İçeriğe atla

Mehmet Özdoğan

Mehmet Celal Özdoğan
Doğum30 Mayıs 1943 (81 yaşında)
İstanbul, Türkiye
MilliyetTürkiye Türk
Eğitimİstanbul Üniversitesi
Çocuk(lar)Ayşe Nisan Özdoğan, Ahmet Çınar Özdoğan, Huri Kiraz Özdoğan
ÖdüllerTÜBA, Hizmet Ödülü (2001)[1]
Kariyeri
DalıPrehistorya
Çalıştığı kurumlarİstanbul Üniversitesi

Mehmet Celal Özdoğan (d. 30 Mayıs 1943), Türk arkeolog.

Anadolu Neolitik kültürü üzerine çalışmalarıyla tanınır. Özellikle Trakya'daki yerleşimlerde önemli arkeolojik kazılar gerçekleştirmiş ve yörenin tarih öncesi dönemlerini somut verilerle ortaya koymuştur.

Hayatı

30 Mayıs 1943'te İstanbul'da doğdu. Babası İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde Jeofizik kürsüsünü kurucusu İhsan Özdoğan, annesi fizik profesörü Belkıs Özdoğan'dır. İlköğretime 1949'da Sultanahmet İlkokulu'nda başladı. Ortaöğrenimin İngiliz Erkek Lisesi ve ardından Robert Kolej'inde 1963 yılında tamamladı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Kürsüsü'nde yükseköğretimine başladı. Halet Çambel, Kurt Bittel, Robert J. Braidwood'un öğrencisi oldu. Buradaki eğitimini Pekiyi derece ile tamamladı.[2] Ayrıca Ön Asya Kültürleri ile Fiziki Coğrafya sertifikalarını da aldı.[3]

1970 yılında İstanbul Üniversitesi'nde "fahri asistan" olarak çalışmaya başladı ve bütün akademik yaşamını İstanbul Üniversitesi'nde geçirdi. 1979 yılında “Fikirtepe” başlıklı çalışmasıyla doktora derecesini aldı.[4] Neolitik yerleşik yaşam biçiminin ortaya çıkışı ve Avrupa'ya aktarım modelleri üzerinde uzmanlaştı.

İlk kazı deneyimine 1964 yılında Şanlıurfa'nın Bozova ilçesinde başladı.[5] Meslek yaşamının ilk dönemlerinde Çayönü (Batman) kazılarında ve ODTÜ Keban Kurtarma Projesi ile Aşağı Fırat projelerinde (Mezraa-Teleilat kazısı) görev aldı. En uzun ve yoğun çalışmasını Güneydoğu Anadolu'da yaptı. Çalışmalarını 1990'larda Trakya'ya taşıdı. Trakya'da Yarımburgaz, Hocaçeşme, Kanlıgeçit, Aşağı Pınar yerleşimlerinde gerçekleştirdiği arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları ile bölgenin tarihöncesi kültürlerini somut verilerle ortaya koydu.[4] Anadolu ve Balkan kültürleri arasındaki kültürel iletişimin göçlerin yanı sıra kültürel uyum ve bilgi aktarımıyla da gerçekleştiğini gösterdi.

1994 yılında profesörlüğe yükselen Özdoğan, 2000 yılında Prehistorya Anabilim Dalı başkanlığını üstlendi, 2010 yılında da emekli oldu.

Özdoğan, 2001 yılında TÜBA Hizmet Ödülü'nü aldı; Marmara Bölgesi tarih öncesi arkeolojisi alanına yaptığı katkılarından dolayı 2008 yılında kültür alanında Vehbi Koç Ödülü'ne,[6] neolitik çağ mimari oluşumunu inceleyerek yaptığı yayınlardan ötürü 2020 yılında Mimarlar Odası'nın Mimarlığa Katkı Ödülü'ne[7] layık görüldü.

