Kornea, gözün en ön kısmında yer alan, ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumak için özelleşmiş saydam ve eğimli doku.
Endoplazmik retikulum hücrede bulunan, veziküller, tüpler ve sisternalardan oluşmuş bir organeldir. Bu organel çeşitli işlevlerden sorumludur: membran proteinlerinin veya bir membran içinden geçerek salgılanacak olan proteinlerin çevrimi, katlanması ve taşınması; kalsiyum depolanması; ve bazı lipit ve makromoleküllerin depolanması.
Yumurtalık, dölyatağının iki tarafında, geniş bağlar içinde bulunan simetrik iki bezin her biri. Kadın sağlığı'nda önemli role sahiptir. Yumurtalık, dişi üreme hücrelerini yani yumurtaları bulunduran bir dişi üreme organıdır. Ergenlik dönemine kadar içindeki yumurtalar olgunlaşmaz. Ergenlik döneminden sonra olgunlaşan yumurtalar teker teker rahime gider. Eğer yumurtalığın ağzı tıkanmışsa, buna Kısırlık denir.
Soluk borusu vücutta solunan havanın geçtiği, boru şeklinde bir organdır. Omurgalılarda trakea havanın boğazdan akciğerlere geçişini sağlarken, omurgasızlarda dışarıdaki havayı doğrudan iç dokulara ulaştırır.
Gram pozitif bakteri, gram boyama prosedüründen geçtikten sonra mikroskop altında mavi-siyah veya mor renk alan bakterilerdir. Bu rengin sebebi Gram pozitif bakterilerin hücre duvarlarının kristal viyole/iyot karışımını tutmasıdır. Gram negatif bakterilerin aksine Gram pozitif bakterilerin hücre duvarlarının dışında "dış zar" bulunmaz. Peptidoglikan hücre duvarı daha kalın olan gram pozitiflerin boyaları tutma kuvvetleri fazladır.
Glikokaliks, Hücre zarının yüzeyinde, özellikle şekerlerce zengin özel bir yapıdır.
Bazal zar ya da bazal membran; epitel hücrelerinin bazal kısımlarını döşeyerek epiteli altındaki bağ dokudan ayıran, düz kas, iskelet kası, kalp kası, sinir hücreleri ve yağ hücrelerinin etrafını kaplayan, çeşitli fibrillerden ve hücrelerarası maddeden oluşan ince tabaka. Bazal lamina ve retiküler lamina olmak üzere iki katmanı vardır.
Örtü epitelinde, epitel hücreleri sıkıca yan yana gelerek düzgün ve devamlı bir tabaka oluştururlar. Hücreler arası aralık oldukça dardır. Üst yüzeyleri ile vücudun bir iç boşluğuna ya da dış yüzeyine bakarlar. Alt yüzü ile bazal lamina adı verilen bir yapı aracılığı ile bağdokusu üzerine otururlar. Örtü epiteli damarsız bir doku olup, üzerine oturduğu bağdokusu içindeki damarlardan bazal lamina aracılığıyla, difüzyon yoluyla beslenir. Böylece bir dışa bakan yüzü bir de bazal laminaya oturan karşı yüzü ile bu dokunun hücrelerinde bir kutuplaşma söz konusudur. Epitel hücrelerinin fonksiyonlarını gerçekleştirdikleri serbest üst yüzeylerine apikal yüz ya da apikal kutup adı verilir. Beslenmesinin sağlandığı bağ dokusu üzerine oturduğu yüzeylerine ise bazal yüz ya da bazal kutup adı verilir. Bütün örtü epiteli türleri, hatta dış salgı bezi hücreleri bir bazal lamina üzerine oturur. Bazal lamina kesitlerinde özel tekniklerle ince bir çizgi şeklinde beliren tabakadır. İki katman olarak görülür. Bknz: Bazal lamina
