İçeriğe atla

Mekanizm (felsefe)

Yaşamı oluşturan koşullar, Yeryüzünde yaşam döngüsünü sağlayan su döngüsü, azot döngüsü, rüzgâr vb fiziksel ve kimyasal etmenlerle fiziksel bir yaşam ekosistemi ortaya çıkarır. Örneğin kayaçların parçalanmasında hem rüzgar aşındırması gibi fiziksel aşınma, hem suyun kimyasal çözülmeye yol açması gibi kimyasal etkenlerle kayaçlarda oluşan çözünme özellikleri toprak ve ondaki yaşam üretim potansiyelini açığa çıkarır. Buradan canlı doğayı, yaşamı, fiziksel ve kimyasal süreçlerin ortaya çıkardığı sonucuna varılır.[1] Bu var oluş imkânına mekanizm denir. Mekanizm fiziki ve kimyasal etkenlerin yaşamı belirlediğini öngörür. Vitalizmdeki gibi Beden ve Ruh dinamizminden söz edilmez.

Kaynakça

  1. ^ Okasha, Samir (2019). Philosophy of biology: a very short introduction (1. bas.). Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0198806998. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Biyokimya</span> Canlı organizmalardaki kimyasal süreçlerin incelenmesi

Biyokimya, bitki, hayvan ve mikroorganizma biçimindeki bütün canlıların yapısında yer alan kimyasal maddeleri ve canlının yaşamı boyunca sürüp giden kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalıdır.

Mineroloji, mineralleri inceleyen bir bilim dalı. Mineroloji sözcüğü mineralis kelimesinden gelir. Latince, "yer kabuğundan çıkarılan cisim" anlamındadır.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sedimantoloji</span>

Jeolojinin bir alt bilimi olan sedimantoloji biliminin konuları, yer kabuğundaki tortulların ve tortul kayaçların tanımlanması, sınıflandırılması ve orijininin araştırılması olarak sıralanabilir. Sedimantoloji, jeoloji içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bunun nedeni yerkürenin yüzeyinin %75'i kadarının tortul (sedimanter) kayaçlardan oluşmuş olması ve şu anda kullanılan karbon bazlı (hidrokarbonik) enerji kaynaklarının tamamına yakınının bu tortul kayaçlardan çıkarılıyor olmasıdır. Ayrıca sedimenter sahalar çok verimli topraklara sahiptir. İklim şartlarının da uygunluğu yanında diğer şartların uygun olması durumunda tarım için çok önemli alanlar olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Litoloji</span>

Bir kayacın litolojisi, kayacın yüzeyinde, el veya çekirdek numunelerinde ya da mikroskop altında görünen fiziksel özelliklerinin tanımıdır. Kayaçların fiziksel özelliklerine örnek olarak renk, doku, tane boyutu ve bileşimi verilebilir. Litoloji, bu özelliklerin ayrıntılı tanımı veya kayacın fiziksel karakterinin kabaca bir özetidir. Kumtaşı, arduvaz, bazalt veya kireçtaşı, litoloji biliminin kayaçların fiziksel karakterinin kabaca özetlemesine verilebilecek bazı örneklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Fosil</span> Geçmiş bir jeolojik çağa ait organizmaların korunmuş kalıntıları veya izleri

Fosil veya taşıl, yer kabuğunun en üst bölümünü oluşturan tortul kayaçların çoğunda, bazen iyi korunmuş, bazen de erozyon ve sedimantasyon sırasında tahrip olmuş, ölü organizma kalıntılarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Krebs döngüsü</span> Hücrelerde enerji açığa çıkarmak için kimyasal reaksiyonlar

Krebs döngüsü, trikarboksilik asit döngüsü veya sitrik asit döngüsü, canlı hücrelerin besinleri yükseltgeyerek enerji elde etmesini sağlayan ve bütün yaşam biçimlerinde önemli bir yer tutan kimyasal süreçlerin son aşamasıdır. TCA devri olarak da bilinir. 1937'de Hans Adolf Krebs tarafından açıklığa kavuşturulan tepkimelerin hayvan, bitki, mikroorganizma ve mantar gibi birçok hücre türünde oluştuğu saptanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Fosfor döngüsü</span>

Fosfor döngüsü karbon (C), oksijen (O), azot (N) gibi elementlerin döngülerine kıyasla daha basittir. Çünkü, fosfor gaz haline geçemediği için, atmosfere geçiş evresine sahip değildir. Bu nedenle fosfor döngüsü, karalardan sulara, sulardan karalara doğru gerçekleşir.

Homeostaz (homeostasis) veya dengeleşim, çevresinde gerçekleşen olumsuzluklar karşısında hücrenin kendi dengelerini koruma çabası, değişen koşullarda iç dengenin aktif düzenlemesidir. Fransız bilim insanı Claude Bernard'ın tanımlandığı hemostaz sürecinin amacı, fiziksel ve kimyasal tüm dengelerin yerinde olduğu dinginlik durumunu korumaktır.

