip olmak
Araştırmalar meme hücreleri içerisinde meme kanseri riskini artıran bazı genler olduğunu göstermektedir. Genetik değişiklikler aileden (herediter) olabileceği gibi, bir kişinin hayatı içerisinde de gelişebilir. Meme kanseri genellikle tek bir hücrede başlar. Günümüzde meme kanserinin nedeni ve nasıl gelişim göstereceği tam olarak bilinmemektedir.
Meme kanseri karmaşık bir hastalıktır. Her vaka aynı değildir. Meme kanserinin farklı evreleri olup bir vakanın hangi evrede olduğunun tespiti, doktorun tedavi planını yapmasını sağlar.
- İnsan, yaşamında meme kanserine sebep olacak herhangi bir yanlış yapmamış olsa da bu hastalığa yakalanabilir.
- Meme kanseri bulaşıcı değildir, başka bir hastadan bulaşmaz.
- Meme kanseri, stresle veya memeye travmayla (darbeyle) meydana gelmez.
- Meme kanseri gelişen çoğu kadında risk faktörü veya ailesinde bu hastalık yoktur.
2015 yılında ABD'de Texas Üniversitesi Anderson Kanser Merkezinde yapılan ve Kanser Araştırma dergisinde (Cancer Research) yayımlanan deneysel çalışmaya göre, fruktoz ve sakarozun (glukoz ve fruktoz bileşiminin) 12-lipoksijenaz (12-LOX) sinyalizasyonunu ve dolayısıyla da 12-hidroksi- 5Z, 8Z, 10E, 14z – eikosatetraenoik asit (12-HETE) seviyesini arttırarak meme kanseri riskini ve metastaz oranını yükselttiği tespit edilmiştir.
glukoz + fruktoz → 12-LOX ↑ → 12-HETE ↑ → meme kanseri ↑
Meme kanseri riskini azaltan faktörler
- Düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite
- Emzirmek
- Yağlı besinleri kısıtlamak
- Alkol alımını kısıtlamak
- İdeal kiloyu korumak
Tanı
Meme kanserinde erken teşhis yöntemleri, hastanın taşıdığı risk faktörlerine göre değişkenlik gösterir. Bu faktörlerin arasında yaş ilk sırada gelmektedir. Genç yaşlarda görülebilmesine karşın, ileri yaş gruplarında bu risk artar. Bu nedenle ileri yaş gruplarında erken tanı konması için alınması gereken önlemler, erken yaş gruplarından farklıdır.
Yirmi ve otuz yaş grubu her ayın belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmelidir. Bu kontrol sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Şişkinlik, yumru benzeri bir değişiklik saptanırsa derhal bir hekime başvurulmalıdır. Bir değişiklik saptanmasa da, üç yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmelidirler. Risk faktörlerinin varlığına bağlı olarak bu önlemler değişip, örneğin, ailesinde meme kanseri olanlara her yıl ultrason taraması önerilir. Kırk yaş grubu için, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gereklidir. Ayrıca her yıl ultrason ve risk faktörlerine göre mamografi çektirmeleri gereklidir. Elli yaş grubu kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve her yıl mamografi (meme filmi) çektirmelidir.
Kendi kendine kontrollerde on beş günü aşkın sürede ele gelen sertlik veya kitle, deride kalınlaşma, şişme, renk değişikliği, meme başında kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması, memede veya meme başında içeri doğru çekinti, meme şeklinde değişiklik, meme başlarının pozisyonlarında değişiklik ve meme başında akıntı gibi belirtiler derhal doktor kontrolü gerektirmektedir. Hekim muayenesi sonucu yapılacak mamografi taramasının ardından ultrason, ince iğne aspirasyon biyopsisi ve normal biyopsi tetkikleriyle kesin tanı konulur.
Evreleri ve tedavi
- Evre 1: Tümör 20 mm veya daha küçüktür. Bu durumda kanser lenf bezlerine sıçramamıştır. Tedavide meme koruyucu yöntemle lenf bezlerinin alınmasından sonra radyasyon tedavisi uygulanır. Desteklemek için kemoterapi ve/veya hormonoterapi eklenir. Bir diğer uygulama da mastektomi yöntemidir. Bu yöntemde kanserli göğüs alınarak koltuk altı lenf bezleri çıkarılır.
- Evre 2-A: Tümörün 20 ile 50 mm arasında olup, lenf bezlerine sıçramamış halidir.
- Evre 2-B: Tümörün 2-A evresindeki gibi bir boyut aralığında olup (50 mm'den büyük de olabilir), koltuk altı lenf bezlerine sıçramamış halidir.
- Evre 2: Evre 1 ile aynı tedavi yöntemi uygulanmakla birlikte, eğer tümör aşırı büyümüş ya da lenf bezlerine sıçramışsa kemoterapi, hormonoterapi ve radyasyon tedavisi tamamlayıcı olarak önerilir.
- Evre 3-A: Tümör koltuk altı lenf bezlerine ve göğüs dışı dokulara sıçramış durumdadır ve bu halde mastektomi yöntemiyle tedavi yoluna gidilir. Cerrahi müdahaleden sonra kemoterapi ve hormon tedavisi uygulanır.
- Evre 3-B: Bu aşamada tümörün boyutu dikkate alınmaz; tümör göğüs duvarına bağlıdır ve lenf bezlerine sıçramıştır. "Neoadjuvant" adı verilen tümörün boyunun küçültülmesi amaçlı kemoterapi uygulanmasının ardından tümörün boyunun küçülmesinden sonra lampektomi veya mastektomi yapılır.
- Evre 4: Bu aşamada kanser göğüs dışındaki vücut bölümlerine yayılmıştır. Bu evre tedavisinde hastanın yaşam süresini artırmak ve yaşam kalitesini yüksek düzeyde tutmak hedeflenir. Kemoterapi ve hormonoterapi yapılır. Hasta şikayetlerine bağlı olarak mastektomi de uygulanabilir. Oligometastatik evre 4 hastalarda kemoterapi sonrası metastazlar silinmişse modifiye radikal mastektomi, yani meme ve koltuklarındaki lenf bezlerinin alınması yaşam süresini artırmaktadır.
Mastektomi uygulamaları sonrasında, alınan memenin yerine plastik cerrahi teknikler ile yeniden meme rekonstrüksiyonu yapılması ameliyatları söz konusu olabilmektedir.
Meme kanseri tedavisi;
- Cerrahi
- Radyoterapi
- Kemoterapi
- Hormon tedavisi
- Hedefleyici (akıllı ilaçlar) ile yapılmaktadır.
Tedavi seçiminde en önemli etken tümörün biyolojisi ve evresidir.[4]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ "Modern salgın meme kanseri". 17 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2012.
- ^ "7-8 kadından biri meme kanseri oluyor". 10 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2012.
- ^ a b c d e f g h What are the risk factors for breast cancer?http://www.cancer.org/cancer/breastcancer/detailedguide/breast-cancer-risk-factors 20 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ "Meme Kanseri Nedir". Kanser. 6 Eylül 2022. 25 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2022.