İçeriğe atla

Melanotik nevus

Melanotik nevus (Nevus pigmentosus; Pigmentli nevus; Ben), insanların büyük bölümünde bir ya da birkaç tane olabilen, melanin üreten hücrelerin (melanosit) iyi huylu tümörüdür.[1] Çoğunlukla saplı ya da kalın bir tabanı olan, bazıları yüzeyden dışa bir tümsek (papül) oluşturan, kahverenginin değişik tonlarında renkleri olan oluşumlardır. Klinik ve patolojik olarak çeşitli türleri vardır:[1][2][3]

Mavi nevus: Tümörü oluşturan melanositler derinin derin katmanlarında olduğu için dışarıya yansıyan renk mavimsidir.

Nevosellüler nevus

Kahverengi benlerin klasik tipidir. Tümör oluşturan melanositlerin içerdiği melanin pigmenti nedeniyle kahverenginin değişik tonlarındadır. Derinin dış katmanı olan epidermisle ilişkilerine göre tipleri vardır. Örneğin; “juctional nevus” olarak tanımlana tipi derinin epidermis tabakası ile dermis arasındaki sınırda (dermoepidermal sınır) gelişen, yüzeyi ve sınırları düzenli hafifçe kabarıklık bir oluşumdur; simetrik tümörlere rastlanabilir. Bu tür benlerin olgunlaşmasıyla yüzeyden dışa çıkıntısı belirginleşen, saplı ya da sapsız, klasik melanotik nevuslar oluşur; bunlar “intradermal nevus” olarak nitelenir. Bu iki oluşum arasındaki geçiş döneminde yer alan tipine "bileşik (compound) nevus" adı verilir.

Melanotik nevuslardaki homojen kahverengin değişmesi, yer yer daha soluk ve daha koyu (alacalı) alanların belirmesi tümör hücrelerindeki olgunlaşmada aksaklıklar olduğunun -başka bir deyişle kanserleşmenin- bulgularından biri olduğu kabul edilir. Lezyonun genişlemesi, sınırlarının düzensizleşmesi, çevresinde yeni (satellit) oluşumların belirmesi kansere dönüşen bir melanotik lezyondaki öteki bulgulardır.

Mavi nevus

Derinin dermis katmanında, fibrozis ile birlikre ortaya çıkan, yoğun pigment içeren koyu mavi renkli nevuslardır. Klinik incelemelerde malign melanom izlenimi verebilir.

Konjenital nevus

Derinin derin katmanlarında; sinirler, damarlar ve deri adneksleri çevresindeki melanosit kümelerinden oluşan doğumsal benlerdir. Büyük olanlarında malign melanom riski olabilir.

Spitz nevus

Çocuklarda görülen, pembe-kırmızı renkli benlerdir. Renkleri nedeniyle damar tümörü (hemangioma) izlenimi verirler. Pembemsi-mavi sitoplazmalı iri hücrelerin yaptığı demetlerden oluşan bir ben türüdür.

Halo nevus

Sıradan nevus görünümündedir; ancak, mikroskobik incelemede melanosit kümeleri çevresinde lenfosit toplulukları vardır.

Displastik nevus

Hücrelerinde kanserleşme (malign melanoma) eğilimi olan büyükçe benlerdir.

Kaynakça

  1. ^ a b Kumar V, Abbas AK, Aster JC. Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease. 9th edt., Elsevier Saunders, Philadelphia, 2015
  2. ^ Dinulos JGH. Habif's Clinical Dermatology: A Color Guide to Diagnosis and Therapy 6th Edition. Elsevier, Amsterdam, 2016
  3. ^ Helm KF, Marks JG, Foulk GT. Differential Diagnosis in Dermatology. 2nd edition, JP Medical Ltd, London, 2018

İlgili Araştırma Makaleleri

Tümör (ur; neoplasm; tumor) tanımı önceleri vücuttaki herhangi bir şişlik ya da kitle için kullanılırdı. Sonraları hücrelerin kuralsız ve sınırsız çoğalmaları nedeniyle oluşan kitleler için kullanılmaya başlandı. Yaşamın herhangi bir döneminde organizmanın bir bölümündeki hücre­ler biyolojik niteliklerini düzenleyici kurallara uyum göstermez ve sınırsız ola­rak çoğalabilir (otonomi). Bu nitelikleri içeren bir kitleye tümör ya da neoplazm (neoplasm; yeni gelişen kitle) adı verilir. Tümör kitleleri vücudun kendi hücrele­rinden yapılıdır.