Metamorfizma, bozunma ve diyajenezin geliştiği bölgelerin dışında, bir kayacın oluştuğu ortamın fiziksel ve kimyasal koşullarından farklı koşullar altında, katı durumlarını koruyarak katı halde geçirdikleri dokusal ve mineralojik değişimdir. Bu değişim sırasında kayacın başlangıçtaki toplam kimyasal bileşimi değişmez.

Yer altı suyu; birçok şehrin, havzanın ve sanayi tesisinin su ihtiyacını karşılamak üzere faal durumda olan doğal su kaynağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Eoliyen süreçler</span>

Jeoloji bilimi ve meteorolojide rüzgâr faaliyetleri ve özellikle rüzgârın yeryüzünü şekillendirebilmesi eoliyen süreci oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Tortulanma</span> Arazi yüzeyinde biriken partikül katı madde

Çökelme veya tortullanma, doğal oluşumlu bir materyaldir ki bu materyal kötü havadan dolayı aşınma ve erozyon sürecinde bozulur. Daha sonra bu tortulanma hava hareketi, su veya buz ya da parçacıklar üzerinde hareket eden yer çekimi ile taşınır. Meydana gelişi bir çözelti ya da süspansiyondaki katı parçacıkların dibe çökmesiyledir. Çeşitli meteryallerin yeryüzünün çukur (jeosenklinal) yerlerinde birikip doğal bir harç ile birleşerek katılaşması sonucu sedimenter yani tortul kayaçlar meydana gelir. Mesela kömür, linyit, tebeşir birer organik tortul kayaçken, kalker (kireçtaşı), jips, kayatuzu ise kimyasal tortul kayaçlara örnek verilebilir. İnsanlarda da çeşitli sedimantasyon faaliyetleri oluşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ayrışma (jeoloji)</span>

Ayrışma, çözünme veya günlenme, yerkabuğunu oluşturan kayaçların yüzey kısımlarında fiziksel ve kimyasal etkenlerle meydana gelen değişimlerdir. Bu etkenlerin yanında atmosferdeki gazlar, sıcaklık, su, organizmalar da ayrışmada etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç döngüsü</span>

Yer kabuğunu oluşturan üç temel kayaç türü vardır. Bunlar; magmatik kayaçlar, tortul kayaçlar ve başkalaşım kayaçlarıdır. Bu kayaçlar oluştukları günden bugüne kadar geçen zamanda birçok değişikliğe uğramışlardır. Her ne kadar bulundukları yerde hiç hareket etmeden kalsalar da, her biri çok uzun yıllardır süren bir değişikliğin parçasıdır. Kayaçların oluştukları günden bu yana devam eden ve farklı tür kayaçların doğal yollarla birbirine dönüşmesini açıklayan bu olaya "kayaç döngüsü" denir. Kayaç döngüsünü devam ettiren etken, doğal olaylardır. Kayaç döngüsünün geçtiği evreler:

Ayrışma ile şu maddeler kastedilmiş olabilir:

<span class="mw-page-title-main">Zemin</span> Bir odanın üzerinde yürülen yüzeyi

Zemin ya da taban, geoteknik mühendisliğinde, kayaç döngüsü ile meydana gelen kaynaşmamış ya da zayıf kaynaşık olma özelliği gösteren mineral tanelerinden oluşmuş birikintilerdir. Bu taneler arasındaki boşluklar ya da gözenekler sıvı(genellikle su) ve/veya hava içerir. Zeminler jeolojik süreç boyunca, kayaç döngüsünün bir parçası olarak, kayaç tiplerinin kimyasal, fiziksel ve biyolojik aşınması, birikmesi ve yer değiştirmesi ile meydana gelmiştir.

Bir ''ünite prosesi'', bir üretim sisteminde tanımlanabilen ve diğerlerinden ayrılabilen bir veya birden fazla gruplandırılmış işleme verilen addır. Kimyasal tesislerinde gerçekleştirilen işlemlerdeki kimyasal değişimlerin her birine ünite prosesi adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Denüdasyon</span>

Denüdasyon, suyun, buzun, rüzgarın ve dalgaların hareketleriyle dünya yüzeyinin aşınmasına neden olan süreçleri içerir, bu da yükseltilerde azalmaya ve yer şekillerinin, rölyefin şekillenmesine neden olur. Volkanlar, depremler ve plaka tektoniği gibi endojen (içsel) süreçler, kıtasal kabuğu yükseltir ve hava koşulları, erozyon ve kütle hareketi gibi eksojen (dışsal) süreçlere maruz bırakır.