Tek katlı prizmatik epitel ya da tek katlı silindirik epitel, tipinin yüzeyine paralel geçen kesitlerde tek katlı kübik epitelde olduğu gibi mozaik görünüm vardır, ancak hücrelerin çokgen olan sınırları daha küçüktür. Dik kesitlerde ise hücrelerin boyları kübik epitellerden daha uzun görülür. Epitel hücrelerin çekirdekleri hücrenin bazal tarafında yakın yerleşim gösterir ve genellikle fusiform çekirdekleri ile kolay tanınan bir epitel türüdür. Çekirdeklerin uzun ekseni bazala dik, hücrenin uzun eksenine paralel olarak yerleşmiştir. Çekirdekler hücrelerin ortasında değil, bazal sitoplazma tarafına çekilmiş olarak bulunurlar. Tek katlı prizmatik epitel hücreleri, midenin kardia bölgesinden itibaren anüse kadar tüm sindirim kanalını döşer. Burlarda sindirim salgılarının salınımından ve sindirim sonucunda oluşan besin maddelerinin emiliminden sorumludur. Bununla beraber, birçok bezin salgı kanallarında da bulunur. Safra kesesinin iç yüzü de tek katlı prizmatik epitel ile döşelidir. Aynı zamanda mukus salgılıyor olmalarına rağmen mide mukozasının iç yüzü örtü epiteli olarak tek katlı basit prizmatik epitel görünüşündedir. Böbreklerin toplayıcı kanallarının son kısımları gene basit prizmatik epitelle döşelidir.
Yalancı çok katlı epitel ya da Psödostratifiye epitel dokusu, çekirdeklerin hücre içinde farklı yüksekliklerde yerleşmiş olmaları nedeniyle, ilk bakışta çok katlıymış gibi görüntü veren epitel doku. Ancak dikkatli incelendiğinde bütün hücrelerin aynı bazal laminaya oturması nedeniyle tek katlı epitel sınıfındadır. Çok katlı görünüm, bazal laminaya oturan hücrelerin hepsinin serbest yüzeyle ilişki kuramaması, dolayısıyla çekirdeklerinin de farklı seviyede yer alması yüzünden ortaya çıkmaktadır. Hücreler de şekilleri yönünden farklılık gösterir. Bazıları bazal laminaya otururken serbest yüzeye ulaşır, bazılarının ise apikal kutupları yüzeye ulaşamaz. Yalancı çok katlı epitelin "silsiz" tipi, parotiroit ile salgı bezlerinin büyük boşaltım kanallarında ve erkek üretrasında bulunur. "Silli" tipi ise, trake ve bronşların büyük bir kısmını, östaki kanalını, timpanik boşluğun bir kısmını ve gözyaşı bezini döşer. Solunum sistemindeki salgı bezlerinden salgılanan mukus, yapışkan bir örtü oluşturup havadan giren toz ve mikroorganizmaların yakalanmasını sağlar. Hücrelerin apikal yüzeylerindeki siller, içine giren toz ve mikroorganizma bulunan mukusu vücudun dışına doğru iter.
Çok katlı yassı epitel, bir bazal membran üzerinde katmanlar halinde sıralanmış skuamöz (yassılaşmış) epitel hücrelerinden oluşur. Bazal membran ile sadece bir katman temas halindedir; diğer katmanlar ise yapısal bütünlüğü korumak için birbirine yapışıktır. Her ne kadar bu epitel yassı olarak adlandırılsa da, birçok hücre yassı olmayabilir; ki bu adlandırma epitellerin yüzeydeki hücre tipine göre adlandırılması geleneğinden kaynaklanmaktadır. Daha derin katmanlarda hücreler kolumnar veya kübik olabilir. Hücreler arası boşluk içermez. Bu epitel türü vücudun sürekli olarak aşınmaya maruz kalan bölgeleri için idealdir, çünkü bazal membran açığa çıkmadan dıştaki katmanlar sırayla dökülüp yenilenebilir. Derinin en dış tabakasını ve ağız, yemek borusu ve vajinanın iç yüzeyini oluşturur.