Biyopsi, mikroskop altında incelenmek üzere canlıdan belirli bir doku parçasının çıkarılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çil</span>

Çil (ephelis), beyaz derili insanlarda çok sık karşılaşılan, pigmentli, birkaç milimetre çapında, açık kahverengi-kırmızımsı minik lekelerdir. Genellikle sarışın veya kızıl saçlı çocuklarda görece sık görülen melanin pigmenti birikimidir. özellikle güneşte kaldıklarında daha sık görülür. Güneşin az görüldüğü bölgelerde, kış aylarında silinirler ya da belli belirsizdirler ; ilkbahar ve yaz aylarında yeniden belirirler. Çillerdeki melanin üreten hücrelerin (melanositler) sayısı normaldir; ancak, melanin üretiminin fazla olduğu saptanır.

<span class="mw-page-title-main">Melanin</span>

Melanin, suda erimeyen genellikle kahverengi-sarı, fazla yoğunlaştığı bölgelerde kara renkli bir pigmenttir. Doğadaki üç kahverengi pigmentten biridir; öteki ikisi lipofuscin ve hemosiderin’dir. Gözün irisinde mavi ya da yeşil renkli olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kanser</span> DNA hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması

Kanserler (Habis tümörler, Malign tümörler), genellikle sürekli ve hızlı büyüyen tümörlerdir. Kapsülleri yoktur, büyürken sınır tanımazlar, çevresindeki dokuların ve damarların içine girerler (invazyon, infiltratif büyüme). Sıklıkla metastaz yaparlar. Tedavi edilmeyen ya da tedavisi gecikmiş kanserler ölümcüldür.

<span class="mw-page-title-main">Epidermis</span>

Epidermis, deriyi oluşturan üç tabakadan en dıştakidir. Daha içteki tabakalar dermis ve hipodermistir. Epidermis tabakası çevresel patojenlerden kaynaklanabilecek enfeksiyonalara karşı bir bariyer sağlar. Ayrıca transepidermal sıvı kaybı yoluyla vücuttan atmosfere verilen su miktarını düzenler. Epidermis, bir baz tabakanın üzerine dizi hücre tabakalarından oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Albinizm</span> Ciltte pigment eksikliğine neden olan genetik bozukluk.

Albinizm ya da akşınlık, derideki melanositlerin melanin pigmentini üretebilmeleri için gerekli olan tirosinaze (tyrosinase) enziminin eksikliğinin sonucu ortaya çıkan doğumsal bir hastalıktır. Bu hastalığa albinizm, hastalara ise albino denir.

<span class="mw-page-title-main">Kaposi sarkomu</span>

Kaposi sarkomu, insan herpes virüsü 8 (HHV8) olarak da bilinen Kaposi sarkomu herpes virüsünün (KSHV) neden olduğu bir damar tümörüdür. İlk defa 1872'de Macar dermatolog Moritz Kaposi tarafından tanımlanmıştır. 1980'lerde HIV/AIDS'in Batı dünyasında da yayılmaya başlamasıyla birlikte görülme sıklığı da artmıştır. Etkeni olan virüs (KSHV) ise 1994'te tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Vitiligo</span>

Vitiligo, derideki melanin pigmentinin azalması ya da yokluğu nedeniyle ortaya çıkan soluk lekelerdir. Derisi koyu renkli olan bireylerde daha belirgindir. Açık renkli derisi olan bireylerde güneş etkisiyle bronzlaşmada belirginleşirler. Lekeler farklı büyüklüktedir. Eller, bilekler, ağız ve göz çevresi derisi, anüs ve dış genital organların derisi vitiligonun en sık rastlandığı alanlardır. Yerel albinizm olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Melanom</span> melanositlerden kaynaklanan malign (kötü huylu) bir kanser türüdür.

Melanom,, melanositlerden kaynaklanan malign bir kanser türüdür. Melanositler koyu renkli bir pigment olan melanin üreten hücrelerdir ve cilt renginden sorumludurlar. Genellikle deride bulunurlar ancak bağırsaklar ve göz gibi vücudun diğer bölgelerinde de bulunabilirler. Bu yüzden Malign Melanom, melanosit içeren vücudun herhangi bir bölümünden kaynaklanabilir.

Tümör belirteci ya da Tümör markeri, kanserin varlığını veya kanser davranışını(ilerleme veya tedaviye yanıt gibi) belirlemek için kullanılabilen biyobelirteçlere verilen addır.