Özdoğan, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) asli üyesi (2002-2011), Bilim Akademisi (2011),[8] Amerika Birleşik Devletleri Bilim Akademisi (NAS) yabancı asli üyesi (2005),[9] Amerika Arkeoloji Enstitüsü (AIA), Alman Arkeoloji Enstitüleri (DAI) üyesidir.[3]

Ödülleri

  • 2001 TUBA Hizmet Ödülü
  • 2008 Vehbi Koç Vakfı Ödülü
  • 2020 Mimarlar Odası Mimarlığa Katkı Ödülü

Kitapları

  • Aşağı Fırat Havzası 1977 Yüzey Araştırmaları. Ankara: ODTÜ Aşağı Fırat Projesi Yayınları Seri I, No.2. Ankara. 1977
  • Lower Euphrates Basin 1977 Survey. Ankara: METU Lower Euphrates Project, Seri I, No. 2. Ankara. 1977
  • Neolithic in Turkey. Arkeoloji ve Sanat Yayınları. İstanbul. 1999
  • Türk Arkeolojisinin Sorunları ve Koruma Politikaları. Arkeoloji ve Sanat Yayınları. İstanbul. 2001
  • Şanlıurfa İli Kaynakçası. (S. Polat ile birlikte) TÜBA TÜKSEK yayınları No. 2/1, Arkeoloji ve Sanat Yayınları. İstanbul. 2002
  • Güneydoğu Anadolu'nun Kültür Tarihindeki Yerine Farklı Bir Bakış. TÜBA Akademi Forumu No. 14, Türkiye Bilimler Akademisi. Ankara. 2003
  • Aşağı Pınar Vol I, Archäologie in Eurasiens 15, (Karul,N., Z.Eres birlikte) Studien im Thrakien-Marmara raum Band 1, Verlag Phillip von Zabern, Mainz. 2003
  • Köyden Kente Yakın Doğu'da İlk Yerleşimler (iki cilt). (H.Hauptmann, N.Başgelen ile birlikte) Arkeoloji ve Sanat Yayınları. İstanbul. 2003
  • Arkeolojinin Politikası ve Politik Bir Araç Olarak Arkeoloji. Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. 2006
  • Anadolu'da Uygarlığın Doğuşu ve Avrupa'ya Yayılımı. (N. Başgelen ile birlikte) Türkiye'de Neolitik Dönem: Yeni Kazılar, Yeni Bulgular (2 cilt) Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. 2007

Kaynakça

  1. ^ "TÜBA'NIN SOSYAL BİLİMLER ALANINDA BİLİM, HİZMET VE TEŞVİK ÖDÜLÜ'NÜ KAZANANLAR". 26 Eylül 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010. 
  2. ^ "İstanbul Üniversitesi Mehmet Celal Özdoğan sayfası". 10 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010. 
  3. ^ a b "Mehmet ÖZDOĞAN, Prof. Dr". III. Milli Kültür Şurası web sitesi. 17 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2021. 
  4. ^ a b "Özdoğan, Mehmet (Celal)". Vehbi Koç Vakfı Ansiklopedisi. 9 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2021. 
  5. ^ Tiran, Özgür. "Prof. Dr. Mehmet Özdoğan: Toprağı kazmayı çok seviyorum". Arkeolojikhaber.com 16 Ağustos 2018. 9 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2021. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2014. 
  7. ^ "Mimarlığa Katkı Ödülü: Mehmet Özdoğan". Mimarlıkdergisi.com. 6 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2021. 
  8. ^ "Asli Üyeler". Bilim Akademisi. 17 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2020. 
  9. ^ "Mehmet Ozdogan". Nasonline.org. 25 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Ulucak Höyüğü, İzmir yakınlarında, Ankara yolu üzerinde, Kemalpaşa'nın 7 km kuzeybatısındaki Ulucak köyünde bulunan bir arkeolojik yerleşimdir. İzmir sınırları içinde bilinen ilk çiftçi köy yerleşimidir.