Çok katlı prizmatik epitel ya da çok katlı silindirik epitel, yaygın bir epitel türü değildir. Bazal laminaya oturan derin yerleşimli hücreler düzensiz şekilli ve çok yüzlü yapıdadır. Sadece yüzeydeki hücreler silindiriktir. Prostatta, tükrük bezlerinin kanallarının bir bölümünde ya da üretranın bir bölümünde görülür. Çok katlı prizmatik silli epitel ise, yumuşak damağın burun tarafında, larinkste ve fetus özefagusunda geçici olarak embriyonik dönemde bulunur.
Kassal epitel ya da Miyoepitel, bazı bezlerin gelişimleri sırasında kasılmak için özelleşmesiyle oluşan bir epitel doku türüdür.
Epitel doku, Epitelyum ya da Örtü doku, vücudun iç ve dış yüzeyini örten, araları çok sıkı olan epitel hücrelerinden oluşmuş, altlarında bazal lamina denilen bir tabaka bulunduran, özelleşmiş bir dokudur.
Epidermis, deriyi oluşturan üç tabakadan en dıştakidir. Daha içteki tabakalar dermis ve hipodermistir. Epidermis tabakası çevresel patojenlerden kaynaklanabilecek enfeksiyonalara karşı bir bariyer sağlar. Ayrıca transepidermal sıvı kaybı yoluyla vücuttan atmosfere verilen su miktarını düzenler. Epidermis, bir baz tabakanın üzerine dizi hücre tabakalarından oluşur.
Bazal cisimcik sentriyolden ve kısa silindirik mikrotübül diziliminden oluşmuş bir organeldir. Ökaryotik undulipodyumların taban temellerinde bulunur ve aksonem mikrotübüllerinin büyümesinde çekirdek bölge görevi yapar. Bazal cisimciklerin kaynağı olan sentriyoller, mikrotübülleri sentrozom içine sabitleyen bir çeşit mikrotübül organizasyon merkezi (MTOM) olan proteinler için tutunma bölgesi olarak görev yapar. Bu mikrotübüller, birçok ökaryotik hücredeki veziküllerin ve organellerin yapısal stabilitesini ve hareketinin kolaylaştırılmasını sağlar. Ancak bazal cisimcikler özellikle hücreden dışa doğru uzayan siller ve kamçılar için kök görevi görür.
İyon kanalları hücre zarında gözenek oluşturan, fonksiyonları istirahat membran potansiyeli oluşturmak, aksiyon potansiyelini şekillendirme ve diğer elektriksel sinyalleri iletmek olan membran proteinleridir. Ayrıca hücre hacmini kontrol etmek amacıyla salgı ve epitel hücrelerinde iyonların hücre membranı boyunca akışını düzenleyici rolleri vardır. Tüm hücrelerin hücre zarında iyon kanalı bulunur. İyon kanalları iyonofor proteinlerin iki geleneksel sınıfından biri kabul edilir. Diğer sınıf olan iyon taşıyıcı proteinler ise sodyum-potasyum pompası, sodyum -kalsiyum değiştiricisi ve sodyum-glukoz nakil proteinleri olarak sayılabilir.
Çekiç, orta kulakta yer alan, kulak zarına temas eden ve örs kemikçiğine bağlı çekiç şeklinde küçük bir kulak kemiğidir. Latincesi malleus olan kemik, bu dilde de çekiç manasına gelmektedir. Ses titreşimlerini kulak zarından incus'a (örse) iletir.
Lamina propria, gastrointestinal sistem ve ürogenital sistem gibi çeşitli vücut tüplerini kaplayan ve mukoza zarı olarak bilinen nemli astarların bir parçasını oluşturan ince bir bağ doku tabakasıdır. Tabaka, epitelin altında bulunur ve epitel ve bazal membran ile birlikte mukozayı oluşturur.
Omurgalılarda, odontoblast, diş pulpasının dış yüzeyinin bir parçası olan nöral krest kökenli bir hücre olup dentinogenezde görev alır. Dentinogenez, kök yüzeyindeki sementin üstünde ve diş minesinin altında bulunan dentin maddesinin yapımıdır.