Kemiğin fibröz displazi hastalığı, kemik dokusu olgunlaşmasında görülen yerel aksaklıkların sonucu olarak ortaya çıkan bir tablodur. Süngersi (spongiöz) kemiğin ortadan kalktığı ve bu boşluğu yoğun bir bağ dokusunun doldurduğu saptanır. Fibröz displazinin nedeni konusunda öne sürülen çeşitli varsayımlar arasında en somut olanı osteoblastik hücrelerdeki proliferasyon ve diferansiyasyon yetilerinin bozukluğu ile sonlanan bir tür gen mutasyonudur.

<span class="mw-page-title-main">Lentigo</span>

Lentigo, melanositleri yerel hiperplazisi sonucu ortaya çıkan, 5–10 mm çapında, oval, koyu ten renginde lekelerdir. Güneş ışınlarının etkisiyle koyulaşmazlar. Bebeklerde ve çocuklarda görece fazladır. Derinin her yerinde, ağız mukozasında, dudaklarda ve gözlerde kapak konjunktivasında görülürler. Ortaya çıkış nedeni bilinmemektedir. Mikroskop incelemelerinde, melanosit hiperplazisinin ve melanin pigmentinin skuamöz epitelin bazal membranında çizgi biçiminde oluştuğu saptanır.

Prekanseröz lezyon, bazı hastalıklarda kanser olmayan ancak kanserleşme riski olabilen lezyonlardır. Bu eğilim bazılarında fazla, bazılarında daha azdır. Kanserojen etkilerle bir ya da birden fazla hücrede oluşan DNA zararları ile klinikte tanımlanabilen tümör kitlesinin oluşması arasında sessiz bir dönem (lag period) vardır. Prekanseröz bir lezyonun kansere dönüşmesi (epikarsinogenez) “lag period” ile ilgilidir.

Balon hücreli nevüs, benign bir nevüstür (ben). Bu lezyon, melanositik nevüs gibi gözükür.

<span class="mw-page-title-main">Amelanotik melanom</span>

Amelanotik melanom, hücrelerin hiç melanin üretmediği bir deri kanseri türüdür. Bu tümörler pembe, kırmızı, mor veya normal ten rengine sahip olabilir ve bu nedenle bu tümörlere doğru teşhis konulması zordur. Bu tümörler normal melanom gibi vücudun herhangi bir yerinde oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Stratum bazale</span>

Stratum bazale, memelilerde derinin dışını örten beş katmanlı epidermisin en derin katmanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Stratum granülozum</span>

Stratum granülozum epidermisin stratum spinozum katmanının üzerinde ve stratum korneum katmanının altında yer alan ince bir hücre katmanıdır. Alttaki stratum spinozumdan yukarı çıkan keratinositler, stratum granülozumda granüler (tanecikli) hücreler olarak bilinir. Granüler hücrelerde keratin filamentlerini birbirlerine bağladığı düşünülen histidin ve sistein miktarınca zengin proteinleri içeren keratohyalin granülleri bulunur; bu nedenle keratohyalin granüllerinin temel işlevi, ara keratin filamentlerini birbirlerine bağlamaktır.

<span class="mw-page-title-main">Stratum lusidum</span>

Stratum lusidum, epidermiste ölü deri hücrelerinin oluşturduğu ince, açık renkli bir katmandır; mikroskop altındaki mat görüntüsünden dolayı bu şekilde adlandırılmıştır. Bu katman, mikroskopla sadece avuçlarda ve ayak tabanlarında bulunan kalın deri üzerinde görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Keratinosit</span>

Keratinositler, derinin en dış katmanı epidermiste bulunan temel hücre tipidir. Keratinositler, insanlardaki epidermal deri hücrelerinin 90%'ını oluşturur. Derinin bazal katmanındaki bazal hücreler bazen bazal keratinositler olarak da adlandırılır. Keratinositler ısı, ultraviyole radyasyon, su kaybı, ve, bakteri, mantar, parazit ve virüs gibi patojenik etmenlerin neden olduğu çevresel hasara karşı bir bariyer oluşturur. Bazı yapısal proteinler, enzimler, lipitler ve antimikrobiyal peptitler, derinin bariyer işlevinin korunmasına katıkıda bulunur. Keratinositler, epidermisin alt tarafındaki epidermisteki epidermal kök hücrelerden farklılaşır ve yüzeye doğru hareket eder, sonunda korneositlere dönüşür ve insanlarda 40-56 gün arasında soyulur.