<span class="mw-page-title-main">Aşıklı Höyük</span>

Aşıklı Höyük, Aksaray'a bağlı Kızılkaya Köyü'nün yakınlarında yer alan arkeolojik bir alandır. Radyokarbon örneklerinin sonuçlarına göre, Aşıklı Höyük'te yerleşiklik MÖ 9. bin yılda başlar ve MÖ 8. bin yıl sonuna dek sürer. Yerleşme yaklaşık olarak MÖ 8200-7500 arasına tarihlenmektedir. Aşıklı topluluğu, bu bin yıla yakın süreç boyunca yerleşimi hiç terk etmez. Bu kesintisiz iskan süreci, yerleşim düzeni ve mimaride radikal değişim ve dönüşümler ile ve aynı zamanda ekonomide ve teknolojide oldukça yavaş ve kademeli bir değişim ile birlikte takip edilebilmektedir. Bu bağlamda Aşıklılılar, bölgede yerleşikliğe geçen ilk avcı-toplayıcılardandır ve gerek ilk yerleşiklik süreçleri gerekse de bin yıllık iskan süreci içerisinde yerleşikliğe adaptasyon ile birlikte yaşam biçimleri teknik, sosyal, kültürel, bilişsel boyutlarda tümüyle okunabilmektedir. Kısaca diyebiliriz ki, insanlık tarihinin en önemli değişim ve dönüşüm süreçlerinden biri olarak avcı-toplayıcı ve göçer yaşamdan yerleşik yaşama geçiş süreci Orta Anadolu'nun Volkanik Kapadokya Bölgesi'nde Aşıklı Höyük özelinde izlenebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">James Mellaart</span>

James Mellaart, Anadolu'da gerçekleştirdiği Çatalhöyük ve Hacılar Höyük gibi önemli tarihöncesi kazılarıyla tanınan arkeolog.

Güven Arsebük, akademisyen, arkeolog.

Celal Tuna, Türk öğretmen, sanat tarihçisi ve yazar.

Ayşe Muhibbe Darga, Türk arkeolog.

Ufuk Esin, Türk akademisyen, arkeolog ve TÜBA üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Cengiz Bektaş</span> Türk yüksek mimar, mühendis, ozan ve gazete yazarı

Cengiz Bektaş Türk mimar, şair, yazar.

Hayaz Höyük, Adıyaman ilinin Samsat ilçesine bağlı Hayaz köyü yakınında bulunan arkeolojik bir yerleşmedir. Samsat ilçesinin 17 km. güneyinde bulunan köy ve höyük daha sonra Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Göl oluşmadan önce Fırat ile onun bir kolu olan Kalburcu Çayı'nın birleştiği noktada bulunmakta idi.

Hoca Çeşme Höyüğü, Enez ilçe merkezinin yaklaşık 3 km güneydoğusunda yer alan bir arkeolojik yerleşimdir. Keşan – Enez karayolu üzerindeki höyük, adını yol kenarındaki Hoca Çeşme adılı çeşmeden almıştır. Yerleşim kabaca 300 metre uzunluğundaki kayalık bir sırtın üzerinde 80 X 70 metre boyutlarında ufak bir yerleşimdir. Kayalığın hemen altından bol akışlı bir tatlı su kaynağı vardır. Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan yapılar koruma altına alınmamış olup diğer arazide halen tarım yapılmaktadır. Bölgede, bilinen en eski yerleşim olarak görülmektedir.

Hassek Höyük, Şanlıurfa ili, Siverek ilçesinin bir köyü olan Yukarı Tillakin Köyü yakınlarında yer alan bir höyüktür. Fırat Nehri'nin yarattığı erozyon nedeniyle tahrip olmadan önce 350 x 150 metre boyutlarında bir yerleşim olduğu düşünülmektedir.

Toptepe Höyüğü, Trakya Bölgesi'nde Tekirdağ İl merkezinin doğusunda, Marmaraereğlisi'nin 4 km. batısında yer alan bir höyüktür. İlk yerleşim 70 metre genişlikteki denize doğru uzanan kayalık bir burun üzerinde kurulmuştur. Burnun iki yanındaki küçük koylar, bu balıkçı topluluğun kayık ya da sallarını çektikleri koylardı. Höyüğün hemen yanında küçük bir pınar vardır.

<span class="mw-page-title-main">Hacılar Höyük</span>

Hacılar Höyük, Burdur İl merkezinin 26–27 km güneybatısında yer alan bir höyüktür. Toroslar'ın kuzeye uzanan sırtları arasında oluşmuş bir vadide bulunmakta olup batısında Koca Çay akmaktadır.

Barcın Höyük, Bursa İl merkezinin doğusunda, Yenişehir İlçesi'nin 4 km. batısında, Barcın Köyü'nün 3–4 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Yenişehir Ovası'ndaki tepe 100 metre çapında ve 4 metre yüksekliktedir. Arkeoloji yayınlarında Yenişehir Batı Höyüğü ve Yenişehir 2 olarak da geçmektedir. Esasen bulunduğu bölge Üyecek Mevkii, tepe de Üyecek Tepe olarak bilinmektedir.

Aşağı Pınar Höyüğü, Kırklareli İl merkezinin 3 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Haydardere, bir kıvrım yaparak tepenin kuzeyinden ve batısından geçmektedir. Höyüğün üzerine Geç Antik Çağ'da yapılan bir tümülüs tahribata neden olmuştur. Tümülüs, 38 metre çapında bir çevre duvarı üstüne kurulmuş olup, höyüğün eteklerinden alınan toprakla doldurulmuştur. Oluşan tepenin 19. yüzyıl sonlarında bölgeyi bir süreliğine işgal eden Rus kuvvetleri tarafından hazine aramak için düzleştirilmiş olduğu düşünülmektedir.

Kanlıgeçit Höyüğü, Kırklareli İl merkezinin 500 metre güneyinde, Haydar Dere'nin iki yanında yer alan bir höyüktür. Aşağı Pınar Höyüğü'nün 300 metre kadar batısındadır. Demiryolu ve Haydar Dere tarafından üçe bölünen höyüğün bu parçaları Kanlıgeçit Kuzey, Kanlıgeçit Doğu ve Kanlıgeçit Güney olarak adlandırılmıştır. Kanlıgeçit Kuzey nekropol alanı olup yayvan bir tepe görünümümdedir.

Menekşe Çatağı Höyüğü, Tekirdağ İl merkezinin 12 km. doğusunda, Menekşe Deresi'nin her iki yanındaki Doğu ve Batı höyükleri olarak tanımlanan iki tepeden oluşan bir höyüktür. Burası Marmara Denizi kıyısındaki kayalık bir terastır. Batı höyük 100 x 30 metre boyutlarında olup 3 metre yükseklikte, Doğu höyük ise iki yükseltiden oluşmaktadır.

Karaağaçtepe Höyüğü, Çanakkale il merkezinin güneybatısında, Seddülbahir Köyü'nün yaklaşık olarak 3 km. kuzey-kuzeydoğusunda, Morto Koyu'ndan 1 km. mesafede, Kirte Deresi'nin sağ tarafında yer alan bir höyüktür. Bazı kaynaklarda, Heinrich Schliemann tarafından bu şekilde tanımlanmış olmasına dayanılarak Protesilaos Tümülüsü olarak da görülmektedir. Tepe, 100 metre çapında olup 8 metre yüksekliktedir. Günümüzde sahilden 1 km. kadar içeride olan Höyük'ün iskan edildiği dönemde deniz kenarında olduğu belirtilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Aziz Sancar</span> Türk bilim insanı, 2015 Nobel Kimya Ödülü sahibi

Aziz Sancar, Türk-Amerikalı doktor, akademisyen, biyokimyager ve moleküler biyologdur. 2015 yılında, Tomas Lindahl ve Paul L. Modrich ile birlikte DNA onarımına ilişkin çalışmaları nedeniyle Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Troya Müzesi</span> Türkiyenin Çanakkale ilinde bir müze

Troya Müzesi, Türkiye'nin Çanakkale ilinde Troya antik kentinden ve Troas bölgesinin diğer antik kentlerinden çıkarılmış eserlerin sergilendiği arkeoloji müzesidir.